Gokukoku no Brynhildr 06.04.2014

Murakami henüz altı yaşındaken bile gök yüzünü izlemeyi çok sevmektedir ve uzaylıların gerçek olmasını dilemektedir. Arkadaşı Kuroneko (Kuroha Neko) uzaylıların gerçek olduğunu ve isterse yerini gösterebileceğini söyler. Birlikte barajın yanındaki patikadan karşıya geçmek isterken Murakami'nin ayağı kayar ve aşağı düşerken Kuroneko onu tutar lakin oda beraberinde aşağı düşer. Murakami ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılır lakin Kuroneko hiç bulunamaz.

10 yıl sonra Murakami olanları unutmuş lise hayatını devam ettirmektedir. Çok zeki ve çalışkan olması dolayısıyla okulu bitirince araştırmacı öğrenci olarak direk Nasa tarafından çağırılmıştır.

Her şey sınıfına Kuroneko adında bir kızın transfer olmasıyla değişir. Unutmak istediği geçmişini geri hatırlamıştır lakin Kuroneko kendi hakkında hiçbir şey hatırlamamaktadır.

Kuroneko'nun okula gelmesiyle iki önemli kazayı tuhaf bir biçimde engeller. İlki okul havuzunda ayağı mazgala şıkışan bir öğrenciyi havuzun duvarını yıkarak boğulmasını engeller. Diğeri ise tepedeki gözlem evinden gelirken Murakami'yi heyelan altında kalmaktan kurtarır. Kuroneko tuhaf güçlere sahiptir. Bu gücünü Murakami fark ettikten sonra peşini bırakmamaya karar verir. Bir gün okul çıkışı Kuroneko'yu takip eder boşaltılmış eski bir köyde harabe halde bir eve girdiği görür. İçeriye baktığında kanapede yatmakta olan sarışın bir kız görür kız felçlidir ve konuşmak için sol eliyle elektronik klavyeyi kullanmaktadır. Kızın tüm bakımını Kuroneko yapmaktadır. İçeriye girer ve çocukluk arkadaşı olup olmadığına kanıt aramak ister ve beninin olup olmadığına bakar. Kız çocukluk arkadaşıdır ama kendini hatırlamamaktadır. Bu esnada Kuroneko'nın boynundaki metal hazneyi görür hazne omur iliğine saplıdır. Aynısından kanapede yatmakta olan Kana'da da vardır. Bunun üzerine ikili gerçeği Murakami'ye anlatmaya karar verir. Kendileri gibi pek çok kız uzaylı araştırmalarında denek olarak kullanılmış ve bedenlerine uzaylı embriyosu enjekte edilmiştir. Bu embriyolar boyunlarındaki metal hazne içindek tüplerde yaşamaktadır. Bu uzaylılar insana sıradışı güçler vermektedir lakin bu güçleri kullanmanın bir bedeli vardır. Ama araştırmacılar için sadece üst seveiye güçlü olanlar önemlidir. Denek olan tüm kızlar her gün bir adet hap almalıdır aksi takdirde vücüt bütünlüğünü koruyamazlar ve 48 saat içinde tamamen eriyip ölürler. Kuroneko ve pek çok düşük seviye denek nakliye esnasında kaçarlar ve şehir etrafına dağılırlar. Yanlarında bir kaç hafta yetecek kadar ilaçları vardır ama araştırmanın ortaya çıkmaması için deneklerin ve iletişime geçtikleri insanların bulunup öldürülmesi emri verilir. Kuroneko'da sıradan bir liseli kız gibi olmak için okul hayatını görmek ister. Kana'nın geleceği görme gücü vardır ve Murakami'nin okulunda yaşanacak kazaları görüp engel olabilmek için özellikle bu okulu seçerler. Murakami kızları kurtarmak için ilaç bulmak ve onları hayatta tutmak zorundadır.

Konusuna bakılırsa baya ilginç bir seri olacak. Çizimleri baya başka biri serini hatırlatıyor bana ama şimdilik hatırlamadım

Pv deki müzik çok hoşuma gitti , izleyesim var ama olur da aşk çokgeni felan koyarlar diye tırsıyorum

Elfen lied izlediysen ordaki isleyisten farkli degil. Romantizmde buna dahil.

Nayır izlemedim

Nayır izlemedim

Şanslı bir insanmışsın, ne diyeyim.

Izleyeyim mi?

Uzak dur, öyle böyle değil.

Hiç niyetimde yok zaten elfen i izlemek tavsiye eden oluyor ama izlemiyecem.

İlk bölümü beğendim. Bununda çizimler, müzikler vb güzelmiş. Konusu ise şuan için tam belli değil ama izlerken sıkılmadım. Elfen Lied'i(İzleyeli baya oldu) tam hatırlayamıyorum ama bu animeyle bir benzerlik anımsayamadım. Kızların güçleri vb açsından mı kast ettin?

İniş çıkışlarına rağmen (veya bunlar da dahil) bana ilk saniyesinden itibaren Higurashi'yi andırdı. Hem harem yerleşimi hem de bu güzel kızların kanlara bulanmış halleri ve bir hem de daha olarak abuk subuk komiklikler şakalar sokularak dalgalı kur temposuyla fena halde bu kültletmiş korku animesini hatırladım. Elbette 13 bölümlük süresiyle Higurashi kadar kültleşeceğini düşünmek abesle iştigal fakat her seferinde serideki en fuzuli gördüğüm Keiichi karakterinin aksine Brynhildr'in (copy-paste değil, alın teri) Ryouta'sına zekası sayesinde çabucak ısındım. Havuzdaki gibi ecchi snapshotların ve bilek güreşindeki çocuklukların azalarak bitmesini temenni ediyor, Another'dan beri hasret kaldığım korku-gerilim-gizem üçgenine bu serinin beni geri döndürmesini umuyorum.

Bir de...

THAT OP!

�HD】 極黒�ブリュンヒル OP 「BRYNHILDR IN THE DARKNESS -Ver. EJECTED-� - gokukoku no Brunhild - YouTube

İlk bölümü beğendim. Bununda çizimler' date=' müzikler vb güzelmiş. Konusu ise şuan için tam belli değil ama izlerken sıkılmadım. Elfen Lied'i(İzleyeli baya oldu) tam hatırlayamıyorum ama bu animeyle bir benzerlik anımsayamadım. Kızların güçleri vb açsından mı kast ettin?[/quote']

Aynı mangakanın eseri ikiside.

1. bölüm

Mangasını ingilizce güncele akdar okuduğum için 13 bölüm olması halinde final görmek zor olacak. Bölümün açılış klibi ve müziği çok hoştu. Karakterler bölüm ilerledikçe piyasaya düşecek zaten. Seri harem fakat dram öğelerini ve vahşeti sonuna kadar yansıtmayı başaracak nitekim.

Bana da daha çok higurashi'yi andırdı. Korunması gereken bir erkek karakter ve daha ilkini gördüğümüz halde açılıştan görüldüğü kadarıyla etrafında bir sürü bayan.

Açıkçası gizemli ilerleyecek bir seri gibi duruyor. İlk bölümün ilk anları epey monolog halinde geçtiği için hafif düşüşleri vardı, hemen hikayeye bağlayamıyor bu nedenle. Sonrasında Kuraha'nın dahil olması ve akabininde gerçekleşen bir takım olaylar yüzünden seri kendine bağlıyor. Bu olaylar da "Son Durak" filmindeki olaylara benzer şekilde çevreden kaynaklı tehlikeli olaylar. Another'ın da böyle bir yapısı vardı.

Şimdilik gizemini koruyan, Kuraha'nın hangi deneyin ürünü olduğu ve ne amaçla o tesiste tutulup oradan kaçtığı ve sevdiği kişileri korumak istemesi.

Ve o açılış cidden harikaydı. Sanırım bu sezon dinlediğim en iyi açılış parçası diyebilirim.

Tek diyebileceğim Higurashi'yle zerre alakasi olmadiği. Buradan Higurashi'yi olduğundan farkli gösterip harem/yandere fanservisine çeviren Deen'e bir kez daha sitemler ediyorum.

Seriye dönecek olursam epey popüler gidiyor ama taş çatlasin 3. bölüme kadar izlerim ondan sonrasi vakit kaybi olup olmayacağina bağli.

Higurashi benzetmesini kim neden yaptı anlamış değilim ama ben mangasınıda çevirilmiş güncele kadar geldiğim halde pek bi benzerlik kuramadım.

2. bölüm

3. bölüm

4. bölüm

11. bölüm

Final