Zetsuen No Tempest

Olaylar iyice karıştı, zaten ne zaman karışmamıştı ki? Şimdi de spy ve hayalet mevzuları çıktı ortaya. İngilizce izlediğimden kaçırdığım noktalar oluyor elbet ama Yoshino Göç büyücüsü çıkabilirmiş. Ters köşeye yatıyoruz her seferinde gerçi. Yaratılış ağacı Yoshino ile birlikte olabilsin diye öldürmüş olabilir Aika' yı. Göç büyücüsü çıkıp yaratılış ağacının da suçsuzluğu kanıtlanırsa neden öldürmüş olabilir ki? Her hafta kafalar daha da karışıyor. İyi bir final yapabilir umarım. Çok sevdiğim bir yapım oldu çünkü gerek alıntıları olsun gerek işleniş olsun. Harcansın istemem.

Bölüm boyunca Hakaze' nin Yoshino' dan hem uzaklaşmak istemesini hem de bunu yapamamasını izledik. Sonunda isyan eden Hakaze' ye Yoshino sırrını açıkladı böylece. '' Ölen biri için nasıl endişelenebilirsin ki?'' Aynı zamanda Simon' un grubu da aynı sonucu buldu. '' Yoshino' nun kız arkadaşı Aika olabilir.'' İşler kızışacak ilerleyen bölümlerde. Mahiro' da kuşkuya düştü. İnsanı merak ettirmeyi çok iyi başarıyor bu seri. Gelecek bölümü sabırsızlıkla beklettiriyor.

ewet ben son bölüme kadar yoshino nun kız arkadaşlı aika olduğunu gerçeği ortaya çıkarmazlar diodum ama bu bölümde çıktı güzel oldu

Tam katili bulmak için hiç bir şey yapmıyorlar, nasıl sığdıracaklar bulma işini diye düşünürken bölümün sonunda Hakaze geçmişe gideceğini söyledi. Böyle bir şey beklemiyordum ve oldukça şaşırttı açıkcası.

Sondan yorumlamaya başladım ama beni şaşırtan bir diğer şey de Mahiro' nun gayet normal karşılaması oldu Aika ile Yoshino arasındaki ilişkiyi. Öğrendiğinde deliye dönecek ve arkadaşının yakasına yapışacak diye düşünüyordum ama öyle olmadı. Herkesin öldürmüş olma ihtimali var ama kimsenin de öldürmemiş olma ihtimali var. Çok karmaşık geliyor insana. Umarım bu saatten sonra Yoshino çıkmaz katil olarak.

Seri bittikten sonra bir kere daha üzerinden geçmek lazım. Karmaşıklıklar o zaman tam olarak yerine oturacak kafamda sanırım. Her Cumartesi' yi iple çekiyorum.

Gelecek bölümde gördüğümüz Hakaze Aika' nın yanından geçiyor ve geçerken bir şey söylüyor Aika ve buna şaşırıyor Hakaze. Kendi kendini öldürdü mü diye bile düşünüyor insan. Gizemi çok güzel yayıyorlar seriye. Kestiremiyorum tam olarak ne olacağını ve bu da seriyi izlenebilir kılıyor zaten.

Ağzım dilim kurudu son dakikalarda, nasıl olur dedim son dakikalarda. Ters köşeye yatırmayı çok iyi biliyor seri ve yine ters köşe.

İlk şaşkınlığımız Hakaze' nin geçmişe gitmesiyle başladı. Geçmişten gelebiliyorsa tekrar geçmişe gidebilirdi elbet. Bunu bir şekilde kabullenebilirim. Ama hiç beklemiyordum böyle olmasını. İlk karşılaşmaları ve Aika' nın konuşmasını tesadüf olarak nitelendirebilirdim ama birden çatıda gözükmesi ve göç ağacı büyücüsü çıkmasını hiç düşünmemiştim. Bir de o kılıç da neyin nesi öyle? Hakaze kadar ben de şaşırdım açıkcası ve bitince sevdiğim yapımların arasına girebilecek bir seri.

Gelecek bölümde 2 ağaç büyücüsü kapışır. Bu durumda kim öldürmüş oluyor? Yaratılış ağacı öldürmüş oluyor sanıyorum. Ama tam bir çözüme kavuşturamıyorum da. Ters köşe olmaya alıştım zaten.

Beklediğimiz gibi finalin ilk dakikaları aksiyon doluydu. 8 dakika boyunca Hanemura'nın Genesis ağacını yok etmesini izledik. Mahiro'nun planı süper işledi ve ağa ile başbaşa kalan Hanemura'ya bağlıydı her şey. Bocaladı aam yılmadı bir an tam kaybetti derken. Kutsal Exodus kılıcı kendine ulaştı ve ağacı bir hamlede yok etti. Bu kısmı biraz eksik buldum. O kılıç ile ne aksiyonlar yapabilirdi halbuki. Daha güzel işlenebilirdi.

Nitekim ağaçlar yok edilince dünayadan sihir kalktı ve Kusaribe klanı normal insanlar gibi yaşamaya başladılar. Hayakawa'nın yanında kimisi şoför bile oldu.

Yoshino'nun geçen bölümde vurulması ama bu bölümde sadece omzundan yaralanıp yaşıyor olması çok basit bir kurgu örneğiydi. Bariz ölmeyecekti zaten o. Yoshino ve Mahiro'nun sonunda Aika'dan kalan mesajı izlerken ki aldıkları hale epey güldüm. şimdi de size aika fanservisi diyerek eteğini açma esprisi oldukça yerinde bir espri olmuş. Aika'nın kendini öldürme kısmını çok bencilce bir hareket olarak bulsam da bu iki karakterin gelişimi açısından belki de gerekliydi.

Herkesten çok Hanemura kazançlı çıktı ve eski sevgilisini tekrar kapmakla birlikte özgüven de kazanmış oldu. Seride ki en büyük gelişim kendisinde.

Hakaze'nin tsundere halleri ve evden kaçması epey şirindi. Sihir yok hiçbir şey yok kendini nasıl Yoshino kolalrına atacaksın. Seven kadın için zor yol yoktur yeter ki hedefien ulaşabilsin. Neticede Yoshino'ya ulaştı ve mutlu son.

Başından beri takip ettiğim bir serinin daha sonuna geldim. Serinin 2-3 bölümünü daha izlememiştim, 1-2 yerde uçan kelebekler ve Mahiro' nun tekme atma sahnelerini görmüştüm. Baktım doğaüstü bir seri ve tam benim istediğim şekilde hemen başlayayım demiştim. İyi ki de başlamışım.

Her bölümde bir şeyleri çözümleyip başka bir sorun yaratan Zetsuen, sonunu bağlamayı bildi. Havada neredeyse hiç bir soru bırakmayarak en azından istenileni vermeyi başardı.

Bir de şu yaratılış ağacı ben aşık olduğum için ön görüp ondan mı öldürdü düşüncesi baya kazınmıştı aklımıza.(Hakaze) Bir dünya ihtimal vardı. Her bölüm bir şeyler elenip yenileri ekleniyordu ki seriyi cazip kılan da buydu.

Serinin en sevdiğim bölümü heralde 20. bölümün sonu. 21. bölümü nasıl bir merakla beklediğimi hatırlayamıyorum. Ben aslında Aika' nın kötü karakter olabileceğini düşünüyordum ki öyle olsa daha bir farklı olurdu heralde her şey ama Aika tam tersini yaparak kendini feda etmiş. Aika' nın kendini feda edişinin Yoshino ve Mahiro tarafından gayet doğal karşılanması garip gelmişti ve Hanemura gibi bir tepki verdim denilebilir.

Gelelim başka bir konuya. Seride bolca alıntı görmek mümkün oldu. Sheakspeare' den alıntılar: Hamlet, Tempest ağırlıklı olarak. Ve bu bende merak oluşturdu ve Hamlet' i bir çırpıda okudum. Tempest' i de okuyacağım umarım. Bu alıntılar çok hoşuma gitti. Seriye ciddiyet havası vermiş ve seriyi ayrı bir boyuta taşımış sanki.

Müziklere gelirsek, genel olarak keman sesi hakim ostlarda. İnsanı heyecanlandıran bir müzik. Açılış kapanışlarda 2. opening ve 2. endingi genel olarak her seferinde dinledim. Beni tatmin etti en azından müzik konusunda.

Karakterlere gelirsek; Mahiro karakteri kararlı ve amacından sapmayan bir kişiliğe sahipti. ''Kardeşimin katilini öğrenebileceksem dünyaya ne olduğu umrumda değil''. '' Ey öfke! Dön ateşe, yak bu bedeni. Dinsin beni kurutan intikama susamışlık yeter ki. Varsın olsun ucunda zalimlik ve merhametsizlik nefesi.'' Bu kararlığını seri boyunca gördük.

Yoshino ise duygularını içine atmış, kimseye belli etmeden yaşamaya çalışan biri. Yerinde tespitlerini seri boyunca gördük. Aika' ya aşık olduğunu herkesden saklaması ama hala resimine bakıp onu anımsaması takdir edilecek bir hareketti.

Hakaze hakkında pek diyecek bir şeyim yok. Tsunderemsi tavırları ve davranışları genelde güldürmeyi başardı.

Serinin sonuna gelecek olursak, açıkçası Yoshino vurulunca acaba bir trajedi mi göreceğiz düşüncesi geldi aklıma. Sonuçta Hamlet' den bu kadar alıntı varsa trajedi de olabilir diye düşünmüştüm. Ama umduğumuz gibi olmadı tabii. Yoshino kolundan vurulmuş. Hanemura evet, çabuk yendi bana göre de. Biraz daha aksiyon olabilirdi. Olsun, böyle de iyi oldu. Mutlu son ile bitirdiler seriyi ve bir seriyi daha bitirmiş olduk.

Birkaç tane de OST ekleyeyim sevdiklerimden:

Zetsuen no Tempest OST - Track 2 - Reminiscence - YouTube

bu da Beethoven' dan. Beethoven's Tempest Sonata mvt. 3 -- Wilhelm Kempff - YouTube

Zetsuen no Tempest OST - Track 10 - Nostalgia - YouTube