gundamaster 1 Eylül 2009 Share 1 Eylül 2009 Anime’nin Adı: Gundam Seed, Diğer Adları: Kidou Senshi Gundam Seed, Mobile Suit Gundam Seed Kategori: TV serisi Tür: Mecha, Askeri, Bilim-Kurgu, Aksiyon, Drama Resmi Sitesi: http://www.gundam-seed.net/ Bölüm Sayısı: 50 Yayım Tarihi: 05/10/2002 ile 27/09/2003 arası Firma/Stüdyo: MBS, Sunrise, ADK, Sotsu Agency, Sony Music Entertainment, Victor Entertainment, Asahi Production Yönetmen: Fukuda Mitsuo Senaryo: Ondo Akinori Dizayn: Hirai Hisashi, Yamane Kimitoshi, Okawara, Kunio Müzik: Sahashi Toshihiko, Shinohara Hinoto Tarafsız olarak bilinen uzay kolonisi Heliopolis, Dünya Federasyonu için çok gizli silah geliştirme tesislerinde Gundam’lar üretmektedir. Koordinatörlerden (genetik olarak değişikliğe uğramış insanlar) oluşan ZAFT Birliği, Heliopolis’e saldırır ve Federasyon’ un beş Gundam’ından 4’ünü çalar. Savaş alanında, Kira Yamato adındaki bir öğrenci Federasyon’un son Gundam’ı olan Strike Gundam’a rastlar ve ona pilotluk yapmak zorunda kalır. Savaşın ortasında, en iyi arkadaşı Athrun Zala ile karşılaşacak olan Kira, onun ZAFT’ ın yanında, 5 Gundam’ ın kaçırılmasında görev alan kişilerden biri olduğunu anlar. Kendisi de bir Koordinatör olduğu için Strike Gundam’ı kullanmak zorunda kalır. Bu savaşta bir taraf seçmek zorunda kalan Kira Athrun’un ısrarlarına rağmen ZAFT’ın yanında yer almayı seçmez. Dünya Birliğinde kalmayı tercih eder ve arkadaşlarını korumak için Gundam’ a pilotluk yapmayı seçer. Bu kararı sonucunda en iyi arkadaşı ile savaşmak zorunda kalacak ve bu durum her ikisi içinde acı verici olacaktır. Karakterler Kira Yamato: Strike Gundam’ın pilotudur. Anne ve babası Natural olan Kira ilk nesil Koordinatörlerdendir. Ailesi savaştan kaçınmak için Helioplois’e sığınmıştır. Fakat Kira kendisini ZAFT Birlikleri tarafından saldırıya uğrayan Heliopolis’te çatışma içinde bulur. Arkadaşlarını ve sevdiklerini korumak için Dünya Birliği’ne ait Archangel adlı savaş gemisine katılır. Koordinatör olduğundan olağanüstü fiziksel ve mental yeteneklere sahiptir. Bilgisayar programlama yeteneği, Strike Gundam’ın işletim sistemini savaşın ortasında yeni çarpışma koşullarına adapte etmesine olanak sağlar. Athrun Zala: Heliopolis’e saldıran elit üyelerden biridir. Athrun, ele geçirilen Gundamlardan Aegis Gundam’ın pilotudur. Çocukken Kira ile birlikte Ay üssündeki aynı anaokuluna gitmişlerdir. Babasının PLANT’ın üst düzey yöneticilerinden biri olması ve annesinin de “Bloody Valentine” olarak adlandırılan büyük faciada ölenler arasında olmasından dolayı, Dünya Birliği’ni yok etmeye karar vermiştir. Ancak Kira’nın düşamanın tarafında savaştığını öğrenince şok olur. Athrun’un mekanik işlerle arası iyi olup, arkadaşlarına birçok robot hayvan yapmıştır. Bunlardan biri de Kira için yaptığı “Birdy” adlı mekanik kuştur. Cagalli Yula Atha: ORB’un Başkanı Uzumi Nara Atha’nın kızıdır. Cagalli ORB’tan olmasına rağmen dünyada çölde kurulu bir ordunun mensubudur. Hikâye ilerledikçe Kira ile arasında bir bağ olduğunu öğrenecek olan Cagalli tipik kızlardan olmayıp, Strike Rouge’un pilotluğunu yapmasıyla güçlü bir bayan karakter olduğunu gösterecektir. Başına buyruk, dik başlı genelde söz dinlemeyen, inatçı bir karakterdir. Cagalli ile Athrun oldukça iyi anlaşacak ve aralarında bir ilişki gelişecektir. Lacus Clyne: Ünlü bir şarkıcı, genç ve bağımsız bir lider olan Lacus, PLANT’ın Başkanı Siegel Clyne’ın kızıdır. Bir pop star olması onu Koordinatörlerin idolü haline getirmiştir. Herkese karşı çok merhametlidir. Athrun ile nişanlıdır fakat ZAFT’ın lideri (Athrun’un babası) nin Lacus’un Kira’ya yardım etmesini düşünmesi nedeni ile bu nişan bozulmuştur. Fllay Alster: Atlantik Federasyonu Bakanı’nın “babasının kızı” olarak tabir edebileceğimiz, fazla şımartılmış kızıdır. O ve arkadaşlarının savaşa dahil olması ve savaş sırasında babasının ölümünü görmesi, akıl sağlığının dengesizleşmesine neden olmuştur. Fllay, babasının ölümünün intikamını almak için Kira’yı tüm Koordinatörlere (Kira da dâhil) karşı bir intikam aracı olarak kullanmayı düşünmektedir. Bunu yapabilmek için de Kira’nın kız arkadaşı olur. Kişisel Düşüncelerim: Hani herkesin kalbinde taht kuran bir anime vardır ya; işte benim gönlümün tahtına oturan anime de Gundam Seed’dir. Bu anime ile tanışmama vesile “Battle Assault feat. Gundam Seed” oyunudur. Oyundaki başlangıç videosunda animeden oluşturulan görüntüleri gördükten sonra, “Bu animeyi bir şekilde bulup, izlemeliyim” dedim. Bir şekilde edinip izledikten sonra Gundam hastalığına tamamıyla tutulmuş oldum. Animenin pilot bölümü gerçekten muhteşem. İlk bölümden sizi kendine bağlıyor. Hikayenin gidişatı her anime sever gibi benim içinde çok büyük bir önem taşımakta. Bu bağlamda anime güzel bir ilerleyiş gösteriyor. Birçok animeyi daha ilk bölümden izleyip beğenmeme durumundan dolayı bırakmışlığımız olmuştur. Fakat Gundam Seed harika başlangıcı ile bu duruma hiç olanak tanımıyor. Hikayenin işleyişi gayet akıcı, izlerken büyük keyif alıyorsunuz ve aklınızda hiçbir soru işareti bırakmıyor. Politik olmaktan çok biyolojik ve genetik içerikli bir konuya sahip olan seri bu iki konuyu mecha türü ile gayet iyi harmanlıyor. Karakterlerin gelişimi seri boyunca iyi işlenmiş. Özellikle başkarakterimiz Kira’nın sade bir öğrencilik yaşamından olağanüstü bir pilotluğa geçişi kayda değer gelişimlerden. Tüm karakterlerin kendilerine has özellikleri o kadar iyi yansıtılmış ki onlarla kolayca bağ kurabiliyorsunuz. Bu manada ben Kira ve Cagalli ile kendimi çok yakın buldum. Kira’nın karakterini kendiminkine benzetmem, Cagalli’nin ise hayallerimdeki kız arkadaşa yakın bir görüntü sergilemesi böyle düşünmemde etken. Müzikleri olağanüstü diyebilirim. Akılda kalıcı açılış ve kapanış şarkılarına ait olan serinin soundtrack albümü de çok başarılı. Müziklerin seyir zevkini arttırdığını düşünürsek, bu animede seyir zevkinin doruklarda olduğunu söyleyebilirim. Her kullanılan şarkı hikayedeki uygun duygulara o kadar hitap ediyor ki. Animenin soundtrackine ait en sevdiğim şarkı, FictionJunction YUUKA’ya ait olan Akatsuki no kuruma adlı parça. Duygusal ve dinleyene huzur veren bir şarkı. Animeyi sonuna kadar izlemek bana büyük bir keyif verdi. Her bölümü en ince ayrıntısına kadar pür dikkatle izledim. Anime bittikten sonra 50 bölüm yetmedi diyecek ve devam serisi olan Gundam Seed Destiny’e başlamaktan kendinizi alamayacaksınız. O da bittikten sonra bütün Gundam serilerini izleme isteği doğacak sizde de. Bana olan buydu. Son olarak şunu söylemeliyim ki, umarım izleyen ve izleyecek olan sizler de en az benim kadar bu animeden zevk alırsınız. Bağlantılı Animeler: Mobile Suit Gundam Seed Destiny Mobile Suit Gundam Seed MSV Astray Mobile Suit Gundam Seed C.E 73 Stargazer Mobile Suit Gundam Mobile Suit Gundam Seed: After Phase Between the Stars Seed Supernova: Tanekyara Gekijo Kaynak: AGT, AniDB, AnimeNfo 1 Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
Borastus 3 Eylül 2009 Share 3 Eylül 2009 "It's a Gundam!" Gerçekten oldukça iyi bir yapım diğer animelerden farklı olarak son bölümlere doğru heyecanı oldukça artırmayı başarabilmiş ve öyle bitirdiler seriyi. Ancak birşey var ki söylemeden edemeyeceğim seriyi bitirmeyenler bakmasın: Serideki bütün kızlar illaki çok önemli birinin kızı veya birinin kardeşi başkanın kızı falan olmak zorunda sanki. İlk başlarda oldukça şaşırtıcı gelen bu olay sonlara doğru can sıkıyor. Çok önemli bir olay değil ama dikkatimi çekmişti izlerken Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
Squaw 29 Aralık 2016 Share 29 Aralık 2016 İlk sezonuyla ve hatta ilk sezonunun son 10 bölümüyle nefesleri kesen bir yapım. İlk bölümden itibaren izlettirdiği doğru ama bana ileride, ''Gundam Seed adına aklında bir şeyler kaldı mı?'' diye sorulsa kesinlikle cevabım, ''İlk sezon ve ilk sezonun son 10 bölümü.'' olurdu. Seri totaliyle değerlendirildiğinde ise noksanlıkları ve artılarını ele alınca benim gönlümde 8'lik yapımlardan oluyor. Karakterleri konusunda ise çoğu mecha yapımın özelliğine sahip sevilesi karakterler tarzında bir yorum dile getirebilirim, yalnız yorumlara göz attığımda da Borastus'un spoiler içerisindeki yorumu. Peki benim gözümdeki noksanlıkları nelerdi? İki sezonundan ortaya karışık bir şeyler yapacağım, yani spoiler içerisine eklediklerimi iki sezonunu da tamamlayanlar göz atsın lütfen. Spoiler Her ne kadar realist bir yaklaşım gösterilse de sonunda Cagalli'yi Athrun'dan ayırmaları benim gözümdeki en büyük noksanlık. İkinci sezonunu zaten başından pek sevemedim, böylesi bir finalle ise direk düştü benim için. Sonuçta izlediğimiz şey bir mecha animeyken tek bu noktada gerçekçiliğe gidilmesini gereksiz gördüm doğrusu. Orda o kadar çok hayalgücü ürünü öğe dururken Cagalli'nin gerçekliği kabullenişiyle bu ikiliye ayrı yol çizilmesi seriye büyük bir balyoz indirmiş. Spoiler dışına yazabileceğim noksanlık ise Shinn gibi bir karakterin bu sezonda (yani ikinci sezonu Destiny'de) merkeze oturtulması. Bir de, öyle böyle değil 40 bölüm boyunca Shinn gibi bir gerizekalıya katlanıyor oluşumuz. Onun yanındakiler de en az Shinn kadar sıkıcı karakterlerdi. Hatta Rey, Stella ve onların ekipteki çoğu kişiyi izlemesi cidden çok sıkıcıydı. Buna ek olarak ikinci sezonda, ilk sezondan tekrarlanmış bir sürü hikaye mevcuttu. Bence bu seri tek sezonla ya da Gundam 00 gibi iki sezonu 25'er bölümle yapılıp, seyircisine bıraktığı o seyir keyfiyle güzelce noktalanmalıydı. İlk sezonunda o kadar güzel karakter bolluğunda bizi boğan yapımcılar ikinci sezonunda tam tersini yapmış maalesef. İlkindeki güzellikte boğulmamızı çok görmüş olmalılar ki ikinci sezonunda bizi sıkıcı karakterler bolluğunda boğmayı tercih etmişler. Yapımcılar Destiny'i tasarlarken neyi düşünmüşler bilmiyorum ama beyin fırtınası yapmadıkları gün gibi aşikar. Benim için Seed evreni Cagalli demek, Athrun demek, Athrun - Kira kapışması demek, kaptan Murrue demek, Murrue demişken Mu demek, Dearka'nın esaret günleri demek, onun karşısındaki düşmanı bile olsa o kişiyi anlamaya başladığı anlar demek, hatta anlamaktan daha fazlası demek, Cagalli ile Athrun dakikaları demek, Kira & Athrun'un mechalarını kapıştırdıkları, kapıştırmadıkları zamanlarda da arkadaşlıklarını ölçüp tartmalarmaları demek, zaman zaman onların hatırlarına dönüş yolculuğu demek, kısacası benim için Gundam sadece ama sadece ''Seed'' demek, ''Destiny'' (severleri kusuruma bakmasın lütfen ) değil. Aslında benim kavgam sanırım ikinci sezonuyla. Artılarına değinirsek, gundam'ın incelemesinde de değindiği gibi seri karakterleri, müzikleri ve ilk bölümden itibaren içinize işleyebilecek kapasitede oluşuyla size güzel bir seyirlik keyfi veriyor. İlk bölümü izleyince gerisinin geleceği garantisini veriyor. Müzikler konusunda ise hepsi birbirinden güzel olsa da ben seri içersinde olan bir şarkısı var, onu pek severim. Seiuyu kadrosuna değinesim var bir de, kesinlikle ama kesinlikle yerinde yapılan tercihler olmuş Kira seslendirmesi hariç. Hiç sevmediğim bir sestir kendisi, o kadar etkileyici ve güzel ses varken o ses nasıl ünlenmiş hala anlam verebilmiş değilim açıkçası. Onun dışında, Athrun, yan karakterlerden Yzak'ın sesleri benim kalbimi parçayalabilirler. Hele de Athrun'cuğumda nasıl da güzel durmuş o ses öyle. Kira ile Athrun ilişkileri bir noktaya kadar size (eğer izlediyseniz) Lelouch & Suzaku ikilisini hatırlatacaktır eminim, bir noktadan sonra tamamen farklı yola girdiğini belirtmek isterim çünkü ne Kira ne de Athrun Suzaku gibi nefretlik değiller. Kira ne kadar itici olmasa da ben sevemedim kendisini. Benim mecha ana karakterleriyle (Macross evrenleri hariç) ciddi anlamda bir sorunum var. Nedense ana karakterleri bana hep bir itici geliyor, bu seride Athrun da ana karakter ama Kira esas oğlanımız, benimse gönlümün esas oğlanı Athrun idi. Bir de, komutan Mu ve Zaft pilotlarından Dearka. Kadınlar da ise Cagalli ve dişi komutanımız Murrue ilgimi çeken karakterlerdi. Sadece bunlara değindiğime bakmayın, daha önce de dediğim gibi tüm karakterlerinde kendinizden bir şeyler bulabileceğinizi düşünüyorum. İki sezonu belki sizi uzunluğuyla yoracak ama ikinci sezona farklılık getirmek adına ana karakter ve yan roller konumunda fazladan isimler yerleştirilmiş. Her ne kadar yukarıda olumsuz şeyler sıralasam da izleyin derim, siz bana bakmayın belki Shinn sizin sevebileceğiniz birisi olabilir. Dediğim gibi herkesin kendinden bir şeyler bulabileceği ya da kendine yakın hissedeceği bir karakter mutlaka karşınıza çıkacaktır, belki de sizinki Shinn'dir kim bilir. ;) Bu da Seed evreninin size sunmuş olduğu en güzel şey. Gundam severlerin Seed evrenini de pas geçmemesini öneririm, sevmeyenlerin de Gundam'la en kısa zamanda tanışmasını. İzlediklerim arasında benim favorim her ne kadar 00 evreni olsa da Seed evrenini de sevdim. 2 Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
WoLcRoW 30 Aralık 2016 Share 30 Aralık 2016 9 saat önce, Squaw yazdı: Nedense ana karakterleri bana hep bir itici geliyor, bu seride Athrun da ana karakter ama Kira esas oğlanımız, benimse gönlümün esas oğlanı Athrun idi. Bir de, komutan Mu ve Zaft pilotlarından Dearka. Japonların okul animelerindeki deyişiyle nerede yakışıklı, popüler eleman varsa toplamışsın. Kira'ya haksızlık edildiğini düşünüyorum. Sessiz, sakin ama iyi elamandır. Neyse zevk meselesi, başka açıklaması yok. 2 Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
gundamaster 30 Aralık 2016 Yazar Share 30 Aralık 2016 Geçen 4chan'da Gundam Seed ve Destiny üzerine bir thread vardı. Orada da Destiny'den yana yakınınlar ve savunanlar vardı ve şöyle bir şey okumuştum ne kadar doğrudur bilmiyorum. Destiny'de Shin'i baş karakter yaparken aslında Kira'nın ölmesi planlanıyormuş. Sanırım Shin ile olan düellosunda. Sonradan işler değişmiş ve karakterin popülaritesi yüzünden seride tekrar baş karakter konumuna oturmuştu hatırlarsınız ki. Baştan planlanan bir yapı yayınlanırken değişince arada çatlaklar olmuş böylece :/ Kira'yı severim bu arada ben de. Çoğu kararını doğru bulurum ama God modunda olması yönetmen kıyağı diyebiliriz 2 Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
WoLcRoW 30 Aralık 2016 Share 30 Aralık 2016 Şimdi, gundamaster yazdı: Sonradan işler değişmiş ve karakterin popülaritesi yüzünden seride tekrar baş karakter konumuna oturmuştu hatırlarsınız ki. Baştan planlanan bir yapı yayınlanırken değişince arada çatlaklar olmuş böylece :/ Doğruluk payı varsa cidden çok kötü bir karar almışlar. Shin'in neresini ana karakter yapacaklardı, bence çok gereksiz bir düşünce. Hatta Destiny izlerken o kadar güçlü olmasını da anlayamadım. Kira ile bire bir kapışacak seviyeye çok hızlı ulaşıyordu. Son dakikada çevirerek gerçekten iyi çıkartmışsın sayın yönetmen. 1 Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
Squaw 30 Aralık 2016 Share 30 Aralık 2016 @WoLcRoW Kira kötü değil zaten, sevilebilecek birisi ama ben mesela 00'dan Setsuna'yı da sevemedim bir türlü. Aslında çirkinler de, yani popüler olmayanlar da sevilir. Bir de, Dearka popüler değil, sonradan popülerliğini bırak varlığını bile harcamışlar garibimin.. @gundamaster Kira'yı iyiki öldürmekten vazgeçmişler. Her ne kadar Athrun sever olsam da Seed'in önemli taşı kendisi. Bir de, Shinn gibi bir uyuz için onu da harcasalardı iyice uyuz olurdum artık. Artı, dediğin gibi Kira'nın kararları genelinde doğruydu ve kişiliği de güzel biri. Sadece Athrun varken, benim için Kira biraz sönük kaldı. Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
gundamaster 30 Aralık 2016 Yazar Share 30 Aralık 2016 22 dakika önce, Squaw yazdı: @gundamaster Kira'yı iyiki öldürmekten vazgeçmişler. Her ne kadar Athrun sever olsam da Seed'in önemli taşı kendisi. Bir de, Shinn gibi bir uyuz için onu da harcasalardı iyice uyuz olurdum artık. Artı, dediğin gibi Kira'nın kararları genelinde doğruydu ve kişiliği de güzel biri. Sadece Athrun varken, benim için Kira biraz sönük kaldı. Senin başka seçim yapman düşünülemez zaten Yzakk'ı da seveceğini düşünüyordum bir de ben. Kira'yı o kadar güçlü yapıp sonunda öldürmek olmazdı zaten. Shin tarafından öldürülmesi daha da kötü olurdu çünkü ultimate koordinatör olan biri Shin gibi emo pompalanmış biri ile kıyaslandığında bariz üstün kalıyor. 1 Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
Squaw 30 Aralık 2016 Share 30 Aralık 2016 1 saat önce, gundamaster yazdı: Senin başka seçim yapman düşünülemez zaten Yzakk'ı da seveceğini düşünüyordum bir de ben. Kira'yı o kadar güçlü yapıp sonunda öldürmek olmazdı zaten. Shin tarafından öldürülmesi daha da kötü olurdu çünkü ultimate koordinatör olan biri Shin gibi emo pompalanmış biri ile kıyaslandığında bariz üstün kalıyor. Aynen, her zamanki gibi beni biliyorsun yine gundam'cığım. Yzak'ı sevmeyenin alnını karışlarım. Onun seiuyusu bile yeter. Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
Akuma_Blade 5 Ocak 2017 Share 5 Ocak 2017 (düzenlendi) 1979'a dek uzanan bir mazisi olmasına rağmen Gundam serileri 20. yıldönümüne geldiğinde artık duraklama sürecine girmişti. 1996 yapımı After War Gundam X düşük rating'ler sebebiyle yaklaşık 15 bölüm erken sonlandırılmış, 1999 yapımı Turn A Gundam ise Yoshiyuki Tomino'nun varlığına rağmen metaserinin hayran kitlesinde bir dalgalanmaya sebep olmamıştı. Her iki yapım da birçok farklı element kullanmasına rağmen Gundam'ı 1995'deki Gundam Wing'in hem içeride hem yurtdışında yarattığına benzer bir ivmeyi yaratamamışlardı. Metal Armor Dragonar, Yuusha Exkaiser ve GEAR Senshi Dendoh gibi Sunrise Mecha'larının yanısıra Yoshiyuki Tomino'nun 1993 tarihli Victory Gundam'ında yardımcı senarist ve bölüm yönetmeni olarak çalışan ve daha çok Cyber Formula GPX ile tanınan Mitsuo Fukuda'nın yönetmenliğine getirildiği Gundam SEED yayınlanana değin Gundam'ın geçirdiği duraklama evresinden artık çıkamayacağı düşünülüyordu. Yapımcıları büyük bir prodüksiyona ikna eden Fukuda bölüm başına 25 milyon yen gibi o zamana değin görülmemiş bütçeli bir TV serisi hazırlamaya koyuldu ve önceliği hem kız hem de erkek ortaokul/lise jenerasyonunun benimseyebileceği tipte karakter şablonları yaratmaya yoğunlaştı. Seiyuu kadrosu toplanmasına verilen önemin yanısıra klasik müzik ağırlıklı soundtrack'lerde başarısı ile bilinen Toshihiko Sahashi'nin yanısıra T.M. Revolution, Rie Tanaka, Tamaki Nami ve Yuki Kajiura'nın See Saw grubunda olduğu gibi birçok müzisyenle anlaşıldı. Bu sentezin başarısı seri bitene değin düzinelerce Single, albüm ve Drama CD'si üretilmesini sağladı. Gundam SEED'in bir diğer önemi de CGI segmentlere katmansız geçiş yapabilen ve dijital cell shade'ler kullanan ilk seri olmasıydı. Her ne kadar bütçenin önemli kısmının ses/müzik departmanına ayrılmış olması söz konusuysa da bu konudaki kalite farkı kendini direkt belli etmekteydi. Serinin deneme safhası olarak nitelendirilebilecek olan ilk 12 bölümünden sonra her ne kadar animasyon açısından kalite düşüşleri yaşansa da gerek serinin bitiminden sonra OVA formatında yayılanan film uzunluğundaki 3 Special Edition bölümü, gerekse serinin 10. yılını kutlamak amacıyla yeniden vizyona sokulan HD Remaster versiyonunda kısmi de olsa kalite düşüşü yaşanan kısımların en azından göze batan kısımları revize edilmiştir. Gundam SEED rating'ler açısından külliyatın geçmişinde o zamana dek görülmemiş bir başarı sağlamıştır. Öyle ki ortalama rating rakamlarına halen ulaşılabilinmiş değildir. Bu başarı, devam serisi çıkartan ilk alternatif evren Gundam serisi olmasını sağladığı gibi Anime'de görünmeyen arka plan karakterlerinin hikayeleriyle ilgili SEED MSV adlı bir video oyunu, maket ve Manga line'ının hazırlanmasına yolaçmıştır. Öte yandan bu durum aynı zamanda Sunrise için olumsuz bir yüksek eşik oluşturmuş, gerek devam serisinden sonra duyurulan ilk seri prodüksiyonu olan Gundam 00, gerekse Gundam AGE ve Reconguista in G gibi örneklerde SEED'in ortalama rating'ine ulaşılamaması sonucu Build Fighters ve Iron Blooded Orphans'ın prodüksiyonları planlanan hedef rating'ler olarak düşük tutularak daha ziyade Gunpla satışı odağına dönülmesine ve 4-cour'luk tek seri formatının terkedilmesine yolaçmıştır. Gundam SEED aynı zamanda klasik seri, G Gundam ve Gundam Wing ile OVA formatında bazı Gundam şovlarının giriş yapabildiği ABD pazarına yeni bir başlangıç yapılmasını sağlamış ve seri kanlı sahneleri sansürlenerek de olsa ABD'de gösterilebimiştir. Gundam 00 sonrasında geçen seneki Iron-Blooded Orphans'a dek Gundam TV serileri için yeniden ABD pazarına girilmediğini de hatırlatmak gerekiyor. Gundam SEED genç nesil tarafından sevilmesine karşın yetişkin jenerasyon tarafından karışık eleştiriler almıştır. Özellikle serinin şef senaristliğini eşi Chiaki Morosawa'ya bırakması sebebiyle hikayedeki militarist atmosferin çoğu zaman genç karakterlerin arasındaki duygusal gerilimin arka planında kalması, seriyi haftalık tempoya yetiştirebilmek için girişilen yoğun clipshow ve stock footage kullanımı, savaş sahnelerinden sonraki bölümlerindeki yoğun durağanlık, plotarmor açısından sınırların zorlanması (en basitinden ölen iki karakterin buna bir hazırlık olmaksızın konu retconlanarak seriye döndürülmesi buna örneklenebilir), hikayenin yetişkinler değil de genç karaktere odaklanılarak verilmesi ve hikayenin ilk 12 bölümlük fazın ardından birkaç haftalık peryotlarla yazıma geçilmesinden ötürü uzun soluklu bir plot oluşturulmasında ve animasyonları stabil tutmakta duyulan güçlük bu eleştirilen noktalar arasında sayılabilir. Bunun yanısıra Mitsuo Fukuda'nın -maalesef- bir otaku olması ve serinin eski yapımlara ilişkin vur beline kazmayı diye tabir edilebilecek türden direkt referanslarla doldurulmasının yanısıra senaryonun bazı karakterleri dokunulmaz kılma odaklı olarak kurgulama yoluna gitmesine ayrı bir parantez açılabilir. Bu ve benzeri eleştirileri gidermek amacıyla, Gundam SEED'in 30 bölümlük kısmınının yazımına katkıda bulunmuş olan, Fushugi Yuugi, Inu Yasha ve Hikaru no Go serileriyle bilinen ve Kimagure Orange Road gibi önemli yapımlarda key animatör olarak çalışmışlığı olan Susumu Nishizawa'nın yönetmenliğe getirildiği yan öykü Gundam SEED C.E. 73 STARGAZER de hazırlanmıştır ki bu yapım 45 dakikalık uzunluğuna ve internet üzerinden yayın formatı için bir tür prototip proje olarak kotarılmasına rağmen reji ve kurgu açısından oldukça başarılı bulunmuştur. Bunun yanısıra Gundam SEED'in şef karakter tasarımcısı Hisashi Hirai, ertesi yıl yayına sokulan Soukyuu no Fafner serisinin karakter tasarımcılığına getirilmiş ve serinin atmosferine önemli bir katkı sağlamıştır. Gundam SEED'in yüksek ticari başarısı ertesi yıl devam serisi Gundam SEED DESTINY'i getirmiştir. Bölüm başına 33 milyon yen'lik daha büyük bir prodüksiyon olan Gundam SEED DESTINY, seriyi Kira'nın başrol odağından çıkartarak zıt tarafın da hikayesi üzerinden de devam ettirebilmek gibi kanımca riskli ama önemli bir başlangıç noktasına sahipti. Öte yandan hikayenin ilk seriyle neredeyse aynı şekilde başlaması, ilk fazın sonlarına doğru yaşanan Break the World hadisesi sonrası serinin giderek daha tahmin edilebilir bir gidişat kazanması, clipshow ve stock footage kullanımı açısından ilk seriyi bile mumla aratacak hale gelmesi, buna bağlı olarak son bölümlere doğru rating'lerin gittikçe düşmesi, şef senarist Chiaki Morosawa'ya ilk fazın sonunda kanser tanısı konması sonucu serinin her hafta başka bir senariste verilmesi ve bu şekilde düzinelerce senaristinin arasında gide gide mundar olmaya başlaması, odak karakter Shinn'in kullandığı birim olan Impulse'un satışlarda hala Kira'nın Strike ve Freedom'u kadar satamaması nedediyle hem Shinn'in Kira'nın nemesis'i haline getirilmesi, buna karşın Kira'nın türlü türlü plotarmor'larla seride tutulmaya devam etmesi, Şansölye Durandal ve onun Destiny planının ve Shinn'in halen sarsıcı bulduğum trajik hikayesinin arka planda giderek belli belirsiz/yüzeysel hale gelmesi gibi türlü türlü sebepler nedeniyle Gundam SEED DESTINY ilk serinin hayranlarınca bile -ortalama rating olarak hala yüksek bir noktada yeralmasına karşın- pek sevilmeyen bir seri olmuştur. Final açısından en sevilmeye sonlardan birine sahip olan, tek kelimeyle suya sabuna dokunmayan bir şekilde sona eren Gundam SEED DESTINY, gerek son bölümün revize edilmeye çalışılmış hali olan Final Plus ve gerekse 4 bölümlük Special Edition derlemesine, hatta HD Remaster olarak yeniden yayınlanma şansı bulmasına karşın hala zihinlerde pek de iyi bir yerde hatırlanmamakta, denediği kimi iyi fikirlere ve cesur anafikrine rağmen önceki seri olan Gundam SEED'in -kanımca- hakettiğinden de yüksekte değerlendirilmesine ve sonraki Gundam serilerinin rating beklentilerini -herşeye rağmen çıtanın hala yüksekte olması yüzünden- olumsuz etkilemekten yolaçmaktan ileri gidememiştir. Hakeza Mitsuo Fukuda'nın uzun yıllardan sonra yapımcı olarak da olsa geri döndüğü projesi Cross Ange'nin görüp görebildiğim en kötü prodüksiyon örneklerinden birisi olarak Mecha tarihine yazıldığını da not olarak düşmeliyim. Gundam SEED DESTINY'nin ticari başarısını hala yüksek bulan Sunrise, seriye nihai bir son koyabilmek adına ertesi yıl Gundam SEED DESTINY için bir devam filmi duyurmuş olsa da Chiaki Morosawa'nın rahatsızlığının ilerlemesi sonucu bu duyuru geri çekilmiş ve o tarihten bu yana Gundam SEED ile ilgili gerçek anlamda yeni bir proje duyurulmamıştır. Gerçekten bu film bir şekilde yapılabilseydi ve serinin hakettiği dramatik son bu filmle verilebilseydi ne olurdu, düşünmemek elde değil. Sonuç olarak Gundam SEED'in unutulmakta olan çok önemli bir metaseriyi yeniden dirilttiği ve genel olarak onu hakettiği şana yücelten bir kitleye yaydığı tartışma götürmez olarak kabul edilebilir. Hakeza animasyon şablonu, ses ve görüntü alanında sağladığı mükemmel karma, hedef kitle içerisinde hala sadık bir hayran kitlesi kurmayı başarabilmiş olması ve alternatif evrenlerin makus tarihini değiştimiş olması konusundaki başarısı da barizdir. Öte yandan reji ve senaryo sorunları seriyi birçok eksiden bağımsız olarak saymanın zor olmasına sebep olmakta. Sonraki serilere olumsuz bir baskı unsuru yaratmasının metaseriyi popüler bir noktada bırakmasına karşın, yeni alternatif evren serileri kurgulanabilmesi için olumsuz bir pozisyonda bırakması da gözardı edilemez. Her ne kadar Sunrise bu durgunluğu Unicorn, The Origin ve Thunderbolt gibi OVA'larla aşmayı başarsa da Gundam SEED'in varlığını daha uzun yıllar alternatif evrenler açısından bir Demokles Kılıcı olmaya devam edecek gibi durmaktadır. Karakter genişliği, reji başarısı ve konu devamlılığı açısından halen UC evreninin çok gerisinde olmasına rağmen Gundam SEED yapımlarının onlarca seri başlığı içerisinde ürken ama yine de Gundam evrenine bir yerinden dalmak isteyen izleyicilere başlangıc serisi olarak önerilmeye devam ettiğini uzun yıllar görecek gibiyiz gibi geliyor bana. Düzenlendi: 19 Ocak 2017 (Akuma_Blade) Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
Önerilen İletiler
Hesap oluşturun veya yorum yazmak için oturum açın
Yorum yapmak için üye olmanız gerekiyor
Hesap oluştur
Hesap oluşturmak ve bize katılmak çok kolay.
Hesap OluşturGiriş yap
Zaten bir hesabınız var mı? Buradan giriş yapın.
Giriş Yap