Jump to content
  • Kayıt Ol

Fate/stay night: Unlimited Blade Works (TV)


loykad

Önerilen İletiler

Night'daki Lancer'ın statları,

e05765cd87.png

Zero'daki Lancer'ın statları,

ca89a5f04b.jpg

İkisinin de ortak yönü şudur ki, Luck'ları acayip düşük. O yüzden "Lancer olmak acı çekmektir" tarzında bir geyik dönmekte "Being Lancer is suffering" diye. Bu elemanlar bu Luckları yüzünden serideki bahtsız bedeviyi temsil ediyor harbi.

O değil de, son bölümde gördüğümüz Samuray abimizdeki o ses nasıl bir şeydir arkadaş. İzleyen hatunlar kesin erimiştir konuşmaya başladığı gibi.

Bizim Peder ve Sarışın Oğlan ne yapıyor acaba? :D

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

  • İleti 161
  • Oluşturma
  • Son yanıt

En Çok Yazanlar

  • loykad

    50

  • _Kyoukasuigetsu

    16

  • bLueeekun

    15

  • CasvalDeikun

    12

Iste bu Luck muhabbetinden de "Lancer is dead! You bastards!" esprisi doğdu. South Parkta turunculu veledin surekli öldüğü sahne ve repliklerin parodisi malum. Carnival Phantasmda bol bol duyarsiniz bu espriyi :D

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Animiye lancer sınıfı gelenlerin hep şamar oğlanı muamelesi gördüğü bir gerçekte her seferinde final

Saber ve Gılgamış arası geçtiği için diğer geri kalanlar kaçınılmaz olarak sonunda ölüyorlar.Ben şahsen berserker olarak gelmek istemezdim.Gelenin kimliği ne olursa olsun kıçı başı bir ayrı oynuyor. Düşünsenize bir ortama giriyorsunuz berserker olduğunuz için cinnet getirip öfke saçmak ve her sefer ortamın içine etmek durumundasınız.:D

edit : animi de neymiş o senin kibar ağızını yirim ben

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

gundamaster

Bölüm 07:

Shirou Archer tarafından pataklandıkça içimin yağları eridi valla. Nasıl hoş bir bölümdü böyle. Motto motto motto diyerek izledim.

Assasin hepsini harcar da işte elemanı pert edecekler ona yanıyorum. Bir Lancer'ın bir de Assasin'in talihsizliklerine yanıyorum şu seride.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Bölüm 07:

Shirou Archer tarafından pataklandıkça içimin yağları eridi valla. Nasıl hoş bir bölümdü böyle. Motto motto motto diyerek izledim.

Assasin hepsini harcar da işte elemanı pert edecekler ona yanıyorum. Bir Lancer'ın bir de Assasin'in talihsizliklerine yanıyorum şu seride.

Assassinin ne şanssızlığı var be abi :D Çok sağlam bir karakter bende seviyorum da, teknik açıdan zaten yenmesi imkansız. Bence bu kadar sahne alması bile gayet yeterli.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

gundamaster

Sevdiğim için ayrı bir yere koyuyorum ya onu, şu kadar sahnesiyle bile gönüllerin kralı :)

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

  • 3 hafta sonra...

10. bölüm çıktı.

Bi kaç haftadır bölümler gayet sıkıcı geliyordu bana. "Hep aksiyon olsun" kafasında değilim ama sıkıcıydı gerçekten. Bu bölüm bi hareketlenme oldu sonunda. Hem aksiyon yönünden hem de serinin ana konusu yönünden. Dövüş sahnelerini de beğendim. Güzel bölümdü özetle.

Bu arada, Nasu'nun taktiğini de anlamış oldum. Zero'da da aynısıydı. Serinin en başlarında ver aksiyonu, ver merakı. Sonradan bas sıkıcı kısımları. En bunaltıcı noktaya geldikten sonra tekrar ver aksiyonu ver merakı. Zero'da da aynı taktiği kullanmıştı. Yanlış anlaşılmasın olumsuz bi şekilde eleştirmiyorum, oldukça mantıklı bir teknik bence yaptığı. KnK'de de farklı zaman dilimlerini soktuğu sıralamada da mantıklı hareket etmişti bence. Biliyor işini adam.

Edit: Bu arada benden önceki bir kaç yorumu okudum da, belki çok oyun mantığınla düşünüyorum ama bence suikast uygulayan birinin en kolay avlayacağı tiptir büyü kullanan bir karakter. Ve büyü kullanan karakterin de en kolay indireceği tipte kılıçla savaşan düz mantık bir savaşçıdır diye düşünüyorum. O yüzden Saber sınıfına (ve yanılmıyorsam archer ve lancer içinde geçerli) büyü işlememesi oldukça mantıksız geliyor bana. Ben hep şu şekilde bir döngü olduğunu düşünmüşümdür, Savaşçı > Suikastçi > Büyücü > Savaşçı

Edit2: Ayrıca, hadi bireysel olarak servantların aşırı üstünlükleri olabilir ama sınıf olarak bile servantların bir şekilde güç konusunda birbirlerine denk olmamaları çok sıkıcı bi durum bence. Denge yok yani. Elbette hepsinin kullanış şekillerine göre artıları var ama bu artıların kendi içlerinde kalitesi bazı belli sınıfların kendi artılarının kalitesinin yanında oldukça sönük kalmakta bence. En azından Zero ve fsn için bunu söyleyebilirim. Diğer yapımlar hakkında bi fikrim yok.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Şöyle ki, VN'de aslında hep öyle sıkıcı gidiyor <_< Her günü derinlemesine işlediğimizden sıkıcı geçiyor. Her route'un geçtiği toplam bi gün sayısı var ve route'lar lerledikçe günlerin geçiş hızı artıyor. Atıyorum Fate route'unda sıkıcılık (günlük boş aktiviteler) 10 gün sürüyorsa, UBW'de 7 ve Heavens Feel'de 3-4 gün sürüyor. Bunun sebebi de olaylara tam olarak hakim olamayışımızdan kaynaklanıyor. Aslında arkada ne oyunlar dönüyor siz uyuyun der gibi yani. Genelde aksiyon gece oluyor, gündüz çok mevzuya giremiyorlar. İşte ilk route'larda hem gece hem gündüz aksiyon olamıyor mantıken; adamın da biraz dengelemesi gerekiyor karakter ilişkisini gelişimini falan. O zaman aşırı sıkıcı oluyor işte.

2 bölümdür falan izleyemiyorum işlerimden dolayı ama tahminimce orta güzellikteki yerlere gelmişiz, zaten bitmesine de 1 ya da 2 bölüm kaldı bu sezonun. İkinci sezonda şükela şeyler olacağından içim rahat.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Edit: Bu arada benden önceki bir kaç yorumu okudum da, belki çok oyun mantığınla düşünüyorum ama bence suikast uygulayan birinin en kolay avlayacağı tiptir büyü kullanan bir karakter. Ve büyü kullanan karakterin de en kolay indireceği tipte kılıçla savaşan düz mantık bir savaşçıdır diye düşünüyorum. O yüzden Saber sınıfına (ve yanılmıyorsam archer ve lancer içinde geçerli) büyü işlememesi oldukça mantıksız geliyor bana. Ben hep şu şekilde bir döngü olduğunu düşünmüşümdür, Savaşçı > Suikastçi > Büyücü > Savaşçı

Edit2: Ayrıca, hadi bireysel olarak servantların aşırı üstünlükleri olabilir ama sınıf olarak bile servantların bir şekilde güç konusunda birbirlerine denk olmamaları çok sıkıcı bi durum bence. Denge yok yani. Elbette hepsinin kullanış şekillerine göre artıları var ama bu artıların kendi içlerinde kalitesi bazı belli sınıfların kendi artılarının kalitesinin yanında oldukça sönük kalmakta bence. En azından Zero ve fsn için bunu söyleyebilirim. Diğer yapımlar hakkında bi fikrim yok.

Abi tam olarak denge yok değil aslında, sadece bakış açısına göre değişiyor. Örneğin Assassin'in "Presence Concealment" yani şu kendini diğerlerine farkettirmeme skilli servantlara karşı aşırı bir işe yaramıyor evet, ama masterları öldürmek için birebir, ki bu classın asıl amacı aslında servantlardan ziyade onların masterları öldürerek avantaj sağlamak. Fsnda bu pek belli olmasa da Masterlı servant ile mastersız arasında aşırı büyük bir fark var, En basitinden Fate zeronun sonundaki Berserker vs Saber tamamen bunun bir örneği.

Berserker'in master ölene kadar berserker saberin ağzını yüzünü dağıtırken, masterı öldükten sonra manasızlıktan anında darma duman oluyor

Bunu düzgün görememizin tek sebebi hem Fsn'da hem Fz'da çağırılan assassinlerin özel durumlar olmasından kaynaklanıyor. Fsn'da çağırılan kojirou assassin hiç değil zaten, zavallı adam sadece yaşarken kendi kendine öğrendikleri yetenekleri efsanelerde geçen "kojirou"ya çok benzediğinden aslında heroic Spirit olmamasına rağmen bugda kalıyor.

Veya başka bir açıdan bakacak olursak, Saber classın en büyük özelliği Magic Resistance sahibi olması ki saber classlar normalde bizim sarışın saberimiz gibi büyük bir Magic Resistance'a sahip değil, o tamamen ona özel bir olay noble phantasm hesabı,hatta nasu bir röportajında saber'in en büyük artısı aslında dışardan görüldüğü gibi excalibur değil de armoru olduğunu söylüyor. Yani orta seviyede olan bir Magic Resistance sadece caster'a karşı işe yarayacaktır, diğer classlara karşı büyük bir artısı yok. Ki zaten saber kadar fazla olmasa da Lancer ve Rider classında da var bu olay. Adil olmayan tek class Caster bence, Onunda sebebi zaten 3 classda magic resistance var az çok, asassin zaten doğru dürüst savaşmıyor, zavallılar ortada kalıyor :D

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

  • 2 hafta sonra...

12. Bölüm:

2 bölüm uzunluğunda geldiğini fark etmemişim serinin, ilk 10 dakikayı izleyince heralde bu şekilde ilerleyecek, pek bir heyecan göremeden bu sezonu sonlandıracağız diye düşünmüştüm. Yanıldım tabii. O 10 dakika da iyi oldu aslında. Neyse, onu geçersek dengeler baya bozuldu. İlk sezonda sadece Rider yok oldu, diğer kahramanlar duruyor. Onların karşılaşmalarının hepsi 2. sezona kaldı. Caster elinde büyük bir güç barındırıyor şu anda. Master' ı da dövüş konularında sağlam. Shirou konusuna gelirsek, Shirou böyle kalmayacak, Rin' de yalnız bırakmayacak Shirou' yu. Zaten 2. sezon ön gösterimi( bölüm sonunda gözüküyor) bunu bize gösteriyor, Shiro elinde tahta bir kılıç ile Rin' in yanında dövüşüyor. Tam olarak ne kadar gelişebilir bilmiyorum ama şu kılıçlar konusunda ustalaşsa çok iyi olacak. Hatta Caster ile olan kısımda Shirou yay çıkaracak şimdi ve Caster' a doğrultacak diye düşündüm ama tabii istediğimi alamadım :)

Bu sezonda en beğendiğim kısım 10. bölüm 13-18. dakikalar arası. Caster' ın master' ı ve Saber-Rin-Shirou dövüşü ve orada çalan ostlar benim çok hoşuma gitti. O aralığı 6-7 kere izlemişimdir rahat.

12. bölüm sonunda Fate Stay Night ilk serisinden 1. opening çaldı. Güzel bir nostalji oldu benim için.

2. sezon çok heyecanlı olacak kesin olarak, gel de Nisan' a kadar bekle şimdi.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Çok kaliteli anime, seyir zevki harika. Ama konu olarak(Fate evreniyle ilgili var idiyse) başka bir şey tercih edilmeliydi diye düşünüyorum. (Genel olarak)VN'ları az çok biliyorum(bir iki tane okudum) ve route, path gibi konularda ise bilgim var. Bu animede temel olarak olaylar ilk Fate Stay ile aynı, ne ve nasıl olacağını biliyoruz. Ama bazı noktalarda(heroine, bazı seçimler vb) farklılıklar var. Sonuç olarak fanlar için şöyle seçim yapılsaydı nasıl olurdu, sorusuna cevap olarak güzel olabilir. Lakin benim gibi Fate serisini seven ama o kadarda ilgili olmayan biri için iyi bir durum değil. Ben daha çok konunun Fate Stay ve Fate Zero daki gibi farklılaşmasını isterim.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Fate stay dediğin ilk çıkan animeyse ben onun yüzüne bile bakmam. Fate zero'da gibi farklılaşmasını diyorsan adamsın.

Ayrıyetten karakterler arasındaki güç dengesinin bozuk olmasının önemi yok, zaten FSN'de (Fate ve Blade Works) hissedilmiyor da Fate zero'da dibine vuruldu, güçlü olan kazanmıyor. Az bir şans, entrikalar, biraz da İskender'inki gibi bir salaklık. Son ikiye kalan Saber ilk 4'e giremezdi. Game of Thrones'ta yenilgisiz Robb Stark'ı gördük. Fate zero'daki olay örgüsü böyleydi. Gerçekçi. O yüzden güç dengesine takılmayın pek.

@Stzake, hocam, favori mangan bleach, güç dengesinden bahsediyorsun ya :D

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Çok kaliteli anime' date=' seyir zevki harika. Ama konu olarak(Fate evreniyle ilgili var idiyse) başka bir şey tercih edilmeliydi diye düşünüyorum. (Genel olarak)VN'ları az çok biliyorum(bir iki tane okudum) ve route, path gibi konularda ise bilgim var. Bu animede temel olarak olaylar ilk Fate Stay ile aynı, ne ve nasıl olacağını biliyoruz. Ama bazı noktalarda(heroine, bazı seçimler vb) farklılıklar var. Sonuç olarak fanlar için şöyle seçim yapılsaydı nasıl olurdu, sorusuna cevap olarak güzel olabilir. Lakin benim gibi Fate serisini seven ama o kadarda ilgili olmayan biri için iyi bir durum değil. Ben daha çok konunun Fate Stay ve Fate Zero daki gibi farklılaşmasını isterim.[/quote']

Ben yine de hfyi falan gorup oyle yorum yapmani oneriyorum. Onerimi dinlle kudo :P

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Son bölümü de izledim. HF'de olanları bilmiyorum ama benim için şuana kadar çıkan bölümlere bakacak olursak Zero çok daha iyiydi. Nedense karakterlerin yakınlaşma şeklini oldukça itici buldum, belki bu nedenle ve Kiritsugu'yu sevdiğim için böyle düşünüyorum.

"@Stzake, hocam, favori mangan bleach, güç dengesinden bahsediyorsun ya"

Aysöken, yani favori mangam Bleach olunca güç dengesinden anlamadığım mı çıkıyor ortaya? Bleach'i sevmemin kendimce nedenleri mevcut. Bleach'de güç dengesi olmak zorunda değil. Hatta olmaması da o evren içerisinde mantıklı. Ama FSN'da olanlar yarışma tarzında bir etkinlik. Amaç da katılanlar arasında en iyisini belirlemek gibi bir şey. Bir odaya 10 kişi koyulduğunu ve hayatta kalanın en iyisi olacağını kabul edelim. En iyisini ölçmek için herkese benzer güçte silahlar vermek mi mantıklı olan, yoksa arasında dağlar kadar fark olan mı? Benim itici bulduğum kısım bu. Silahlar yani servantlar arasında bir denge olmalı. Servant bir dalda yeteneksizse diğer daldaki yeteneğiyle bunu kapatabilmeli. Ama bazı servantlar bu dengeyi altüst ediyorlar. Olay bundan ibaret.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

  • 2 ay sonra...

Son bölüm uzun olduğundan bir türlü oturup izleme fırsatı bulamamıştım. Geçen stajda 1 ders saatim boştu, lab'a sistemi kurdum açtım izledim. Bölüm güzel, biraz yavaş ilerlese de herkesin tahmin ettiği yerde bitirdiler. Rin'in o çatıdan Archer'la atlayıp, arkaya baktığı CG meşhurdur. Çeşitli versiyonları çoktur o CG'nin:

[bimgx=300]http://puu.sh/gLsP6/d926f563c9.jpg[/bimgx]

Benim daha da hoşuma giden şey o kapanış şarkısıydı elbette <3 İnsan gerçekten hüzünleniyor, "vay be bir şarkı her dönemin tarzına nasıl bu kadar güzel uyar" diye düşündürüyor.

İlk This Illusion, yani VN'deki çok daha hikaye anlatır gibiydi. Çok profesyonel olmayan, doğal ama duygu yüklüydü. Orijinal kokuyordu yani. İlk animeye gelen disillusion ise döneminin klasik parçası oldu, 2000'li yılların nostaljisini taşıyor müziğinde. Vokalsiz bile dinlenir, öyle güzel enstrüman kullanımı var. Geldik Lisa'ya, son dönemdeki şarkılarda "drum and bass" diye tanımlayacağımız popüler türün esintilerini içeren bir yapısı var. Daha elektronik diyebiliriz.

Hepsi de aynı hissi farklı tatlarda, dönemine yakışır güzellikte veriyor ve Fate serisini senelerdir takip eden biri olarak bu beni pek duygulandırıyor. :D

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Seriyi toplu izleme adına ve ikinci sezonun gelmesine yakın toplu bir şekilde izlemek istedim bitirdim. Yine çok güzel iş çıkardılar. Aksiyon kısmı 2. sezona kalmışda olsa o kısa olan aksiyonun hakkını verdiler diye düşünüyorum. Saber'ın arka planda kalmasınada üzülüyorum. Onun hikayesi değil normal bir şey ama insan üzülüyor yinede. :D

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Valla "date" bölümünde Saber çok şirindi bence, alıp sarılasım geldi ekrandan doğru :D Beyzbol atışı yaparken başta sopayı kılıç gibi tutması acayip tatlıydı ya, hırs yapıyor falan utanıyor sonra yendi diye :011:

Edit: Bu arada PV gelmiş

Son sahneden de görüldüğü üzere sanırım yeni opening şarkısı Aimer "Brave Shine" ve kapanış şarkısı yine Kalafina'dan "ring your bell" diyor. Brave Shine güzel bir şeye benziyor bakalım.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Valla hırs yapması falan pek umurumda olmadı; ancak o tuhaf gözlük fetişi maalesef artık aşırı derecede sinirlenmeme neden oldu:

[bimgx=400]https://pbs.twimg.com/media/B574bgaCIAArYXA.png[/bimgx]

Zaten son bölüm tamamen "FAN" odaklı geçtiği için, yadırgamamak lazım gerçi. Yapılması lazımdı.

Neyse artık, hayırlısı olsun. İkinci sezon, umarım bekleyenler için tatmin edici olur. Şahsen o tuhaf gözlük fetişi yüzünden hiç beklentim olmasa bile izleyeceğim ikinci sezonu izlemek istemiyorum. Hiç hoşuma gitmedi bu durum, bunun abartılı olduğunu düşünenler var mı acaba benden başka? Bildiğiniz üzere bu durum inanılmaz bir patlama gerçekleştirdi. Hatta olay sonrası her daim konuşulmaya başlandı bu durum, ne meraklılarmış yahu gözlük fetişine. İçlerinde ukde kaldıysa demek, yetmemiş sanırım h-scene aktarımları.

Ekleme: Asıl sinirlendiğim nokta ise, aktarımı acaba niye bu kadar süsledikleri. Oldukça sade bir şekilde ve çok güzel aktarırlardı diye düşünüyorum. Gözlük kısımlarını ekstra niye koydular? Anlamış değilim, daha doğrusu sırf aktarımın gelir sağlaması için yapmaları hoşuma gitmeyen yön oldu.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Ben takılmadım o kısma. 11-12 bölüm zevk ile izlediğim bir seriydi, son bölümün 2 bölüm olduğunu görmeyip böyle mi yapacaklar sezon finalini diye kızmıştım biraz ama sezon finali gelecek sezonu gayet merak ettirecek şekilde bitti. Kısacası beni o kadar rahatsız etmedi, sevenlerini de o kadar rahatsız etmemiştir muhtemelen. Bir gözlük sahnesi yüzüne seriyi silmek olmaz bence, bu pire için yorgan yakmak gibi.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Burada aslında mesele gözlük sahnesi ya da başka bir şey değil bence. Burada yapılan saçmalık, hiçbir şekilde bağlantılı olmayan ya da tuhaf tuhaf kendi kafalarına göre üretilmeye çalışılan gözlük sahnesi. Bu durum ne UBW içeren herhangi bir yapım içerisinde var ya da başka bir şey. (En azından ben hatırlamıyorum.) Sırf, fan memnuniyeti adına yapılması - güya nitelediği - doğru aktarım özelliğini bozuyor. Serinin aslında o verilmesi gereken olgunluk havasından maalesef zerre alamadığımı belirtmek istiyorum. Serinin tamamı boyunca oldukça çocuksu bir hava hakimdi, böyle olmamalı. Hadi tamam, UBW bitsin; ancak HF kesinlikle o olgunluğu vermek zorunda. Ufotable maalesef bu çalışmasında Zero gibi bir olgunluk yakalamamış; üstüne üstlük aşırı derecede fan servis yerleştirmiş. (Sadece bahsettiğim o gözlük sahneleri değil, biliyorsun. Daha ne sahneler var?) Tamam, Zero zaten olgun bir yapı içerisinde; ancak UBW bu kadar çocuksu değil. Sırf tribüne oynandığı görüşündeyim ve bu tutumu ikinci sezon içerisinde umarım izleyenler için sergilemezler. (Her ne kadar ikinci sezon daha olgun olsa bile, pek yansıtmaya çalıştıklarını düşünmüyorum.) Ve bunu sadece gözlük sahnesi için söylemiyorum, ne kadar az seri bıraktığımı sen de biliyorsun. Genel yapı (sadece gözlük için değil) maalesef oturmamış kanaatimce ve ben pek fanı olmadığım için kendisinin pek izleyeceğimi düşünmüyorum maalesef. İzleyenlere keyifli seyirler dilerim, umarım istenilen verilebilir.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Öncelikle seriyi beğenip beğenmemen, izleyip izlememen, bırakıp bırakmaman umrumda değil "nolur izle saçmalama" diye kasma amaçlı yazmıyorum bu yorumu.

[bIMGX=500]http://puu.sh/gNs63/449ccd68e5.png[/bIMGX]

(Rin'in VN'deki gözlüklü sprite'ı bu arada. Elbet bunu da kullanacaklar ileride, acaba o zaman da fanservis olarak görenler çıkacak mı?)

VN'de zaten vardı ki Date sahnesi? Hatta bana kalırsa VN'de o date "içeriğinde" daha ne "fanservis" olarak görülecek şeyler vardı iyi ki animeye eklememişler dediğim (beyzbol sahnesindeki fanteziler). Animede bu derece doğal ve keyifli adapte etmiş olmalarını takdir etmek gerek. Neticede bu bir VN ve ana karakterin önünde heroinelerin bu tarz hareketlere girmesi çok beklendik şeyler. Sektördeki genel Date senaryosu bu tarz şeyler içerir, dua et ki cicili bicili kıyafetler deneyip prenseslik yapmadılar Shirou'nun karşısında. :D

Tekrar unutulmaması gerek ki "Date" kısmı orada sadece fanservis amaçlı yoktu. VN/Route mantığını bir kenara itelim, o Date'in gerçekleşmesinin gerçekten bir sebebi vardı. Rin'i sadece tsun sun değil de, biraz daha derin bir karakter olarak düşünüp hareket ve cümlelerine dikkat ederseniz anlarsınız zaten. Shirou gerçekten "kırılma" düzeyindeydi ve onu düzeltmek için adım atabilen tek kişi Rin oldu. Date süresince yapılan tease'ler, şakalar, günlük aktiviteler, sinir etmeler, şirinlik yapmalar, "erkek olduğunu hissettirmeler" gibi şeylerden bahsediyorum. Shirou öyle bi günlük aktivitede bile "mutlu olmayı haketmiyorum, şimdiye ölmem lazımdı" tipi suçluluğu hala üzerinde hissediyordu. Bunu da Rin'den başka kimse göremiyor. Arada dikkat etmenizi öneririm Rin'in kilit cümlelerine.

Ha çok mükemmel miydi Date bölümünün adaptasyonu? Değildi çünkü Shirou'nun monologlarının %80'i yoktu bölümde. Shirou'nun karakter gelişimini 2. sezondan önce tamamlama şansları en çok Date bölümünde vardı ve onlar bu şansı baya harcadılar. 1. sezon sonundaki Shirou da çok boş, zorlama geldi çoğuna bu yüzden.

Asıl ekledikleri için takdir edilesi kısım Taiga'nın mezar sahnesiydi. Ben o diyalogun FSN'de değil de Ataraxia'da olduğunu hatırlıyorum. FSN'de de geçiyor olabilir tabi bilemedim ama Ataraxia'da geçtiğinden adım gibi eminim "beni de götürseydin keşke" diye iç geçirdiği kısmın.

Zero'yla yapılan kıyaslamaları görmemezlikten geliyorum. Lise öğrencileriyle 30'lu yaşlarındaki adamların "olgunluk" adı altında kıyaslanması komik çünkü :D

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Gözlük olayı görsel romanda vardı. Bana gayet normal geldi, sonuçta Şiro'ya dönüp seksi olmuş muyum diye sordukları falan olmadı, bunu sadece kendilerini eğlendirmek için yaptılar, ben de giyim mağazasında kafama şapka, koluma saat takarım yani, işin esprisi bu. Kızlar da benim gibi üzerine palto giyecek değil sonuçta. Böyle şeyler hep fetiş malzemesi olarak kullanıldığı için doğal karşılamamaya başlıyoruz bir müddet sonra.

Ve evet, Şiro'yu Şiro yapan kendi içindeki konuşmaları. Sadece animelerini izleyince Şiro klişe bir karakterden öteye geçemiyor. Ama o kendi içine bir daldı mı, insan mahvoluyor gerçekten. Ve Fate/Stay Night serisi esaklan'ın da dediği gibi bir aksiyon bazlı seri olmamalı, oradaki amaç olayın dramatik boyutu. Konsept olarak bunu da en iyi yapan ilk Fate animesini yapanlardı ama onlar da bir ondan kattılar bir bundan kattılar derken her şey karman çorman oldu, asıl gösterilmesi gereken her şeyi es geçtiler. Japonlar bu işi bir türlü beceremiyor, ben anlamadım arkadaş. Dövüş deyince bir tek şakak kemiğine girmiş levye görmek istemiyorum, dram görmek istiyorum, çarpışan duyguların hararetini içimde yaşamak istiyorum.

Ayrıyetten ufotable da çok manyak eklemeler yapmış. Hele Lancer Gae Bolg'u bir kullandı sandalyeden ekrana koşturdum. Kısa dövüşleri çok güzel uzatmış ama Saber ile o hocanın dövüşü 2 darbede bitti, orası da aceleye gelmiş.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Oturup piknik sevdası yaparlarken Rin ve Shirou oynaşırken, Saber'ın "Ham-ham" diye sandiviçleri götürmesi neydi öyle ya. Saber'ın yerine ben üzülüyorum resmen. :D

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Ben asıl performansı 2. sezona bırakacaklarını düşünüyorum, 1. sezonun sonu yeterince dramatikti ya. 2. sezonda Shirou'nun monologları artar inşallah. aysöken, asıl beklediğin çarpışmalar Heaven's Feel filminde bolca olacak bence. Tam aradığın o psikolojik/dramatik şeyler o filmde var.

2. sezon sonunda umarım sadece dövüş ağırlıklı gitmez, koca route'un en önemli mesajını verebilirler.

@Blue: Saber zaten iştahıyla meşhurdur, Taiga'yla bolca kapışırlar yemek konusunda. O sahnede aslında şey beklemiştim böyle tam Shirou ve Rin ikinci sandviçlerini almak için sepete uzanacaklar ama Saber hepsini bitirmiş olacak falan :D

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Ha birde Kiritsugudan falan muhabbet açılınca da üzülüyorum. Aklıma eskiler geliyor. :D Shirou eskilerden bahsedilince kaçmasa diek anlatsa çocuk açılacak da yok kapalıyı oynuyor kankisiyle. :P

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Hesap oluşturun veya yorum yazmak için oturum açın

Yorum yapmak için üye olmanız gerekiyor

Hesap oluştur

Hesap oluşturmak ve bize katılmak çok kolay.

Hesap Oluştur

Giriş yap

Zaten bir hesabınız var mı? Buradan giriş yapın.

Giriş Yap
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgilendirme

Forum Kuralları'mızı okudunuz mı?