Cross Ange: Rondo of Angels and Dragons

[bIMGX=600]http://jurnalotaku.kilatstorage.com/wp-content/uploads/2014/08/crossangegilesunrisebanyakanduid-9.jpg[/bIMGX]

Cross Ange Tenshi to Ryuu no Rondo Opening OP/ クãƒ*スアンジュ 天使ã�¨ç«œã�®è¼ªèˆ�[ãƒ*ンド] Opening OP - YouTube

Paralel bir dünyada, tüm insanlar Mana üretip büyü yapabilmektedir. Bu dünyadaki Misurugi Krallığı da güçlü olduğu kadar tüm komşularıyla barışçı ve saygındır. Öte yandan Misurugi Krallığı'nda tehdit olarak görülen biri gizli diğeri açık iki tehlike vardır. Açık tehlike Norma'lardır, bunlar normal insanlardan doğduğu ve farkedilebilir hiç bir fiziksel farkları bulunmadığı halde vücutları Mana üretmek yerine yutar, bu yüzden büyü yapamaz ve büyü kullanıcılarının yarattığı Mana duvarlarını parçalarlar. Tüm krallık, doğduklarında dışarıdan hiçbi fark göstermeyen Norma bebeklerinin ileride zalim ve kötücül varlıklara dönüşecek hilkat garibeleri olduğuna inanmaktadır. Bu yüzden başkent üzerindeki ani Mana düşüşleri tespit edilir edilmez buna sebep olan Norma'lar anında hapishane kamplarına götürülmektedir.

Gizli tehlike ise DRAGON (Dimensional Rift Attuned Gargantuan Organic Neototypes) denilen, uzay ve zaman akışını kırarak dünyaya gelmeye başlayan, Mana'nın can bulmuş halleri olan ejderhalardır.

16. yıldönümünde, tahta çıkacağı gün yaklaşırken veliahtlara yapılan kutsama seremonisini bekleyen prenses Angelise, o gün geldiğindeyse hayal dahi edemeyeceği bir dizi olay sonucu hapishane - yetimhane - ileri müdahele birliği karışımı bir ada olan Arzenal'e hapsedilir. Burada ParaMail denilen, motosiklet-savaş uçağı-Mecha karışımı saldırı birimlerine pilotluk programına alınır ve hayatta kalma eğitimlerine tabi tutulur. İlk başta kendisine verilen bu rolü kabullenmese de hayatta kalmak için savaşarak yaşayacağı yeni bir hayata sürüklendiğini acı şekilde anlayacaktır.

Sunrise'ın Buddy Complex sonrası yeni Mecha denemesi sadece seiyuu kadrosuyla bile prodüksüyon maliyetini belli ediyor. Tek tek saymayayayım ama karşımızda adeta bir yıldızlar gecidi var. Yapımcı Mitsuo Fukuda risk alarak seriyi 14 yaş üstü yayın kuşağımda yayınlatıyor ayrıca 2000'lerin ortalarını Gundam SEED / Gundam SEED DESTINY (ki defalarca kullanılan re used frame'ler, Fukuda'nın aşırı ağır bir Gundam fanboy'u olması, Fukuda'nın senaryoyu yazdırdığı eşi hastalanınca her hafta değişen senarist yüzünden ambale geçirten bir hal alan Gundam SEED DESTINY 4. arc'ı ve hipster'ların Hisashi Hirai nefreti nedeniyle külliyata önceki seriler yada Gundam 00 ile giriş yapanlarca pek sevilmez) ile hatırlayan askadaşlara jest olarak sayısız yerde Cosmic Era gerek açılış sekansı, gerekse re-used animasyonlar yoluyla izleyiciye hatırlatılıyor. Örneğin şu şekillerde:

Müzikler ve şarkılar önemli yer tutuyor. King Records serinin sponsoru olmakla yetinmemiş, seriyi adeta doldurmuş. Mizuki Nana başrolde desem yeterlidir herhalde. Açılış şarkısı ise bu sezonki favorilerime girdi bile.

Seri ise birçok fetişin iç içe geçmesinden oluşuyor:

Fanservice dozusunu çok anlatmayacağım , izlediğinizde görürsünüz zaten. Next episode preview'ler ilginç şekilde serinin izlediği yöntemi ti'ye alarak serinin aslında tüm bu karmaşayı ciddiye almanızı ummadığını gösteriyor. Çizimler Kakumeiki Valvrave ve Gundam 00'daki renk paletinin bir karışımına benziyor: Yakın kadrajda gayet ayrıntılı ve akıcı. İlla bir kıyaslama yapmak gerekirse hem Sunrise'ın bu dönem yayınlanan her iki Gundam serisinden, hem de Argevollen'den daha detaylı. Konsept ise Freezing'den (ki ne çok orijinal ne de çok yetkin bir örnek değildi) Break Blade'ye bir dolu yapımdan esintilerle dolu.

Sürüsüne bereket bir karakter kadrosu var ama şu an hiçbirini hatırlamamız için bir sebebimiz yok -Belki Coco dışında- ve ayrıca Freezing'deki Satellizer gibi Angelize'yi de pandiklemeyenin kalmaması açısından seri kendi başrol karakterini aşırı zorluyor ki bu ağır ecchi sevenler dışında kimsenin tahammül edeceği bir şey değil. Angelize'i böyle bir işlenişle harcanmaktan alıkoyan tek şey onun savaşarak hayatta kalma iradesine daha ilk sahneden (hatta akabindeki intro'dan) vurgu yapılması.

Mecha dizaynları başta "bu ne be?" dedirtmişti, seriyi izlediğimde ise çok hoşuma gittiğini farkettim. Giriş sahnesinde Ange'nin makineli tüfeği çıkarıp sıkmaya başladığı sahne ve akabinde intro'da "palm beam" attığı sahneyi görüp mest oldum ve ilk bölüme başlamadan sonraki bölüm için bile sabırsızlanmaya başlayabildim.

Cross Ange, rating mağduru Buddy Complex'in zoraki finalinden haftalar sonra, çok daha fazla birikim yatırdığı bu ele direkt rest çekerek başlıyor. Bölümlere dengeli şekilde yedirilmiş shock response'ların seriye birşey katmamalarına rağmen serinin ilk bölümlrdeki izlenebilirliği daha en baştan arttırıp rating sorunlara kurban olmasının önüne geçmeye çalışıyor ki bunu seçmelerini ve metodlarını pek de haksız bulmayacağım şahsen. Özet geçmek gerekirse Sunrise'ın yeni bir Mecha denemesinden ziyade Sunrise'in ileride yapacağı 14 yaş üstü serilere bir prototip olarak denendiği söylenebilir. Tek başına izlediğiniz sürece ayrılan zamanın hakkını verecektir ama iki ayağı yere basan bir militaristik konsept içerdiğini veya bayan izleyicilere de hitap ettiğini pek söyleyemeyeceğim. Son bir kez daha karşılaştırmam gerekirse Freezing'in Mecha'lı hali gibi bir görüntü veriyor ve nitelik ve nicelik olarak asla bir Kakumeiki Valvrave değil -kişisel kanımca- ama onu sevmediyseniz eğlenmeniz garanti.

Güz sezonuna bununla başladım ve ziyadesiyle memnunum. İzlenimlerimi yazmak için de can atıyordum ama hem konu açmaya üşeniyordum hem de üşenmeyip açsam bile Evangelion ve Escaflowne haricinde dikkatle izlediğim kayda değer mecha animesi olmadığından yapacağım tanıtım çok sığ olur diye elim gitmiyordu. İyi ki de açmamışım. Akuma'ya zahmet oldu ama etraflı bir tanıtıma kavuştuk. Ellerine sağlık!

Evvela beni bu animeye neyin çektiğini söyleyeyim: müzik. Animenin müziklerini (açılış ve kapanış şarkıları hariç, ama ilk bölümün girişinde Ange'ın söylediği ve bölüm ortasında annesinin de kısaca eşlik ettiği bölüm içi şarkı dahil) en sevdiğim Japon besteci ve şarkıcı olan Akiko Shikata bestelemiş. Bunu öğrendiğim anda zaten bu animeyi seyretmeme ihtimalim kalmamıştı

Açılış sekansında gördüklerim de (dönüşebilen robotların hava aracı formunda tamamen motosiklet gibi kontrol edilmesi, gökte açılan kapılardan çıkan çeşit çeşit ejderler ve daha ilk dakikadan açıkça dillendirilen "ya öldürürsün ya ölürsün" ciddiyeti) en kötü ihtimalle sıkıcılıktan uzak bir aksiyon dizisi izleyeceğimi müjdeliyordu.

Açılış jeneriğinden sonra bölüm, ana karakterin Angelize iken neler olup da Ange oluverdiğini anlattı. İzlemeyi düşünen ama henüz izlememiş olanların seyir zevkini batırmak istemem, o bakımdan sadece şu kadarcık söyleyeyim: Shinsekai yori'yi sonuna kadar izleyip ana çatışma konusunu ilgiye değer bulanları böyle alalım. Bu konu -buradaki adıyla söylersek "norma" meselesi- Shinsekai yori ile kıyasa gelir bir ciddiyet ve ağırlıkla işlenecek mi, orasını bilemiyorum. Animenin aksiyon tarafı da ağırlıklı olacak gibi görünüyor, dolayısıyla işin felsefi tarafına yeterince yer verileceğinden şüpheliyim; ama ana karakter daha Angelize iken bu meseleyi araştırma niyetini ifade etmiş olduğundan, üstünkörü geçileceğini de sanmam. İzleyip göreceğiz.

İlk bölümde birçok olayın acelece bir araya getirildiği izlenimi edindim. Diyebilirim ki ilk bölüm yerine iki bölüm uzunluğunda bir sıfırıncı bölüm çekseler her şey yerli yerinde olurdu. Bu hâliyle âdeta bölüm değil sinopsis seyretmiş gibi olduk. Aksiyon animelerinin yersizce yavaşlatılıp sündürülmesinden gına getirmişken bir anime bölümünün kısalığından şikâyet edeceğimi düşünmezdim, ama bunda biraz öyle oldu. Her şey 24 dakikaya sığsın diye fazla hızlı tepkiler, özet tadında diyaloglar... Halbuki dekor kurmak zaman alır, özellikle de burada vaat edildiği gibi epik anlatılarda. 48 dakikalık bir bölümle başlayıp potansiyel izleyicinin gözünü korkutmaktan çekindiler herhalde. Neyse, artık geçmiş olsun. Sonraki bölümler böyle olmayacaktır muhtemelen, ama ilk bölüm biraz buruk bir tat bıraktı.

Açılış şarkısını, animenin müziklerini yapan Akiko Shikata'nın tarzıyla uyumlu olsun diye Keltik bir havada başlatmışlar, hoş olmuş. Genel olarak da güzel ezgileri var, ama biraz bütünlükten uzak geldi bana. Sanki üç farklı şarkı zorla birbirine eklenmiş gibi; kıta, köprü ve nakarat kısımları birbirinden fazla farklı duruyor. Her biri kendi içinde güzel, ama o ezgilerin nasıl ve niye bir araya getirildiğini anlamadım. Kapanış şarkısını ise her şeyiyle güzel buldum. Biraz basit, ama sadelikteki güzelliği iyi yakalamışlar. Enstrümanların ve ritmin girişi de yerine çok iyi oturmuş, tam sıkılma sınırındayken kavrıyor insanı, daha da bırakmıyor.

İkinci bölümü henüz seyredemedim, seyredince izlenimlerimi aktarmaya devam ederim. Bu animenin iyiye gideceğinden ümitliyim.

Aslinda hiç benim izleyebileceğim türden bir şeye benzemiyor yorumlara bakilirsa ama MyAnimeList'te şunu görünce göğsüme bir şey saplandi:

Nana Mizuki ve Akiko Shikata sesleriyle beni ağlatan iki enfes sanatçidir, ikisini ayni yapimda dinlemeyi kaldiramaz bu yürek

anime geldi geldi, sonunda konulu pornoya bağladı iyi mi. belli ki ilerleyen bölümlerde incest&loli de göreceğiz. iyi oldu aslında ya, epeydir hentai seyretmiyordum :S

cgi kısmı (mechalar, ejderler) iyi ama, altından kalkmışlar.

Bölüm 11

Çılgın bilim adamımızla da tanıştık sonunda. Her bölüm şaşırtmya devam ediyor. İzlerken çok büyük keyif alıyorum açıkçası. Hikaye her bölümle birlikte biraz daha gelişiyor ve süprizlerle dolu.

Son iki bölümdür ihya etti zaten.

evet bence de seri gittikçe güzelleşiyor. İlk başlardaki yuri haremi de bitti gibi güzelde bağladılar zaten o kısmı. Norma mevzusu da normaların aslında eziyet altındaki normal kimseler oldukları belli oldu. Norma olmayan kesim ejder gördü mü kıçı başı ayrı oynuyor. Durduk yere de bir teori ürettim :

Vakti zamanınıda ejderler dünyaya kafa göz dalınca dünyanın asıl yerlisi normalar ejderlerle savaşsın diye mana kullanan insanları seri bir şekilde üretti fakat bunlarda ejder gördü mü şartelleri attı bilinçsizce önlerine çıkana saldırdılar ve gel zqman git zaman, normalar kendi dünyalarında azınlık ejderlerle savaşmak zorunda bırakıldı. Ejderler karşında dımdızlak kalan normalarada adam akıllı savaşsınlar mana tekn ile mecha yapmışlardır. Şu şarkı olayı da manalar yada ejderlere karşı bir güvenlik protokolü olabilir ama onu tam oturtamadım

Eeee nasıl güzel sallamışmıyım

evet bence de seri gittikçe güzelleşiyor. İlk başlardaki yuri haremi de bitti gibi güzelde bağladılar zaten o kısmı. Norma mevzusu da normaların aslında eziyet altındaki normal kimseler oldukları belli oldu. Norma olmayan kesim ejder gördü mü kıçı başı ayrı oynuyor. Durduk yere de bir teori ürettim :

Vakti zamanınıda ejderler dünyaya kafa göz dalınca dünyanın asıl yerlisi normalar ejderlerle savaşsın diye mana kullanan insanları seri bir şekilde üretti fakat bunlarda ejder gördü mü şartelleri attı bilinçsizce önlerine çıkana saldırdılar ve gel zqman git zaman, normalar kendi dünyalarında azınlık ejderlerle savaşmak zorunda bırakıldı. Ejderler karşında dımdızlak kalan normalarada adam akıllı savaşsınlar mana tekn ile mecha yapmışlardır. Şu şarkı olayı da manalar yada ejderlere karşı bir güvenlik protokolü olabilir ama onu tam oturtamadım

Eeee nasıl güzel sallamışmıyım

O kadar kötü ve özensiz yazmışsın ki dediğinden hiçbir şey anlaşılmıyor.

Hımmm noktalamalardan mı acep? Telden yazdım ondan diyecem de bilgisayardan yazınca dafarklı olacağını sanmıyorum noktalar yada vurgularla aram pek iyi değil.

Noktalama ve yazım yanlışı, artı bir de anlatım bozukluğu.

Arkadaşlar siz yazdıklarınıza özen göstermezseniz kimse de sizi kâle alıp cevap verme tenezzülünde bulunmaz. Son zamanlarda forumda yazım konusunda çok özensiz davranılıyor. Gördüklerimi uyarıyorum, diğer yönetici arkadaşlardan da bu konuda duyarlı olmalarını istiyorum.

Cakiphan seni de uyarmıştım bu konuda daha önce. Şu an ben de bu iletimi telden yazıyorum. Göndermeden önce bir kez kontrol edersen hiçbir sorun olmaz diye düşünüyorum.

Bu seriyle ilgili yazdığım bir teori var geçen hafta. Yazmaya fırsatım olmadı ama bu haftaki bölümün ilk sahnesi dolayısıyla pek şaşırmadım.

Frank Herbert'in Dune külliyatının Emperor God of Dune diye bir parçası var, belki biliyorsunuz. Bu kitapla birçok paralellikler kurmamdan ötürü finalin de buna bağlanacağını düşünüyorum. Şöyle ki:

=Spoiler alert=

Tabii ben bu seriden böyle birşey bekleyecek kadar fazla mı idealistim, yoksa seri gerçekten böyle mi sonlanır, bunu zamanla göreceğiz.

Ve final