Kill La Kill

Sayabildiğim kadarıyla 17 anime/film/dizi/romana gönderme yapan bir finalle, her zamankinden de fazla enfes kalitedeki saçmasapanlıkla, cosplay yarışmalarında ödül garantili bir kıyafet ile ve

lütfen, izlemeden bakma

muazzam bir finaldi. Yılın -kendi adıma- açık ara en leziz deneyimiydi.

Akşama daha detaylı bir yorum yapacağım ama bana önceki Gainax serilerinin (özellikle TTGL olmakla beraber, Gunbuster, Diebuster) finallerini andırdı, ki onları da beğendiğimden finali beğendim. Benim için son zamanların en iyi yapımıydı. Böylesine sevilesi karakterlere, sürükleyici hikayeye, tekrar tekrar dinlenilesi müziklere ve epic sahnelere sahip başka bir anime ne zaman gelir bilemem ama, arşivimin en baş köşesine yerleşti bile Kill la Kill.

@gundamaster: Raw mı izledin dayanamayıp?

Yes my friend, indeed. (kalın ve tok bir ses tonuyla söylüyorum bunu)

Şu ifadeyi de katıyorum.

[bimgx=500]http://www.hizliresimyukle.com/images/2014/03/28/HorribleSubs_Kill_la_Kill_-_24_720pmkvsnapshot073020140328130454.jpg[/bimgx]

Uzun zamandır raw izlememiştim bu sefer merakıma yenik düştüm. Bir kez daha sublı izledim bugün.

Güzel, eğlenceli, bol aksiyonlu, fazlasıyla çıplak ve absürt bir serüven oldu Kill la Kill.

En son bölümde nihayet mecha da gördük. Bu elemanlar mechadan uzaklaşamazlar. Sürekli her bölümde bir şekilde ucundan dokunuyorlardı ama son bölümde açık açık görmek ayrı bir güzel oldu. Kendi animelerine de bolca referans verdiler. Özellikle Gunbuster ve Diebuster'a. Ryuko'nun son hali Diebuster Nono'su gibiydi. Kırmızı, sarı ve turuncuyu bir araya getirmeyi epey seviyorlar.

Son bölümde diyorlar ki "Nonsensical is our bussines." Bu adamlar kadar saçma iş yapıp bu kadar sevdiren pek yok kendi açımdan. Absürtlüğün de bir sınırı olmalı ama Trigger bunu yapınca sınır tanımıyor ve çok güzel işler çıkıyor ortaya.

Kill la Kill için son olarak şunu söyleyebilirim;

"Elbise elbiseliğini, insan da insanlığını bilecek!"

Uzun zamandır izlediğim en güzel anime oldu diyebilirim son bölümü aşırı derecede tatmin ediciydi. Ryuko'nun son döünüşümü de ağzımın sularını akıttı. Tabi bitmesi üzmedi de diyemeyeceğim. Her hafta beklediğim Mako'nun saçmalıkları artık gelmeyecek, o güzelim ost'leri aksiyon sahnleri içinde izleyemeyeceğim, nudist beach elemanlarının saçmalıklarını göremeyeceğim, ahh ahh... çok içime oturdu yaw. Neyse güzel bitmesi de serinin 10 üzerinden 10'unu garantiledi benim açımdan.

TTGL yazarımız sağolsun Kill la Kill'ide yazarak bizi sevindirdi. TTGL tarzında anime izlemeyeli çok olmuştu, bence ihtiyacımızda vardı. Ostleriyle, karakterleriyle, konusuyla, işlenişiyle her şeyiyle mükemmel başladı mükemmel bitti. Son bölüme kadar TTGL'da olan şey olmadı diye seviniyordum ama en sonda

Her hafta genelde cumartesileri izleyerek cumartesi akşamımı şenlendirirdi Kill la Kill.

Vay be Ne seriydi uzun zaman oldu böyle bir seri izleyeli. Bitti seri içimde bir boşluk hissettim. Seriye yakışır bir final oldu.

Döneminin en iyi animesiydi.

İzlemeyenlerin olduğunu düşünerek

kullanalım lütfen.

Bu seriden aldığım keyif için ben 10/10 veriyorum, fakat objektif bakarsam puanı biraz düşürmem gerekir, ama hiç de öyle bir niyetim yok.

TL;DR: Good night, sweet prince... :/

Spoiler'lere bakmadan haberi bırakıp gideyim; Kill la Kill'in gerçek son bölümü 3 Eylül 2014'de yayınlanacak son DVD/BR volume'u ile izlenebilecek.

Kaynak: ANN

Spoiler'lere bakmadan haberi bırakıp gideyim; Kill la Kill'in gerçek son bölümü 3 Eylül 2014'de yayınlanacak son DVD/BR volume'u ile izlenebilecek.

Kaynak: ANN

Bunu kaçırmama imkan yok, doğum günümde çıkıyor.

Animenin final bölümünü, yada special episode isimli ovasını az önce izledim ve beklediğim plaj bölümü çıkmadı.

Trigger Kill la Kill'e başladığında her hafta gelen izleyici yorumlarına göre animede bazı değişiklikler yapıp animeyi en son şekline sokmuştu. Bu bölümde o kadar çok kez kendini ti'ye aldığı sahne vardı ki, o değişikliklere ve eleştirilen noktalara güzel göndermeler vardı, buna çok sevindim. Misal, kendi sesini duyup gıcık olduğunu söyleyen Nonon gibi.

Hikayesel olarak sıradandı belki ama yine epik sahneler vardı, bir kişi eksikti ki bu yüzden buruk bir epiklik oldu benim adıma. Satsuki çok melankolikti yalnız. İnsanın "üzülme kız, hayat işte, olur böyle şeyler" deyip sarılası geliyor valla.

Son bölümde diyorlar ki "Nonsensical is our bussines." Bu adamlar kadar saçma iş yapıp bu kadar sevdiren pek yok kendi açımdan. Absürtlüğün de bir sınırı olmalı ama Trigger bunu yapınca sınır tanımıyor ve çok güzel işler çıkıyor ortaya.

denmişti bundan aylar önce. Yine aynı saçmasapanlığı bu kez tüm bölüme/kadroya deus ex machina uygulayarak tekrarlamış KLK. Bölümü izlerken "ha bu çıktı, ha şunu bile gördüm, acaba 'o'nu da görecek miyim" diye diye aklıma gelen gelmeyen her karakterin bir klonu veya geçmişiyle karşılaşınca Trigger'ın 5 ay önceki final bölüm kabiliyetini tekrar hissettim. Çok şükür bu saçmasapanlık 2. sezon dedikodularına mahal vermeyecek şekilde bitti. Şu saatten sonra devamı duyurulursa çok saçma olur... yani KLK için çok beklendik bir karar olur. Bilemiyorum, kafam karışık.

Ama Satsuki o melankolik haliyle çok tatlıydı be! Nonon kısmında iyi güldüm. Cidden o kadar rahatsız edici bir ses olamaz.

adam yememiş içmemiş bir yere bağlamış seriyi

http://www.kayiprihtim.org/portal/inceleme/once-jung-sonra-sophokles-icin-vur-kill-la-kill/