Pasta / 파스타

Tür: Duygusal, Romantik, Komedi, Yemek

Yapım Yılı: 2010

Bölüm Sayısı: 20

Bölüm Süresi: 70 Dakika

Yönetmen: Kwon Seok Jang

Senaryo: Seo Suk Hyang

Oyuncular: Gong Hyo Jin (Seo Yoo Kyung), Lee Seon Gyun (Choi Hyun Wook), Chu Alex (Kim San), Lee Honey (Oh Sae Young), Jeong Da Hye (Park Mi Hee), Ha Jae Sook (Lee Hee Joo), Son Sung Yoon (Park Chan Hee), Lee Sung Min (Seol Joon Suk), Choi Jae Hwan (Jung Eun Soo)

Kore Ekibi: Lee Hyeong Cheol (Keum Seok Ho), Jo Sang Ki (Jung Ho Nam), Baek Bong Ki (Min Seung Jae), Heo Tae Hee (Hang Sang Shik)

İtalya Ekibi: No Min Woo (Philip), Choi Jin Hyuk (Sun Woo Duk), Kim Hyun Woo (Lee Ji Hun)

Şef: Senin... ellerin çirkin, dudakların da güzel sayılmaz.

Balık: Biliyorum.

Şef: Burnun bile bir tuhaf. Alkolün etkisinden falan mı bilmiyorum ama

şu an bana hoş görünen bir şey var.

Balık: Neresi?

Şef: Burası (sağ gözünden öper *-*). Gözlerinin biri burada olduğu için burası da (sol gözünden öper *-*).

Hey balık, eğer kesme tahtamdan kurtulmaya çalışırsan... ölürsün.

Hikâyemiz Kore’de İtalyan La Spera isimli bir restaurantta başlıyor. Seo Yoo Kyung şef olmak için La Sfera’da 3 yıl boyunca mutfak asistanlığı yapmıştır ve üçüncü yılın sonunda mutfağın baş şefi Totti artık ona tava tutabileceğini (makarna asistanı-şefi) söyler. Ancak Yoo Kyung ‘un bu sevinci kısa sürecektir. Çünkü restaurant müdürü ile anlaşamayan Totti istifa eder. Ardından uzun süre İtalya’da eğitim almış Choi Hyun Wook isimli bir şef mutfağa dahil olur. Şefimiz ilk gün mutfaktaki herkes tarafından pek sevilir (özellikle de hanımlar). Oysa yeni şefin diğer yüzünü henüz görmemişlerdir.

Şunu da belirtelim Hyun Wook geçmişte yaşadığı bir olaydan ötürü bayan şeflere bir antipati duymaktadır ve bu mutfaktaki bayan şefler açısından iç açıcı bir durum değildir. Ertesi gün korkulan olur hanımların başına türlü aksilikler gelir bu da Hyun Wook’un bütün bayan şefleri mutfaktan kovması için davetiye çıkarır. Hiç kuşkusuz bundan en çok Yoo Kyung etkilenir. 3 sene boyunca eline tava almayı beklemiş, bir çömez olarak tüm ayak işlerine koşmuş ama 2 gün sonra mutfak asistanlığını bile kaybederek kovulmuştur. Yine de Yoo Kyung yılmaz, kovulmasına rağmen La Sfera’ya döner ve mutfakta çalışmaya başlar. Bu esnada bayanların yokluğunda ise mutfakta bir karmaşa başlamıştır. Verilen siparişler tam zamanında hazırlanamaz ki bunun sebebi Hyun Wook’un yan şefler tarafından yapılan hiçbir yemeği beğenmemesidir. Kısacası mutfakta bir hengâme hakimdir. Daha sonra Hyun Wook’un tanıdığı İtalya’dan yeni bir ekip mutfağa dahil edilir (ki böylece Kore ve İtalya grubu şeklinde bir çatışma başlayacaktır).

Bu esnada karmaşanın içinde Yoo Kyung da hiçbir şey olmamış gibi mutfakta tava tutmaktadır ve bir kez daha Hyun Wook tarafından kovulur yeri de yeni mutfak asistanı olmuş çömez biriyle değiştirilir. Ama Yoo Kyung’un inadı inattır; her şeye en baştan başlamayı göze alıp mutfak asistanlığına gelmek istediğini söyler. Bir müşterinin zamansız makarna siparişi ile iddiaya girerler. İddia müşteri Yoo Kyung’un makarna siparişini beğendiği takdirde kovulmaması üzerinedir. Peki bu mümkün olabilecek mi? Bir mutfak asistanı bir şefe karşı?

Çok detaya girmeden biraz da ana karakterlerimizden bahsedelim isterseniz;

Karakterler

Bu diziye başlamadan önce ön yargılıydım. Hem yeni tatlara pek açık olmamam hem de konusu itibari ile hikayenin sürekli aynı yerde dönüp dolaşacağını düşünmem sebebi ile bir köşede duruyordu. Gong Hyo Jin sağolsun inadımı kırdı ve beni izlemeye iten bir sebep oldu. Meğer ne çok yanılmışım... >.< Karakterlerin her birinin oyunculuğu göz dolduruyor. Ayrıca dizide kötü-iyi adam-kadın ayrımına da yer yok. Her bir karakter kendi içinde farklı özellikler farklı renkler barındırıyor. İzlerken hiç sıkılmıyorsunuz. Aşk teması da oldukça saf ve katıksız bir şekilde işleniyor. Bir tarafta gururlu ve burnu havada bir adam, diğer tarafta alçak gönüllü ve masum bir kadın.

Tanıtımı bir kenara bırakırsak hikâyenin geçtiği mekânlar insanı cezbediyor. Sürekli bir mutfak etrafında dönen komik, romantik olaylar, entrika denilemez pek ama dedikodular sırlar, dostluklar... Kimi zaman da yemekler hakkında verilen püf noktaları… Mutfağımız ise ilk bölümden itibaren sizi içine alıyor. Yağın cızırtısı, tavaların birbirleri ile uyum içindeki hareketi, “Yee Şe(f)pp!” şeklindeki nidalar karşıdaki seyirciye de elinde bir aşağı bir yukarı tava sallama isteği uyandırıyor… Yemek yapmanın da bir sanat olduğunu; sabır ve zaman gerektirdiğini çok samimi bir dille anlatıyor.

Yukarıda belirttiğim gibi dizi komedi ve romantizm dışında bir çok faydalı bilgiyi de bizlere sunmaktan çekinmiyor. Özellikle makarna yapmanın aslında ne kadar incelik isteyen bir yemek olduğunu anlıyorsunuz. Not tutmanızda yarar var dizi bittikten sonra muhakkak siz de benim gibi bir makarna yapmaktan kendinizi alamayacaksınız. (İtiraf etmeliyim ki anneme yemek yapmasında yardım ederken “Yee Şepp!” diye de bağırmışlığım oldu bir zaman. )

Yine müzikler açısından da zengin diyemesek de kendine has parçaları var. Bu şarkı bu diziye tam oturmuş diyorsunuz. Every Single Day'den Luck Day, Jung Ah'dan You're Cute sevdiğim parçalar oldu. Ah bir de not dramada yer alan oyuncu Alex meğersem şarkıcıymış. Gerçekten hoş bir sesi var. *-*

Gong Hyo Jin dramaların kraliçesi... Nedense ayrı severim kendisini.

İzleme listeme aldığım ama zamanla unuttuğum diziydi hemen başlıyorum izlemeye

Tanıtım için teşekkürler~

Bu arada bu yıl şubat ayında bir derginin fotoğraf çekimleri için İstanbul'a gelmişti.Tanıyan birisi fırsatı kaçırmamış^^

Valla, diziyi birkaç bölüm izleyip bırakmıştım, sanırım beni sarmadı pek.

Evet evet ben de almıştım haberi ^saHmatH. ^-^ Umarım kaldığı süre zarfında sevmiştir İstanbul'u, Türkleri. crows005, evet işleniş bakımından biraz ağır ilerliyor. Klişe bir cevap olacak ama işte zevk meselesi...

İşte en çok izlemeyi istediğim dramalarımdan biri, inşallah bir ara izleyeceğim çünkü rico'cuğumun ve bu dizi ile Lee Sun Gyun fanı olup da zevklerine güvendiğim bir arkadaşımın sık sık tavsiye ettiği bir dizi. Zevklerimiz yakın olduğu için de bu diziyi seveceğime inanıyorum, hele de rico'nun o üzerine afiyet güzel mi güzel tanıtımıyla daha da merak eder oldum. İzleyip tamamladığım zaman yorumlarımı tekrar dizeleyeceğim ama bu adı görünce uğramadan edemedim, ellerine sağlık rico'cuğum, yine güzel güzel döktürmüşsün. *-*

O öpücük sahnesini gördüm de benim için en sevimlisi Queen In Hyun's Man dizisindeydi ama burdakinin de aşağı kalır yanı yokmuş, çok tatlı bir çift olmuşlar. Ayrıyetten bu tarz mutfak hikayelerine değinen dramaları izlerken (Kim Samsoon, Antique Bakery ve Really Like You gibi) ayrı bir keyif alıyorum. Eminim ki Pasta da bu keyfe keyif katacaklardan biri, neyse izlemeden daha fazla sayfayı meşgul edesim yok, diziyi izledikten sonra döneceğim, bekleyin beni anacım!

@ ^saHmatH; Gong Hyo Ji'in Guns and Talks filmindeki performansını ayrı severim, çok göz önünde değildi ama o filmde çok yalın görünen ve ardında çok iyi bir yetenek saklayan tarzda bir oyunculuk sergiliyordu. Hatunu ben de yakalasam kaçırmazdım doğrusu, yakalamışken fırsatları değerlendirmek lazım.

Ah keşke ben de Kim Sun Ah'ı görebilsem, ''Unnim, unnim'' diye ortalığı yıkar peşine düşerdim. Kaçsa bile benden kurtulamazdı.