Zankyou no Terror

Sıradan bir gün Tokyo bombalı saldırıya uğrar. Dahası kendilerine "9" ve "12" diyen saldırganlar toplumu uyandırmayı amaçladıklarını deklare eden bir bildiri yayınlarlar. Dahası bunlar liseli iki gençtir , ortada bir örgüt bağlantısı yoktur yada öyle gözükmektedir. İki liselinin Japonya'ya savaş açması akıllara zarar bir ihtimal gibi gözükse de "9" ve "12"in oyunu daha yeni başlamaktadır. Risa Mishima ise hem okulda hem evde hor görülen bir kızdır. Fakat 9 ve 12 ile karşılaşması ile tüm hayatı kökünden değişecektir.

Tanıtım: Akuma_Blade

İlk bölüm itibariyle gelişmeler bazı noktalarda çok oturmuş gelmedi bana, özellikle bayan karakterimizin olaya dahil olması noktasında, ama sevdim yapımı. Özellikle yapımda çok tatlı bir animasyonu var ve renk tonları çok hoş.

Planlar normal olarak düşündüğümüzde sıradan ve basitti ama işin içinde iki tane lise öğrencisi giriyor. Sonuçta bu çocuklar profesyonel falan değil. Bu iki gencin tam amaçlarını öğrenemedik. Birilerini bir şekilde uyarmak mı yoksa bir şekilde katliam yapıp birilerine zarar vermek mi istiyorlar bilmiyoruz. Bunları ilerleyen bölümlerde -muhtemelen ikinci bölümde- öğrenince bir şeyler eminim ki oturacaktır. 9. numara ile adlandırılan gencin davranışların da pek birşey yok. Yapmak istediği ne ise okulda da iş başında da aynı şekilde davranıyor ama diğer genç öyle değil. Okulda gülümseyip normal biri gibi davranabilirken kendi davalarında birden ciddileşebiliyor. Kızın onlara katılma olayı pek bana gitmedi. Bu yaptıkları olayın dışında ikinci bölümde farklı bir olayla kızı gruplarına dahil etselerdi daha bi ilgimi çekebilirdi. Ama damdan düşer gibi "Ölmek mi istiyorsun yoksa bizim suç ortağımız mı?" diye sorup kızı gruplarına almaları bana garip geldi.

Gerek konusundan gerek önceden verdiğim karar ile devamını getireceğim. Genel olarak ilk bölümü iyi buldum. Çizimleri ve açılış şarkısıda iyidi. Kapanışı pek dinleyemedim. Animeden de bir şekilde beklentimde var. Umarım yanıltmaz.

İlk bölüm diye spoiler gereksiz sanırım.

Bir alışveriş merkezinin bombalanması, bunu yapanların 9 ve 12 adında iki isimsiz genç olması, başlattıkları isyanın 6 ay öncesinde nükleer silah çalmaları, yere "Umut" yazmaları, yapacaklarını önceden duyurmaları, zayıf olana "bu sefer" yardım etmeleri çünkü artık güçlenmiş olmaları... Ezilenlerin, itilmişlerin kimlik bulma arayışı her zaman daha korku vericidir ya da bu üçlünün paralel evrendeki Samurai Champloo'da gösterdikleri gibi daha eğlencelidir.

Sözün özü, noitaminA'daki Watanabe sürati bu (bkz. Sakamichi no Apollon). 11 bölümler bu adamı konu anlatımında trafikte makas atan manyaklara çeviriyor. Daha da hızlanması kuvvetle muhtemel bir anime olabilir Zankyou. Buna rağmen yaz sezonunda -benim gördüğüm kadarıyla- açılış bölümünde CGI kullanmadan araç çizen tek anime. Buna niye takıldıysam, içimde uhde kalmışsa demek.

Açıkçası ilk bölümü oldukça beğendim Q.Q Bundan daha uçuk olsaydı, bana fazlasıyla itici gelirdi. Olabilirliği yüksek eylemlerde bulunmaları hoştu. Karakter dizaynlarından hoşlandım, ama ilk bölümün biraz daha psikolojik olmasını isterdim. Tabi fazlası da dengesi için sorun olurdu muhtemelen ^^' Bu arada açılış ve kapanış parçası beni benden aldı. İyi iyi... Diğer bölümleri batırmazlar umarım.

Bunu yazmadan edemeyeceğim : Tanıtım yazısında kısa sinopsis'in bana fena halde bir filmi anımsattığını söylemiştim, bölümde sanki seri bu filmin seriye adapte edilmiş hali gibi geldi. Özellikle nükleer tesise girip çıktıkları kısımdaki video klipsel kısımlar.

İzlerken belki bir yerlerden bulup izlemek isteyen de olur diye, bahsettiğim filmin fragmanı:

Lisa'nın rolünün serinin bir topluma karşı tetiği çekme hikayesinden pişmanlık ve bir kabul edilebilirlik yönüne çekilme yönünde pay taşıyacağına inanıyorum zira bahsettiğim filmde yegane roller suçlu, kanun adamı ve olaylar artık kontrolden çıktıktan sonra bu ikileme bilinçdışı dahil olan bir kadından ibaretti ve bu nedenle filmdeki dünyaya karşı tetik çekme eylemini sağlaması yapılabilir bir amaca dayandırmak çok zorlaşıyordu.

Japonların direniş ve başkaldırma temasını yeterince fazla izlediklerinden, bunu da artık ister istemez plothole örtme amaçlı bir ego gıdıklaması olarak algıladığımdan konuyu ilk bölümden çok da övmeyeceğim ama konunun yolculuğunu sonlandıracağı nokta kesinlikle Watanabe'nin tarzına artı yada eksi bir puanla hatırlanacaktır diye düşünüyorum zira kendisinin önceki antolojisine baktığımızda bu serinin kendisinin en cesur ve spekülatif yapımı olduğu söylenebilir, en azından ben bu şekilde algılıyorum.

Seriye dönmek gerekirse... Animasyon tek kelimeyle birinci sınıf, belki Stand Alone Complex belki de Guilty Crown'dan bu yana bir TV serisinde bu kadar iyi animasyonlar görmemiştim sanırım. Müzikler ve seiyuu performansları da pek aşağıda kalır değil. Bölüm sayısının az olması beni şaşırtmadı aslında (zira seri daha yayına girmeden sonraki noitamina kuşağı serisinin yeşil ışık haberi duyulmuştu ve arada yeterli sayılabilecek zaman aralığı da yoktu) ama yaz rehavetine çabuk kapılmayıp ilk bölümde kazandıkları krediyi çabuk harcamamasını diliyorum Watanabe'nin, ki zaten kendisinin öyle bir yöentmen olmadığını biliyoruz ama yine de en azından benim içimden böyle bir temenni geçti paylaşmak istedim.

Yazmasam kendimi kötü hissederdim. Köşeme dönebilirim şimdi.

Gözlüklü karakteri profilden göründüğü sahnelerde tip olarak Aizen'e benzetiyorum.

Şu güzel sahneyi yeniden hatırlatmak adına paylaşayım.

Geçen bölüm de öyle olmuştu, 4. bölümde de öyle oldu. Dışarıdan, konuyla hiç alakası olmayan küçük bir detayla çözüyor meseleyi Shibazaki. Detayları toplaya toplaya büyük resmi oluştursa tamam da, öyle değil. Tek bir alakasız, önemsiz detayla pat diye bitiyor bilmece. Bilmeceler kısmı daha çetrefilli olsa keşke.

Bir de şu Five gelse de, kızışsa biraz hikaye.

*Erken konuştum ya, 5. bölümü seyredeyim bir.

4. bölüm

5. Bölüm

İlk fragmanına baktığımda, Sürekli bir yerlerin patlicağına, kaos ve karmaşanın dibine vurucağımızı düşündüm. Ama öyle değilmiş.

Kıza da o kadar yüklenmeyin yahu, ne işe yaramaz gereksiz olup da "sensei, senpai, krosaki-kun" deyip deyip sinirlerimizi tepesine çıkaran kızlar vardı. Ayrıca kızı çok da tatlı çizmişler

5. bölüm

++++

Mishima Lisa, "Kimsesizim, hiç kimseyim..." tarzı bir şey söylediğinden beri Twelve'de ona karşı bariz bir sempati oluştu. İlk yardımı Nine için, acılarından bir çıkış yolu olur belki diye yapmıştı ama iş yavaş yavaş değişiyor. Twelve belki değil ama Lisa, bu sempatiyi aşk olarak yorumlayacak kadar zayıf bir yapıda sanırım. Hikayeye Twelve & Lisa aşkı gibi bir öğe girsin istemiyorum. Hiç istemiyorum, sakın. SAKIN!!!

Bir de şu müzik var, çok güzel...

https://soundcloud.com/zenko-zankyou/lolol

Son bölümlerdeki ost kullanımı, her şeyi sollar geçer efendim.

Ost bir yere hikaye öyle bir aşamaya geldi ki taraf tutmak gerçekten zor. Twelve'ın, Lisa uğruna Nine'ı geride bırakması beni üzdü ama. Küçücük yaşta zor bir hapishanevari hayata mecbur edilen, savant sendromundan mağdur (mağduriyet?) sineztezik birinin aşk gibi gayet insancıl bir duyguya kapılması garip geldi bana. Zaten daha önce de, böyle bir şey olmaz umarım diye yazmıştım. Nine, ne yapar bilmiyorum artık.

Şu çizimleri de bir düzeltseler ne güzel olacak yahu, ilk beş bölüm süperdi

9. bölüm

İyi bir yerden yakalamışsın aslında ama ólafur arnalds değil, agent fresco grubundan arnór dan arnarson. ost albümünde 3 parça seslendiriyor. 9. bölümdeki parça ise von.

https://soundcloud.com/zenko-zankyou/von-feat-arn-r-dan?in=zenko-zankyou/sets/zankyou-no-terror-original-soundtrack

İyi bir yerden yakalamışsın aslında ama ólafur arnalds değil, agent fresco grubundan arnór dan arnarson. ost albümünde 3 parça seslendiriyor. 9. bölümdeki parça ise von.

https://soundcloud.com/zenko-zankyou/von-feat-arn-r-dan?in=zenko-zankyou/sets/zankyou-no-terror-original-soundtrack

Işte bu sesi bir yerden tanıdığımı biliyordum. Olafur-un şarkılarının çoğunda vokallerde Arnor Dan oluyor. Bilgi için teşekkürler

İyi bir yerden yakalamışsın aslında ama ólafur arnalds değil, agent fresco grubundan arnór dan arnarson. ost albümünde 3 parça seslendiriyor. 9. bölümdeki parça ise von.

https://soundcloud.com/zenko-zankyou/von-feat-arn-r-dan?in=zenko-zankyou/sets/zankyou-no-terror-original-soundtrack

Ben de bölüm sırasında ilk duyduğumda ses tonu Antony Hegarty'e ne çok benziyor diye içimden geçirmiştim. Seri pek de beklediğimi verememiş olsa da oralarda bir yerde Tanrıça Kanno'nun hala ilahi düzeyde işler yaptığını görmek kendi açımdan sevindirici oldu.

9

11. Bölüm

Serinin olay akışları güçsüz ve karakterin gelişmelerdeki rol performansları yer yer oldukça zayıf gözükse de son bölümü ile koca bir sıçrayış sergiledi. Baştan beri çizdiği olgun konu ve anlatı imajının hakkını da vermiş oldu böylelikle. Helal olsun!

Mappa stüdyosu da animasyon çalışmasıyla benden alkışı alır.