Sennen Joyuu

[fieldset=Konusu]

Yönetmen Genya Tachibana, ünlü oyuncusu Chiyoko Fujiwara hakkında bir belgesel hazırlamaya karar verir. Chiyoko Fujiwara, bir dönemler çok ünlü ve başarılı bir aktrist olmasına rağmen, yaklaşık 30 yıl önce kariyerini bırakmış ve inzivaya çekilmiştir.

Fujiwara'ya ulaşan Genya, aktristin hayat hikayesini ondan dinlemeye başlar. Chiyoko'nun 30'lardan başlayıp 60'lara kadar uzanan hayat hikayesini dinledikçe kendisini de onunla birlikte bir zaman yolculuğuna çıkmış olarak bulur.

[/fieldset]

[fieldset=]

Torrent Altyazı

[/fieldset]

Tartışma kuralları:

• Spoiler kutusu kesinlikle kullanmıyoruz.
  
• Filmi izlemediysek bu başlığa yazmıyoruz. (Örn: Daha indiriyorum, birazdan izleyeceğim, görüşlerinizi yazın ona göre izliyeyim vs)
  
• Filmi daha önceden izleyenler eğer filmi hatırlıyorlarsa buraya film ile ilgili görüşlerini yazabilirler. Hatta mümkünse yazsınlar.
  
• Gelecek etkinlikler için film önerilerini buraya taşımıyoruz.
  

Bu başlık 24 Ağustos Pazar günü kilitlenecek.

[fieldset=Ek]Gelecek etkinliğimiz için film önermek istiyorsanız: Etkinlik:Anime Öneri Başlığı[/fieldset]

Filmi daha önce izledim ama herkesten önce meyday'in yorumunu bekliyorum buraya

Ben bunu izleyeli biraz oldu. Satoshi Kon adına pek beğenmediğim filmlerden biriydi. Animasyona lafım yok ama anlatımda güçlükler çektiğini düşünüyorum.

Aşka dair olan bu hikayede eski bir aktrisin geçmişini anlatırken sahne geçişlerinin birbirine çok girmesi, özellikle oynadığı filmlerle gerçek hayatındaki anılarının birbiriyle bütünleşmesi hikayeyi zorlaştırmıştı.

Aktrisin yaşı göz önüne alındığında bunu doğal karşılamak belki mümkün. Sonuçta realistik bir yaklaşım bu. Belki filmin belli yerlerinde verilecek ip uçlarıyla bu geçişlerin gerçek yapısı verilebilirdi. Böylece dah anlaşılır bir hikaye ortaya çıkardı.

6/10

Ben de az önce tamamladım, tamamladım diyorum çünkü dün gece uykulu bir şekilde filme başlayıp pilimin tükenmesiyle yarıda bırakmak zorunda kaldım. Uykun varsa film izlemeyeceksin bunu anladım.

Uykulu olduğumdan hem izlediğimi pek anlayamadım, hem de filmden soğudum. Keşke böyle olmasaydı, şahane müzikleri var filmin, görseller ve animasyon da harika. Fakat hikaye karışıktı, başroldeki teyzenin geçmişini tek tek anlatıverdi film, aşk hikayesiydi ve çok kısa bir süre görüp de aşık olduğu adamın peşinden koşmasını anlattı, kadının yaşadıklarındaki o adamı hatırlatan olaylardı sanırım filmin geneli. Ama kadının kendi içinde büyüttüğü platonik bir aşk macerasıydı sanki. Ulaşılamaz olunca daha mı hayran kalınası oluyor bilemedim. Sakallı abiye üzüldüm, o da gerçekten sevmişti başroldeki kadını. Belki hayranlıktı, belki de aşıktı ama kadın bunu farketmeyerek büyük ayıp etti. Final ise buruktu ama güzeldi. Yalnız filmin geneli beni pek etkileyemedi maalesef. Film aklıma Bir Geyşanın Anıları'nı getirdi. Buradan Squaw'a selamlar. 7/10 verdim puan olarak.

Usta'nın pazar günkü ölüm yıldönümü öncesinde -bana göre- en iyi filmi seçilmiş. Üstelik suke de sırasını savıp yorum yapmış. O halde biraz eski çizikten aparıp bu başyapıt hakkında konuşsam sorun olmaz umarım.

Merhum yönetmenin diğer işlerinde de göze çarpan kendine has tarzın belki de en sivrildiği ve adeta filmin hüviyetini tanımladığı bir anlatım var burada. Düş ve olgu arasında mekik dokuyan ama çabucak bundan da vazgeçerek kurmaca ile gerçekliğin homojen bir yapısını hazırlayan filmin, sahne geçişlerinde uyguladığı teknikler bir noktadan sonra artık bunların "geçiş" olarak değerlendirilmesini bile imkansız kılıyor. Chiyoko'nun hayatında yaşadığı olgular ile kamera önünde oynadığı roller arasındaki farklar gitgide silikleşiyor ve kadının çocukken yaşadığı tecrübeden hareketle hayatını şekillendiren hedefin altı iyice koyulaşıyor. Oynadığı filmlerdeki Chiyoko ile Sennen Joyuu'da belgeseli çekilen Chiyoko arasındaki saydamlık ve hatta ayniyet ise bu hedef sayesinde anlam kazanıp belirginleşiyor. Chiyoko ne sinemaya ne de oyunculuğa düşkün. Film çekmesindeki tek amaç "o adamı" bulabilmek, belki de olabildiğince ünlü olup adamın onu bulabilmesini sağlamak. Adamdan yadigar kalan anahtar da bir bakıma bu çabanın (umut) metaforu.

Kurmaca ile gerçekliğin, hayaller ile olguların ayırt edilemez derecede birbirlerini tamamladıkları bir yapı sayesinde küçük bir kızın ilk aşkını kendi filminde canlandıran Satoshi Kon, Godard'ın "Sinema, saniyede 24 kere gerçektir!" sözünün altındaki yaldızlı halıyı yarattığı animasyon karakteristiğiyle durmaksızın çekiyor. Sennen Joyuu bitip kapanış jeneriği akmaya başladığında Chiyoko'nun belgesele alınan hayat hikayesi bile muğlaklaşıyor ve izlediğimiz hikayenin aslında Chiyoko'ya değil, Satoshi Kon'a ait olduğunu tekrar hatırlatıyor.

Sahi, o anahtar sizce neyi açıyor?

Bunu seven şunu da izler

Satoshi Kon - Editing Space & Time on Vimeo

UnderminE ile de ufaktan konuştuk film hakkında, ama şunu anladım ki benim bu filmi yada Satoshi Kon'u tamamen idrak edebilmem için birkaç kez daha izlemem gerekiyor açık bir şekilde. Ki birkaç kez de yetmeyecek, her izlediğimde yeni bir ayrıntı çıkacak karşıma eminim.

Evet yorumlar istediğim seyirde gelmeye başladi, ben yine de israrla son güne kadar meydayi bekliyorum.

Film boyunca ne çok koştuk be abi

Gerçekten ama ya, film bitince yorulduğunu hisseden bir tek miydim? Sanki karakterlerle, çizerlerle, sanki Satoshi Kon'la beraber yoruldum. Öyle, bir buçuk saate sığdırılmış upuzun bir maratondu. O kadar çok koştuk ki bir yerden sonra; nereye koştuğumuz, gerçekte mi yoksa kurguda mı koştuğumuz ve hatta anahtar bile anlamını yitirdi.

Bir anahtarla başladı film ama gel gör ki müthiş bir illüzyon gösterisiydi bu seyrettiğimiz, sahne alabildiğine aydınlık ve hepimizin gözleri onun üstündeyken anahtarı ustalıkla kaybetmeyi başardı Satoshi Kon. Bu filmi, bu vakte kadar ertelemenin ayıbını nasıl örterim bilemiyorum.

Ne çok şey yazasım var bu filme dair ama yazdıkça dağıtacağım. Geçişleri düzgün yapamamış hissi vereceğim okuyana

20 dakikadır ekranın başında bir şeyler yazmak için kendimi zorluyorum ama söze ne girişimden memnun kalıyorum ne devam edebiliyorum, haliyle de son noktaya varamıyorum. Satoshi Kon hayranlığım, filmi çok sevmem, izlememin üstünden oldukça zaman geçmiş olması yazdıklarımın çok adi olduğunu hissettiriyor bana. Sevgili UnderminE ısrar etmiş ama artık kusura bakmasın. Kaldı ki Animedyum bu eşsiz ustayı ve filmini anahtar sözcükleri ile harika dizeler oluşturarak fevkalade anlatmış, yazdıklarını okuyunca söyleyecek sözlerimin tükendiğini hissettim, tebrik ederim.

Satoshi Kon seven sayan tüm ahaliye sevgiler saygılar

suke'nin ardından senden de bu feveran gelince bir dahaki etkinliğe pazar 23:59'da katılacağım

İyi bakalim sira bende, biraz da ben doldurayim Editleyeceğim mesaji, biz diğer etkinliğe geçebiliriz o ara sayin hececiğim

Son yorum senden olsun under, konu daha sonra kendini imha edecek