Jump to content
  • Kayıt Ol

Rose Of Versailles


Squaw

Önerilen İletiler

dediğin gibi Oscar hayali bir karakter olduğu için tarihi etkileyecek kadar güçlü olmaması gerekiyor, tarihi gerçekler üzerine anime, film... yapmaktaki zorluk da bu zaten.

baya katı buldum seni :P Polignac neyse de duBarry ve Jeanne' e acıdığım zamanlar olmuştu doğrusu. Marie Antoinette içinse, senin gibi izlemeden önce kaynak kitaplar okumadığım için bu kadar katı olamıyorum, kızıyorum ama çok da yargılayamıyorum. sonuçta tarih kitapları herzaman doğruları yazmaz, özellikle gerçek ve dedikodunun birbirine karıştığı bir dönemde. halkın isyanı çok haklı ama sonuçları çok vahşice, eğer dedikodu değil de gerçekse kraliçenin ihtilalden sonra yaşadıkları çok üzücü ve diğer taraftan bu kadar kanlı bir ihtilal amacından sapmış oluyor.

animede, kendi adıma konuşacak olursam, salt kötü karakter ya 1 ya 2 tanedir, diğer karakterler ne kadar kötü niyetli de olsa bir sahne oluyor ve o kişiye karşı empati kurar buluyor insan kendini.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

  • İleti 48
  • Oluşturma
  • Son yanıt

En Çok Yazanlar

  • özz

    12

  • Squaw

    11

  • Susano'o

    5

  • reina86

    5

En Çok Yazanlar

Yollanan Resimler

Üzerinde çalışırken tekrar izleme isteği uyandıran bir seriyi göz ardı etmemek adına birkaç şey de eklemek istiyorum Susano'o hazır konuyu açmışken;

Öncelikle Oscar için çok erken konuşmuşsun bence Susano'o,ileride yer alacağı konumu izleyince,o söylenmeyen sözlerin ne anlam ifade edeceğini anlarsın ki bu durum gerçek hayatta da sık sık karşımıza çıkmaktadır aslında.Çok tanıklığını yağtığım kişilikler çıktı zaman zaman karşıma,hani karşısındaki insanın birçok eksiğini görürsün ama söylemezsin,onu kırmaktan korkarsın ya da ''Hayır'' diyemeyen insanlardansızndır,işte Oscar da benim gözümde nedense onlara yakınmış gibi gelir,tabi bu durum belli bir bölüme kadar elbette, "Au Revoir" isimli diye bir bölüm var asıl Oscar hayranlığım o ismi alan 36. bölümde tetiklenir benim.Ne demek istediğimi o bölümden sonra anlayacaksın ve Oscar'ı değerlendirmen daha farklı olacaktır eminim.

Antoniette konusuna gelirsek,bu konuda Özz'e katılıyorum aslında,sonuçta günümüzde bile düşününce Devlet başında olan insanların hangi birisi,normal halkın yaşadığı sıkıntıya ortak oluyor ya da bulunduğu statüyü de yerinde bırakarak içimize girip de,halk sorunlarıyla ilgileniyor ki düşün Antoniette sadece bir kez Fransa sokaklarına bırakılıyor o da sadece ''Geçit Töreni'' havasında,bu durumda açıkçası ben her şeyi oyuncak gibi gören küçücük bir çoçuk için çok da ağır suçlamar yapmak istemiyorum. Elbet o da sütten çıkmış ak kaşık demiyorum ama bu seriyi izleyince en azından onun hissettiklerini az çok düşünebilmiştim ve düşün halkı kışkırtan tarafın amacı ne,sanki gerçekten de halkın yanında yer almak mı asla,onlar da halkı bir piyon gibi kullanmaktan öteye gitmiyor aslında,bunu zaten ilerleyen zamanda tarih kitaplarında da işlemiştik,seride de bu noktaya çok güzel bir şekilde değinilmişti.Antoniette'ye,ihtilal sonrası için yaşadıkları konusunda ben de açıkçası çok üzülmüştüm,hele o bölümlerin birinde Rosalie ve Kraliçe arasında geçen bir diyalog beni az ağlatmamıştır.

Benimse en sinir olduğum kişi;Polignac,Du Burrey'i gaza getiren Kral Kuzeni ve şu ünlü ''Gerdanlık Vakası''nı yaşatan Jeanne'dır.Du Burrey de aslında amaçları için çevresindekinden ziyade kendini kullandırtan bir karakter,bu göz ardı edilemez ama onun için de yaşadığı son için üzülmüştüm aslında ama yine Oscar'ı gözümde büyütecek davranışları izlemek çok güzeldi.

Oscar benim gözümde,anime dünyasında tektir bunu inkar edemem,ona ait hiçbir şeyi hiçbir yerde kullanmaya kıyamam,onun yeri apayrıdır ve bu serinin de,sonlara doğruysa ona olan hayranlığı herkesin daha da fazla artmıştır eminim,ne demek istediğimi finali de bitirenler çok iyi anlamıştır ve sen de Suano'o,seriyi tamamen noktaladığında,bu sözlerimin anlamını daha iyi anlayacaksın.

Geç ama güzel bir farkedişle noktalanan çok güzel hayatları bize sunuyor,iyisiyle ya da kötüsüyle,zaten böyle bir dönemi anlatan bir seride de herkesin iyi hayatlar yaşamasını izlemek tamamen mantıksız olurdu diye düşünüyorum.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

@squaw, söylemeyeyim demiştim, sen söylemişsin :) o veda bölümü bir dönüm noktası, çok güzel bir sahneyle biter :aglama3: bir daha izlemek istiyorum.

ve keşke Marie Antoinette' in ihtilal sonrasında yaşadıkları animede anlatıldığı kadar olsaydı, çok çok fazla şey var ama yazmaya dilim varmaz :(

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Nedense bu başlığa ne zaman uğrasam devamında kendimi son bölümleri izlerken buluyorum...

@Mehmet Daha çok bölüm var ama asıl olaylar 30 larda başlıyor ve Squaw ın da dediği gibi anime hakkındaki fikirlerin büyük ölçüde değişebilir...

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Biraz katıyım galiba. Olabilir. :81:Erken konuştuğumun farkındayım. Ama söylemem gerekiyordu. Bu seriyi izlerken ister istemez aklıma Oniki Krallık geldi. İzleyenler hatırlar, orada da bir prenses vardı ve orada olmayı kendine hak görüyordu, birlikte sorumluluk gelmiş olacağını aklının ucundan bile geçirmiyordu. Oradaki tek fark, devrimi yapan kişinin davasının sonuna kadar haklı olmasıydı. Devrimin tamamen halk için yapılmış olmasıydı.

Tabii Fransız İhtilalinde durum tamamen farklı. Daha önce de söylediğim gibi, bu kral ve kraliçe devrimcilerin istediklerini yapabilmeleri için birer günah keçisi olmuşlardır.

Ayrıca eklemeyi unuttuğum bir şey daha var. Bu animede sevdiğim bir karakter daha var. O da Avusturya İmparatoriçesi Maria Theresa'dır. Talihsizliği ise kızına bir ülkeyi yönetmenin sorumluluklarını öğretemeden Fransa'ya göndermek zorunda kalmış olmasıydı.

Jeanne, hasta annesini ve kızkardeşini açgözlülüğü için yalnız bırakmış bir karakter. Sayısız yalan söylemiş, kendisine iyi davranıp ailesine alan kadını öldürmüş ve son olayında da kraliçe hakkında ağza alınmayacak dedikodular uydurmuş. Bence acınacak hiçbir tarafı yok.

Pogniac, 11 yaşındaki kızını yaşlı sapığın birine vermeye kalkmış, intiharına sebep olmuş, gerçek kızını emanet ettiği kadını öldürmüş, evet kazayla ama, en azından arabadan inip en yakın hastanaye götürmeye bile tenezzül etmemiş. Şimdilik gördüğüm son olayı da Rosalie'yi kendi yanına çekmek için, kendisine anne demesi için Oscar'ı tehdit etmesi. Kusura bakmayın ama, empati kuramıyorum.

Du Barry, yeni prenses Marie Antoinette hakkında krala binbir yalan uydurup, ağlama numaraları yapan bir kadın. Ne uğrunda? Gurur? Öfke? Kralın öleceğini anlayınca yaptıklarına ne demeli? Bana kalırsa insanlar yaptıkları kötü şeylerin sorumluluklarını almayı bilmelidir. Onları hayat bu kararları almak zorunda bırakmadı. Her zaman bir seçim hakkı var. Hatta hayatta tek seçebildiğimiz şey iyi yada kötü olmaktır bence. Kötülükleri seçip suçu hayata atmak çocukçadır.

Oscar için ise, tarihi olayların el verdiği ölçüde iyi bir karakter yaratmaya çalışacaklarına eminim. Fakat tarihi olayları bir kenara koyalım. Gidişat illa da kötü olmak zorunda olmasaydı, Oscar'dan kraliçenin hatalarını tek tek yüzüne söylemesini (elbette birebir konuşmalarda) ve kraliyeti çöküşten kurtarmak yönünde daha aktif ve bilinçli bir rol oynamasını isterdim. Bu olamayacağına göre, Oscar'ın kendisini ilerdeki olaylardan sonra göstermesi zaten normal. Tamamen bitirdikten sonra tüm yorumlarımı eklerim.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Açıkçası ben zaten bahsettiğin karakterleri sevmiyorum,sevemem de hani şu kötü olarak damgasını vuranlar spoiler içerisinde vermiş oldukların Suano'o,o karakterler sonuçta hep bir şeyleri elde etme amacıyla,kötü basamakları tercih etmişler bu da onları iyi bir karakter yapamaz kesinlikle,en azından benim gözümde.

Benim düşünceme göre 12 Krallık'taki o prenses ile Antoniette çok farklı konumdalar, nasıl dersen,direk kendi ülkesinin prensesi olan bir karakter vardı o seride izlediğimiz ama burda tamamıyla hiçbir şeyini bilmediği bir yere gönderilmek gibi bir eksiye sahip Antoniette.Ne kadarı doğru bilemiyorum ama kocasının ilgisizliğini de eklemek istiyorum çünkü bir bayan olarak düşününce bu durum,gerçekten de insanı üzebiliyor.Zaten ilerleyen yaşında ciddi şeyleri önemseyecekken neden imkanın varken başka şeylerle ilgilenmiyorsun ki Kral burda çok hatalıydı aslında ama tarihte olay sadece Antoniette'nin gibi gösteriliyor,ben buna üzülüyorum doğrusu.Kral,hep Antoinette'nin gölgesinde kalmış bir durum var sanki ortada,hiç mi Antonitte'nin önüne geçmedi ki...

Oscar'a değinelim yeniden,hiç bıkmadan yaptığım bir şeydir :D;

Oscar,denilince hep katı bir karakter beklenmiştir sanırım bu seride ya da Kraliçe'yi durultan ama şunu unutmayalım,Oscar kaç kez düşünmüştür bu durumu ama hani insanlar her zaman söyleninin zıttını yapmaya heveslidir ya işte bence öyle bir durum ya da Oscar zaman zaman halkın bulunduğu yerleri görebiliyordu,bunu istediği kadar anlatsın Anotinette'ye eminim yine de inanmayacaktı çünkü hani derler ya ''İnsan kendi gördüğüne inanır'',tamamen açıklaması buydu bana göre çünkü ilerleyen bölümlerde bunun anlamını daha da net görebiliyoruz.

Oscar benim için anime karakterinden de öte diyebilirim,onun gibi bir karakter izlemedim ben,dayatılan yaşamı en başarılı şekilde sürdüren ama bunları yaparken kendi özünden de taviz vermeyen ve inançlarının doğrultusunda kendi konumuna bakmayan haklının yanında olan birisi.Elbet onun da hataları olacaktır,kimse dört dörtlük olamaz :P ama o yaptığı hatalarını bile zamanla kabul eden birisi ve bu hatalarını telafi etmek için elinden gelen her şeyi yapmayı başaran.Er ya da geç önemli olan bunu yapmak değil midir zaten.

Daha doğrusu çok net bir şekilde açıklayamıyorum,neden dersen spoiler vermek istemiyorum,açıklamaya çalışırsam aslında spoiler vereceğim,bu nedenle tamamen bitince tekrar dönüş yapalım derim ben konuya :)

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Maria Theresa namı-diğer Avrupanın Annesi, gerçekten bir kraliçenin olması gerektiği gibi bir insan, böyle bir kraliçenin kızı kendi ülkesine kraliçelik yapamamış, çok büyük çelişki.

evet dediğin gibi doğuştan gelen bir statüye sahip kişiler herşeyin hakları olduğunu düşünüyorlar galiba. yanlarında kendilerine yol gösterici bir rehberleri olmadığı zaman da sonsuza dek kayboluyorlar.

@susano'o, katılıyorum sana, herkes iyi ya da kötü yolu tercih etme özgürlüğüne sahiptir, bu tercihleri yapmalarına hayat sebep olmuyor ama kötü ya da iyi karar verebilen birinin karakteri yaşadığı hayatın getirisi sonuçta, ne yazık ki herkes aynı ölçüde güçlü duramıyor hayat karşısında. benim bu insanlara acımam (Polignac değil tabiki, o tamamen kötü, hayatta yaptıklarına hiç gönülden pişman olmamış biri) onlara karşı sevgi beslediğim, yaptıklarını hoşgördüğümden değil, hatalarını kabul ettiklerinden ve biraz da benim karakterimden sanırım.

bundan sonraki bölümler çok güzel 25' le başlıyor :)

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

:) Evet, 25'i izledim şimdi Özlem. Ne demek istediğini anlıyorum. Bir yandan bir şeyler atıştırırken gördüm hem de o son sahneyi. :ne noldu: Fersen!!! :qsokkksok:
Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

  • 6 ay sonra...

Herkese Merhabaaa

Bu alanda Rose of Versaillesin tartisildigini tesadüfen buldum bu forumada üyeydim daha önceden ama daha önce farketmemistim.

Cok sevindim sonunda türkce bir alanda bu konuyu tartismak beni cok mutlu eder

En sevdigim anime rose of versailles diye basliyorum elbetteki en sevdigim karakterlerde oscar ve andre ikisini ayri ayri düsünemiyorum

Seriyi 2001 yilinda izlemistim sanirsam karmasik bi bicimde izlemis olmamdan kaynakli bazi kisimlari anlamamistim o zamanlar (sondan 20 bölüm fln izlemis olmaliyim) Buna ragmen beni cok derinden etkilemisti konusuyla ve karakterleriyle....

Yillar gecti aradan 2008de tekrar aradim ve tr altyazili bi sekilde bulabildim heyecanla indirip bastan sona kacirmis oldugum bölümlerle beraber izledim

Uzun zamandirda tekrar bakmamistim bazi sebebplerden ama bu hafta tekrar arsivden cikarip izledim (kusura bakmayin sIktIm biraz) duygularimda halen bir degisme olmadi hala beni deli gibi aglatiyor ve derinden etkiliyor ilkgünkü gibi

Baska animelerde izledim ama hic bir anime rose of versaillesin yerini asla tutamaz onun verdigi o ruhu ve tadi veremez bi an kendinizi o dünyada gibi hissedebiliyorsunuz sanki o dönemlerde yasiyormuscasina kendinizi kaptirir gibi izliyorsunuz .

Nese konumuza dönelim biraz spoiler olcak Riyoko Ikedanin Vasat bir kadinin portresi Marie Antoinette adli kitaptan etkilenerek bu mangayi cizmeye baslamis.1975te. ve Cok popüler oluncada anime serisi yapilmis 1979 da yayimlanmis

En sevdigim sahneler

- Oscar`in Lady Marie Antoinette`nin DuBarry ile mecburi konusmaya karar vermesi ve onun gururlu tavrindan cok etkilenmesi ve ömür boyunca onu korumaya yemin etmesi.

- Kalbimdeki Oscar adli bölüm özelliklede Andrenin Oscardan artik beni önemsemiyor diye süphe etmesinden sonra olan olaylardan sonra Oscarin Andre icin hic düsünmeden canini ortaya koymasi ve Andrenin bu durumdan cok etkilenmesi Bir gün Oscar Senin icin bende Canimi verecegim diyerek yemin etmesi

- Tutum olarak Oscarin olan haksizliklara asla boyun egmemesi karsi cikmasi.özellikle Haksizlik yapan soylular Dük Guemendenin (yanlis yazmiyosam) para calan fakir bir cocugu sokak ortasinda vurmasi ve Oscara hakaret etmesi akabinde yaptiklari düello

-Rosalie`nin yeni ögrendigi kardesinin intahari sonrasinda üzülmedim kan bagim bile yok derken aglamaya baslamasi

- Marie Antoinette ve Fersenin aski özellikle Fersenin caresizligine cok acidim Bir kadini seviyorsun ve o Kralin karisi elinden gelebilcek hicbir sey yok asla birarada olamazsin üstüne üstlük lanetli bir sekilde yasanan bir son .sevdigin kadinin ölümüne tanik olmak Son bölümde Fersenin bir cigligi var oda cok üzücü ve aciklidir benim icin

- Marie Antoinette ve Oscarin birbirlerine vedalari

- Andrenin sonsuz bir askla Oscari sevmesi beni cok etkiler zaten ama Beyazda olsa Kirmizida olsa Gül güldür asla bir leylak olamaz diyerek duygularini acikladigi sahne

-Andrenin kör olcagini ögrendikten sonra kendi kendine konusurken tek üzüntüsünün kör olduktan sonra Oscari tekrar görmemiycek olmasini söylemesi

- Andrenin Oscarin Portresini hayalinde canlandirdigi sekliyle tasvir etmesi

-Andrenin Oscarin babasina karsi ciktigi eger öldürcekseniz önce beni öldürün sevdigim insanin ölümünü görmeye dayanamam dedigi sahneler

-Andrenin ölüm dösegindeyken Oscarla yaptigi konusma..Bahsettikleri Arrastaki gündogumu .Oscarin evlenme teklifi (beni cok aglatti)

-Oscarin ölümü ve Andre icin yasadigi pismanlik haykirislari yasadigi aci.....

En cok merak ettigim soru ise su an aklima takilmis durumda seriyi izlemis olanlar umarim yanitlar

Neden mutsuz son? Evet Oscar Tüberküloza yakalanmisti ve Andre de kör olmak üzereydi Savasin tam ortasindaydilar Elbetteki yasamalari mucize bi durum olarak karsilanabilirdi neden bilmiyorum karakterleri cok benimsedigimden sanirim neden sorusu aklima takilip kaldi Belki oscar yasayabilirdi Andreyle evlenip...hersey mutlu bitebilirdi (Biliyorum mutlu bitse beynimizde bu kadar vurucu bi etki birakmazdi ve belkide tekrar tekrar ayni duyguari tasiyarak izlemeyebilirdik) yinede merak ediyorum yazarin bu sonu yazma sebebini

Sabirla okuyan herkese tesekkürlerr yanitlarinizi dörtgözle bekliyecegim:011:

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Öncelikle tartışma platformumuza hoşgeldin reina86,bir Oscar ve Rose of Versailles tutkununu daha görmek ne kadar mutlu etti beni anlatamam :)

Sorunu bilgim daha doğrusu tahminim yönümde cevaplamaya çalışayım hem tartışma keyfini yaşamaya devam ederiz, ne güzel :D

Final için spoiler içerir,tamamen bitirenlerin okuması tavsiye edilir;

Öncelikle cevabı aslında kendin de vermişsin reina çünkü tamamen mutlu ve ulaşılır bir son sunsalardı seride bize eminim ki izlerlerin aklında bu kadar sağlam yer edebilecek bir seri olmazdı hiç düşünmeden muhteşem diye tabir edebileceğim bu seri...

Elbet Oscar faktörü en büyük ateşleyici bu seriyi sevdirmede ama düşünsene mutlu bir sonla bitince nolurdu,Oscar bizi bu kadar etkilemezdi belki de ya da Oscar'ın mutluluğu hepimizi mutlu ederdi ama sadece bununla kalırdı,zaten hepimiz de biliyoruz ki diğer karakterlerin yaşadığı özellikle de Maria Antoinette'nin yaşadığı son bilinen bir sondu, giyotine anbean gidişi hiçbirimiz yaşamamış olsak da yolun sonunun oraya varacağı gğn gibi aşikardı okuduğumuz tarih kitaplarına göre.Sonrasında o kadar yaşanan açlık, hastalık,halk ve asillerin yani kendi halkın birbirine -kendi ırkından birine- doğrultuğu silahlar sonucu yaşanan ölümlerden sonra Oscar'ın yaşadığı mutluluk ya da bize sunulan son gerçekten de mutlu eder miydi seni ya da seyirciyi,en azından beni mutlu etmezdi ama şimdi böyle yaşanan son yani Andre x Oscar sonu benim için daha büyük bir tutkudur,üstelik sen de ne güzel demişsin Andre'yi Oscar'sız,Oscar'ı Andre'siz düşünemiyorum diye,benim de vazgeçemediğim nadir çiftlerden birisidir.

Yazar da eminim kitaptan kalan etkilerle böyle bir tarih sundu bize ama bence en büyük katkıyı ticari sebepler taşıyordur,en azından ben böyle düşünmek istemiyorum ama aklıma da gelmiyor değil hani :biyik gulme:

Ayrıca sitemizde de Fansub olarak çalışması sürmektedir.Susano'o arkadaşımız görev nedeniyle şimdilik ara vermiş durumda ama döndüğünde eminim seve seve devam edecektir bu güzel çalışmasına...

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Bir an kendimi gördüm sanki :D

Aramıza hoşgeldin reina, bir RoV hayranı daha görmek çok mutlu ediyor beni.

squaw' ın da dediği gibi sitemizde fansub' u yapılıyor, hem de çok güzel bir karaoke efektiyle açılış ve kapanış şarkılarını güzel bir Türkçe' yle de izleyebilirsin :D

Kendimizi övme faslından sonra :P sorduğun soru için başka bir bakış açısını dile getirmek istiyorum

Eğer Oscar ölmemiş olsaydı, Marie Antoinette' nin idam edilmesine göz yumabilir miydi?! Ben sanmıyorum ve tarihi değiştiremeyeceğine göre en kolay ve etkili yol, Marie Antoinette' nin en yakın dostunu öldürmekti.

Ayrıca sitede blog da var http://www.animemangatr.com/forum/gruplar/rose-versailles-lady-oscar-33/

Buradan da duygularını, düşüncelerini bizimle paylaşabilirsin :D

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Hosbuldukk Squaw ve özz

Inaninki cok mutlu oldum cünkü biliyorsunuz bu seri hala cok iyi taininmiyor türk anime izleyicileri icin ve tartismak icin bir platform bulmak imkansiz gibi bisi.Cevaplariniz beni cok sevindirdi

vedigin linke göz attim tekrar bakacagim detaylica arigatoo :)

Squawada özz`e de hak verdim okurken birde aklima yeni geldi ama Antoinette ve Fersen iliskisine paralellik tasima ihtimalinide göz önünde bulundurmak gerektigine inaniyorum özz arkadasim önemli bir noktaya parmak basmissin Oscar en sadik dostu Antoinettenin ölümüne göz yumabilcek bi karakter degildi ve tarihi degistiremezdik Bir yandanda Squawin dedigi gibi halk yokluk sefalet icinde kivranirken mutlu bi son olsa tatmin olmazdik hicbirimiz haklisin bu kadar gercekci gelmezdi bizede elbet yazarin aklindakiler umarim ticari kaygilar degildir :) bende öyle düsünmek istemiyorum elbetteki yasanmamisliklar ve son anda kavusulan bir ask sanirim izleyici kitlesine de yansidiginda cok ic burkuyor buna katlanamiyoruz galiba

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Biz de çok mutlu olduk, Squaw ve ben sonsuza kadar Oscar konuşabilecek derecede fanatik hayranlarız :D Bir kişi daha aramıza katıldı, mutlu eden bir kazanım bu. İç burkan dedin de

Gerçekten bu seride beni en en çok etkileyen kısım (diğer yazdıkların da çok etkilemiştir tabi) Andre öldükten sonra Oscar' ın haykırışı, düşününce bile hala ürperiyorum, ve ondan sonraki iç hesaplaşmasıydı. Andre' nin aşkını farkedememiş olmanın verdiği pişmanlık. 1 gün hatta 1 saat daha önce birbirlerinin olsalar, 1 dakika fazladan aşklarını yaşasalar vs vs

:uzqgun:

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Şu anime hayatım boyunca hiç sıkılmadan saatlerce konuşabileceğim tek seridir diyebilirim ve içinde yer alan her noktaya dair mutlaka söyleyeceğim birkaç sözüm olacaktır çünkü seriyi her izleyişimde içime birçok özelliğini çekerim Özz'ün de benden aşağı kalır yanı yok bu konuda,bu nedenle doğru adrestesin reina,iyiki gelmişsin :)

Bu seriye ait grubumuzda da tartıştığımızda martikanadı (o da diğer büyük hayranlarındandır bu serinin) arkadaşımızın hatırlatmış olduğu bir sahneyi aklıma getirir hep Fersen-Oscar-Andre üçlüsüyle iligli açılan konular;

''Andrem'i kurtar!!!'' derken Fersen'in yüzünde oluşan bakışı asla unutamam bu nokta da reina senin değindiğin şu paralellik kendini gösteriyor sanırım Oscar'ın kendine asla kabul ettiremediği kadınsılık ve Andre aşkı gün gibi ortaya çıkmıştır bu bölümde ve sonrasında da her şey çorap söküğü gibi geliverir ve o hiçbirimizin yaşamak istemediği iç acıtan son...

Özz'ün de dediği gibi Oscar'ın,Antoinette'nin en yakın dostu olarak yaşaması gereken bir sondu bu ve yine benim değindiğim gibi halk o şekilde yaşarken Oscar'ı bize mutlu sonla sunsalardı sanmıyorum Oscar gibi bir karaktere yaşadığı mutluluk yakışacak mıydı,benim ve diğer Oscar ya da RoV severlerin vereceği cevap çok açıktır,bu nedenle yazar bence ticari kaygıdan çok (kendi tezimi çürüteyim hadi bu noktada :P) en mantıklı sonu bize sunmuştur diye düşünüyorum ben :D

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Ne kadar güzel yorumlar bunlar farkli acilardan bakabilmek ne güzelmis .RoV hayrani arkadaslar edinmektende cok mutlu oldummm tesekkürler Squaw ve özz:D Tabi ortak noktalarla birlikte zaten her karakterin yapisi kendine göre etkileyici , kötü karakterler bile.. Bazi arastirmalar yaptim elimden geldigince onlardan bahsetmek istiyorum sizlere

Tabi sizlerde biliyor olabilirsiniz mutlaka genede konuyu acmak acisindan bahsedeyim kisaca Rose of versailles bittikten sonra Eikou no Napoleon – Eroica isminde devami niteliginde bir manga yayimlanmis icinde Oscar Flashbacklerle görünüyormus Alain, Rosalie, ve Bernardda icinde yer aliyormus tabiki merak ettim 1 chapteri elde ettim ama italyanca idi farkli bir sitedende bunu buldum ilginizi ceker diye düsündüm burdada bir rüya sahnesi galiba

francua.JPG

eroica.gif

eveeet cok tatli dimi Napolyonya konusuyor galiba kücük Francois Rosaliede onu azarliyor :) keske bu mangayida okuma imkani olsa Napolyonu pek merak etmeme ragmen en azindan Oscari Andreyi Rosalieyi ve digerlerini görmeyi isterdim.

:mutlulh:

News10946.jpg

francua.JPG.4d52e469d790cd3804b7a930b9840d98.JPG

News10946.jpg.b329107c00137affa33a4e19e800251f.jpg

eroica.gif.72d51b6f3358d1c6d07f77947137a623.gif

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

yeniden geldim umarim sizi biktirmam

Squaw okurken yanitlamamisim

Oscar Fersene "Andremi kurtar" dediginde Fersenin yüz seklinin aldigi hal görülmeye deger ,Oscar kendisi bile sasirmistir söylediklerine cok güzel bir bölümdü icindeki hislerini ne kadar bastirirsa bastirsin cok derinlikli bir sekilde Andreyi seviyordu :) Fersenle Oscarin arasinda bisiy olmasini pek istemezdimde dogrusu cok alakasiz geliyor belki animede Fersenin tanitimlari az oldugundan da olabilir ama pek bagdastiramiyorumda zaten ,Marie Antoinet`in son günlerindeki Fersenle biraraya gelmeleri ve herkes Antoineti (arkadaslari polignac gibi) terkederken Fersenin onun kacisi icin yardim etmesi de askinin ne kadar büyük oldugunu gösteriyor Fersen icin gercekten cok üzülmüstüm cok aci verici sevdigin insanin sonunu görmek ve elinden hicbirsey gelmemesi

Yine ilginc bir bilgi buldum 2 tane ama birinden emin deilim ilerde daha cok arastirmayi düsünüyorum ingilizcem yeterli seviyeye geldiginde.1. Charlotte , Polignacin kizi gercek hayatinda intihar etmemis ama malesef gercekten o dük ile kücük yasinda evlenmis :( 2.si General Jarjeyesin ilk karisindan Jeanne isimli bir kizi varmis ve o bu kizini nüfusa erkek olarak yazdirmis ??? bu kesin mi bilmiyorum wikipediada buldum kesinliginden emin deilim bu yüzden ama enteresan geldi paylasmak istedim

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Kesinlikle öyle düşünme reina. Aklından geçenleri paylaşman güzel bence.

Dediğin gibi Oscar her zaman Andre' yi seviyordu ama sevgisinin adını bilmiyordu belki de. Çünkü neredeyse bebek yaştan beri birliktelerdi. Birbirlerine fazlasıyla alışmışlardı. Araya Fersen girdi, hayatındaki diğer erkeklerden farklı bir havası vardı ve elinde olmadan ondan hoşlanmaya başladı. Ama aralarındaki engel M. Antoinette olmasına rağmen (Fersen-Antoinette aşkı sonu ölüm olan bir aşktı) Oscar' ın kazanma şansı yoktu. Oscar Andre' yi kaybetme korkusunu yaşayana kadar da Andre' ye olan hislerinin derinliğini farkedemedi. Gerçi yabancı forumlardan okuduğum kadarıyla, Ryoko İkeda Oscar için farklı bir aşk geçiriyormuş aklından ama son anda fikir değiştirmiş. Sanırım Andre' nin ölümü üzerine Oscar ve Bernard arasında bir aşk izleyebilirdik belki de. Oscar da ölmemiş olurdu. Tabi ben bunu hayal bile edemem.

Paylaştığın diğer bilgiler de çok ilginç. Doğru olma olasılıkları da baya yüksek. İsimler tutmasa bile eminim bir yerlerde bu karakterlere benzeyen insanlar yaşamıştır.

Edindiğin diğer ilginç bilgileri Rose of Versailles Blog' u üzerinde bir başlık altında toplayabilirsin aslında. Bu başlıkta kalması yazık olur çünkü mesaj yazıldıkça arada kaynayıp gidebilirler.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Özz ile aynı fikirdeyim reina bence de böyle düşünme,biz gayet mennunuz halimizden değil mi Özz'cüm :D

Gelelim yaptığınız yorumlara cevap vermeye :P benim de söylecek birkaç şeyim var;

Seride yer alan Jeanne'dı sanırım değil mi şu gerdanlık meselesi,gerçekte de yaşanmıştı hani,bu durumda o belki de bahsedilen bu kız kardeştir ve olay daha değişik şekile getirilerek Rosali ve Polingac meselesine dönüştürülmüştür çünkü hiçbirimiz unutmayalım ki animede kurgu olayı oldukça fazla,mangaya göre bile çoğu olaylarda farkındalık yaratabiliyorlar,bir de seride mesela o kız durduk yere Oscar'a da acayip kin besler hale geliyordu hatırlıyorsanız üstelik Antonietta ile aşk dedikodusunu çıkarıyordu,şimdi düşününce durduk yere neden bunu yapsın ki belki de bahsedilen kardeş odur kimbilir :)

Diğer yandan ben de Oscar'ı asla;

Andre'den başkasıyla düşünemem açıkçası,Fersen her zaman Antoinette için gizli aşık olarak kalmalıydı ve öyle de oldu,zaten tarihte yaşanış şekli böyleymiş sanırım ayrıca Fersen sevgim de oldukça fazladır neden sevdiğime gelirsem reina'nın yazdıklarından farklı pek bir şey yazamam ama ne olursa olsun adının lekelenmesine bile göz yumacak kadar fedakar bir erkekti o,belki de yaşadığı aşk yanlışlarla doluydu evet belki de günahların en büyüğünü işliyordu ama kim gönlüne ferman dineletbiliyor ki... :((

Sonrasında Özz'ün yazdığına değinmek istiyorum;

Oscar için nasıl bir aşk planlamıştı acaba çok merak ettim,keşke şimdilerde moda olan yan hikaye modunda Special bir bölüm olarak verse qsoru

Yine de Oscar,Andre'nindi öyle de kalmalı benim gözümde.Belki de o diğer düello yapacağı adam vardı hani adı Girodel olabilirdi ya da hani bunlar Andre ile bir kasabaya gidiyorlardı ordayken Maximillien ile tanıştıklarında Maximillien beğeniyordu Oscar'ı belki de onunla tasarlanmış bir aşk yaşayacaklardı ya da Özz'ün dediği gibi Bernard'la belki de,hep 'Belki'lerle hep 'Keşke'lerle dolu bir seri bizim için değil mi,öyle bile olsa her şeyiyle seviyorum Rov'u :)

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Squ'cum eğer yazılanları yanlış hatırlamıyorsam, manga-ka' nın düşündüğü son

Andre ölür, Bernard, Andre' ye baya benziyor ya Oscar belki de bu yüzden ona yakınlaşır ve zamanla aşık olur. Ayrıca Bernard' ın düşünceleri Oscar' ı ihtilal konusunda etkileyen unsur olacakmış eğer olsaymış.

Eğer Fersen hayali bir karakter olsaydı belki de Oscar ve Fersen sonu görebilirdik (tabi bu kısım benim tahminim :D ) Antoinette ölür ve Fersen acıyı Oscar' ın kollarında unutur. Tabi Oscar' ı baloda kadın kıyafetleri içinde gördüğünde nasıl etkilenmişti.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

ne kadar ilginc cok sasirdim gercektende riyoko ikedanin farkli düsünüyormus

Squaw ve özz sizlerin fikirlerine katilmakla beraber, özz`ün anlattigi bernard durumu cok tuhaf ben de asla oscari onunla düsünemiyorum nedenine gelince oscar cok güclü duygular tasiyan bir karakter andre öldükten hemen sonra bernardla olsaydi biraz daldan dala bi durum olusabilirdi.Seyircide yatsiyabilirdi bu durumu iyiki yapmamis Oscarin bi baslasiyla olabilcegini kabullenmezdim cünkü bende :D Gerodeli de hikaye icinde biraz daha aktif görmek isterdim dogrusu ilginc seyler olabilirdi rosalie ile o da olabilirdi mesela farkli olurdu .Robesspiere de oscari begenmisti bencede ama o ikiyüzlü bi karakter amaclari ugruna halki kulanarak bi yerlere geldigi icin onunla oscarin beraber olmasini istemezdim

bunun disinda Squawcim gerdanlik olayinda adi gecen jeanne tarihte yasamis bi kisilik , benim bahsettigim Jeanne malesef fazla yasamamis bi karakter 14 yasina kadar yasiyabilmis (oscar icin ilham alinmis olabilcegi durumu var bu karakterin , gercek oscar o olabilirmi diyede düsünülüyor kesin bi bilgi deil) biraz karisik anlatmisim galiba :)

Bundan sonra diger sosyal grupta yeni bir topic acacagim tüm bilgileri iyice toparlayip :)

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Reina'cım Jeanne meselesinde sen doğru anlatmıştın merk etme sadece ben 'Acaba?!' diye öyle bir öneri sundum :D ama diğer yandan şu meseleye değinince;

Seride geçen Jeanne'ın gerçekten yaşadığını biliyorum,hatta o olayın gerçekten de olduğunu ve Jeanne'ın gerçek tarihte,seride Oscar ile adının aşk dedikosuna karışmasını sağladığı gibi Antoinette'nin bir bayanla aşk yaşadığı dedikodusunu gerçek hayatta da yaymış bu şahıs...

Yani her zaman biz RoV severlerin bildiği üzere,seride geçen çoğu olay ve karakterler gerçek tarihte yaşamış kişiler ve yaşanmış olaylardır.Seride gidişat bir kurgu düzeni içerisinde işlenmesine karşın gerçek tarihten de izler vardır...

Diğer bir olay olarak da şu Jarjayes meselesi;

Eğer gerçekten de o şekilde bir durum varsa,yani bu komutanın 14 yaşında ölen bir çoçuğu mevcutsa bunun Oscar olmama ihtimali de çok düşük -belki de biz severler öyle istiyoruz- yani onun da gerçek yaşamda yer almış olması imkansız diye bir şey yok

Maximiliien meselesinde de ben de kesinlikle Oscar'ı onunla düşünemem çünkü insanları bir piyon gibi kullanan sahtekardan öte birisi değil,tarihte ne kadarı iyi ne kadarı kötü bir kişiliği var bilemem ama en azından yazılanlar bu yönde :D

Ve yazdıklarını sosyal grupta bir başlık altında toplaman gerçekten de iyi bir fikir,Özz'e katılıyorum bu konuda,burda paylaştığın o güzel bilgiler sayfalar arasında kalmamalı kesinlikle ve dört gözle bekliyorum o başlığı :)

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

  • 2 yıl sonra...

Rose Of Versailles 10/10

Nasıl tanımlamalı ki bu seriyi? Hakkında neler söylenirse yeterli olur? Ne yazarsam yazayım eksik olacağını düşünüyorum ama yine de yazmak istiyorum.

Fransız ihtilalini konu alan animede, Fransız ihtilali öncesi kraliyet ailesinin yaşamı ve halkın durumunu gözler önüne seriyor. Kraliyet her gün balolar verip bolluk içinde yaşarken, kendi halkının açlıktan kırıldığını görmezden geliyor. Bu görmezden gelme halkı ayaklanmaya kadar götürüyor ve Fransa' nın soyluları böylece kendi sonunu getirmiş oluyor.

Seri 79 yılına ait bir seri, 35 yıllık bir seri neredeyse. Çizim konusunda hiç yadırgamadım, sevmemezlik durumum olmadı. Böyle bir seriyi bunca zaman bekletmemeliydim. Gerek müzikleri olsun, karakterleri olsun her açıdan beğendiğim bir seri oldu. Yalnız ilk 10 bölüm boyunca günde 1 bölümden fazla izleyemem dedim seri için. Seride çok fazla arkadan iş çevirme var ve birini selamlamadığın için neredeyse savaş çıkıyor. Ne kadar garip gelse de o zamanın psikolojisi öyleymiş demek ki.

Seride karakterlerden biraz bahsedecek olursam, yan karakterleri saymazsam ana karakterlerden pek sevmediğim karakter yok. Antoinette duygularını saklamayı başaramayan, başarısız bir prenses. Kral ise karar vermekten korkan, ürkek bir kral. Antoinette ile evliliğinde onu elinde tutmayı başaramamış ve Fersen ile Antoinette arasında söylentiler çıkmasına sebep olmuş bu durum. Kral krallığını yapamamış kısacası.

Andre seride en acıdığım karakter. Oscar'ı seviyor ama Oscar bunu uzun bir süre anlayamıyor. Anladıktan sonra da bence iş işten geçiyor artık, birlikte olsalar da artık hiç bir şey eskisi gibi değildi.

Tek gözünü kaybettikten sonra Andre' de bir şeyler değişti zaten. O eski Andre olmadı, neşeli Andre'yi göremedik bir daha.

Oscar' a söyleyecek pek bir söz bulamıyorum. Adaletli, erkek gibi yetiştirilmiş bir kız ama ona rağmen çoğu kişiden daha iyi bir asker, kumandan. Fazla söze gerek yok Oscar hakkında. Her açıdan mükemmel bir karakter.

Fransız ihtilalinin bu şekilde anlatılması çok hoşuma gitti ve artık aklımdan çıkacağını hiç sanmıyorum. Keşke tarihi olayları bu şekilde görebilsek de aklımıza tamamen kazınsa.

Bu da Marie Antoinette' nin gerçek hayatta görünümü.

Tarihe meraklıysanız kaçırmamanız gereken bir seri. Fransız ihtilalini bir de Rose of Versailles' den dinleyin. Pişman olmayacağınızı düşünüyorum.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

@painscream

Yorumunun üzerine pek bir şey ekleyesim yok aslında ama Antoinette için aynı tarzda düşünen birini gördüğüme sevindim. Antoinette tamamen suçsuz biri demiyorum ama tek suçlu olarak da onu öne sürmelerine üzülmüştüm seri boyunca. Üstelik sırf Fransız asıllı değil diye günah keçisi olarak Antoinette'yi mimlemeleri tamamen haksızlıktı. O dönemin entrikalarına bir şey diyemiyorum çünkü işin içinde 'kraliyet' gibi önemli bir kavram varsa bu her ülkenin kaderiymiş, hangi ülkenin tarihine ait bir izle karşılaşsam ilk öne çıkan şey mutlaka entrika oluyor. İnsanlarda para, mevki ve gösteriş hırsı olduğu sürece entrikalar da kendini olur olmaz her yerde gösterecektir.

RoV konusu ne zaman açılsa değindiğim şeyi yinelemek istiyorum, bu serinin en güzel yanı tarihten fırlamış gerçek karakterlerin üzerinden oyunun sürdürülmüş olması. Oscar karakteri ile birkaç karakter dışındaki tüm isimler tarihten karşımıza getirilmiş isimler. Kimisi gerçek anlamda yansıtılmış kimisi gerçek isim altında uyarlama tadında sunulmuş. Nasıl sunulduğunun önemi yok, Riyoko Ikeda bu işi en iyi başaran isim. O dönemin atmosferini en başarılı şekilde sunan üstad. :)

Oscar'a gelirsek.... embarrassed.gif

Oscar için ne söylesem yetmez, onu tanımlamak için hala bir kelime türetilmedi çünkü onu tam anlamıyla hiçbiri anlatamaz. O, cinsiyetine rağmen aşk yaşayabileceğim yegane kadın anime karakterimdir. Aşk diyorum ama hayranlık da cabası, ne denirse densin taptığım bir karakter Oscar... Oscar söz konusu ya, ben başladım mı susmayı bilmem. Ha ben bu seride karakter olarak Alain'e de bayılırım bu arada, dostluğun ve bir abinin en güzel örneklerinden biriydi Alain.

pain ellerine sağlık, sayende Oscarımı ne kadar çok özlediğimi fark ettim, cesaret toplayınca seriyi bir kez daha yenileyeyim bari. Cesaret diyorum çünkü o gidişatı kaldırabilecek bir bünye lazım bana..

Kaçmadan önce gundamaster'ın bir zaman önce bana göndermiş olduğu şu güzel videoyu da kondurayım hemen, manga ve animeden güzel sahnelerle harmanlanmış şahane bir Rose of Versailles ziyafeti, arada açar açar aşk tazelerim :) :

~spoiler içerir~

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

vuhuu. :25550: küçükken izlemiştim herkes gibi. seneler sonra bigün sözlükte dolanırken gördüm, aa dedim internette vardır kesin, indirip bir yerlerden izleyeyim dedim. sonra gerisi geldi tabi, gözümü açtığımda animeci olmuştum çoktan :) bu kadar seveni olması şaşmamalı.

türk televizyonlarında yayınlanan kaliteli 2-3 animeden biridir muhtemelen.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Hesap oluşturun veya yorum yazmak için oturum açın

Yorum yapmak için üye olmanız gerekiyor

Hesap oluştur

Hesap oluşturmak ve bize katılmak çok kolay.

Hesap Oluştur

Giriş yap

Zaten bir hesabınız var mı? Buradan giriş yapın.

Giriş Yap
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgilendirme

Forum Kuralları'mızı okudunuz mı?