Stzake 22 Eylül 2014 22 Eylül 2014 Konunun ismi gayet açıklayıcı ama biraz daha açayım. Herhangi bir serideki karakterin dış görünüşüne ait her hangi bir şeyi beğenip kendi üzerinizde uyguladınız mı? Bu her şey olabilir. Karakterin giyim tarzı, küpesi, bilekliği, kolyesi, saç sakal şekli vb. Yaklaşık bir-bir buçuk senedir enselerimi uzatıyorum. Sadece enseleri. Yani bildiğiniz mullet (aslan yelesi). Bayağı da uzadılar açıkçası. Böyle bir fikri aklıma sokan iki nokta var. Birincisi, Aizen vs Ichigo'nun şu halleri, Diğeri de Evangelion'daki Kaji, Kajinin saçlarına mullet demek yanlış olur aslında. Saçları genel olarak uzun, sadece kahkülü var. Kahkül haricindeki diğer kısımları ise ensede topluyor. Saçlarım pek tek düze, sıradan, kısa erkek saçı şeklinde olmadı pek zaten. Genel olarak ortalamadan uzun oldular ve değişik değişik şekillere soktum kafamı. Saç şeklimin değişik olmasını seviyorum anlayacağınız. Bir-bir buçuk sene önce de, "ulan uzatayım enseleri, toplayınca kaji gibi, salınca ıchigo aizen olur, yakışır da heralde lan bana" kafasıyla başladım uzatmaya. İlkten şüphelerim vardı, "anime karakteri bunlar, gerçek hayatta böyle durmaz" triplerine girip, gerçek hayattaki aslan yelesi saç şekilllerini araştırdım. Beğenmedim açıkçası ama yine de uzattım kafayı. Çoğu zaman saçlarımı ensede topluyorum. Bunalınca da salıyorum. Saçlarımın önleri, yanları ve üst tarafı normal uzunlukta, tepeden enseye doğru indikçe uzunlukları artıyor. Kat kat yani. Arka tarafı ensede bağlayıp, önleri kaldırıp, üst kısmı hafif kabartıp kullanıyorum. Yanları ise bazen geriye, bazense normal bırakıyorum. Güzel oluyor harbi. Çevreden de aldığım tepkiler genel olarak iyi yönde. Şuana kadar yaşadığım tek sıkıntısı, bağlıyken ensede oluşan o kuyruk kısmıyla oynamayı abartıp çekmeye kalkanlar. Çok az kişi buna kalkıştı, çoğunluğu da barda kafede yeni tanıştığım kadınlardı. Yavrum sende de var ondan amacın ne yani? Git kendininkini çek. Zaten saçına dokunulmasını pek seven biri değilim, çekmeye kalkanlar olunca da sinirlerim tepeme çıkıyor harbi. Başka da bi sıkıntısı yok. Ee, başkaları da vardır elbet. Merak ediyorum sizler neler yaptınız.
CasvalDeikun 22 Eylül 2014 22 Eylül 2014 Küpe, bileklik, sakal, bıyık pek tercihim olmuyor ne yazık ki. Küpe zaten takmam. Bileklik de sanırım üşengeçlikten pek kullanamıyorum. Yüzüm çok zayıf olduğundan dolayı sakal, bıyık yüzümü yokmuş gibi gösteriyor. O yüzden bunlar tercihim değil. Uzun Saç... Aslında birçok karakterde beğendiğim birçok stil var, saçlarım oldukça yumuşak olduğundan bir problem olacağını da zannetmiyorum ancak uzun saç sağolsun yüzümü yokmuş gibi gösterdiğinden öylece kalıyorum. Yumuşaklığından zaten sürekli sallanmasını geçtim, bir de yüz zayıflığından dolayı kafamda sadece saç varmış imajı bırakıyor. Elimle değdiğim zaman bile yüzüm bir tuhaf geliyor, hissederken "ne oluyor ya?" tarzı kalıyorum. O yüzden genellikle saçımı 3 numaraya vurdururum. Uzadığı zaman yine aynı şekilde devam eder, arada belki amerikan traşı olduğum oluyor. Ancak illaki uzun saç dersen sanırım Johan tercihim olabilir, her ne kadar seri boyunca yaptığı hareketlerle güldürse de oldukça bakımlı birisiydi. Uzadığı zaman genellikle bu tarz bırakıyorum (eğer berbere gitmeye çok üşengeçsem, ayırma kısmı hariç, ya yan tarafa tararım, ya da önümde kalır, pek ayırma taraftarı değilim, gözlerim yeşil ve yüzüm bayağı zayıf, kemikli olduğundan pek abes durmuyor zaten önümde kalması, şaka maka kendini tanıtma programına döndü burası, eş adayları çıkacak yakında. ): Giyim Tarzı... Genellikle gömlek tercihim oluyor ancak polo yaka ara sıra giymiyor değilim. Özellikle tercih ettiğim bir şey yok. Şimdi dönüp baktım da bayağı Johan oldum (tertip konusu vs). Adamı o kadar eleştirmeme rağmen... Hayranlığım içimde ukte kaldıysa demek. Şaka bir yana, genelde düz mantıklı bir insanım. Saç, sakal, bıyık, küpe, bileklik vs pek uğraşamadığım için geçiştiriyorum genelde...
loykad 22 Eylül 2014 22 Eylül 2014 Henüz uygulamadim ama uygulayacağim ben de. Epey bir zamandir saçlarimi kisa kestireceğim diye düşünüp bir türlü yapmaya cesaret bulamiyordum. Bu karari almamda neredeyse sevdiğim tüm karakterlerin aslinda bir şekilde kisa saçli olduğunu farketmemin büyük payi oldu. Ama işte uzun saçli çok sevdiğim tipler de vardi, o yüzden biraz cesaret edemiyordum Lakin şu 1 sene içerisinde, uzun saçli olup da sevdiğim ne kadar karakter varsa hepsi bir şekilde saçlarini kisa kestiler kendi animelerinde. Örnek olarak Monogatari serisindeki neredeyse tüm kizlar, Kiryuuin Satsuki vs Bu da yine "ulan noluyor sevdiğim tüm kizlar saçlarini kesiyor" diye bir tivit atarken hazirladiğim örnek resimdi: Hatta Steins; Gate'in devam niteliğinde olan Light Novel'inde Makise Kurisu'nun bile saçlari artik kisaydi. O andan sonra "bu bir işaret olmali" dedim ve okul biter bitmez saçlarimi kisa kestirmeye yemin ettim Bu üstteki olaylar yaşanmadan önce hayalimdeki kisa saç modeli TypeMoon tarziydi, Arcueid veya Shiki'nin saçlari gibi olsun istiyordum. Muhtemelen de öyle sade kestireceğim: [bimgx=450]http://puu.sh/bJ1Hq/06400af310.jpg[/bimgx] Edit: Ha giyim tarzini bahsetmeyi unuttum. Bunda da ben yine Monogatari'nin izinden giderim. Çünkü SHAFT'i bilirsiniz, hep ayni kiyafetle dolaştirmayi sevmezler karakterlerini. Sade renk tonlarinda çok cici kiyafetler giydirirler. Monogatari dedim çünkü hem çok fazla bayan karakter var, hem de çok fazla Arc var. Yani mevsim de sürekli değiştiğinden, sadece Gahara'nin üzerinde bile her mevsime uygun bir kiyafet bulabiliriz. Ben bunlari elbette direk "aa bu öyle giyiniyor ben de böyle giyineyim" diye almaktan ziyade, "haa bu tarz bir bluzla şu tarz etek uygunmuş demek ki" diye düşünüp kendimce çikarimlar yapiyorum. Örnekler: [bIMGX=300]http://puu.sh/bJ2IY/a58483236c.jpg[/bIMGX] [bIMGX=400]http://puu.sh/bJ2K7/85f9846fff.jpg[/bIMGX] Daha da say say bitmez herhalde
suke 22 Eylül 2014 22 Eylül 2014 Ben yıllar öncesinden saç uzatmaya hevesli olduğumdan, lisede hocaların kızmalarına rağmen uzatırdım saçlarımı. Hocalarla takıştık ettik ama lisede okulun en uzun saçlı erkek öğrencisi bendim, uzun dediysem de esaklan987'nin bahsettiği Johann'ın saçları kadar uzun olurdu. Sanırım anime ve mangalardan ziyade Japon kökenli bir oyun olan Final Fantasy 8'den Squall Leonhart isimli karakter beni çeşitli yönlerden hayatımda bir tarz oluşturmaya itmiştir. Oyunun çıktığı yıl 1998'di. Ve o zamandan beri halen o tarza yakın kalmaya çalışıyorum. Karakterin içine kapanık yapısı ve benzer başka özellikleri yüzünden kendimle en çok özdeşleştirebildiğim karakterlerin başında gelir. Saçlarımı aynı şekilde tararım genelde, tabi ayrım kısmı bende tam ters oluyor mecburi nedenlerden. Sonra bu karakterin küpesine benzer bir küpe takmıştım bir süreliğine, üniversiteyi kazanınca. Karakterin giyim tarzı fazla deri olduğundan pek beceremedim o tarzı tutturmayı ama aynı tip bir mont bulmak için çok uğraştım, bulduğum mont deri de değildi, siyah da değildi, ve kürk gibi görünen kısmı da artworklerde durduğu gibi durmuyordu, ama uzun yıllar giydim o montu, halen de mont sağlam bir şekilde dolabımda duruyor. Benzer şekilde saçlar için King of Fighters serisinden Kyo Kusanagi'yi de örnek almışımdır. Ortaokul ve lise zamanlarımda aldığım gazla saçlar şu an bu karakterlerin saçlarına yakın tipte ve uzunlukta olur genelde. Ama daha da uzattığım oldu, bu nedenle sık sık dışarı çıkacağım zaman evden şapka takarak çıkarım. Ikebukuro West Gate Park dramasında başrolün uzun saç, kep kombinasyonu gibi, fakat resmini bulamadım o yüzden benzer tarz başka bir karakterin resmini atıyorum. Saçları kısa tuttuğum zamanlar da oldu, fakat ilk fırsatta uzatmaya çalıştım. İşin kötüsü o mont yüzünden farkında olmadan bütün kıyafetlerimi kahverengi kadife kumaşa uyacak şekilde ayarlamaya başladım, yıllar sonra zor da olsa siyah renge çevirebildim kıyafetlerimi. Her zaman sakalım vardır, ya kirli ya keçi, ama kirli varken bile keçi belirgindir bende, bir önceki kuşak tutucu olduğundan her fırsatta böyle şeyleri dile getirip bezdirir insanı, sakal işte ya, sen de bıyığını kes o zaman diyesi geliyor insana. Bir anlamı varsa da o anlam yüzünden değil kendime yakıştığını düşündüğüm için bırakıyorum o sakalı. Şimdi bunların hepsine bir de gözlük ekleyin. Eskiden sadece pc başında ve okulda derslerde takardım, sevmezdim ama artık kafaya takmıyorum valla. Belki başka şeyler de vardır anime ve oyunlardan kendime uyarladığım, ama en belirgini bunlar. Her ne kadar konu anime ile alakalı olsa da benim genelde oyunlarla aram daha iyi olduğundan oyunlardan esinlendiğim şeyleri yazdım, ki Japon oyunlarının çoğu anime ve manga ayarında. Anime saçı gibi bir şey hayal edip, o saçın anime karakterlerinde durduğu gibi durmama durumu var bir de. Saça ayar çekip evden dışarı çıktıktan yarım saat sonra sönmesini geçtim valla, özellikle sıcaklarda şaçım, şeklini bozmak için tüm aksilikler için dua ediyor sanki. Saçıma dokunulmasını ben de sevmem, ama dünyada sadece bir kişi hariç ve evet, o kişi annem değil. Edit: Bir de onu kimden esinlendim bilmiyorum da kapşonlu, pardon kukuletalı sweatshirt olmazsa olmazlarımdandır havalar soğumaya başlayınca.
Aryel 23 Eylül 2014 23 Eylül 2014 Selam. Forumda yeniyim ve ilk mesajım bu konuya aslında hiç bir bilgim yok animelerle ilgili ama dış görünüşleri hep hoşuma gitmiştir, biraz daha bilgi sahibi olmak istedim ve kendimi burda buldum.okudukça ilgimi çeken konular var bakalım belki de iyi dostluklar ediniriz bu sayede.hepinize selamlar Bu arada Stzake bar ve kafelerde yaşadıkların için üzüldüm. Bi gün yaptığımda aynı şeyle karşılaşmak istemezdim. Umarım bunu aşabiliriz toplum olarak.. UnderminE kısa anime saç modelleri kızlarda en sevdiğim saç modeli desem yanlış olmaz sanırım. Çoğu kız uzun saçlı günümüzde ve bence sıradanlıktan başka bişe değil
loykad 23 Eylül 2014 23 Eylül 2014 UnderminE kısa anime saç modelleri kızlarda en sevdiğim saç modeli desem yanlış olmaz sanırım. Çoğu kız uzun saçlı günümüzde ve bence sıradanlıktan başka bişe değil Öncelikle hoş geldin, bol bol düşüncelerini paylaşirsan daha çok konuşma firsatimiz olur. Sen yeter ki yaz Aslinda uzun saçin hakkini verenlerde gerçekten çok güzel duruyor, bir diğer yandan kisa saç da herkese yakişmiyor. Cesaret isteyen bir konu gerçekten. Uzun saçi kurtarman çok kolaydir, topuz yaparsin at kuyruğu yaparsin bir şekilde halledersin. Ama eğer kisa saç baktin ki hayallerindeki gibi olmuyorsa kafanda, ne arkanda toplayabilirsin ne de topuz tarzi şeyler yapabilirsin. Şapkayla falan uzayana kadar idare edeceksin Ne olursa olsun kisa saç gözüme daha canli/enerjik geliyor ya. Karşilaştirma açisindan yine Monogatari üzerinden gidelim (zira ayni anime içinde her saç modeli mevcut ) At kuyruğunun da kendince bir güzelliği var elbet ama bir yerden sonra fazla siradanlaşiyor (okul hayatimin büyük bir bölümü at kuyruğuyla geçti ). Sol alttaki pigtails olsun bizim olsun.
CasvalDeikun 23 Eylül 2014 23 Eylül 2014 Yazmayacaktım normalde ama benim gibi her yerden çıkan bir insan için dayanılmaz olurdu. Zaten içimde ukte kalırdı, yakında mesaj sayımla rekor kırmayı da düşünmüyor değilim ayrıca. Ben de senin gibi yeni gelenlerdenim. Hoş geldin... (Yalnız yukarıdaki tanışma faslına da bir konu açsan daha iyi olur sanki, hem seni daha yakından tanımış oluruz) Sıradanlık olarak algılamak pek hoş değil sanki. Sonuç itibari ile kısa saçı kaldırabilen var, kaldıramayan var. Sırf sıradanlık gitsin diye sapıtmanın alemi yok. UnderminE'ın söylediği gibi cesaret gerektiren bir konu. Uzun saç ile aynaya her defasında bakıldığı takdirde alışılan yüz bir anda çok daha belirgin geliyor, pişmanlık (eğer yüzüne güvenmeyen bayanlar içinse) normal tabii ki. Bana göre en mantıklısı (bayanlar için) kısa kestirilse bile dalgalı bırakılması yönünde. Hem toplaması daha kolay olur, hem de yüzlerine güvenmiyorlarsa o kadar açığa çıkartmaz. Hoş da bir imajı olduğu inkar edilemez sanki. Tabii tercih meselesi. Bu arada pigtails gördüm, paylaşmadan edemeyeceğim...
Aryel 23 Eylül 2014 23 Eylül 2014 Haklısınız, uyarınız için teşekkür ederim. Ben bu konuyu google da görüp kaydoldum daha öğlen, akşamına varıp forumu inceleme şansım bile olmadı belki yeri değil ama bana önereceğiniz şurdan başla diyeceğiniz bir yer varsa özel mesajla bildirirseniz sevinirim iyi forumlar Öncelikle hoş geldin, bol bol düşüncelerini paylaşirsan daha çok konuşma firsatimiz olur. Sen yeter ki yaz Aslinda uzun saçin hakkini verenlerde gerçekten çok güzel duruyor, bir diğer yandan kisa saç da herkese yakişmiyor. Cesaret isteyen bir konu gerçekten. Uzun saçi kurtarman çok kolaydir, topuz yaparsin at kuyruğu yaparsin bir şekilde halledersin. Ama eğer kisa saç baktin ki hayallerindeki gibi olmuyorsa kafanda, ne arkanda toplayabilirsin ne de topuz tarzi şeyler yapabilirsin. Şapkayla falan uzayana kadar idare edeceksin Ne olursa olsun kisa saç gözüme daha canli/enerjik geliyor ya. Karşilaştirma açisindan yine Monogatari üzerinden gidelim (zira ayni anime içinde her saç modeli mevcut ) At kuyruğunun da kendince bir güzelliği var elbet ama bir yerden sonra fazla siradanlaşiyor (okul hayatimin büyük bir bölümü at kuyruğuyla geçti ). Sol alttaki pigtails olsun bizim olsun. Hoşbuldum henüz sadece hevesliyim, forumu biraz daha gezersem başlangıç için birşeyler bulucam ümidindeyim Saç konusunda haklısın tabi dönüşü olmayan bir şey kısa saç. İnsan kendinde olmayınca yazıp geçebiliyor benim gibi sivri sivri olması hoşuma gidiyor sanırım umarım verdiğin kararla mutlu olursun Ayrıca senin de önerebileceğin bir şeyler varsa özel mesajla almak isterim. Hevesli ve istekliyim
Nel 4 Aralık 2014 4 Aralık 2014 Küçüklüğümde hep kahküllerim olurdu, annem keserdi. İşte yamuk yumuk olurdu, ama severdim. *kafiyeli oldu* Ehem... İşte saçlarımı kısa kesmeye başladıktan sonra (gerçi annem uğraşmak istemediği için hep saçımı keserdi kısa... >.<) alıştım. Kahkül kestirmeye korkar oldum, ya yakışmazsa falan diye. Malum kahkül direk suratta olduğu için yakışmazsa saç uzayana kadar 1-2 ay öyle dolaşmak zorunda kalma korkusu... İşte 1 buçuk 2 yıl önce bu korkumu Oshima Chizuru sayesinde yendim, gittim kahkül kestirdim. Şöyle bir şey oldum cidden ↓ Aslında bu karaktere bayılmam ama sevmediğim bir karakter değil... de neyse işte. Kendime yönelttiğim bahanelerim oldu: saç boyutumuz aynı, gözlüklerimizde benziyor, hadi git kestir kahkül. Gittim düşünmeden kestirdim. İlk zamanlar ne güzel benziyordum, ama saçlarımı uzatma hevesim geldiği için o görüntüye elveda dedim (saçlarımı uzatmak gibi bir hayalim var evet, annem sağolsun, kısa saç meselesi T.T gerçi saçlarımı çok uzatınca kısacık kestirme planlarım da var, *kısa saç daha çok yakışıyor çünkü <_<* Aslında bir defasında Sukitte ii na yo daki Tachibana Mei gibi saçlarımı kestirmek istemiştim, beceriksiz kuaför o saça kahkül olmaz deyip kahkül kesmeden yapmıştı bir şeyler... İşte Mei gibi olma hayalim var hala)... Şimdiki hedefim ise Kimi ni Todoke'deki Sawako gibi olmak, tabi gözlüklü hali.
darkeros 5 Aralık 2014 5 Aralık 2014 Katekyo hitman reborn da ki klasik usul takım elbiseli mafya elemanları formatı çok hoşuma gitmişti. Sonra ben neden ara sıra takım elbise giymiyorum diye düşünmeye başladım. Sadece bir kez kuzenimin düğününde giydiğim simsiyah bir takımım vardı. Onu dolabımdan çıkarıp üstüme denemeye başladım. Ara sıra evdeyken özellikle kirli sakallı olduğum zamanlar kravatı çıkarıp gömleğin düğmelerini açıp ev içinde seksi, karizma erkek havalarında gezdiğim oluyordu. Ama aslında olmuyormuş sonradan farkettim. Hayatın gerçekleri acıymış. Katekyo hitman reborn değil de daha çok kurtlar vadisi pusu çakal mafya tipine dönüşmüştüm. Yani bazı şeyler için kasmamak gerekiyor olmayınca olmuyor işte. En güzeli insanın doğal hali. Ev içinde çizgili pijamalarla dolaşmak ama kendin olmak insanın en karizma haliymiş. Neyse anime serisi ile bir de resim koyalım ama gerçekten çok sevimli ve karizma duruyorlardı.
_Kyoukasuigetsu 5 Aralık 2014 5 Aralık 2014 Her gün aynı kıyafeti giymek. Benim yazmama gerek kalmamış.
Gallardo 10 Kasım 2017 10 Kasım 2017 Aslında bir değişiklik olmadı. Ama giyim tarzı ve tip olarak Mitsuru Adachi'nin ana karakterlerini andırdığım için (sade ve sportif) tarzımı daha da benimsedim 1
SyLaR_54 10 Kasım 2017 10 Kasım 2017 (düzenlendi) aysöken ile aynı fikirdeyim. Düzenlendi: 10 Kasım 2017 (SyLaR_54)
Akuma_Blade 10 Kasım 2017 10 Kasım 2017 Welcome to the NHK İlgili başlığa uzuncana yazdığımdan üzerinden bir daha geçmeyeceğim ama zaman mevhumunu yitirecek yada aynaya baktığında kendini zor tanıyacak denli yorganından dışarı (bakın, "odasından dışarı " bile demiyorum) çıkmayan birisine yeni bir hayat verdiği için bile takdiri hakeden, gerçek bir kişisel gelişim hikayesi. 1
Önerilen İletiler
Hesap oluşturun veya yorum yazmak için oturum açın
Yorum yapmak için üye olmanız gerekiyor
Hesap oluştur
Hesap oluşturmak ve bize katılmak çok kolay.
Hesap OluşturGiriş yap
Zaten bir hesabınız var mı? Buradan giriş yapın.
Giriş Yap