Daha Ne Kadar Anime?

Uzun süredir anime izliyoruz ya da izlemeye yeni başladık. Kimisine göre çocuk işi bazısına göre oldukça ciddi ve çok sağlam konulara sahip bu sanatı "Daha ne kadar anime izlerim" diye aklınızdan geçirdiniz mi?

Nedenleri, sonuçları ve size katkıları ya da götürüleriyle konuya katılımlarınızı bekliyorum.

Güzel başlık, arada ben de kendime soruyorum nereye kadar izlerim acaba diye

Bi 5-10 sene daha gider heralde. Şu sıralar da zaten öyle çok aman aman anime izlediğim de söylenemez, mevsim değiştiği zaman bi farklılık olsun diye açıyorum o mevsimi konu alan şeyler izliyorum film/anime/dizi her neyse.

Artık eskisi gibi önüme gelen her şeyi izlemez oldum zaten; anca bloga sezon incelemesi yapmam gerekiyorsa oturup bakıyorum öbür türlü her şeyi izlemek vakit kaybı gibi gelmeye başladı. Anca ki empati kurabileceğim bir seri olacak; yani kendimden bi şeyler bulabileceğim veya hayatımı değiştirebilecek bir seri olacak anca o zaman oturup vaktimi ayırabiliyorum. Mesela Ippo'da hedefe ulaşma anlamında çok sağlam dersler aldım; Monogatari'de hayatın devam ettiğini ve (paranın her şeyi satın alabileceğini ) gördüm; Sakurasou'da hayal etmenin başarmanın yarısı olduğu gördüm vesaire. Anca bu tarz anlamlar bulmalıyım ki izliyeyim.

O yüzden bu alışkanlığım bi 5-10 sene daha geçmez diye düşünüyorum. Animelerde her yaştan karakterler var; empati kuracağim karakterler ve yaşamlar önüme çıkmaya devam edecek uzun bir süre. O yüzden bu derslerden kendimi muaf tutacağımı sanmıyorum.

Evlenince durmak diye bir şey olmaz heralde ya, eşim de izler

Evlenme gibi bir planım olmamasına karşın daha kaç sene Anime izlerim, hiçbir fikrim yok. Öte yandan sezon ne kadar dolu olsun artık gerek baştan sona izleme gerekse çevirme konusundaki isteği eskisi kadar hissedemediğim de bir gerçek.

İzlemeyi planladığım çok seri var, her sezon da izlenebilecek birkaç seri çıkıyor. Bunlar birikince benim izlemek istediklerimi bitirebilmem çok uzun süre alır. Bu aralar bir gerileme dönemine girdim diyebilirim. Eskisi kadar izleyemiyorum fakat az da olsa izlemeye devam ediyorum. Ne kadar daha anime izleyeceğim sorusuna gelirsek, 5 yıl içinde pek bırakacağımı düşünmüyorum. Sıkılsam da yavaşlasam da istediğimi ne dizilerde ne filmlerde bulabiliyorum. O yüzden nereye kadar gideceğini hiç kestiremiyorum diyebilirim.

Önce anime çevirmenliğini bıraktım, bu yaz arşivdeki izlenmemiş serileri izledikten sonraysa anime defterini tamamen kapatacağım. Çocukluğumdaki, hatta zorlarsak birkaç sene önceki serilerden eser dahi yok. Yaşla alakalı olduğunu da sanmıyorum. Nedense animeler artık eğlenceli gelmiyor. Eski seriler hariç...

NOT: Nerede o eski animeler?

Anime izlemeyi bırakmanın en büyük nedeni zamana karşı verilen yarıştır diye düşünüyorum. Öğrenciyken fazladan boş vakte sahip olup epey anime izlenebiliyor, fakat mezun olup iş güç bulma derdi, ve bulduktan sonra düzenli bir hayata sahip olmak ve boş vakitleri animeye harcamak kolay gibi geliyor kulağa ilk başta. Ama hayatta devamlı yeni sorunlar çıkabiliyor, yada kesin çıkıyor, hadi iş buldun, askerliği de hallettin, sırada eş bulma ve aile kurma var, ben de bir çok kişi gibi erteliyorum bu durumu, hatta aile ilk başta kulağa hoş gelse de eksilerini düşününce insan iyice soğuyor. Bu nedenle boş vakitlerde anime izlemek çok olası fakat sorumluluklar artınca insan boş vakitlerini başka şekillerde değerlendirmek zorunda kalıyor. O yüzden zamanla ilginin azalacağını düşünüyorum ama kendi adıma az da olsa takip ederim gibime geliyor, gerçi ben animeciden çok oyuncu olduğumdan, boş vakitlerimi daha çok oyunlara adıyorum, bu nedenle sadece anime olarak düşünmüyorum soruyu. Gittiği yere kadar diyorum.

tiryaki değilim ki ben istediğim zaman bırakırım

Oyumu "Bilmiyorum, zaman gösterecek" seçeneğine vermiş olsam da tam olarak hislerimi açıkladığını söyleyemem. Benim için anime izlemek, film veya dizi izlemekten farksız bir şey olduğu için anime izlemeyi bırakacağımı pek sanmıyorum aslında. Elbette ki ömrümün sonuna kadar izlemeyeceğim ama "yok yahu eskide kaldı anime" şeklinde bir düşünce yapısına sahip bir insan olacağımı sanmıyorum. Hatta çocuklarımla ve torunlarımla beraber, o zamana kadar depoladığım bazı animeleri izlemeyi çok isterim.

-Bilmiyorum, zaman gösterecek.

Ben bunu bağımlılık olarak gören biri değilim, o nedenle tamamen bağımı koparmamı gerekecek bir işlev olarak da düşünmüyorum. Dinlenme vakitlerimde -veya izlemek için müsait zamanlar oluşturarak- nasıl bir film ve dizi seyrediyorsam aynısını animasyon film ve animasyon serileri için de yapıyorum. Sadece kendi ölçülerimde bir tercih anlayışım var. Burada zamanla değişen ve sürekli de değişecek olan sıklık düzeyi.

Genel kanaatin aksine gerçek ve animasyon arasında duvarlar da çekmedim hiç. Dünya üzerinde gösterilen tüm filmlerin ve dizilerin yüksek standartta yapılmadıklarını ve birbirine benzemez olmadıklarını da söylemeye gerek yok sanırım. Ben animelerin -seçici davranıldığında- hayal gücü ekseninde kurguları ve betimlemeleri ile -kendi zamanı içinde- bir adım önde olduğunu bile düşünüyorum. Bir Evangelion, Ghost in the Shell, Akira, Lain, Grave of the Fireflies, Baccano, Kino no Tabi, Berserk, Perfect Blue, Claymore, Kaiba, Mushishi, NHK... gibi -şimdi rastgele yazdığım ama daha çok yazılabilir- yapım bulup zevkine varma ihtimaline niye kapımı kapayayım ki?

Annarasumanara manhwasında bir diyalog gelir hep böyle konularda aklıma, şimdi arayıp bulamayacağım ama özetlemeye çalışırsam, hayat sürecinde yapmaya zorunlu olduğu şeyler için yapmak istediği tüm şeylerden vazgeçen kızımıza söylenen: "Yapmak zorunda olduklarını tabii yap, ama hiç değilse istemesen bile yapmak zorunda olduklarına karşı, sevdiğin şeyleri de yap."

İnsan şu boğan günlük hayattan biraz olsun nefes aldıran kaçışlar bulmak zorundadır, sadece adı ve şekli değişir.

Bir zamanı yok ve üstteki arkadaşın dediği şekilde düşünüyorum. Ne zaman farklı bir anime bulursam izleyebilirim. Fakat bazen çok sıkıldığım oluyor özellikle yeni animeler çok sıkıyor beni...

"ne zaman tv izlemeyi bırakırsın" demek gibi bir şey bu.

ya da beylere "maç izlemeyi ne zaman bırakırsın" demek gibi.

tabi bu benim düşüncem.

tv izlemem, filmlerle alakam yok. bunlar yerine animeleri tercih ediyorum, boş vakitlerimi geçirmek için daha eğlenceli bi alternatifim yok. sınırsız internet bulabildiğim sürece devam ederim herhalde. tabi izleme sıklığı sorumluluk arttıkça azalacaktır ama bu yaşa gelip (28, yazıyla -sadeceyirmisekiz- )hala izliyosam bi 38 bi 48 de yaparım gibi geliyor ömrüm varsa o yüzden hiç bi şıkkı işaretlemedim.

Konuyla kısmen alakalı bir resim, büyük olduğundan spoiler içine aldım.

@suke çok acımasız yaa

yazık yav niye boşattınız adamı :/ çalışıp sosyal olup da anime izleyebilir bi insan. herkes evinde dizi izlemiyomu.

misal adam içerde maç izlerken somurtup inatlaşan, "benimle ilgilenmiyosuoovvn" diye mırnanan kadınlar var dimi, aç kadıncağıza anime izlesin adam maçı bitirene kadar bak sesi çıkıyomu. al sana aile içi huzur.

-Bilmiyorum, zaman gösterecek.

Sadece anime değil dizi ve filmler hatta oyunlar hayatımdaki küçük, büyük yer kaplıyor. İzlediğim ve ya oynadığım süre boyunca hayatın bazı acımasızlıklarını unutuyorum ya da unutmuş gibi yapıyorum. Ama zaman zaman aklıma başlıktaki soru aklıma geliyor. Her zamanda "Bilmiyorum." cevabını veriyorum kendime. Şu an boş zamanım olduğu için izleyebiliyorum ama boş zamanlar azaldıkça musluğu baya bi kısmak zorunda da kalmıyor değilim.

İstediğim zaman bırakırım belli bir kıstasım yok. Zaten anime izlemeye başlayalı 8-9 ay oldu. O kadar fazla ve güzel seçenekler var ki insan hepsini izlemek istiyor. *-*

Bu tur seylere zaman vermek cok zor bence.Nasil ki yeni bi hobi edindigimde "Bunu bi 5 yil yaparim sonra birakirim." diye baslamiyorsam bu da ayni sekilde sonuna bir tarih verilemez diye dusunuyorum.Ne zaman ki artık izlemekten zevk almam o zaman bırakırım.Ama onceden belki de zaman bollogundan cok secici davranmazken simdi daha secici davraniyorsun ister istemez.Hayatindaki yeri azaliyor.Ayda yilda bir de izlesen birakmis sayilmazsin,onceligi degismis olur sadece.Ama dedigim gibi bos zamanlarimda beni eglendirdigi muddetce devam ederim.Ama hani pek çok kişi evlenince çoluğa çocuğa karışınca bırakırım diyor ama insan yapmaktan hoşlandığı şeylerden kolay kolay ayrılamıyor,fırsatını bulduğun ilk an gene yapıyor.Bir örnek vereyim; çalıştığım hastanede bi röntgen tekniyeni abi vardı 40 yaşlarında.Bir gün gece nöbette iken bişey sormak için yanına gittim,kapıyı vurup girdim. Abi bişey izliyor beni görünce bir panik felan.Tabi kapatamadı ekranı tabi ) Baktım Naruto izliyo ) Napalım arkadaş evde çocuk vs cok bakamıyoz,bizde indirip nöbetlerde izliyoz diyo.

Zaman göstereceği kadarını gösterdi sanırım bana. Lise yıllarımı hatırlıyorum da, en asosyal olduğum zamanlardı. Şimdikinden iki kat fazla vakit ayırabiliyordum anime izlemeye ve manga okumaya. Kotalı internet gibi bir kabus vardı hayatımda. Buna rağmen Gundam gibi, One Piece gibi serileri izlemeyi başarmıştım. Bir oturuşta 20 bölüm izleyebildiğimi hatırlıyorum.

Artık yaşım ilerlediği için mi, yoksa sıkıldığım için mi bilemiyorum ama bu dünyadan yavaş yavaş kopmaktayım. Geriye dönüp baktığımda tek pişmanlığım, izlemek ve okumak istediklerimi arşiv yapmamam. Kimilerinin söylediğine de katılıyorum; yeni seriler gerçekten beni cezbetmiyor. Zaten az olan boş vaktimde de ya dışarıdayım ya da ders çalışmakla geçiriyorum.

Daha hayata tam olarak atılmadan animelerden bu kadar uzaklaşmış olmak cidden yüreğimde derin bir yara. Bakalım, zaman daha ne kadar acımasızlaşacak benim için. Umarım ileride bir pişmanlığım daha olmaz bu konuda.

bu sorunun cevabını dolaylı yoldan bir örnek vererek açıklamak gerekirse; bilgisayarla tanıştığım ilk günden beri hiç sıkılmadan oyun oynuyorum ve bunun en büyük sebeplerinden biri oynamış olduğum oyunlar sayesinde şu an hayatımda dostum, arkadaşım dediğim insanlarla tanışmış olmamdır, hani çok klişe bir laf vardır ya 'hayat paylaştıkça güzeldir' die benim içinde oyun oynamak böle bişi birileriyle dialog halinde olduğum sürece oyun oynamaya devam ederim diye düşünüyorum. yaşamımdaki bu örneği konumuzla ilişkilendirmek gerekirse de ilk animemi daha önceleri oyun oynarken tanışmış olduğum zhenya kod adlı arkadaşımız sayesinde izledim ve bu dünyaya ilk adımımı attığım o andan itibaren çok nadide ve benim için kıymetli bir çok insanla tanıştım ve umarımda tanışmaya devam ederim. tüm bunları yazarak nereye mi varmak istiyorum? ilk olarak anlattığım oyun oynama örneğine dayanarak bu sorunun asıl muhatabının ben olmadığını sölemek istiyorum sadece ...

Sanırım benimki son şık olacak; bilmiyorum, zaman gösterecek.

Sevdiğim ve keyif alarak yaptığım bir sürü uğraşım var ama hiçbiri animenin yerini tutmuyor. Ne istediğimi biliyorum; boş vakitlerimi anime izleyerek değerlendirmekten büyük keyif alıyorum.

Bilmiyorum, zaman gösterecek, dedim.

Bu konuda belli bir kural olduğunu düşünmüyorum. Kendi açımdan bakarsak, ne zaman artık izlemekten sıkılır veya zaman ayırma konusunda bile erinir olurum o zaman bıraktım demektir. Japonya dışında var mıdır, bilmem ama bir insan otaku veya hikikomori şeklinde otaku olmadığı sürece ne zamana kadar izlediği de önemli olmaz sanırım. Zaten anime izlemenin bir zorunluluk değil, bir hobi olması gerekir.

Bilmiyorum ama öğrencilik bittiğinde ve iş bulma, iş, evlilik vb olduğunda bilerek olmasa da bundan kopma da yaşanabilir.

Eskisi gibi sık izlemediğim için şu an yakın çevrem, bu dünyadan çıktım gözüyle bakıyor bana ama bu sadece madalyonun görünen yüzü. Ne zaman bırakacağımı bilmiyorum ama şu an bırakmadığımı biliyorum, sadece bir şeye uzun süre ara verme isteği dolar ya içinize, bendeki de öyle bir şeydi işte. Bugünlerde bir Hungry Heart: Wild Striker atağı ile geri dönme turlarındayım.

Bırakma konusu ise, şimdilik evlenme planım yok. Olsa da ricamı kırmayacak biri olur herhalde hayatımda. Olmasa da bir yol buluruz, akıllı telefonları bunun için icat etmişlerdir belki. Şakası bir yana, yaşım kaç olursa olsun çevreme aldırmadan bu güzel dünyada kalmaya devam etme fikrindeyim. Gelecek ne gösterir, zamanla ilgili ne sorunlarım olur bilinmez ama ben ''Bilmiyorum, zaman gösterecek'' diyorum.

Kore dramaları için ''Ben izlemem onları'' diyen biri kesin bir yargıda bulunmamalı!

Evliliğin buna bir engel teşkil edeceğini düşünmüyorum, yani eşimin yada eşinizin size izleme şunları bırak ya gibi bir serzenişte bulunacağını sanmıyorum, eğer öyle olursa o kişinin ilgi duyduğunuz şeylere saygısı yok demektir, bu da sağlam temelleri olan bir evlilik değildir. Lakin evlilik iki kişinin de sorumluluklarının artması demek, bu da ister istemez boş zamandan çalacaktır. Bence anime izleme işine son vermenin en büyük nedeni izleyecek boş vakit bulamamak olur, çünkü her ne kadar sektör kötüye gidiyor desek de her yıl belki az miktarda ama yine de izlemeye değer kaliteli yapımlar çıkıyor.

@dcmbr: Hayat şartları adamı bitirir , benim de evlenme konusunda en büyük endişem o resimdekine benzer bir duruma sürüklenmek istememem, gerçi benimle anlaşamayacak insanın ciddi problemleri vardır.

Rahmetli babam ben Denizler İmparatoru izlerken başta yadırgamıştı, çok geçmeden beraber zaman geçirebilmemizin en önemli aracı olmuştu o dizi. Akabinde ona hazırladığım setlerden günde 3-4 saat aralıksız KDrama izlemeye bile başlamıştı.

Yani demem o ki aynı evde yaşadığınız insanlar eğer onların da izlerken keyif alabilecekleri şeyler üzerinden size az çok empati yapabilmeye başlayabiliyorlarsa Anime izlemek eninde sonunda son vermeniz gereken bir kaçış değildir, utanılacak bir kusur da değildir. Evlendiğinde eşiyle yada oğluyla beraber Anime izleyen arkadaşlarım üzerinden söylüyorum bunu.

Asıl sorun, maddiyatçı bir çevrede yetiştirildiyseniz sizin onlara karşı bağımsızlığınızı ilan edebilecek, kendi bacaklarınız üzerinizde durabilecek imkanları kendinize yaratıp yaratamamanızda bitiyor. Welcome to the NHK üzerinizden bağlamak gerekirse ömrünüzü bir hikikimori türevi olarak geçirmekten keyif alıyorsanız bunun (Anime, oyun vs) bir ihtiyaç değil lüks olduğunu bilmeniz gerekiyor.

Belli bir zamanı, şu vakitten sonra izlemem tarzı bir duruma düşeceğimi sanmıyorum pek. Soğuma dönemini herkes yaşıyor,Hem eskisi kadar iştahımız kalmıyor hem sorumluluklar arttıkça eskisi kadar izleyecek vakit bulunamıyor hemde artık eskisi kadar kaliteli ağız sulandıran yapımlar çıkmıyor fakat bu demek değil ki "anime" kavramını toptan hayatımdan çıkarayım.Bu film izlemek,dizi takip etmek veya spor takip etmek gibi birşey bazı dönemler çok az izlersiniz bazı dönemler sık sık fakat hep bi adı geçer,"20 yaşımdan sonra film izlemeyeceğim" diyen pek yoktur heralde.Benim için o ayarda birşey buda,sayısı azalsa da eskisi gibi çokca takip edemesemde toptan anime kavramını hiçbir zaman çıkaramam heralde.

Kısacası dcmbr'nin yorumu benim için nokta atışı olmuş,ona %100 katıldığımı belirtip hiçbir oy kullanmıyorum.

Gittiği yere kadar, ben kendimi adadım bir kere.