Jump to content
  • Kayıt Ol

Olgunluk Nedir?


CasvalDeikun

Önerilen İletiler

Sizlere kişisel gelişim, olgunluk neler ifade ediyor? Bunları açıklamanızı istiyorum. Konu amacı üzerine sizin düşünceleriniz üzerine yoğunlaşmaktadır, elbette konu ile alakadar fikir paylaşımı yapılabilir. Tabii ek olarak unuttuğunuz kısımları ya mesaj düzenleme bölümünden ya da yeni bir mesaj girerek ilave edebilirsiniz. Ekleyeceklerim bu kadar. Görüşlerinizi bekliyorum...

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

  • İleti 23
  • Oluşturma
  • Son yanıt

En Çok Yazanlar

  • CasvalDeikun

    9

  • necromancer

    4

  • Earwen

    2

  • darkeros

    2

Cinsiyeti erkek olan özellikle insan gibi türlerde olmayan şeydir. Erkekler asla olgunlaşmaz; sadece olgunlaşmış gibi rol yaparlar.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

1. Meyvelerin olgun, yenilebilir olma durumu.

2. İnsanların bilgi, görgü ve hoşgörü bakımından gereği kadar gelişmiş olma durumu, yetkinlik, kemal.

3.Hücreler, örgenler, beden ve zihnin görevleri bakımından gelişmenin en üst sınıra ulaştığı ve büyümenin son bulduğu evre.

4.Yetişkinlik.

5.Canlının, tek ya da tüm özelliklerinde yapı ve görev açısından yetişkinliğe özgü olan düzeye ulaşması.

Kaynak: TDK

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Ciddi insanlara, çok olgun biri denildiğinde. "Ne alakası var lan ..." diye kucak dolusu sitem kusma isteği getiren, ilginç mi ilginç bir tabir -ki olgun insan gördüklerini sandıklarında, sanki mucizevi bir şeymiş gibi, yanaşmalar, sırnaşmalar başlıyor. Olgun olmayan, daha doğrusu nasıl desem, biraz hareketli, kıpır kıpır, sağa sola koşturan birini gördük müyse hemen gevşek deniliyor. Ve biraz daha konunun özüne dönerek;

Bu işin özü, neyin ne olduğunu bilmememizde yattığından, aslında olgunluğu şu an açıklamakta zor. Yine de, her şeyin aslında bir yalan olduğunu anladığımız gün, olgunlaşmaya başladığımız gündür. Gerçekleri kabullenmek ve bir sona doğru yaklaştığımızı bilsekte, yere sert ve emin adımlarla basmaktır, olgunluk. İşte olgunluk, yaşamın ciddiyetiyle yüzlemiş insanlarda olan, yaşama karşı alınan bir ifade biçimidir.

Ve her şeyi bir kenara bırakıp, ruhumuzu, aklımızı ve zikrimizi olgunlaştırmaktır önemli olan...

Ciddiye almayın.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Zikir konusu üzerine değinildiği için Segâh Peşrevi'ni paylaşmadan geçmek istemedim:

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Yaşadığı sosyal olaylardan daha az karın ağrısı çeken kişi.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Not: Biraz sonra yazacaklarım saygı ve sevgi çerçevesi içerisinde değil, seviye meviye hak getirsin yani.

Olgunluk konusu üzerinde insanların görüşünü alıp ta benim yazmamam ayrı bir saygısızlık olurdu, ancak bir an görüşler geldikten sonra yazmak istedim - ki bencillik tabii benimkisi -.

Olgunluk Nedir?

Ergenlik çağından itibaren büyüklerin küçüklerle dalga geçip, abuk subuk yönlendirdiği bir terim gibi geliyordu bana 5 yıl öncesine kadar. 30-35 yaşında kocaman herifler 5 yaşındaki benimle zamanında iyi dalga geçiyorlardı - ki sadece benim için değil, bütün kişiler için aynı durum geçerliydi -. Aynı durum ben yatılı Kur'an kursuna gittiğim zaman da oldu. Benden ta kaç yaş büyük kişiler benimle dalga geçti ve bunu gören sevgili otistik hocalarımız hiçbir şey yapmadılar, hatta ben, bana sataşan kişilere karşılık verdim diye kafaya 3310 yedim, tabii nasıl bir olgunluksa bu? Tabii arada büyüklerinden azar işiten sevgili otistikler (çok geniş kültürlü gibi ya bu arkadaşlar) kendilerine hakaret eden büyüklere karşı da pek bir suskunlar her ne hikmetse. Dalayıp deşer ya bu tipler, niye öyle suskunlarsa artık? Hayırlısı...

Neyse arkaplan derinliği gibi konulara pek girmeden öze dönelim.

Şimdi bana bunu biri açıklasın. Büyüklere saygı, küçüklere sevgi yönünde azar mı? Yoksa büyüklere saygı yönünde dalga, küçüklere azar yönünde sevgi mi?

Laf kalabalığı yapa yapa bir hoş oldum. Kısacası böyle tiplerden tiksinirim, hatta böyle tiplere kin bile gütmem, bunun için çok değerliyim. Ama her ne haltsa her yerde var bu gerizekalılardan, ayıp yakalamaya çalışan, sırf kendi huzursuzluğu yüzünden başkasını da huzursuz etmeye çalışan, kendi rahatsızlığını, üzüntüsünü bile içinde yaşayamayan gerizekalı tipler.

Olgunluk yaş ile ilgili olan bir konu değil, bunu çok rahat gördüm. Olgunluk ruh hali içerisinde gerçekleşen bir durum. Ben hüzünlüyüm, sen sevinçlisin. Sen hüzünlüsün, ben sevinçliyim. Hüzünlü olduktan sonra kendini frenle, bu bir olgunluk zaten. Onun haricinde sevinçli olduğun durumlar için ahkam kesmen bir olgunluk değil, hakaret etmem için bir neden ne yazık ki benim ruh halim içerisinde. 50 yaşındaki adam da arada sapıtıyor, 10 yaşındaki çocuk da arada sapıtıyor, ha 10 yaş sapıtır da, 50 yaş ne oluyor? Olgunluk kavramını CloudT çok iyi açıklamış. Ciddi düşünülebilecek bir konu değil bence. İnsanların sapık ruh hali üzerine gelişen bir durum - ki neyin gerçek, neyin doğru olduğunu bile bilmiyoruz, sadece bize verilenler var -.

Dini çerçevesi içinde bir yorum yapayım, 7'sinde neyse 70'inde o şekilde davranır. Dini konular üzerinde bayağı bir ilgim var. Babam sayesinde. Hafızlık, namaz, oruç gibi konular ile sürekli iç içe oluyorum. Tabii doğal olarak Mûsıkî ile de ilgiliyim. Sakinlik ve sabır getirdiği bir gerçek. Ama bu gerçekleri sadece o an için yapan kişiler için durum aynı kalıyor ne yazık ki.

Tabii bu yorum şu yaş çerçevesi içerisinde yapılıyor. 10 yıl sonra eğer görürsem bu yorumumu büyük ihtimalle her zaman olduğu gibi pişman olup, vay! Neler söylemişim ben böyle diyeceğim, ama önemi yok. Böyle düşünüyorsam böyledir.

Olgunluk kavramı üzerine benim anladığım, rahatsızlığını kendi içinde ne kadar yaşıyorsan, o kadar olgunsundur. Aptal saptal "ben geberiyorum ya" tarzı bir şey sinirlerimi tepeme çıkartır. Hatta zamanında Psikolog benden iyi bir azar işitmiştir bu konu içerisinde. Hatta her zaman dalga geçerim öyle tiplerle, yaptıkları meslek değil, bazı istisnalar hariç üzüntülü kişilerin ruh halini anlama çabaları beni sinir eden nokta. Empati o kadar kolay kurulamaz bence. Tabii sadece yalnızlık da olabilir bu, olgunluk değil. Sonuç itibari ile bir türlü anlama sıkıntısı çektiğim dertler paylaşa paylaşa azalır durumu var ya, tabii arada o kadar derin sıkıntısını yaşamadığım konuları falan paylaşırım, sürtüklük ya benimkisi, paylaşmasam olmaz. Ama en ufak bir derinlik hissettiğim konu olsa dahi ailem bile bilmez bunu. Benimkisi de böyle bir takıntı işte, sırlarımı ifşa etmekten pek hoşlanmam. Olgunluk değil diyebilirsiniz, göreceli tabii bu konu.

Neyse, sanırım bu konu içimde birikmiş. Daladığım, deştiğim yeter.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Kalıtsal bir hastalığın ismini hakaret olarak kullanmak değildir mesela.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Otizm hastalığını eleştirdiğimi kim söyledi? O hastalığa karşı bir hakaret söz konusu değil. Evlerinden dahi çıkmayan ve bunu o hastalığa bağlayan kişiler için söylenmiş bir cevaptı benimkisi. Tabii ön yargı ile yorum yapmak pek olgunluk değil sanki bu durumda, anlamadan etmeden.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Yazdığını tekrar oku istersen. Her hangi bir hakaret sözcüğü gibi kullanmışsın. Eğer amacın o değilse yazdığına dikkat etmeni önerebilirm sadece.

"otistik hocalarımız" "azar işiten sevgili otistikler (çok geniş kültürlü gibi ya bu arkadaşlar)"

Bundan başka ne anlam çıkıyor? Hayır evlerinden çıkmayan otistikler ne alaka yazdıklarınla :D

edit: Neyse tartışma çıksın istemiyorum yine. Eğer cevap yazacaksan özelden falan yaz.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Tartışma çıksın istemiyorum diyorsun da hiçbir şekilde cevap yazmadığın konu içerisini sırf bir ayıp yüzünden uzattıkça uzatıyorsun, neyse. Özel kısma gerek yok, konu ile bağlantılı zaten. Yazıp geçiceğim.

"OTİSTİK HOCALARIMIZ" anlamı ne olabilir sence?

Otizm hastalığını ciddiyetini bu gerizekalılar o kadar iğrenç bir şekilde yansıtıyorlar ki seviye falan kalmadı - ki not kısmında belirttim zaten -. Güya çok çekingen ayaklarına ve uğraşmamak adına kimse ile ilgilenmiyorlar. Bir de bunu o ciddi hastalığa bağlıyorlar, zaten durumumuz böyle tarzı. Halbuki değil. Kendime hakim olamadım, daladım, deştim. Durum bu yani. Pek uzatmanın alemi yok. Kendi sinir harbim bir yerde.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

darkeros konuyu en iyi şekilde özetlemiş, test edildi onaylandi :D

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

  • 2 hafta sonra...

herkes olgunluğu kafasına göre farklı tanımladığı için bende tam olarak anlamını bilmiyorum tek bildiğim erkeklerin olgun olmadığı görüşünün moda olduğu (darkeros üstüne alınma senin için söylemiyorum taktir edersin ki bunu çok sık duyuyoruz etrafta :) ) merak edip sözlük anlamına baktım: '' İnsanların bilgi, görgü ve hoşgörü bakımından gereği kadar gelişmiş olma durumu,''

buna göre aslında baktığın zaman insan gibi davranmaya olgunluk deniyormuş çokta derinleştirmeye gerek yok meseleyi.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Derinleştirmek ile ilgili olan bir konu olduğunu düşünmüyorum. Büyük ihtimalle yerinde yapılan hoş bir espri, tabii bu görüş bir erkeğin ağzından çıkıyor, sen düşün. :) Aynı şekilde yine bir bayan farklı bir görüş bildirebilir. Herkesin bakış açısı farklıdır. Bay ya da bayan bir bütündür, ne bayanlar olmadan baylar rahat edebilir, ne baylar olmadan bayanlar rahat edebilir. Rahat etmek derken farklı anlamlar çıkmasın lütfen, yani ikisi zaten birbiri için yaratılmıştır. Birbirlerini tamamlamak için. Baylar biraz daha çocuksu bir karakter içerisinde, bayanlar çok daha olgun çoğu zaman. Söylenmeye çalışan konu bir hakaret değil, hoş bir gönderme diye düşünüyorum.

Elbette yine herkes zaman zaman çocuksu karakterler içerisinde bulunabilir, önemli olan kendini frenlemek, ruhunu temkinlenmek. Ki bu zaten bir yerde olgunluktur, kendini frenleyebilmek çok önem arz ediyor. Bay ya da bayanlar ile ilgili olan bir durum değil. Her iki cins çoğu zaman olgunluk kavramından yoksun, baylar biraz daha önde olduğu için hoş bir gönderme yapılmış. Biraz daha çabuk heyecanlanıyoruz, sanırım o konu üzerinde durulmuş. Daha fazla bilmişliğimi keseyim de, burada bitireyim. Kendimi nasihat veren o güzel hocalarımız gibi hissettim, ayrıca avukat gibi de hissetmedim değil. :D Lütfen yanlış anlama, sana karşı bir hareket ya da başka bir durum değil, hazır konu hareketlendi, yazmadan geçemedim. :D

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

gayet derinleşirmek ile alakalı.

erkekler kadınlara göre daha çocuksu demişsin genel olarak doğru kabul ediyorum bunu (örnek ben..) ancak çocuksu olmak olgun olmamak anlamına geliyor diye birşey geçmiyor kelimenin anlamına baktığın zaman.. tekrar sözlük anlamına dikkat çekiyorum burda, kişi hem çocuksu olup hemde anlamda geçen özelliklere sahip olabilir yani burda seçenek ''ya çocuksusun yada olgunsun'' değil.

herkes çocuksu karakter içerisinde bulunabilir önemli olan kendini frenlemek demişsin..

neye karşı neden frenliyor burda kendini kişi ? çocuksu olmak nezamandan beri frenlenmesi gereken bir mesele olarak tanımlanıyorki zaten? ha zira olgunluk demek çocuksuluğu frenlemek anlamına gelir diyorsan ozaman benim için olgunluk demek kişinin gerçekte olmadığı bir kalıba göre davranması kendini şekillendirmesi demek olur.

kısacası ilk başta dediğim gibi kelimeye rasgele başka anlamlar yüklememek gerekiyor burda konu: '' İnsanların bilgi, görgü ve hoşgörü bakımından gereği kadar gelişmiş olma durumu'' kişinin çocuksuluğunu frenlemesi veya kadınlarınmı erkeklerinmi daha çocuksu olduğu değil..

hakaret yada yanlış anlamamı gerektircek birşey görmedim yazdığında :)

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Çocuksu hareketlerden kastım, samimiyet ortamı kurduğunuz kişilerin yanında yaptığımız hareketler değil. Ciddi konular üzerinden yaşının göstermediği hal ve davranışları kastetmiştim, onu belirteyim. Bu da dolayısıyla hoş olmayan bir davranış - ki o bahsettiğin yorum onun üzerine, erkeklerin ciddiyet gerektiren bir konu olduğunda bile bazen tuhaf davranışlar sergilemeleri, dediğim gibi sadece erkekler için değil, bayanlar için de geçerli, sadece erkek kısmı biraz daha yoğun diye düşünüyorum -.

Kendini frenlemek çocuksu olan bir durum değil, yani yanlış anlamışsın. Çocuksu davranışlara karşı frenleme meselesi, yukarıda bahsettiğim gibi ciddiyet içeren konular içerisinde olması lazım. Yoksa samimiyet kurduğunuz kişinin yanında 5 yaş itibari ile davran, bu beni ilgilendirmez ki. Ciddi konular için bu davranış sergilenemez. Ha, elbette samimi olduğun kişilere devlet bakanı ile muhatap olduğun gibi muhatap olursan o da ayrı bir tuhaflık. Yani ben ciddiyet kastı yapmışım, sen kişilik bozukluğu anlamışsın. Önem arz eden bir konu üzerinde 10 yaş mantalitesi ile düşünmek yanlış, herkesin içinde hafif çocuksu durumlar vardır, ancak bazı şeylerin farkına varabildiğin zaman o davranışı sergilememen gerekir.

Yani kısacası bahsettiğim konu biraz yanlış yönlere çekilmiş. Elbette herkesin zaman zaman düşüşleri ya da yükselişleri olur, bu kişinin olgunluğunu ölçme konusunda bir etken değil. Ruh hali içerisinde gelişen bir durum. O karşılaştırma (erkekler bir türlü olgunlaşamaz) bayanlar için de geçerli, sadece erkek kısmı biraz yoğun olduğu için hafif bir dokundurulmuş sanırım.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

ben çocuksu hareketlerin nezamandan beri frenlenmesi gereken bir mesele olduğunu soruyorum senin verdiğin cevap:

Kendini frenlemek çocuksu olan bir durum değil, yani yanlış anlamışsın. Çocuksu davranışlara karşı frenleme meselesi

kim kimi yanlış anlıyor :)

ki verdiğin cevaplar çocuksu davranışlar üzerine. olgunluk üzerine değil

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Allah Allah, beni ilgilendirmez ki dediğim gibi. :D İster frenle, ister frenleme, samimi olduğun kişilere karşı frenleme, ciddiyet kurduğun kişilere karşı frenle ya da frenleme. Ondan bahsediyorum, mesajı okusaydın keşke. :D

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

biraz önce olgunluğun tanımını böyle yaptın:

Elbette yine herkes zaman zaman çocuksu karakterler içerisinde bulunabilir, önemli olan kendini frenlemek, ruhunu temkinlenmek. Ki bu zaten bir yerde olgunluktur,

şimdi bu:

Allah Allah, beni ilgilendirmez ki dediğim gibi. İster frenle, ister frenleme, samimi olduğun kişilere karşı frenleme, ciddiyet kurduğun kişilere karşı frenle ya da frenleme. Ondan bahsediyorum, mesajı okusaydın keşke.

abi okudumda pek faydası olmuyor kusura bakma ben anlayamadım seni çekiliyorum ben :)

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Abi problem senin için geçerli değil, benim anlatışım biraz problemli olmuş. Toparlayalım.

O temkinlemek dediğim konu, insanların hata yaptığında tekrardan kendini düzeltmesi için bir gerekçe. Yani hepimiz hata yaparız, önemli olan tekrar etmemeye çalışmak gibi klişe bir tarz kullandım. Yani o çocuksu durum yapılmamalı.

İkinci olarak sevdiğin ya da samimiyet duyduğun birine karşı yaptığın abes hareketler o kişi ile senin aranda, o beni ilgilendirmez. Çocuksu kavramını bir ciddiyet, bir de samimiyet anlamında kullandım yani.

Tekrardan kusura bakma, çok dağınık anlatmışım. Umarım şimdi anlaşılmıştır.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Uzun uzadıya yazmak istemiyorum ama olgunluğu 2 şekilde yorumlarım: ilki sana denk olmayan bir insana senin gibi bir hayat yaşamak için ilhamlar verecek bir hayat yaşamak, diğeri de Noblesse Oblige kavramıdır.

"Gücü ve ayrıcalığı olan insanların yerine getirmek zorunda oldukları bir fedakarlık sorumluluğu vardır: Birinin yapması gerekeni yapmak. Buna noblesse oblige denir."

ynvaqk.png

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

İşin aslı önce ki mesajımda konuya son zamanlarda çok klişe olan bir fikir belirterek giriş yaptığımın farkındayım. Nedense uzun bir yazı yazmayı canım hiç istemedi. Sanırım çok uzun yazıp hikaye anlatmak yerine kısaca herkesin kendi açısından olgunluk kavramını nasıl tanımladığını görmek daha iyi olur diye düşündüm. Özellikle bir erkek olduğum için bayanları ayrı tutmaya çalıştım. Tabi ki erkek olarak bile bütün erkeklerin ne düşündüğünü, neler hisettiğini veya neler yaşadığını bilmeme imkan yok. Nedense başlıkta herkes bir fikir belirtmek yerine bir başkasının olgunluk tanımını veya bu tanımı yaparken verdiği örnekleri eleştirmeyi uygun bulmuş. Belki de bu olgunluk "ne değildir" demenin en güzel örneği veya bütün bunları karşılıklı tartışmak, başkalarını eleştirebilmek de olgunluğun bir parçasıdır. ( her yazılanı okumadığım için kıvırıyorum çaktırmayın :006:) Sonuç olarak hepimiz buradaysak anime de olsa hala çizgi film izlediğimiz için buradayız. :)

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Bence olgunluğun yaşla veya cinsiyetle alakası yok.

Olgunluğun içi boş bir kavram olduğuna inanıyorum ben. Ve bu içi boş kavram geçici bir şey. Daha doğrusu, bir anda ortadan kaybolurken tekrar bir anda beliren.

Kimse sonsuza dek olgun bir şekilde davranamaz,

Atıyorum, biri sizin canınızı yaktığında eğer siz de gidip o kişinin canını yakmaz ve o kişiyi anlamaya, sorunu ve o kişinin kendince olan nedenlerini ortadan kaldırmaya çalışırsanız "olgun" bir birey olarak nitelendirilirsiniz. Ama düşünün bir, evinize geliyorsunuz ve "aile" diye adlandırdığınız insanlar arasındaki kadın'ın -anneniz, eşiniz, kız çocuğunuz vb- veya kadınların tecavüze uğrar bir şekilde görüyorsunuz. Şimdi kaçımız kalkıp der ki "hmm, dostum sen hastasın, bu hastalığının farkında olmalısın, tedavi edilmelisin. Bu süreçte sana yardımı olabilecek hiç bir şeyi esirgemeyeceğim" ? Kim?

Olgunluk, tırışka bir kavram.

Toplum biz büyürken bize yapmamız ve yapmamız gereken şeyleri söyler ve bu da toplum veya toplumun başındakilerin yararınadır. Biz de bu öğrendiğimiz şekilde davranıp, topluma veya bu baştaki insanlara sorun çıkartmadığımız zaman "olum sen ne olgun adamsın, kralsın" şeklinde övgüler alırız. Sırtımız ve gururumuz okşanır. Oysa bunun, odanıza giren ufak yaştaki misafir çocuğunun usluca oturması, size sorun çıkartmaması ve bu nedenle de sizin ona gidip, gerek yapmacık gerekse içten bir şekilde "ay sen ne tatlı, ne uslu şeysin öyle, yerim seni yer, çok sevdim seni ben" 'den hiç bir farkı yoktur.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Valla herkes bir şeyeler yazmış bir kısmını okudum bir kısmını okumadım bazılarına katıldım bazılarına katılmadım

"Ne kadar olgun biri" dediklerinde boş boş bakan biri olarak, benim tam olarak neyi kast ettiklerini anlamadığım bir kavram..

Benim aklıma sadece ayvanın yenecek kıvama gelmiş hali geliyor..

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Hesap oluşturun veya yorum yazmak için oturum açın

Yorum yapmak için üye olmanız gerekiyor

Hesap oluştur

Hesap oluşturmak ve bize katılmak çok kolay.

Hesap Oluştur

Giriş yap

Zaten bir hesabınız var mı? Buradan giriş yapın.

Giriş Yap
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgilendirme

Forum Kuralları'mızı okudunuz mı?