Kamen Rider Ryuki (2002)

Kamen Rider Ryuki (仮�ライダー��) OP - YouTube

Ülke çapında gizemli kaybolma olayları hızla devam ederken ORE Journal ajansı bu olayı yılın haberi olarak görmektedir. Hikayemizin odak karakteri Shinji Kido araştırma için görevli muhabirlerden birisinin ayak işlerini halletmek üzere görevlendirilmiş bir ofisboydur. Kaybolma olaylarının yaşandığı bir eve diğerlerinden önce gidişi, tüm aynaların ışık almayacak şekilde kapandığını görmesinin ardından istem dışı şekilde bir camı açması zihninde bir ejderha imajı hisseder ve yerde bir kart destesi bulur. Fakat bu kart destesi, ona dokunduğu andan itibaren, paralel dünyadaki yaratıkların dünyaya atlama girişimlerini hissetmeye başlaması ve ayna tarafından içeri çekilmesi ile sonuçlanacaktır. Bu şanssız olay sonucu bir Kamen Rider'e dönüşür ve isminin Mirror World olduğunu öğreneceği paralel evrene düşer.

Shinji burada "Kamen Rider Knight" ile bir canavarla savaşırken karşılaşır. Savaşın sonrasında Knight, bir ejderhanın peşinde olduğunu, eğer ejderha da onu gördüyse o ölene dek peşini bırakmayacağını, ölmemek istiyorsa onu kendine "mühürlemek" zorunda olduğunu, gerçek dünyadan gelen insanların burada kısıtlı zaman kalabileceklerini söyler ve gider. Shinji ise Knight'ın peşinde olduğu ejderin saldırısına uğrar ve son anda gerçek dünyaya atlamayı başarır. Kendine geldiğinde Kamen Rider Knight'ın kullanıcısı Ren Akiyama ve onun ortağı Yui Kanzaki'nin yanında kendisine gelir. Yui ona Mirror World yaratıklarının insanları takip edip onları avladıklarını, sadece Kamen Rider kartlarının olduğu destelerle bütünleşmiş insanların Mirror World'e atlayabileceklerini fakat Kamen Rider'ların tek varoluş sebebinin bu yaratıklarla savaşmak olmadığını söyler. Yui'nin engellemelerine rağmen Shinji bir Kamen Rider olup yaratıklarla savaşmaya karar verir ve ilk seferde şansının da yardımıyla Ren'in hayatını kurtarıp ejderhayı kendisine mühürler. Artık o Kamen Rider Ryuki'dir. Fakat bu olayla Kamen Rider'ların gerçek varoluş amacını öğrenecek ve ileride belki de çok pişman olacağı bitmek bilmez bir savaşlar dizisine, ihanetler ve trajik olaylarla dolu kaotik bir kadere sürüklenecektir.

Kader gerçekten değiştirilebilir mi? Yada... kader sadece ölümlü zihinler için sonsuz katmanlı bir aldatmaca mı?

Notlar:

-Kamen Rider Ryuki, Agito'nun ardından yayınlanan 3. Heisei serisidir ve 2002 yılına aittir. Seri aynı zamanda şu ana dek yayınlanan en yüksek rating'li tokusatsu serisi özelliğine sahiptir ve son bölümü yaklaiık %13.5 rating'e ulaşmıştır. (Japonya'nın nüfusu göz önüne alınırsa bunun ne kadar büyük bir oran olacağı tahmin edilebilir)

-Kamen Rider serilerindeki ilk 3D efektlere sahip olanıdır. Öte yandan aynı nedenlerle açı değişmeleri içeren sahnelerde görüntü kalitesi düşmektedir.

-Gördüğü büyük ilgi üzerine 4 ayrı final çekilmiştir. (İlki TV serisine, 2. ve 3.sü "13 Rider" adlı alternatif işlenişli uzun bölüme ve sonuncusu film adaptasyonu olan Kamen Rider Ryuki: The Final chapter'e)

-Amerika'lı yayıncılar tarafından 2008'de farklı oyuncularla lokanizasyonlu bir uyarlaması yapılmış fakat -2 dalda Emmy ödülü kazanmasına rağmen- çeşitli sebeplerle 36. bölümde yayınlandan kaldırılmıştır. "Dragon Knight" adlı bu seri Japonya'da dublajı yeniden yapılarak 2010'da gösterilmiş ve büyük ilgi görmüştür. Hatta bir yayınevi, yayınlanmamış bölümlerden sonrasını anlatan bir roman serisinin yayınına başlamıştır.

-Külliyat içindeki en dramatik seriler olarak bilinen Faiz, Blade ve Kabuto ile birlikte değerlendirilirse bile, sonlara doğru 40 yıldır yapılan Kamen Rider serilerinin en karamsar olanı olduğu söylenebilir. Zira en yüksek sayıda isimli karakter ölümü bu seride gerçekleşmektedir.

İzlenim:

Öncelikle söylemeliyim ki gözüme çarpan ilk şey Rider dizaynlarının "tuhaflığı" ve özel efektlerinin zayıflığı. Özellikle Final Vent'lerde görüntü 3D inandırıcılığından büyük ölçüde uzaklaşabiliyor. Dahası bütçenin kısıtlığı yüzünden görkemli olarak görmemiz gereken çoğu şey çok zayıf şekillerle geçiştiriliyor. (Zolda'nın mecha'sı yada Mirror World'un kalbi diye bize gösterilen şeyde olduğu gibi) Suit dizaynı/saldırı şekilleri olarak da Zero ve Ouja dışında ilgimi çeken bir dizayn olmadığını da belirtmeliyim.

Sırf bu sebepler yüzünden 3-4 yıl boyunca bu seriyi izlemeyi gereksiz bulduğumu ve izlemek için hiç istek duymadığımı itiraf edebilirim. Öte yandan serinin sonuna ulaşmayı başardığımda sonunun gerçekten sağlam bir seri olduğunu gördüm ve bu seriyi bunca zaman neden izlemediiğim için kendime hem kızdım hem de en son bu seriyi izlemiş olduğum için de ister istemez sevindim.

Karakter kadrosu aşırı fazla ve birbirinin aynı iki karakter yok, her karakter savaşın içinde ayrı yönelimlere farklı amaçlara sahipler. Öte yandan bunların tümüne empati yapmak çok zor. Özellikle ilk 10-15 bölümden sonra karakter kadrosu o denli genişliyor ki seriyi takip edebilmek gerçek bir archievement halini alıyor. Neyse ki dizi özellikle kanlı, kaotik ve karanlık son arc'ı ile, bir çocuk dizi önyargısıyla birçok kişinin tek bölüm izlemeden uzak durmayı yeğleyeceği bir yapım gibi gözükmesinin tüm eksilerini silip atmayı başarıyor.

Seri hakkında biraz araştırma yaptığımda ilginç bazı bilgiler de keşfettim. Şöyle ki, 2001'de 3. Heisei serisinin senaryo yazımı için alınacak senaristlerin başvurularını inceleyenler, başvuru yapanlardan Yasuko Kobayashi'yi doğrudan çağırmışlar zira kendisi böyle bir diziye senaristlik başvurusu yapacak birisinden beklenmeyecek şekilde bir kadınmış hem de kendisinin şimdiye kadar hiç Kamen Rider serisi izlemediğini belirten bir üst yazı yazmış. Senaryo yazımının tamamlanması için arc finalleri veteran tokusatsu yazarı Toshiki Inoue'ye teslim edilmiş ve ortaya gerçek manada ezber bozan bir dizi çıkabilmiş.

Yasuko Kobayashi tokusatsu yazarı olarak başladığı kariyerini birçok izleyicinin hatırlayabileceği Anime'lere imza atarak devam ettirmiş. Yu-Gi-Oh! Movie, Shagukan no Shana, I My Me! Strawberry Eggs, Gokusen, Yume Tsukai, Witchblade, Claymore, Blassreiter, Casshern Sins, Trigun: Badlands Rumble, Jojo's Bizarre Adventure TV serisi kendisinin senaryosuna imza attığı Anime'lerden bir kaçı. Kendisi en son Attack of the Titan serisinin şef senaristi olarak hatırlanabilir.

Serinin ilginç noktalarından birisi de TV özel bölümünün final sahnesinin SMS oylaması ile yayına eşzamanlı seçilip gösterilmesi olmuş. 2002 yılında sadece tek sahne için yapılmış bir uygulama olmasına rağmen bunun şimdi bile ne kadar yenilikçi bir düşünce olduğu anlaşılabilir.

Kamen Rider Ryuki üstteki yazılardan çıkartabileceğiniz üzere daha önce Kamen Rider külliyatına giriş yapmamış bir izleyici için fazlası ile kompleks ve başa çıkılmaz bir plot'a sahip. Ölümler o kadar ani gerçekleşiyor ki izlerken afallıyorsunuz.

Öte yandan -kanımca Agito'da da olduğu üzere- direkt izlenmekten ziyade archievement niteliğinde bir seri olup önceden Faiz, Blade yada Kabuto gibi serilerden birini izlemiş olmanın adaptasyon sürecinizi çok daha kısaltabileceğini söyleyebilirim. CG'lerin zayıflığı can sıkıcı bir husus olsa da ve dövüş sahnelerinin aksiyon ve drama'sını baltalıyor olsa da neyse ki bir yıl sonra gelen Kamen Rider Faiz serisiyle bu eksiklikten dersler çıkartılmış ve ileriye doğru bir gelişme katedilebilmiş.

Serinin plot'u için izlenmesi gereken bir seri olduğuna geldikten sonra -ki kanımca seri ayırdığınız zamanı hakedecek sonlar vermeyi başarıyor- serinin özü olan "dilekleri gerçekleştirmek için savaşmak" kavramına parmak basmamız dolayısıyla seriyi ister istemez Gen Urobuchi'nin FSN/F:Z yada Puella Magi Madoka Magica'sıyla yan yana yazmamız gerekiyor. Şu an yazıyı gereksiz yere uzatabilecek pek çok benzerlikten dem vurup yıllar sonra gelen bu yapımları intihal ile itham edecek teoriler kurmaya çalışmayacağım. Öte yandan şimdilik sadece, Urobuchi'ye Twitter'den gelen bir soru üzerine Ryuki'yi sevdiğini ve bazı öğelerin benzerliğinin bu yüzden kaçınılmaz olduğunu yazdığını söylemekle yetineceğim.

Son cümlelere gelirsek Kamen Rider Ryuki girişte biriken tüm soruların, gelişme kısmındaki değişken fazlalığının ve final (yada finaller?) faslındaki belki de haddinden fazla ağır ve grimdark işleniş yüzünden her izleyiciye eminim hitap etmeyecektir. Ama 1-2 KR serisini izlemiş ve sonrakilere merak etmekte olan bir izleyici için gerçek manada archievement bir seri olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Herşeyden önce "kader nedir, insan ne için yaşar, ve adalet kavramı ne içindir?" gibi sorulara yanıt aramaya zorlayan yetişkin zihnine hitap eden, içinde yer yer karşımıza çıkan tüm yumuşatma girişimlerine rağmen eğlence amacıyla izlenmemesi gereken bir seri. (En basitinden Itsuro/Kamen Rider Verde'nin de dediği gibi "Her insan bir Rider'dır aslında" lafı bile serinin gelişimi içinde de görülebileceği üzere, her insanın şu yada bu şekilde diğer insanların önüne koyduğu tutkuları ve hırsları olduğunu, bu tutku ve hırsları gerçeğe dönüştürebilecek bir enstrüman buldukları an da herhangi birinin bile diğerleriyle savaşmak için bir tereddüt duymayacağını özetliyor)

Son olarak sayfayı kapayıp normal yaşamlarına dönecek arkadaşların neleri kaçırdığını özetleyecek 2 video: