Daha Ne Kadar Anime?

İnsanın hoşuna gittigi bir seyi bırakması icin ondan daha cok hosuna gıden onu eglendıren bırsey kesfetmesı lazım o zamana dek Oyunlar ve anime vazgecılmezım.

Aslında bana pek bir şey katmadığını biliyorum animenin, ancak bunu biraz daha acı bir ders olarak almadıkça bırakmayacağım. Bazan dünyanın en gereksiz işiyle uğraştığımı düşünüyorum.

Gittiği yere kadar, ben kendimi adadım bir kere.

Hentai animeden sayılıyor değil mi? O zaman asla bırakmam.

Ben evlenince bırakmam, ileride evlenince kocamı da bu işe katarım

Belki 5 yıl sonra bu kadar sıklıkla izleyemem (iş ve s. durumlar) ama bu dünyadan tamamen uzaklaşacağımı hiç sanmıyorum. Daha izlemek için arşivlediğim tonla anime var ve arşivleme işlemi devam ediyor Bu dünyaya bir defa düşen çıkamıyor (çıkmak isteyende yok )

''Daha ne kadar anime izlemeli '' bu soruya verecek cevabım yok. Evlenmek gibi bir derdim yok, İş desen o da benim için sorun olmaz.

Sıkılma konusuna gelirsek ; Geçen sene yazın One piece 'yi 4.kez Bleach'ı de 3.kez - tüm bölümleri - izledim, anime izlemekten sıkılma gibi sorunum da olmadı Hiç mi soğumuyorsun anime'den diye sorarsanız arada oluyor. Soğudum zaman ise 2 3 ay Kore Drama larını izlemeye başlıyorum.

Yani Kore dramalar & animeler olduğu sürece bende izlemeyi bırakmayacağıma inanıyorum.

Anime benim hobim, yani hergün izlemesem de ne zaman kafa dağıtmak istesem açıp 3-5 bölüm izlerim. Arada insan elbet sıkılır, özellikle dişe dokunur kalitede bir seri bulamayınca ama o zaman da mangaya sarılıyorum yahu gördüğünüz üzere yakayı kurtarmak elde değil.

Kimse yazmamış, ya da benim gözümden kaçmış. Aslında oraya bir şık daha eklemek lazım. One Piece'in biteceği zamana kadar kesin izlerim. Ondan sonrası ne olur bilemem.

ölene dek

-Bilmiyorum, zaman gösterecek.

Ben bunu bağımlılık olarak gören biri değilim, o nedenle tamamen bağımı koparmamı gerekecek bir işlev olarak da düşünmüyorum. Dinlenme vakitlerimde -veya izlemek için müsait zamanlar oluşturarak- nasıl bir film ve dizi seyrediyorsam aynısını animasyon film ve animasyon serileri için de yapıyorum. Sadece kendi ölçülerimde bir tercih anlayışım var. Burada zamanla değişen ve sürekli de değişecek olan sıklık düzeyi.

Genel kanaatin aksine gerçek ve animasyon arasında duvarlar da çekmedim hiç. Dünya üzerinde gösterilen tüm filmlerin ve dizilerin yüksek standartta yapılmadıklarını ve birbirine benzemez olmadıklarını da söylemeye gerek yok sanırım. Ben animelerin -seçici davranıldığında- hayal gücü ekseninde kurguları ve betimlemeleri ile -kendi zamanı içinde- bir adım önde olduğunu bile düşünüyorum. Bir Evangelion, Ghost in the Shell, Akira, Lain, Grave of the Fireflies, Baccano, Kino no Tabi, Berserk, Perfect Blue, Claymore, Kaiba, Mushishi, NHK... gibi -şimdi rastgele yazdığım ama daha çok yazılabilir- yapım bulup zevkine varma ihtimaline niye kapımı kapayayım ki?

Annarasumanara manhwasında bir diyalog gelir hep böyle konularda aklıma, şimdi arayıp bulamayacağım ama özetlemeye çalışırsam, hayat sürecinde yapmaya zorunlu olduğu şeyler için yapmak istediği tüm şeylerden vazgeçen kızımıza söylenen: "Yapmak zorunda olduklarını tabii yap, ama hiç değilse istemesen bile yapmak zorunda olduklarına karşı, sevdiğin şeyleri de yap."

İnsan şu boğan günlük hayattan biraz olsun nefes aldıran kaçışlar bulmak zorundadır, sadece adı ve şekli değişir.

Daha ne kadar ha ilginç; ilginç olan herşey ilginçtir, ne yalan söyliyim meyday'ın yazısına katıldığımı belirtmek bile yeterli olsa gerekti ama işte katkıda bulunmadan edemedim neyse, indirdiğim ama daha okumadığım o kadar çok manga varki meyday'ın okuduğu mangadan verdiği örnek bile şuan o mangaya olan merakımı daha da arttırsada şuan One Piece yeniden başladım ve 148. bölümdeyim yani ilgimi çektiği sürece sıkılmadan takip ettiğim herşey ne olursa olsun bir manga bir anime bir roman bir film bırakmaya bir nebze bile niyetim yok onlar benim bir parçam gibi benimle birleikte soluk alıp veren, yemek yiyen, gülümseyen, hüzünlenen, ağlayan tüm bu duygusal iç çatışmaları; örneğin luffy yumruk yerse sanki kendim yemiş gibi bir dostsa normal karşılıyor bir düşmansa öfkeleniyor hhahahhah hatta bir kere ne zamndı tam olararak bilmiyorum One piece'i ilk izlediğimde bilgisayar ekranına kafa atmıştım )) luffy'nin hareketlerini farkında olmadan yapmaya çalışmam sonucu ekran almak zorunda kalmış olamam rağmen değmişti çok süper bir seriydi benim için hala animesi olsun mangası olsun ilk sırdadır.. Türkçe'ye kazandırılan anime ya da manga olsun çevirdiğiniz için gönülden teşekkür ederim sadece AMT Fansub'daki çevirmenler değil gerekli değeri göstererek çeviren tüm çevirmenlere ve çevirmenlerin işini biraz da kolaylaştıran diğer düzenlemeleri yaparak katkıda bulunan herkese gönülden teşekkür ederim elinize emeğinize sağlık eğlenrek çevirmeye devam etmeniz dileğiyle kolay gelsin. Bu kadar yeterli sanırım Bu konu başlığı içinde ayrıyetten teşekkür ederim ilginç bir başlıktı..

Çoğu kişiyi eski animeleri izledikten sonra yeni animeler tatmin etmez, çünkü onlar gelişi güzel yapılmış yapımlar değil, en ince ayrıntısına kadar emek verilerek hazırlanmışlar başyapıtlar bence. Yeni tarz animeleri öyle ölesiye takip etmiyorum, ama arada beyendiklerim çıktığında izlemeye çalışıyorum. Valla, nereye kadar böyle gider emin değilim," istediğim zaman bırakırım, bir kıstasım yok"'a verdim oyumu!

Çoğu kişiyi eski animeleri izledikten sonra yeni animeler tatmin etmez, çünkü onlar gelişi güzel yapılmış yapımlar değil, en ince ayrıntısına kadar emek verilerek hazırlanmışlar başyapıtlar bence. Yeni tarz animeleri öyle ölesiye takip etmiyorum, ama arada beyendiklerim çıktığında izlemeye çalışıyorum. Valla, nereye kadar böyle gider emin değilim," istediğim zaman bırakırım, bir kıstasım yok"'a verdim oyumu!

Ben katılmıyorum, sadece zaman ilerledikçe gözümüz öyle bir açılıyor ki beklentimiz katlanarak artıyor. Eskiden televizyonda dizi izlerdik, bize en iyi görsellikte gibi gelirdi. Ama şimdi açıp bakıyorsun meğer bulanık renksiz bir şeymiş. Şimdi kalkıp bana sorsan en iyi görsellikte izlediğin animasyon ne diye, 2000'de izlediğim Pokemon derim. UHD falan filan çıktı ama o zamanları hatırlayınca benim bakış açımla daha kalitesi gelemez. Şimdi aç izle bakalım izleyebiliyor musun o bölümleri? Hisler algıları mahvedebiliyor. Dragon ball'da adamlar hareketli resimmiş gibi dövüşürken bunun daha kaliteli olduğunu söylemezsin şimdikilerden.

Anketin sorusunu da kasmıyorum. Oluruna bırakıyorum. İnsan kotasını doyum noktasına göre ayarladığı sürece sorun yok. İnsanlar böyle soruları görünce başkalarından hep hayal dünyasında yaşamalarını bekliyor, herkes de ona göre tavır alıyor. Bu salaklığı hangi asalaklar başlattı bilmiyorum ama böyle yazısız kurallara ihtiyaç yok. Hâlâ keyifle çizgi film izleyen biriyim, hayattan sınıfta mı kaldık şimdi?

Anime hayal gücünde sınır tanımayanların aşkıdır bana göre.Bendeki bu aşk 20 yılı aşkın sürüyor ve sonuna kadarda devam.Hayata bakışımda şöyle bir düşüncem var :" Hayat; Duygular üzerine kurulu,düşünce ve hayal gücü ile yeşeren bir kavramdır.Öyle ise yaşamam ve tatmam için fiziksel olarak bir eylemde bulunmam gerekmez.Düşünmem ve hayal etmem, yaşamam ve hissetmem için yeterlidir. "Nefes alışım böyle devam etmekte ise anime aşkımda benimle ebedidir.Okul Sürecide bitti,iş hayatınada başladım ne işimdeki statüm gereği anime izlemekten utandım ne de cevremdeki insanlardan yaşım gereği.Eğer bir konuda gerçekten ciddi iseniniz hiçbir engel yoktur.Ben animeden,mangadan,bilgisayar oyunlarında,siber dünya da kısaca hep mutlu olmuşumdur,ve gerçek dünya dediğimiz bu alemdede birçok artısını görmüşümdür siber dünyada öğrendiklerimin.Ne mutlu Anime izleyenlere

Alkol ve sigara bağımlılarının çok sık kullandığı "istediğim zaman bırakırım" seçeneğini seçtim. Bende istediğim zaman bırakacağıma inanıyorum, en azından inanmaya çalışıyorum.

Benimkinin boş zamanla alakası yok, her insan ortalama 2 saate yakın televizyona bakıyordur veya bilgisayara. Tabi bakamayanlarda olabilir. Bu iki saat benim için yeter de artar bile. Televizyonda çok takılmıyorum da haber veya maç izliyorum. Takip ettiğim bir şey yok. Bilgisayar oyunu da çok oynamam(Boş vaktimin çok ve canımın çok sıkılması lazım oyun için.)

Benim için tek sıkıntı çoğunuzun da yaşadığı gibi seçicilik. Eskisi gibi önüne gelene bakmıyorsun seni tatmin edecek az seri çıkıyor. Her sezon 1-2 tane, olmadı senede 1 tane bile olsa izlemeye devam ederim. Ha hiç olmadı istediğim için bırakırım(Artık takip etmem yenileri. Arşive bakar sıkıldıktan sonra onu da bırakırım.).

Ölsem bile bırakmam seçeneği olsaydı onu işaretlerdim ama yok

Anime bir zevk meselesidir nasıl bi kadın sevdiği parfümü ne kadar pahalı olursa olsun almaya devam ediyorsa animeciler içinde vazgeçilmezdir diye düşünüyorum. Herkesin vardır bir anime arşivi beğenip silmeyip hep sakladıkları açtıklarında ben bunu bi daha izleyim dediği hatta kawai heroinler için silemedikleri animeleri brakmak bence ..................saçmalık kardeşim insanlar dizi izlemiyormu animenin dizilerden ne farkı var ölsem brakmam kim ne derse desin sapına kadar animeciyim izlerken gülüp stres atabilmemin en ucuz yolu

Anime bir zevk meselesidir nasıl bi kadın sevdiği parfümü ne kadar pahalı olursa olsun almaya devam ediyorsa animeciler içinde vazgeçilmezdir diye düşünüyorum. Herkesin vardır bir anime arşivi beğenip silmeyip hep sakladıkları açtıklarında ben bunu bi daha izleyim dediği hatta kawai heroinler için silemedikleri animeleri brakmak bence ..................saçmalık kardeşim insanlar dizi izlemiyormu animenin dizilerden ne farkı var ölsem brakmam kim ne derse desin sapına kadar animeciyim izlerken gülüp stres atabilmemin en ucuz yolu

şu ilk cümleyi yılın tespiti ilan ediyorum elinize sağlık

37 bitti 38 e girdim. 2 oğlum var biri 2 yaşında biri daha 3,5 aylık hala seyrediyorum. Kendimce çok büyük olmayan bir anime arşivim var oğullarım da seyretsin istiyorum. Ailemden vakit kalmadığı için gece saat 1 e kadar bazen 2 ye kadar oturup anime izleyip oyun oynuyorum sabah 7 de kalkıp işe gidiyorum. Yaş, zaman veya başka birşeyle alakası yok her zaman seyredeceğim.

Benim 7 yıl kadar oluyor anime izlemeye başlayalı ve hala zevkle izliyorum. Uzun yıllar daha izleyeceğimi düşünüyorum, bir de şu klişeler olmasa tadından yenmeyecek.

Manga noktasında artık hem araştırıpta kendimce iyi bir seri bulacak vakit bulamamak hem de göz önünde bulunanlarda ise bir ilgi kalmamasından dolayı okumayı bıraktım.Anime noktasında ise durum aynı şekilde ilerliyor.Yaklaşık 2-3 seneden beri "doğru düzgün" seri çıkmaması nedeniyle bir izleme alışkanlığı azalması vardı zaten ama şuan bırakma noktasına kadar geldi.

İzlediğim sayıca fazla eski kaliteli seriler bir yana günümüzde iyice fanbase tabanlı yeni seriler çıkması bu noktaya getirdi.Demek ki buraya kadarmış diyebiliyormuşum bu alışkanlığıma,ilginç İyi günler.

Gittiği yere kadar, ben kendimi adadım bir kere.

Silindi.

Aslında anime izleyiciliğinin bir yeterlilik noktası olduğunu düşünmüyorum.Bu linkte belirttiğin kişilerin animelist lerinde öyle gereksiz seriler var ki (hentai'lerde dahil 3 ten aşağı puanlamaya dahil olanlar bile yığınla) onlara harcanan zamana yazık diyebilirim.Sırf bitireyim diye izlemek olmuş bu

Completed 4721 = Time (Days) 1,628.1

Ömründen bu kadar zamanı işine,eşine,sinemaya,müziğe,arkadaşlarına veya sosyal faaliyetlere ayırmak ilerisi için çok daha mantıklı.Bunun 40 lı yaşlarında harcadığın zamana yazık diyebileceğin noktasında vaktimi iyi değerlendirdim demek önemlidir.Hayatında anime bu derecede yer buluyorsa onun dışında hiçbirşey yok demektir.Sonuç 0

Bence kendimizin o kadar yeterli olduğunu düşünmeyelim

http://myanimelist.net/profile/FGAU1912

http://myanimelist.net/profile/spacecowboy

Silindi.

Aslında anime izleyiciliğinin bir yeterlilik noktası olduğunu düşünmüyorum.Bu linkte belirttiğin kişilerin animelist lerinde öyle gereksiz seriler var ki (hentai'lerde dahil 3 ten aşağı puanlamaya dahil olanlar bile yığınla) onlara harcanan zamana yazık diyebilirim.Sırf bitireyim diye izlemek olmuş bu

Completed 4721 = Time (Days) 1,628.1

Ömründen bu kadar zamanı işine,eşine,sinemaya,müziğe,arkadaşlarına veya sosyal faaliyetlere ayırmak ilerisi için çok daha mantıklı.Bunun 40 lı yaşlarında harcadığın zamana yazık diyebileceğin noktasında vaktimi iyi değerlendirdim demek önemlidir.Hayatında anime bu derecede yer buluyorsa onun dışında hiçbirşey yok demektir.Sonuç 0

Bu düşünceye epey bir zamandir ben de sahibim, anime izleyişim neredeyse durdu diyebilirim. Açiyorum ilk bölümünü yeni bir şeyin mesela, diyorum bunu bitirmek için harcayacağim zamanima değer mi? Bunlari izledikten sonra "keşke onun yerine başka şey yapsaydim" diye pişman olacak miyim? gibi sorular soruyorum kendime ve ona göre izliyorum. Artik seçtiğim şeyler sadece "bu karakterde kendimi görüyorum, yaşadiği şeyler de bana bir şeyler katiyor" diyebildiklerim oluyor, bunlar için pişman olmuyorum çünkü bana bir getirisi oluyor.