Ana Karakter Profili?

Sorum, sizler bir animenin(ve manganın) ana karakterinin profilinin nasıl çizilmesi gerektiğini düşünüyorsunuz? Yani karakterin özellikleri nasıl olmalı, animedeki en güçlü, en güzel kızı kapan(shoujo türü için tersi düşünülebilir), her şeyin etrafında döndüğü kişi o mu olmalı? Animelerdeki karakter profilinden memnun musunuz?

Türler içinde farklılık gösterse de kahramanımız aptal, ilk başta güçsüz veya çok zeki, güçlü mü olmalı? Bunlar çoğaltılabilir. Bu tür durumlar için görüşlerinizi bekliyorum.

Ayrıca direk var olan animeler üzerinden de bu konudaki görüşlerinizi bildirebilirsiniz.

Güzel bi başlık Kudo. Artık herkes nefret ettiği karakter tiplerini yazabilecek. Karakteri ele almak için bence öncelikle hangi türü konuştuğumuz önemli. Animenin türü ne ise karakterler değişiklik gösterebiliyor. Örneğin shounenlerde başrol erkek karakterin 2 profili vardır. Birincisi başlarda ezilen, daha sonradan güçlenen ve korkak olan ama yeri geldiğinde cesur olan profil. İkincisi ise güçlü, güçlenmeye devam eden, korkusuz olup pata küte dalan profil.

Gayet memnunum olduğumu söylemeliyim. Ama tam olarak beklentilerimi karşılayamıyorlar. Bahsettiğiniz gibi, ana karakter serinin türüne göre farklı farklı özelliklere sahip olabiliyor.

Eğer kişisel olarak ne tür bir ana karakterden zevk aldığımdan bahsedecek olursam şu şekilde özetleyebilirim sanırım. Shounen şeklinde özel güçlerin olduğu bir seride, güçsüz olarak başlaması ama basitçe güçlenmemesi. Vucud çalışır gibi anlamsızca güç kazanmamalı. Karakter ve bir birey olarak da gelişip, sahip olduğu o supernatural gücü bu karakter gelişiminde simgesel anlamlar taşımalı. Karakterin sahip olduğu o güç, kendisinin karakteristik gelişimiyle paralel ilerlemeli. Karşısına çıkan düşmanlar, daha doğrusu engeller aşıldıkça sadece sahip olduğu güç değil, kendi karakteri de gelişmeli. Her birey gibi kendisine bir şeyler katabilmeli.

Açıkçası tam olarak ifade edemedim ne demek istediğimi ama aynı beklentiye sahip olanlar ne demek istediğimi anlayacaklardır. Ve ben tam olarak bu beklentimi hiçbir seride karşılayamadım.

Bu arada ana karakter ve bu karakterin gelişiminden bahsetmişken, uzun soluklu serilerden biri olan Bleach'in ana karakterinin yaşadığı karakter gelişimden bahseden bir yazı var. Bazı yerlerine tam olarak katılmasam da yine de yararlı olacağını düşündüğümden sizlerle paylaşayım,

http://www.bleach.yzi.me/ichigo.php

Her ne kadar Bleach ana karakterini bir birey olarak geliştirme konusunda diğer rakiplerinden daha iyi olsa da bahsettiğim birseysel ve güç olarak gelişmenin simgesel anlamında tam olarak beklentimi karşılayamıyor. Ama yine de diğer serilerden bu simgesel anlamı kurabilmede daha başarılı olduğunu düşünüyorum.

Karakter dediğin Kamille bidan gibi olmalı. Sert, dediğini yapan, cesur, kendini bilen ve gayretli.

Genelde animelerde çok tipik karakter şekilleri bulunuyor. Özellikle shounen karakterlerin çoğu neredeyse birbirinin aynı. Güçsüz (sadece fiziki anlamda değil, ruhen de) bir şeyi beceremeyen anime ilerledikçe gelişen ama hödüklüğünden hiçbir şey kaybetmeyen, ara sıra korkan tipler. İstisnalar var elbet, olmalı da. Karakter tipi şaşırtabilen şekilde olmalı. Yüzeysel ve tekdüze olmamalı. Gerçeğe yakın karakterler benim açımdan en sevileni. Birini korumak için bodoslama dalmayan olayın ciddiyetinin farkında olup buna göre davranan karakterler mesela.

Karakterler gelişim de göstermeli anime başında neyse sonunda da aynısı olmamalı. Bunu yaparken de tutarlı olmalı. Örneğin korkak bir karakterken birden kazanova olmamalı. Bir ölçütü olmalı.

Konuyu "memnun musunuz" olarak değilde kişisel favorilerimin sorulduğu bir konu olarak cevaplıyorum öncelikle onu belirteyim.Her serinin kendine uygun bir ana karakter tiplemesi var sonuçta,hepsi tek tip cool olacak veya hepsi tek tip güçsüzden güçlüye gidecek denilmesi saçma olur.

Benim hoşuma gidenlere gelecek olursak,Temel olarak Aptalımsı - kendini rezil konumuna düşüren fakat milletin uzaktan "buda böyle işte" tarzı baktığı karakterler yerine biraz daha oturaklı ağırbaşlı ana karakterler daha tercih edilesi tabiki.Ancak dediğim gibi seriden seriye fark var,mesela bir sora no otoshimono'da ana karakteri ağırbaşlı yapamazsınız o kendini aptal durumuna düşürerek götürüyor seriyi ki mükemmelde oturmuş o seriye.Her seri için keşke böyle olsa diyemiyorum yani,sadece o tür ana karakteri olan seriler bir adım önde gibi benim gözümde.

Bunun haricinde son zamanlarda grubun lideri olmak yerine liderin samimi arkadaşı olan,destekleyici konumdaki ana karakterler çok hoşuma gitmeye başladı (Majikoi & Little busters etc). Heralde şimdiye kadar herkesin ortasında ana karakterin olmasına alıştık,böylesi çok taze,çok farklı bir tad bıraktı bende.Birçok seriden alamadığım "arkadaşlık" hissini veriyor insana.

Yine yeri geldiğinde amacına ulaşmak & çevresini kurtarabilmek için biraz hileye başvurabilen ana karakterler "herşey adil olcak her zaman dürüst olucam herkesi kurtarmaya çalışıcam" takıntılı karakterlere tercih edilesi sanki.Tabi tamamen villain olsun demiyorum ama yeri geldiğinde kandırmayı & bazı tricklere başvurmayı bilmeli.Diğer türlü fazla tek tip geliyor bana,tabi bu benim kişisel görüşüm sadece.

Son zamanlarda forumda yoruma açık konular çoğaldı güzelde oldu,Hazır eliniz değmişken birisi de Yan karakterler profili için bir konu açsın da tam olsun bari.

Açıklamalara her şeyi ayrıntılı yazmak istemedim ama ikinci paragrafta türlere göre farklılık gösterir diye değinmemin yeterli olacağını düşündüm. Bütün serileri aynı kefeye koyarak sormadım tabii. Yani yanlış anlaşılmasın açıklamalar. Size göre nasıl olmalı sorum da favorileriniz olarak düşünülebilir. Ayrıca yukarıda verilen özellikler örnek olarak verilmiştir.

Güzel bir konu olmuş. Ben yorumumu 'kadın' ve 'erkek' karakterler üzerinden giderek ayrı şekilde değerlendirip vereceğim.

Ana karakter modeli dendiği zaman ben 'Badass' karakterleri seviyorum, yani güçlü kadın karakteri olan seriler benim için her zaman bir adım daha önde. Mızmız olmayan ve ne yaptığından emin olan karakterlerin olduğu serilere karşı bir zaafım var. Başlarda, yani ilk bölümlerde karakter yanlış tarafta olabilir ama sonra doğru seçimi yaparak benim gönlümü ikinci kez kazanabilir. Bu karakterler başta çok güçlü olmayabilir fakat ne yaptığını bilsin lütfen. Gidip de ne yapacağını bilmeden, ordan oraya dolaşan karakterler en nefret ettiğim karakter tipi. Bu tarifimden de anlaşılacağı üzere asım olan Oscar (Rose of Versailles), Oscar yanında Balsa (Seriei no Moribito) türünde bir karakterle karşı karşıyaysam eğer o seri benim için fazladan bir artıyı almıştır bile. Unutmadan Tomoe (Rurouni Kenshin: Tsuiokuhen OVA) gibi olan kadın karakterler de vazgeçilmezimdir. ♥

İlla ki badass karakter şartı olsun, diye direten izleyicilerden olmadım pek. Sadece izlemeyi en çok sevdiğim karakter tipi o, mız mız olmadıktan sonra 'kawaii' tipler de olabilir. Kawaii derken de kastım 'loli' anlaşılmasın mümkünse, hele de 'loli tsundere' tipler. En uyuz olduğum karakter tipi. Ichigo Mashimaro gibi kawaii tiplerle dolu olup da beni fazlasıyla güldüren serilere de, ''Hayır'' demem.

Gelelim erkek tiplerime; 'samuray' etiketi varsa eğer zaten o serinin ana karakter profili bellidir. Güçlü, kendinden emin ve ne yaptığını bilen karakterleri seviyorum. Bazen alaycı da olabilir, bir Gilgamesh'e hiçbir zaman hayır diyemeyenlerdenim. Çoğuna göre kötü ve lanet bir karakter gibi görünse de ben Gilgamesh (Fate/stay night) aşığı olanlardanım. Bir de, intikamcı ruh taşıyan zeki karakterleri severim. Bu konuda da, Monte Kristo Kontu'nun (Gankutsuou) üzerine tanımıyorum diyebiliriz. Romanında bağlandığım bir karakter olan Kont, anime serisiyle ona olan aşkımı ikiye katlamış oldu.

Kısacası, güçlü ve dediğini yapan karakterler benim 'ana karakter proilim'. Ha zayıf karakterleri sevmiyor muyum? Seviyorum elbet, hele de söz konusu olan 'spor' temalı bir seriyse eğer ana karakter varsın güçsüz olsun ama aptal olmasın. Şapşal olabilir, zira şapşallıklarına içten gelen bir keyifle gülüp, o sevimli halleri için fazlasıyla sesli kahkahalar atabilirim. Hele de, çizimleri Oofuri gibiyse değmesin kimse keyfime. Oofuri demişken, wizard'dan yine ses kesildi sanırım. Seri yine öksüz kaldı gitti.

Her anime türüne göre baş karakterler üç aşağı beş yukarı farklılık gösterir.

Okul ve harem animelerinde beta kişilikli karakterler kullanılır, sevmem sevemem, ama karakter ne istediğini bilen biriyse beta da olsa farketmez, iyi bir seçim olmuştur. Ama okul serilerinde Haruhi'den Kyon veya Clannad'dan Tomoya gibi yaşına göre olgun karakterler baş rolde olursa tadından yenmez bu tarz seriler.

Shounen serilerinde genelde kanı kaynayan gençler konur, genelde mangakalar okuyucunun en çok kendisiyle özdeşleştireceği karakter olarak düşünürler, yada ben öyle biliyorum fakat aşırı saf olması ve herşeye atlaması gibi birçok nedenle okuyucunun en az özdeşleştiği karakter olurlar, ama burada önemli olan yan karakterlerdir, eğer Goku, Seiya, Luffy, Naruto, vs gibi karakterlerin saflıkları haricinde kendine has çekicilikleri olmasa yan karakterlerden keyif alamazdık ki yan karakter çeşitliliği fazlasıyla doyurur. Ayrıca kanı kaynamayan shounen başkaraktere sahip seri tutmaz.

Mecha serilerde çocuk karakterlerin tercih edilmesine artık alıştım, çok çeşitli kişiliklere sahip karakterler var. Ama sanırım bana izlerken en çok keyif veren karakterler Votoms'dan Chirico, Super Robot Taisen'den Kyousuke ve yine aynı seriden diğer baş karakter bir nevi gamer, gunplacı, mecha anime fanı olan bir otakunun eline geçen robot kullanma fırsatını yakıtının son damlasına kadar kullanarak gösteren Ryuusei'dir. Sadece buradaki tek kıstasım ana karakterin aşırı miktarda teenage angst sahibi olmamasıdır, ama bazen ona rağmen bile iyi bir seri ortaya çıkabilir.

Genel olarak ana karakterlerin biraz olgun olması, gerektiğinde duygusal, gerektiğinde sarkastik bir kişiliğe sahip olması benim karakterden ilk beklentimi oluşturur. Az da olsa kendimle özdeşleştirebileceğim bir karakteri her seride görmek isterim. Ayrıca Kaiji gibi karakterin gerçek kişiliğini ortaya çıkarmasını sağlayan psikolojik durum, ve bu duruma verdiği tepkilerin (seri ne kadar fantastik olursa olsun) gerçekçi olmasını tercih ederim. Karakterlerin kişilik gelişimi de önemli, türlere göre farklı karakterler dediysek de bir karakter seriye başladığında ne kadar olgun bir karakter olsa bile seri sonunda kendisinde bazı şeyler değişmeli.

Benzer şekilde bayan karakterlerin de türe göre farklılıkları olacaktır ama sempai yada one-san tipi karakterleri bir seride başkarakter olarak görmek pek nasip olmasa da benim ilk tercihimdir.

Ben seri yönü olarak biraz daha farklı düşünüyorum. İlk olarak karakter değerlendirmesini içerisinde bulunduğu şartlar ve o şartların getirdiği zorluklar olarak değerlendiriyorum, tabii bu konu içerisine karakterlerin geçmişleri, içerisinde bulunduğu zorluklar, kederler, pişmanlıklar, yaptıkları seçimler falan da girince izlerken kafamda biraz daha şekilleniyor.

Karakter yönü olarak güçlü karakterlerden pek haz etmem. Empati kurduğum karakterler tercihimdir. Dağları aştım bir başıma diyen, sürekli aptal saptal fedakarlık yapan, ya da çok derin gibi gösterilip, aslında hiçbir derinliği olmayan, kendini öyleymiş gibi gösteren karakterlerden çok ciddi anlamda nefret ederim. Fedakarlık yapılsa dahi kendisini de düşünmeli - ki gerçekçilik yönü ön plana çıksın -. Karakterlerde genel olarak aradığım bir özelliktir gerçekçilik yönü, o yüzden yadırgayamam.

Bay/bayan karakterlerin her durumda bir kendini göstermesi, gereksizce emir verip, rahatsız ruh hallerini yansıtmaları da bir diğer canımı sıkan nokta. Karakterlerin kendini AŞIRI DERECEDE ifade edememesi yine bir diğer rahatsızlık, kendini ifade edememek cidden problemli değil. Halbuki severim o tarz gerçek hayat akışını, kendini ifade edememek, zorlanmak vs. Ama bu güzel arkadaşlarımız sürekli "ANO..." tarzı konuşunca pek çekemiyorum, ya da ana karakterimizin her şeyi bıraktım deyip kendine çok güvenerek emin emin konuşması da ayrı bir sinirlendirir beni. İki durum için aşırılık söz konusu. Tabii belirttiğim gibi içerisinde bulunduğu durum o hali gerektiriyorsa benim için problem yok, ancak gereksiz bir ortam içerisinde yapılıyorsa bu hareketler benim için ciddi bir problem arz ediyor.

Çok zeki, çok kötü, çok iyi, çok aptal, çok güçlü, çok güçsüz vs gibi karakter tasarımları benim pek pek favori yapabileceğim tarz genelinde bulunmuyor. Karakter bunların arasında olmamalı, ortasını bulmalı, gereğinde güçsüz, gereğinde güçlü, gereğinde zeki, gereğinde aptal olmalı. Gerçek hayat yansıtılmalı. Tabii bu saydığım özellikler seri izlenirken hiçbir şekilde keyif alma durumumuzu bozmuyor, o ayrı bir etken, o yüzden pek fazla şikayet edemem.

Ana Karakter Profili?

Şimdi bu soru için cevap verelim. Ana karakter tasarımlarında aradığım özellik genellik ile aynı oran içerisinde. Güçsüz karakter ile başlanıp güçlü ile sonlandırmaları. Bu süre zarfı içerisinde zaman atlaması falan söz konusu ise çok daha fazla zevk alırım. Onun haricinde tabii karakterlerin yaş çerçevesi içerisinde biraz daha olgun davranmaları hepimizin aradığı bir özellik.

"Ana Karakter Nasıl Olur?" sorusuna ise pek katılan kişi olacağını zannetmiyorum ama (gerçi son dönemlerde artan bir oran var) Shinji Ikari (Neon Genesis Evangelion) diyerek yanıtımı vereyim. İçerisinde bulunduğu zor durumlar, çocukluk travmaları, yalnızlık, arada sırada yaşının verdiği sapıtmalar, zor zoruna da olsa zoraki söylenilenleri yapması, yaparken içten içe sokurdanmaları falan hem onun için üzülmeme neden olmuştur, hem de çok rahat empati kurmama neden olmuştur. Kendisi adeta karakter derinliğinin cevabı gibidir, 14 yaşındaki bir çocuk için tabii.

Tabii bu durum ne aramakla ilgili olan bir şey, herkes farklı karakter tasarımları görmek ister netice itibari ile. Ben güçsüz istersem, bir başkası güçlü isteyebilir.

Benim için güçlü,güçsüz akıllı,aptal tarzı şeylerin çok da bir önemi yoktur.Hatta ana karakter fiziksel hiç gelişme yaşamaması,direk en güçlü karakter olması bile benim için daha iyidir.Gereksiz antreman görmeyiz bu sayede.

Benim için önemli olan karakterin motivleri,iç psikolojisi ve felsefi bakış açısıdır.Bunu olabildiğince orijinal yapmalıdır.

esaklan987,ben sana katılıyorum.