gundamaster 20 Ağustos 2014 Share 20 Ağustos 2014 Forumda sohbet konularımız pek az. Malum çok konuşkan bir forumda değiliz Sürekli animeler, mangalar, diziler, filmler ya da bilimum yapıtlar hakkında konuşacak değiliz. Arada sosyal yaşamımızdan, hayattan konularda konuşmalıyız. Ara ara aklıma takılan bir konu internette mi tanışıp arkadaş olmak daha kolay yoksa gerçek hayatta bir yerlerde bir şekilde mi? Ne düşünüyorsunuz? Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
ademania 20 Ağustos 2014 Share 20 Ağustos 2014 Güzel konuymuş, hemen dalıyorum. Şahsen benim için ikisi de kolay geliyor, insanlara ısınmak ve arkadaş olmak için ortam ya da platform ayırt etmiyorum, kişilerin yaşça benden ufak ya da büyük olması da hiç sıkıntı olmuyor. Buradaki kilit nokta çoğunlukla ortak yapılan faaliyetler ya da ortak zevkler oluyor. İnternetten tanıştığım biriyse, muhtemelen ortak bir aktivite üzerinden tanışmış oluyorum. Bu aynı anime, film, diziyi izlediğim ve ortak zevklere sahip olduğum biri ya da herhangi bir şekilde ortak bir düşüncede buluştuğum biri olabilir. Bu güzel bir nokta, çünkü daha sonra gerçek hayatta tanıştığımda, karşımda zaten zevklerini bildiğim ve bunlar hakkında konuşmaktan keyif aldığım bir insan oluyor. Bu da o kişiye karşı daha rahat davranmamı sağlıyor, çok daha kolay samimi oluyorum. Gel gelelim bunun bir eksisi var. İnternet üzerinden tanıştığım kişi ile genelde sadece ortak yaptığımız ya da sevdiğimiz aktivite hakkında konuştuğumuz için, o kişinin karakteri ya da davranışı açısından herhangi bir bilgim olmuyor. Tanıştığımda ise hayalimde oluşan kişi ile karşımdaki kişi arasında dağlar kadar fark olabiliyor. Haliyle hayal kırıklığı yaşıyorsunuz, internette yazışırken bir insanın karakterini anlamak gerçekten zor ne yazık ki. Bunun örneklerini yaşadım, ancak çoğunlukla hayalimdeki gibi insanlarla karşılaştığım için kendimi şanslı sayabilirim. Gerçek hayatta tanışma noktasında ise, önceliği ortak zevklerden çok kişinin davranış ve karakterine verdiğimden, eğer bu noktada anlaşabilirsem daha sonra ortak zevkler kısmına geçiyorum. Ortak zevklerin yoğunluğu da o kişiye olan ilgimin ve samimiyetimin sınırını belirliyor. Her ikisine baktığımda internet üzerinden tanışmak oldukça kolay ancak ilerleyen aşamaları zor bir süreç, gerçek hayatta tanışmak zor ancak ilerleyen aşamaları daha kolay bir süreç karşıma çıkıyor. Bunun yanında internetten tanışma açısından ön yargıları olanlar var ise bence hiç korkmasınlar. Benim internet üzerinden tanışıp gerçek hayatta ciddi anlamda samimi olduğum arkadaşlarım mevcut, hala da görüşüyorum, tavsiye ederim Bu kadar konuşmanın üzerine, Bursalı kızlar eqqlesinnn!!! Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
Kusogaki 20 Ağustos 2014 Share 20 Ağustos 2014 İnternette gerçek hayatın bir parçası, bu nedenle ikisinde de insanlarla tanışmakta kaynaşmakta ve internettekilerle yüzyüze tanışıp, yüzyüze tanıdıklarımı internet ortamına çekmek konusunda iyi olduğum söylenebilir. Zaten gezevezelik derecesinde konuşkan olduğumdan bu huyumdan rahatsız olmayan insanlarla her ortamda çok rahat ve hızlı bir şekilde arkadaş olabiliyorum. Sadece sitemizden bile tanışıp kaynaşıp çok samimi olduğum bir çok arkadaş var. Bence insanlar çok çekingen ondan böyle küçük şeyler zormuş gibi geliyor. Neyse işte karaladım bir şeyler okuyan olursa ne âlâ. Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
suke 20 Ağustos 2014 Share 20 Ağustos 2014 ademania'ya katılmakla beraber, eklemek istediğim bazı şeyler var. Kendimi asosyal biri olarak görsem de, sevdiğim ve yakın arkadaşım olan insanların yanında baya sosyalim, gerçi grup buluşmalarında ön plana çıkmam pek. Asosyalim demiştim, ama güler yüzlü ve sempatik olduğum için olsa gerek hemen kaynaşabilip, kendimi sevdirebiliyorum sanırım. Konuya döneyim, internetten tanıştığımız insanlarla ortak hobilere ve zevklere sahip olduğumuz için tanışıyoruz %90 ihtimalle. İnternete gerçek anlamda ilk adımımı attığım FinalFantasyTR forumlarında (yaklaşık 10 yıl önce) forumlarda gerçekten güzel muhabbetler dönerdi, o zamanlar kendi adıma çok güzel dostlukların temelini atmıştım. Hatta orada çok iyi anlaştığım biriyle buluşalım edelim dedim, ve güzel güzel buluşmalar yaptık, gerek FFTR ekibiyle gerekse sonradan takıldığım anime forumlarındaki güzel insanlarla. Halen de arada sırada buluşmalar yapıyoruz, eskilerle hasret gidermek dışında, çok güzel insanlarla tanışma fırsatı doğuyor. Diğer yandan gerçek hayattan birileriyle tanışma olayı tam olarak böyle olmuyor. Bu insanların %90ı ile aynı yerlerde bulunma zorunluluğu yüzünden tanışıp takılıyoruz. Okul ve iş gibi mekanlarda tanıştığımız insanlar bizle aynı durumda olan belki de bizden çok farklı insanlar, ama beraber okumak, çalışmak veya yaşamak zorunda olduğumuz kişiler. Onları seçme şansımız neredeyse yok, ama tabi sadece neden tanıştığımızı belirtmek için anlatıyorum bunu. Yoksa çok güzel insanlar da var aralarında. Ki çoğumuzun arkadaş yüzdesinin çoğunu bu insanlar oluşturuyordur. Lakin çoğuyla tek ortak noktamız aynı okula gitmek, aynı işyerinde çalışmak, aynı apartmanda oturmak gibi. Tabi Adem'in dediği gibi davranış ve karakter çok önemli. Kendi değerlerimize yakın bulduğumuz insanlarla dostluklarımız büyük ihtimalle devam ediyordur. Neyse uzatmayayım, internetten konuştuğumuz insanlar kişiliklerini monitörleri arkasına gizliyor gibi gelebilir, ama bir çok insanın nasıl biri olduğu anlaşılıyor yazdıklarından. İçten yazan da belli ediyor kendini, kendini beğenmiş olan da, artiz olan da, hatta karı-kız düşürmek için yazanlar da, bakınız, yukarıda Bursalı kızlara seslenen arkadaş gibi. Beni tanıyanlar bilir, sevdiğim konular hakkında döktürürüm bu tarz yerlerde ama gerçek hayatta çekingenimdir. O yüzden gerçek hayatta mecbur kalmadıkça arkadaş edinme çabalarına girmem. Olanları kaybetmeyeyim yeter derim. İnternette ise doğal olarak birileriyle tanışırsam, karşılık da bulursam dostluk büyür. Burada karşıdaki insan ateş almaya mı gelmiş yoksa gel beraber birer sigara mı içelim diyor o önemli. Ben sigara içmiyorum, orası ayrı tabi. Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
betten 20 Ağustos 2014 Share 20 Ağustos 2014 Benim internette tanıştığım insanlar AMT ailesi olduğu için elbette ki konuştuğum konular anime-manga hakkında oluyor. Fakat arada sırada hiç bakılmayan konulara da yorum yapıyorum ki en azından anime-manga dışında burada başka şeyler hakkında da konuşulsun. İlla anime manga sitesi olduğumuz için sürekli bu konuları konuşacak değiliz. Örneğin okulda sürekli arkadaşlarımla aynı okul-ders-öğretmen konularını konuşmuyorum. Belli bir zaman sonra bayıyor zaten. Bunun forumda ilginç konular açmalı ve anime manga dışında da etkileşimde bulunmalıyız. Tabi bu aralar nedense yaz sıcağının etkisiyle forum bile neredeyse boş. Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
özz 20 Ağustos 2014 Share 20 Ağustos 2014 Kendi açımdan, internette kaynaşmak daha kolay. Görünmemenin, tanınmamanın vermiş olduğu bir güvenle, çoğu konuda dürüstçe yazabiliyorum. Dürüst olmadığım konu, göründüğümden daha sabırsız ve sinirli bir yapıya sahip olmam. Gerçek hayatta, eğer okul, iş ortamı dışında çeşitli aktivitelere katılan biri değilseniz Suke' nin de bahsettiği gibi arkadaşlık kurduğunuz insanlar okul ya da iş yerinden kişiler oluyor ve çoğuyla zorunluluktan iyi geçinmek gerekiyor. İnternetten tanıştığınız kişilerle ortak paydada buluştuğunuzda zaten doğal olarak konu ilgi alanlarından çıkıp daha özele kayıyor ve zamanla o kişileri daha iyi tanımış oluyoruz. Yine de insanlarla arasına duvar örmüş ve %100 kimseye güven besleyemeyen biriyseniz her iki durumda da çok yakın arkadaşlıklar kuramazsınız. Yaşlandıkça bu daha da zor olur. Bu kişiler için sanal ortam (yüz yüze görüşmeden) daha güvenli. Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
loykad 20 Ağustos 2014 Share 20 Ağustos 2014 Görüş yazmayacaktim aslinda zira suke ve Adem durumu çok güzel özetlemiş; ama gundam başlik açar da yazmamak olur mu. Dökelim bakalim içimizi. Güven konusunu falan bir kenara atiyorum. İnternet çoğu kişi tarafindan negatif anlamda bir "sanal alem" olarak tanimlansa da, kendisi aslinda biz insanlari, -kilometrelerce uzaklikta olan insanlari- , birbirine bağlayan ve bir araya getiren bir "sanal alem". Ve ben bundan hiçbir zaman şikayetçi olmadim. Biz insanlar olarak dünya üzerinde milyarlari bulurken, ben neden sadece okulun, iş yerinin, sokağin önüme çikardiği insanlarla kendimi kisitlayayim ki? Tamam, buralardan da gayet güzel dostluklar, muhabbetler hatta hayat arkadaşi bile çikabilir ama bu benim kendimi diğer tüm tanimadiğim insanlardan soyutlamami gerektirmiyor. Ha ben tabii ki her önünüze gelenle konuşun edin demiyorum. İnternetin kullanişli olduğu kisim da burasi zaten, insanlari kategorilere bölüp sadeleştiriyor çok güzel bir şekilde. Mesela ben ne ariyordum? Benim gibi anime izleme hobisi olan insanlar mi? Hop geliyorum AMT foruma, kendim gibi bu hobiyi seven bir sürü insan buluyorum. Artik aralarindan hangisiyle anlaşip anlaşamayacağim benim sosyal becerime kalmiş. Bunu "gerçeklikte" yapamazsiniz, karşinizdakileri tek tek tanimaniz gerekir. Hem de öyle basit bir tanişma değil, huyuna suyuna kadar tanimaniz gerekir. Herkesi. Onlari, yüzleri, binleri. Ve bu sadece sizin yaşadiğiniz çevreyle sinirlanmiş bir insan grubu içinde olacak. Diğerlerinden haberdar bile olmayacaksiniz. Belki de ben biraz işin kolayina kaçiyorum, kimisine tek tek tanişmak daha zevkli gelebilir. Bilemem. Ama ben başka ülkelerde yaşayan insanlarla da bir şeyler paylaşmak istiyorum, onlari da tanimak istiyorum. Tek tek her ülkeyi de gezemem ya? Benim okul yillarimdan taniştiğim, ortak zerre bir şeye sahip olmadiğim çok samimi arkadaşlarim oldu. Okul yillarimda yine ayni zamanda internetten de taniştiğim, çok samimi olmadiğim ama ortak birçok şey paylaştiğim insanlar oldu. Seneler sonra hangileriyle hala bir şekilde irtibat kuruyorum diye önüme aliyorum ve her seferinde internetten taniştiğim insanlar daha ağir basiyor. Belki de benim yaşadiğim çevrede bir hayir yoktu, belki de yanliş insanlarla taniştim. Belki de hayatin böyle olmasi daha iyidir kimileri için, daha "olduğu gibi" ve doğaldir. Ama en azindan benim için öyle değil. Bilmiyorum ya, ben internet vasitasiyla çok güzel insanlar tanidim, nice şeyler deneyimledim. İyi veya kötü, bana hep ders çikarilasi şeyler kattilar. En güzel zamanlarimi yine internette taniştiğim insanlarla geçirdim. Yine bu insanlarla dişarida da buluşup beraber bir şeyler yapmak bana tarif edilemez derecede mutluluk yaşatti. "Gerçektekiler" yani okulumdan tanidiklarim vesaireler bir yerden sonra bana hep maske takan tuhaf insanlar gibi gelmeye başladilar. Hiçbir şeylerini gerçekten bilmediğim, bir konu hakkinda aslinda ne düşünür ne eder hiçbir fikrimin olmadiği bir grup kukla gibi gelmeye başladilar. Sanirim benim durumumda yapilacak en iyi şey, internettekileri gerçeğin bir parçasi haline getirmek ve öyle yaşamak. Paylaşmadan da edemiyorum: Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
CloudT 21 Ağustos 2014 Share 21 Ağustos 2014 Bana her yol mübah. Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
Bakayalo 21 Ağustos 2014 Share 21 Ağustos 2014 Bölüyorum: Benim için tanışmak İnternet'te, arkadaş olmak gerçek hayatta daha kolay. Gerçek hayatta tanışmış olduklarım bilir: İnternet'teki davranış tarzım gerçek hayattakinden pek farklı değildir. Ama tanışma safhası hariç. Ben insanlara güvenmem, kendime hiç güvenmem; dolayısıyla adım atmak benim için her zaman zor olmuştur. Zaman zaman bozukluk seviyesine ulaşan obsesyonlarım var, bunlardan biri de beni etkileme potansiyeli olan yakın geleceği sürekli öngörme çabası. Duygusal olarak da pek fark ettirmesem bile çabuk etkilenen biri olduğumdan, beni en çok etkileyecek şeyler insanlarla olan ilişkilerim. Dolayısıyla insanlarla ilişkilerimi mütemadiyen öngörmeye çalışırım; gireceğim bütün diyalogları önceden modellerim, birkaç defa kendi kendime farklı versiyonlarını canlandırırım falan... ve her zaman hiçbir modelime ve canlandırmama uymayan diyaloglar gerçekleşir insanlarla aramda. Tahmin edebileceğiniz gibi, bu veriyi de her seferinde modellemelerime girdi olarak alırım, dolayısıyla her diyalog benim için yüzde yüze yakın ihtimalle ters gidecek bir diyalogdur. Dolayısıyla diyalogu başlatmaktan kaçınırım, zira karşılık vermek her zaman hamle yapmaktan daha kolaydır. Ama İnternet'te böyle olmuyor. Sebebi basit: Veriler çok kısıtlı. Gerçek hayatta görünüş, ses tonu, jestler, mimikler ve bakışlar diye özetleyebileceğim hayli yüklü bir veri yığını var. Bu verileri gerçek zamanlı analiz edip her şeyiyle yerinde hamleyi yapabileceğime ve umduğum tepkiyi alabileceğime kanaat getirmem imkânsıza yakın. Dolayısıyla iletişim başlatmak çok riskli. İnternet'te öyle değil. Yapacağım hamlenin muhatabıma iletimi, kullandığım kelimelerden ibaret. Kelimelerimi ve cümle kurgumu doğru seçersem, hamlemin yerinde olacağına kanaat getirebilirim. Eh, yılların redaktörüyüm; takdir edeceğiniz üzere, kelime seçme ve cümle kurma becerime güveniyorum. Geriye muhatabımdan bana iletilen veriler kalıyor. Orasını ayrı bir paragraf yapayım, zira çok yönlü. İnternet'teki muhatabımdan albileceğim başlangıç verisi, muhatabımın daha önce yazdıklarından ibaret. Genellikle de ilişki belirli bir bağlama (AMT örneğinde anime ve mangaya duyulan ilgi) sahip olduğundan, muhatabımın bu bağlam haricinde neler yazdığı ile başlangıçta ilgilenmiyorum (büyük bir hata, ama hep yapıyorum bu hatayı, muhtemelen yapmaya devam da edeceğim). Bu kadar sınırlı başlangıç verisiyle yola çıktığımdan, potansiyel başlangıç hamlelerimi tasarlamam çok zor olmuyor. Her bir hamlenin muhatabımda nasıl bir izlenim uyandıracağını ve nasıl karşılıklar göreceğini de iyi kötü öngörebiliyorum. Nihayet, öngörümün dışına çıksa bile gelecek karşılık kelimelerden ve cümle kurgusundan ibaret olduğundan, kıvırmak kolay (ayıptır söylemesi, çok iyi kıvırırım ). Arkadaş olmaya gelince aynı fark gerçek hayatta kolaylık sağlarken İnternet'te zorluk getiriyor. İnternet'te muhatabımdan edindiğim ve muhatabıma sağladığım kısıtlı veriler "arkadaşlık" denebilecek bir ilişkinin kurulmasına kolay kolay yetmiyor, yetse de bu epey zaman alıyor ve iletişim çeşitliliği gerektiriyor. Bağlamın belirli olması da arkadaş olmaya imkân verecek genelleme zeminini sağlamıyor. Gerçek hayatta ise bir insanı birçok yönüyle tanımak pek de uzun sürmüyor. Oturup beraber bir yemek yemek, çeşitli konulardan konuşmak ve konuşurken muhatabımın bakışlarını gözlemlemek benim için veri bombardımanı mesabesinde. Elde o kadar veri varken de güvenebileceğim insanı tespit etmek zor değil. Sonrası her iki tarafın vereceği emeğe bakıyor. Emek verdikçe arkadaşlık derinleşiyor, artan ve çeşitlenen verilerle duruma göre ya arkadaşlık seviyesinde kalıyor, ya tanıdıklık seviyesine iniyor ya da dostluk seviyesine çıkıyor. En kısa bu kadar yazabildim. Sabrınız için teşekkür ederim Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
Kirillov 21 Ağustos 2014 Share 21 Ağustos 2014 Yukarıda ki arkadaşlar konuyu güzel açıklamışlar. Ben iki durumda da zorluk çeken birisi değilim açıkçası ama şöyle bir şey var aynı iş yerinde veya okulda tanıştığım arkadaşlarımla aslında birbirimizi sevdiğimiz veya önemsediğimiz için değil de o mekanda bulunmanın zorunluluğundan dolayı arkadaş olduğumuzu farkettiğim çok olmuştur. Ama tabi internet pek öyle değil bir süre öncesine kadar özellikle anime forumlarında edindiğim arkadaşlarımla buluşur görüşürdüm, şehir dışından gelenleri İstanbul'da ağırlardım hatta konsere gittiklerim bile olmuştur. Askere gittikten sonra neredeyse hepsiyle irtibatı kesmek zorunda kaldım aslında birazda vefasızlığımdan dolayı aramadım diyebilirim. İnternette arkadaş olup yüz yüze görüşmenin tabi ki riski vardır ama benim görüştüğüm arkadaşlarım hep iyi insanlardı çok da güzel anılarım oldu hepsiyle. Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
Aurora Borealis 22 Ağustos 2014 Share 22 Ağustos 2014 Forumda sohbet konularımız pek az. Malum çok konuşkan bir forumda değiliz Sürekli animeler, mangalar, diziler, filmler ya da bilimum yapıtlar hakkında konuşacak değiliz. Arada sosyal yaşamımızdan, hayattan konularda konuşmalıyız.Ara ara aklıma takılan bir konu internette mi tanışıp arkadaş olmak daha kolay yoksa gerçek hayatta bir yerlerde bir şekilde mi? Ne düşünüyorsunuz? Geçen aylardan sora foruma girip yangın var diye bağırdığımda şu "konuşkan değiliz" kısmındandı yani bir gıdım bile hareket olmadığını gördüğüm de ortak alanlarda bile insanların iletişim kurmaya bu kadar uzak olduğunu görmek üzücü..Burası bir de ortak alan .. dışarıda en fazla konuşulabilecek konu ne olur siz düşünün.. internette arkadaş olmak kolaydır, kolay olmasına da onu sosyal hayatta sürdürmek, veya sürüdürmeyi istemek...!? "Her yol mübah" yorumu vardıya aslında sadece arkadaşlıktan bahsediyorsak valla bana da mübah! Her zaman herkesle her şekilde iletişim kurabilirim. (Vapur dan bile arkadaşlarım var ) Ama süreklilik arz eden bir arkadaşlıktan bahsediyorsak AMT bu konuda benim için ilk ve tek oldu.. Ancak; Burada bir çok kişi ile arkadaş olsam da çok azı ile bu arkadaşlığımın AMT dışında da devam etmesini istedim. Çünkü onlarla paylaşabileceğim, konuşabileceğim, yapabileceğim çok şey var. (Çok şükür onlar içinde öyle oldu (nan kandırmıyonuz di mi?! ) Espriri kenara Necromancer, Hione, Zhenya, gundamaster, Spartie, Özz, Suke, Aequitas, Ademania, Lantis, Squaw, emine (nickini unuttum ya kız:) )' in benim için ayrı ve özel yerleri var ve burada başlayan dostluğumuz için kendi adıma elimden geleni yapmaya da devam edeceğim.. Yani özet kolay gibi görünen internetten arkadaş edinmek olsa da süreklilikten bahsediyorsak sadece küçük ölçekli bir araç bence.. Bahadır başlık iyi senden böyle çarpıcı ilginç başlıklar bekliyorum:D Nihat sırdar vari başlıklar Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
Squaw 23 Ağustos 2014 Share 23 Ağustos 2014 Arkadaşlık söz konusu olduğunda her ortamda her durumda arkadaş edinebilecek yapıya sahip olduğumu rahatlıkla dile getirebilirim. Yabancı biriyle konuşmak ve kısacık da olsa bir sohbet ortamı oluşturabilmek benim için hiç de zor bir şey değil. Reel hayatta da sanal hayatta da bunu rahatlıkla başarabiliyorum ama günümüzde -klişe olacak kesin- insanlar bencil olduğu için arkadaşlığı tek taraflı sürdürenlerden olmadım hiçbir zaman. Affedici biriyim ama iş tek taraflı fedakarlıksa ister gerçek hayat olsun ister sanal, o 'tek taraflı/çıkarcı arkadaşlığı' rahatalıkla sona erdirebilirim. Ha konu bu değil ama belirtmek istedim, şimdi gelelim asıl konuya. AMT sanal arkadaşlıklarım konusunda bana çok şey kazandırdı, değerini asla inkar edemeyeceğim insanlar tanıdım ve tanımaya da devam ediyorum. Üyelik ile başladığım evimdi ve hala da evim gibi gördüğüm tek anime forumum. Ne kadar arayı açsam ne kadar evimden uzak kalsam da geri gelip kapısını çaldığımda beni hiç uzaklaşmamış gibi karşılayan ev halkım var burda. Burda sanal üzerinden başlayıp gerçek hayatta tanıştığım birçok arkadaşlığım var ve hala da devam etmekte, yüz yüze tanışma fırsatımız olmasa da sanki birbirimizi yıllardır tanıyormuşuz gibi uzun zamandır dostluğumu sürdürdüğüm arkadaşlarım da oldukça fazla. Birçok ortak noktada buluştuğumuz, konuştuğumuzda birbirimizden geçtiğimiz, birbirimize seviyeyi aşmadan aklımıza gelen her türlü şakayı yapabildiğimiz çok güzel dostluklarımız var. Her şey anime ile başlasa da biz anime dışında da birçok konuyu kaynatabiliyoruz; yeri geldiğinde gülüyoruz, yeri geldiğinde özel hayatlarımız birbirimize döküyoruz, yeri geldiğinde güncel hayatlarımızı tartşıyoruz, yeri geldiğinde de biribirimize sitem ediyoruz. Kısacası, arkadaşlık kelimesine yakışan ne varsa yapmaya çalışıyoruz. Gerçek hayatta arkadaşlık ediniyorum elbet ama son zamanlarda bu ciddi anlamda azalmaya başladı, sanırım insanlarımızın sanal dünyaya ağırlık vermesinin etkisi de büyük. Forum dışında, facebook üzerinden tanıştığım çok güzel arkadaşlıklarım da oldu. Hatta bazıları anime veya drama forumlarına takılmayıp bu dünyanın büyüsünde kaybolan kişiler. Onlarla da sıkça yazışıp sıkça tartışıyor, aynı zamanda sıkça özel hayatlarımızından sıkıntılarımızdan konuşuyoruz. Kendi açımdan iki dünyada da sorun yok ama çoğu kişinin sanal dünyada arkadaşlık kurmada daha az kasıldığını düşünüyorum. Yurt içi olsun yurt dışı olsun, ben çoğu kez önce sanaldan tanışıp bu arkadaşlıklarımı reele taşıma taraftarıyım. İstanbul (bunu tek İstanbul tayfasıyla sınırlandırmak istemiyorum aslında, her şehirden arkadaşlarımla) tayfamızla bi yüz yüze görüşmek nasip olmadı ama en büyük dileklerimden birisi bu; bir gün hepsiyle (Aurora, gundamaster, özz, hione, zhenya, suke... İstanbul tayfası değil ama Lantis, artı adını unuttuğum kişilerim varsa şimdiden özür dilerim ) yüz yüze de olsa görüşmeyi çok isterim. Aurora yukarıda elinden geleceğini yapmaya devam edeceğinden bahsetmiş. Ben de aynı şekilde Semiham, seninle ve tayfamızdaki diğer arkadaşlarımla olan bu sıkı dostluğum için elimden geleni yapmaya her daim devem edeceğim. Hatta benimle bunun gibi olan dostluk bağını oluşturmak isteyen diğer arkadaşlar vakit kaybetmeden adımımızı atalım ve yeni dostluklar edinelim diyorum. ;) Sparti konusunda ise kendisiyle adminimizken yüz yüze tanışma fırsatım oldu ve işte o gün en büyük hatayı yaptı, şimdi benden paçayı kurtarayım diye uğraşıyor. İzmir'i bıraktım Kuşadası'nda bile rahat bırakmıyorum elemanı. Aslında tek tek isim saymayı istemiyorum, forumumuz sayesinde edindiğim tüm arkadaşlıklarım benim için özeldir. @ademania; Bursa'da değilim ama seni ekleyebilir miyim? Nooooooluuuurrrrr!!! Şakası bir yana, ademania ile de nihayet bu kış tanışma fırsatını yakaladık ve nette nasıl bir dostluğumuz varsa gerçek hayatta da bu büyüsünden hiçbir şey kaybetmedik. Artı, çok ama çooooooook güzel bir gün geçirdik. Yurt dışı arkadaşlıklarımda da öyle, net üzerinden tanıştığım iki Koreli arkadaşım var şu an ve yüz yüze görüşme şansımız oldu. Hatta birine İzmir, Efes, Şirince ve Bodrum için rehberlik yaptım. Sanalda nasılsak gerçek hayatta da ikisiyle aynı şekilde bir arkadaşlığım oldu. Darısı Japon arkadaşlarımın başına, inşallah sanalda edindiğim Japon arkadaşlarımla da bir gün yüz yüze görüşeceğim. Hatta bunun Japonya'da gerçekleşmesi çok şugır olurdu. Bu tek Asyalı arkadaşlıklarım için geçerli değil, yurt dışından edindiğim birçok arkadaşım var ve içlerinden sıkı fıkı olduklarımla bir gün gerçek hayatta da görüşmeyi isterim. Net üzerinden sürdürülen arkadaşlıklar daha kolay ama bunu gerçek hayata taşıyabilmek çok zor. Ben bunu başarabilenlerden biri olduğumu düşünüyorum ve edindiğim tüm arkadaşlıklarım için elimden geleni yapmaya özen gösteriyorum. İşin özü benim açımdan ikisi de kolay ama karşı tarafın, ben adım attıkça onun da adım atması açısından internet arkadaşlığı daha kolay sanki... Sonuçta, ben ikisini de tercih edenlerdenim ama internet benim için sadece başlangıç, ben aynı tada sahip olduğum tüm arkadaşlarımla gerçek hayatta da görüşmeyi diliyorum. ;) Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
ademania 23 Ağustos 2014 Share 23 Ağustos 2014 Senin yerin her zaman ayrı Itır'cım, elbette ekleyebilirsin Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
bLueeekun 24 Ağustos 2014 Share 24 Ağustos 2014 İki taraftada benim için arkadaş edinmek kolay ama devam ettirip ettirmemek benim elimde oluyor. Gerçekten hayatta davranış ve kişiliği bana ters olan kişilerle sadece selamlaşıyor, arada muhabbetleşiyorum. Herkes için tabiki bu geçerli olmuyor. Belli zamanlar gerçek hayattanda bu alemdende kendimi soyutlayabiliyorum. Bi zaman geliyor full izleme, oyun oynuyor pek muhabbetlere katılmadığım, bildiğin hayalet olduğum zamanlar oluyor. Gerçek hayatta arkadaşlarımla pek fazla görüşemiyorum. Askerden geldikten sonra düşündüklerim ve istediklerim şu ana kadar gerçekleşmiş değiller. O yüzden ben müsait olsam bile arkadaşlarım müsait olmayabiliyor ve görüşemiyoruz. Anca facebook ve telefonla görüşmek zorunda kalıyoruz. Gerçek hayatta kurduğumuz dostluk bir zaman sonra sanala dönebiliyor. Sanal alemde ise çok güzel arkadaşlıklar edindim, edinmeyede devam ediyorum. Arada yüz yüzede görüşüyoruz tabi. Gerek sanalda konuşurken gerekse yüz yüze görüşürken ciddi anlamda gerçek yaşamda görmediğim iyiliği ve arkadaşlığı ben burada gördüm. Bu güzel arkadaşlığı isimlerle süslerdim ama şimdi birini unuturum, unuttuğum kişi beni döver, evi basar, musallat olur falan. Gel de uğraş. Ama cidden sizin bende yeriniz ayrı. Yeri geldi "Neşe böcüğü" oldum yeri geldi "Abi" yeri geldi "Kardeş" oldum sizin için. Yurt içinde görüşmek istediğim arkadaşlarında çoğunu daha görebilmiş değilim. Umarım onlarlada görüşebiliriz. Ya onların bize ya da bizlerin onlara çıkartma yapması gerek. Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
Squaw 25 Ağustos 2014 Share 25 Ağustos 2014 Teşekkürler Adem'ciğim. Özkan'cığım açıkçası diğerlerini bilmem ama benden kork yani! Ev basmada üzerime tanımam, bilirsin. Aslında ben de isim vermek istememiştim ama istem dışı yazarken kendimi kaptırıp vermişim. Yoksa ilk mesajımda da dediğim gibi burdaki tüm arkadaşlıklarım benim için özeldir, öyle de kalacak. Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
CasvalDeikun 12 Eylül 2014 Share 12 Eylül 2014 Güzel bir başlık, güzel bir soru... İnternet ortamında pek ciddi davranamam veya samimi davranamam. Hiçbir şekilde birisine güvenemem, dalga geçerim, dalga geçilirim, bunlar önemli değil. Gerçek hayatta bu davranışlarım karşı tarafa hakaret gibi geleceğinden, ya o kişiyi sildiğimi düşünerek hareket ederim yada haddimi bilmem gerektiğini idrak ederim. İnternette dalga geçilen bir sürü ortam vs var. Siz samimi olduğunuz zaman densiz insanların sizin kusurlarınızı bulup dalga geçeceği ihtimalini göz önüne olmak zorundasınız. Seviyeli yerler yok mu? Var Mesela bu Forum gibi. 4chan gibi bir sitede ciddi davranabilir misiniz? Anında hakareti yersiniz Gerçek hayatta insanların yüzüne bile bakamam, bayağı utangacımdır. Kendime güvenim bile yoktur, sürekli alttan alırım, arada sırada sinir patlamaları yaşarım, hakaret ederim vs. Dengeli bir insan değilim. Bayağı acınacak ve yobaz bir haldeyimdir. Benden kaçabilirsiniz İnternet ortamının güzel yanları yok mu? Var Rahatça konuşabilirsiniz, anında o kişiyi silebilirsiniz, anında ekleyebilirsiniz vs Hayatta böyle bir şey olduğunu düşünebilir misiniz? 50,60 yaşındaki büyüklerimle dalga geçer gibi konuştuğum oluyor gerçek hayatta, yaş değil tecrübe önemli ama saygı unsuru da var. Gerçek hayatta anında o kişinin hayatından silinirsiniz, terbiyenizi takınmak zorundasınız. İnternet ortamında bu durum nedir? Güle güle, sadece silinirsiniz Gerçek hayatta saygılı olmak zorundasınız, internet ortamında böyle bir şey gerekli bile değil İstediğim kişi olabilirim, 50 yaşında, 10 yaşında, 30 yaşında, dediğim gibi rahatlıkla dalga geçilebilir. İnternet ortamında güvenip görüştüğüm kişi bile yok, dediğim gibi yüz yüze olmadıktan sonra kimseye güvenemem. Asıl sorulması gereken soru şu: Gerçeklik mi Sanal Ortam mı? Hangisini tercih ediyorsunuz? İkisi birbirinden o kadar farklı ki, olmak istediğiniz kişi mi, olduğunuz kişi mi önemli? Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
necromancer 12 Eylül 2014 Share 12 Eylül 2014 eskiden, özellikle lise dönemlerimde çok içime kapanıktım çeşitli nedenlerden ötürü ancak bu başka bir tartışmanın konusu ozamandan beri çok önemli ilerleme kaydettim sosyallik anlamında. yeni tanıştığım insanlarla rahat konuşabiliyorum kendimi daha net ifade edebiliyorum vs.. vs.. bunu anlattım çünkü özellikle benim durumumda olan insanlar için internetten arkadaş edinmenin daha kolay olduğu kanısındayım çünkü yüzyüze olmadığın için çekingenlik yaşama ihtimalin daha az ve yazarak konuştuğun için cümlelerini üstüne güzelce düşünüp toparlayabiliyorsun. Elbette bir noktada bunu korkaklık olarakta algılayabilirsiniz haklılık payı yok değil ancak burda asıl önemli olan bu tecrübeyi hayatınızda nereye yerleştirdiğiniz.. eğer internetten iletişimin avantajlarını kendinizi daha çok gerçek hayattaki iletişim eksikliğinizden kaçmak için kullanıyorsanız işte ozaman problem var.. bir önceki arkadaşın ''gerçeklik mi sanal ortam mı? hangisini tercih ediyorsunuz?'' sorusu işte burda devreye giriyor.. ancak bana sorarsanız bu bir tercih olmamalı sanal veya gerçek iki durumdada %100 kendiniz olarak davranabiliyorsanız ozaman gerçekten eğlenceli ve sağlıklı oluyor zira kendinizi başka bir karakter olarak tanıtıyorsanız/davranıyorsanız arkadaş edinmenin mantığı ne ? Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
CasvalDeikun 12 Eylül 2014 Share 12 Eylül 2014 Aynı şekilde düşündüğümüzü belirtmek istiyorum. Önyargılı olduğum gerçeğini inkar edemem ancak eğer samimi davranırsanız ve karşı taraf buna güzel bir şekilde yanıt verirse çok daha güzel dostluklar kurulabilir ancak karşı taraf size siz bu kadar iyi bir şekilde davrandığınız halde artniyet gösteriyorsa yapılacak hiçbir şey yok, karşılığını kendisi fazlasıyla alacaktır. İnternet ortamında genelde "Ne ekersen onu biçersin" mantığı ile dolaşıyorum, bu yüzden kendimden çoğu zaman nefret ediyorum. Fazla önyargılıyım. Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
necromancer 12 Eylül 2014 Share 12 Eylül 2014 Aynı şekilde düşündüğümüzü belirtmek istiyorum. Önyargılı olduğum gerçeğini inkar edemem ancak eğer samimi davranırsanız ve karşı taraf buna güzel bir şekilde yanıt verirse çok daha güzel dostluklar kurulabilir ancak karşı taraf size siz bu kadar iyi bir şekilde davrandığınız halde artniyet gösteriyorsa yapılacak hiçbir şey yok, karşılığını kendisi fazlasıyla alacaktır. İnternet ortamında genelde "Ne ekersen onu biçersin" mantığı ile dolaşıyorum, bu yüzden kendimden çoğu zaman nefret ediyorum. Fazla önyargılıyım. bu yaklaşım biraz fazla kendini koruma güdüsü içerikli bence ama elbette senin için haklı olduğu taraflar vardır. klişe bir cümle olucak ama biraz rahat bırak kendini biriyle konuştuğun an hemen onun hakkında bir kanıya varmaya çalışma. biraz kişisel bi yorum yaptım umarım rahatsız etmez. bu arada söylemeyi unuttum benim açımdan internetten insanlarla tanışmanın şöyle komik bir etkisi oluyor uzun süre internetten konuştuğum ve resmini görmediğim insanlarda özellikle.. bi süre sonra profil resmindeki karakterle karşılaşıcakmış gibi hissediyorsun yüzyüze geleceğin zaman ahaha beklentin öyle bir tip oluyor yani (bilmiyorum sizdede oluyormu) birde aylarca konuşmuş olmamıza rağmen Aurora Borealis in erkek olduğunu sanmam ayrı bir fail konusudur ancak oda başka bir hikayenin konusu. Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
CasvalDeikun 12 Eylül 2014 Share 12 Eylül 2014 Estağfirullah, ne demek Ha ha O durum benim için de geçerli, profil resimleri bilinçaltımıza usuldan gire gire "acaba bu gerçekten o kişi mi?" diye düşündürüyor. Öyle olması bir nevi hoşuma gitmiyor değil, gerçeklikten uzaklaşmak arada sırada iyi oluyor Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
Stzake 12 Eylül 2014 Share 12 Eylül 2014 Kişisel bir yazı olacak bu, diğer yönden bir çok kişi ele almış zaten konuyu. Tek çocuk olduğum için arkadaşlık benim için hayatımın bütün evrelerinde en önemli konulardan biriydi. Belki de en önemlisi. Ufaklığımdan beri evde tek başımayken içimde hissettiğim o boşluğu, eksikliği arkadaşlarımla kapatmaya çalıştım. Yani arkadaşlarım, daha doğrusu 'dostum' denilecek insanlar benim için 'kardeş' oldular. Ve bu konuda çok şanslı olduğumu düşünüyorum. İlk olarak 'gerçek hayat'taki bağlarımdan bahsedeyim. Şuan üniversiteyi okuduğum şehirde aynı evde kaldığım kişiyi ilk okuldan beri tanıyorum. Kendisiyle, orta okulda ve lisede aynı sınıftaydık. Ve aynı üniversiteyi okuyor, aynı evde kalıyoruz. Sadece aynı okullarda okumakla, aynı sınıfta olmakla olmuyor tabi bu işler. Hep beraberdik, bu yaşımıza kadar neredeyse her günümüz beraber geçti kendisiyle. Benim, 'çekirdek grup' dediğim bir arkadaş grubum var bu sanal alemin dışında ve az önce bahsettiğim arkadaşta bu grubun bir parçası. Bu grubun içerisinde olan ve en az süredir tanıdığım insanı bile 4-5 senedir tanıyorum. Bu grup içerisinde de 6 kişi var. Şimdi siz onca zaman belirli insanlarla sürekli beraber olduğunuzda bu arkadaşlıktan çok daha öte bir şey oluyor. Bir aile diyebilirim bu çekirdek gruba. Hepimiz birbirimizin ailesini tanıyoruz ayrıca. Hatta ailelerimiz de birbirlerini tanımakta. Bizim sayemizde arkadaş oldu onlar da Bu grup içerisindeki insanların hepsi de birbirinden farklılar. Ortak zevklerimiz elbette var. Ama ortak zevkler sadece tanışmayı, kaynaşmayı kolaylaştırıyor. Uzun süredir dağılmadan bu grubun hala var olmasının sebebinin bu olduğunu düşünmüyorum ben. Sadakatin ve dostluğun önemi hepimiz için aynı olduğu için hala beraberiz bence. Çekirdek grup dedim çünkü, bu insanlar şu yaşıma kadar yaşadığım hayatın neredeyse tamamında var oldular. Yanımızda yolcu misali bulunup, zamanı gelince giden insanlar çok oldu. Ama bu insanlar hep var oldular ve hiç ayrılmadılar birbirlerinden. Böyle isimlendirmemin bir sebebi de bu grubun dışında bir çok arkadaşımın olması. Özellikle memleketimde. Bu 'arkadaşlar' çok fazla yakınlık kurma gereği duymadığım, beraber oturup güzelce konuşabildiğim, eğlenebildiğim insanlar. Gerçek hayatta arkadaşlık kurma konusuna gelecek olursak, zorlandığım bir konu değil bu. Zaten yukarıda bahsettikten sonra sizin de anlayacağınız gibi, bu insanların üzerine başka insanlarla yakınlık kurma gereği duymuyorum pek. Yeni insanlardan beklentilerim hiç olmuyor denebilir. Dürüst ve bir şeylerin anlamını kavramış olmaları benim için yeterli. Gelelim sanal aleme. Özetle, bu ortamlarda uzun süredir takıldığım için, sanal alemde çok fazla insan tanıdım diyebilirim. Bir çok arkadaş grubuna girip çıktım. Onlarla tanışırken de kendimi hiç kasmadım veya bir şeylerden çekinmedim açıkçası. Pekte umrumda değildi çünkü bazı şeyler. İstediğim an, tek bir tuşla onlarla aramdaki bağı kopartabilirdim. Bazen kendim gibi davrandım onlara bazen de eğlence olsun diye kendimin dışına çıktım. Ama iki tane, benim için eşsiz dostluklar kazandırdı bu alem. İlk olarak bir çoğunuzun STensei nick'iyle tanıdığıyla başlayayım. Bu forum alemlerine girdiğim zamanlar 14-15 yaşlarında bir ergendim. İlk takıldığım forum aşırı dandirik bir forumdu diyebilirim. Benim yaşlarımda bir çok üyesi vardı. Ve bizden bir kaç yaş büyük olanlar, bu yaşlardaki üyeleri gerek haklı gerekse ego tatmini amaçlı aşağılamak veya ayar vermek için şekilden şekile giriyorlardı. O forumu düşününce aklıma hep, büyüklü ufaklı bir çok köpeğin bir çukura atılıp ölümüne dövüşmeleri geliyor nedense. Öyle iğrenç bir ortamdı yani. Ben de bu insanların ben ve benim yaşıtlarımı, bu ortamlara yabancı olan ve yaşı gereği 'ergen' olanları aşağılamalarına dayanamayıp "bir şeyler yapılmalı" diyerek, STensei'e ulaştım. O da benim yaşımdaydı. Ergen kafasıyla başlattığım bu hareketi şu sözlerle devam ettirdim "Bu insanlara karşı birlik olmalıyız" O da kabul etti. Çocukça bir hareket bana hayatımdaki en sağlam dostluklardan birini kazandırdı diyebilirim. Bir iki sene sonrasında da, STensei sayesinde Undermine ile tanıştım. Çoğu kız gibi kendini kıymetli bir hazine gibi görüp şekilden şekile girmeyen davranışlarıyla ve zekasıyla kendisini sevdirdi. Oturup adam gibi her konudan adam akıllı konuşulabiliyordu kendisiyle yani. Bu iki insan bu sanal alemde tanıdığım en değerli insanlar. Yukarıda bahsettiğim 'çekirdek grup'daki insanlardan hiç bir farkı yok benim için ikisinin de. Bu ortamda tanıştığım onca insan arasından bu ikisi çok kolay bir şekilde sıyrılıyor. Onlarla gerçekten çok fazla şey paylaştım. Sanırım bütün acılarımı, sevinçlerimi biliyor bu ikisi. Belki de beni, normal çevremde yaşayan insanlardan çok daha iyi tanıyorlar. Ama ne yazık ki ben onları hiç yüz yüze göremedim Hiç aynı ortamda bulunamadık. Umarım bir gün. Hayatınızda hiç bir arkadaşınız için "Benim kaderimde bu insanla tanışmak vardı kesinlikle" diye düşündüğünüz oldu mu? Kadere inanmasanız bile? Şu zamana kadar yaşadığınız hayat bir hikaye olsa ve siz de ana karakteri, yan baş karakteri olarak düşündüğünüz bir insan? Çocukça gelecek ama bir Naruto-Sasuke veya Guts-Griffith gibi? Anlatması gerçekten güç olan bir bağ bu. Açıklamak için verdiğim örnekler bile tam olarak oturmuyor. Benim için bu insan STensei oldu işte. Gerçek hayatımda tanımadığım, anime ve manga ile ilgilenmesem belki de asla tanışamayacağım bi insan. Anlatması garip ve gerçekten zor olan bir bağ kurdum bu ortam sayesinde. Neyse başlığın amacını oldukça saptırdım ve fazla özele girdim sanırım. Bitiriyorum yazımı. STensei, 2012 senesinde yanılmıyorsam 2010'dan kalma bir resmimi alıp, şöyle bir şey yapıp, bana doğum günü hediyesi olarak sunmuştu. Aynı zamanda Deviantart'a da koydu bunu. Orada yazdığı yazının son bir kaç cümlesiyle sonlandırıyorum yazımı. Yazının orjinali İngilizce olduğundan, Türkçeye çevirirken biraz garip gelebilir "Yaşadığımız yerler birbirine uzak olduğundan onun için çok fazla şey yapamadım. Evet, beş-altı senedir 'boktan internet arkadaşlığı'mız var. Kulağa basit geliyor biliyorum. Ama ben, insanların "zihin"lerinin en çok konuştuğu ortamın bu olduğuna inanıyorum. O yüzden basit olduğunu düşünmüyorum. Saatlerce veya yıllarca internet üzerinden konuştuğumuz insanların anlamsız veya değersiz olduğunu düşünmüyorum. İnternet ortamındaki insanları oyunlardaki NPC'ler olarak görmeyin. Evet, kendileri hakkında çok kolay yalan söyleyebilirler ama bazen "gerçek hayat"taki arkadaşlarınızdan çok daha "gerçek" olabilirler." Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
Aurora Borealis 12 Eylül 2014 Share 12 Eylül 2014 @Necromancer yazdıklarını okudum da cidden sen baya büyümüşsün:) Zaten bir çok konuda sanal veya yüz yüze sohbet ettiğimiz için görüşlerini yaşına göre takdir ederdim ancak cidden büyümüşsün. Şimdi diyeceksin ki; 'Abla ben hep böyle idim.' değildin.. Müziğin gibi sen de artılarla büyümüşsün. "zira kendinizi başka bir karakter olarak tanıtıyorsanız/davranıyorsanız arkadaş edinmenin mantığı ne ?" mantığı yok? korku... haha bu konuyu tartışmıştık hatırladın mı? @Stzake; Şanslı birisin. Eminim ki sende bu şansının farkındasındır. Benim 14 yıllık teee orta okul yıllarında başlayan arkadaşlığım aynı evde yaşamaya başladığımda bitti. Ünv. Kazanıp İstanbul'a geldiğimde en büyük tesellim idi. Ama 14 yılın sonunda insanların içindeki farklı boşluğu, açlığı dolduran başka bir şey olunca insanlar en iyi arkadaşlarını gözlerini kırpmadan siliyormuş. Bu yüzden kızların dostluğuna inanmıyorum. @esaklan987 ön yargı derken neyi kast ediyorsun. Şundan soruyorum? Bazen insanlar seçici olmak ile ön yargıyı karıştırabiliyorlar. Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
Hellworld 12 Eylül 2014 Share 12 Eylül 2014 Tabii ki gündelik hayatın içerisinde yüz yüze yeni insanlarla tanışmak çok daha kolay ama her ikisininde bir zorluğu yok denilebilir.İnternet yani sanal platform üzerinden kurulan arkadaşlıkların muhtemelen bir diğer sebebi kişilerin sosyal hayatlarının bir noktasındaki problemden kaynaklanabileceği olasılığı da vardır sanırım.Her ikisi de normaldir ama bunun bir anime forumu içerisinde geçtiğini düşününce insan şöyle düşünmeden edemiyor,yani sosyal hayatın eksikliği ile açığı internet ortamından tanışılan kişilerin arkadaşlığı ile kapatılması gibi bir durum söz konusuysa göreceli bir kavram.Giriş cümlesi sosyal hayat sonrası internet ve diğer kurulan cümle üzerine kişi analizine yoğunlaşmak gerekmiyorsa bile doğru yorumladığımı tahmin ediyorum. Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
CasvalDeikun 13 Eylül 2014 Share 13 Eylül 2014 @Aurora Borealis Seçici olduğumu düşünmüyorum, belki de öyleyimdir İnsanlar kendini bazen eleştiri altında kalmamak için oldukları kişi gibi göstermiyorlar, insanların iyi niyetini pek göremiyorum. "Seni Düşünüyorum" ayaklarına yatıp ta kendi çıkarları için savaşan kişileri görüyorum genelde (herkes için geçerli değildir elbette bu durum). Ya iyice ruhsuzlaştım yada insanların iyi niyetini anlayabilme vasfından yoksunum, şunun da farkındayım, eğer bu şekilde devam edersem yalnız kalmaya mahkumum. Bilemiyorum... hayatımda yalnızlıktan aldığım keyfi hiçbir şekilde alamıyorum, belki de yalnızlığı sevdiğim için beynim bir şekilde savunma durumuna geçiyor. İnsanların kendini anlayıp konuşmasından pek hoşlanmam zaten, güven o kadar basit bir şey değil bence. Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
necromancer 13 Eylül 2014 Share 13 Eylül 2014 @Aurora Borealis Seçici olduğumu düşünmüyorum, belki de öyleyimdir İnsanlar kendini bazen eleştiri altında kalmamak için oldukları kişi gibi göstermiyorlar, insanların iyi niyetini pek göremiyorum. "Seni Düşünüyorum" ayaklarına yatıp ta kendi çıkarları için savaşan kişileri görüyorum genelde (herkes için geçerli değildir elbette bu durum). Ya iyice ruhsuzlaştım yada insanların iyi niyetini anlayabilme vasfından yoksunum, şunun da farkındayım, eğer bu şekilde devam edersem yalnız kalmaya mahkumum. Bilemiyorum... hayatımda yalnızlıktan aldığım keyfi hiçbir şekilde alamıyorum, belki de yalnızlığı sevdiğim için beynim bir şekilde savunma durumuna geçiyor. İnsanların kendini anlayıp konuşmasından pek hoşlanmam zaten, güven o kadar basit bir şey değil bence. yakın bir arkadaşım da tamamen seninle aynı düşünüyor (hatta neredeyse o senmisin acaba diye düşünücektim) insanlara kolayca güvenmiyor, iyi niyetlerini anlayamıyor, yanlız kalmaktan keyif alıyor olabilirsin bunların hiçbiri bana sorarsan ''negatif'' olarak görebileceğimiz şeyler değil haliyle ''yanlız kalmaya mahkumum'' düşüncesini at bence kafandan hayat görüşün/beklentilerin/davranışların istediği kadar değişik olabilir ama birşeye negatif açıdan bakmakla onu negatif olarak yaşamak arasında fark var bütün bu söylediğin özelliklerini gerçek hayatta ''negatif'' olarak yaşıyorsan ozaman dediğin gibi yanlızlık sonunda varabileceğin nokta olabilirki bununda iyimi kötümü olacağı senin bakış açına bağlı olan birşey.. uzun yazdım sanırım toparlamak gerekirse: kişisel özelliklerini yaşadığın şeylere negatif olarak aktarma yoksa bir süre sonra bu sürekli çoğalan bir bunalım yumağına dönüyor yazının başında bahsettiğim arkadaşım bunu yapıyor ve sürekli herşeyin bunalımını yaşıyor. Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
Önerilen İletiler
Hesap oluşturun veya yorum yazmak için oturum açın
Yorum yapmak için üye olmanız gerekiyor
Hesap oluştur
Hesap oluşturmak ve bize katılmak çok kolay.
Hesap OluşturGiriş yap
Zaten bir hesabınız var mı? Buradan giriş yapın.
Giriş Yap