Samurai Flamenco

Bölüm 22:

Bölümün ilk yarısındaki flashback sahneleri dokunaklıydı. Hayattaki tek yaşama sebebi aslında orada olmayan birisi olan birinin durumu yeterince iyi yansıtılmıştı. Düşündüğüm gibi Ishihara'nın bir doppelganger olup olmadığı açıklamadılar, tıpkı Haji'yi sadece Hazama'nın görebilmesinin pat diye retcon'lanıp bu bölümde onun gerçek biri olmasının herhangi bir temele bağlanamaması gibi. Yada Kaname'nin kaç kere olacaklardan haberdar olduğunun ifşa edilmesiyle ilişkin bir twist'i hiç kullanmamalarının yaratacağı plot tahribatının gerekçesinin ne olduğu gibi. Herşeyden sonra geriye kalan tek sorunu bishounen fanservice'i yapmak için rezil etmeselerdi en azından vasat bir seri olarak anabilirdim ama an itibariyle seri yolculuğunu sırf twist yaratılmak için kendini boşa yoran, kullanışsız karakterlerle dolu bir hayal kırıklığından başka birşey olmadı. Bir arkadaşın da bahsettiği üzere seri dost düşman herkesin (hatta evrenin bile) zorla kahraman haline getirdiği bir gencin hikayesi olarak bitti. Seri o kadar fazla kulvar değiştirdi ki, başta Kick Ass olarak başlayıp önce Super Sentai'ye, sonra Civil War'a, sonra Secret Invasion'a, sonra Akibaranger'e ardından en son Twin Peaks/Seven çakması bir finale başvurdular ama yazının başında da dediğim gibi seri o kadar fazla kulvar değiştirdi ki bir zamanlar bu seriyi savunmuş olduğuma bile şu an utanıyorum. Her bölümde giderek dibe vuran animasyonlar ve derbederce harcanan seiyuu kadrosunu düşününce (yaratıkların toplu saldırısında 3-4 saniye sesini duyurup sonra patlayan bir yaratığın sesi Hiroshi Kamiya'ydı örneğin) bu serinin sadece kendi ekibi tarafından sabote edildiğini düşünebiliyorum şu an için.

Yine de geriye baktığımda adalet kavramı hakkında geriye bıraktığı bazı aforizmaları takdir ederek hatırlayacağım, seriyi değil ama sadece ilk 6 bölümünü. 5.5/10

Ben de daha dün bitirdim seriyi. İlk 6 bölümden sonraki yapısı hiç hoşuma gitmediği için izlemeye ara vermiştim. Droplamaya da gönlüm el vermemişti belki her şey ilüzyondur düzelir bir yerde diye izleyeyim dedim.

İzlediğim kalan kısımlarda saçmaladı, saçmaladı, saçmaladı hani öyle böyle değil baya saçmaladı. En son darbeyi kroşe misali Boy Love muhabbetine getirmeleriyle yaptı. Daha ne kadar saçmalayacak şeklinde düşünmemek gerekiyormuş.

Gotou'nun hikayesi beni derinden etkilese de o kısımları genel yapıya katıp ilk 6 bölümdeki haliyle yola devam etseydi, seriye dair ilk bölümlerde söylediğim onca güzel lafı şu an yutmuş olmaz ve utanmazdım. Fakat her şey tepe taklak oldu.

5.5/10 verdim ben de seriye, sırf ilk başlardaki güzel mesajları için.