Beğendiğiniz Komutanlar/Kumandanlar/Liderler

İzlediğimiz seriler içerisinde elbette bizi seyir zevki açısından yukarılara taşıyan, komutanlığı/kumandanlığını beğendiğimiz kişiler oluyor. Dolayısıyla aslında seri sevgisi yönünden bir diğer hoş nitelik. Liderlik yönünden beğendiğiniz karakter tasarımlarını yazmanızı istiyorum. Elbette çok fazla olabiliyor, ancak sadece "en iyi" kısımları seçmenizi rica edeceğim. Neden derseniz, sayfa kısmına tüm sevdiklerimizi yazarsak, pek anlamı kalmıyor. Dolayısıyla bir fark oluşturmuyor. Aynı şekilde tüm beğenileri sayfaya yerleştirerek başka kişilerin sevdiği bir kişi arada gidebiliyor. Dolayısıyla "istisnalar" olmasını rica edeceğim. Sadece dediğim gibi "en iyi" olarak gördüklerimiz olsun. Bir tane bile olabilir, problem olmaz.

Ve tabii karakter adı, aynı şekilde seri adı ile, yine hatırlatma amaçlı görsel paylaşımı yapılabilir.

Açıkçası nasıl desem? Pek bilemiyorum cidden. Üç isim beni kendisine hayran bırakmıştı.

Onları yazayım:

1. Oscar - Rose of Versailles

2. Yang - Ginga Eiyuu Densetsu ve Char - Gundam UC (Yalnız Yang ve Char arasında pek seçim yapamam, üç tane olmasına karşı bu iki karakter benim gözümde eşit, ikisinin ayrı bir yeri var benim için.)

Ve Oscar için şu son bölümde gösterilen ve beni kendisine hayran bırakan şu geçişleri paylaşmak istiyorum:

Ve tabii Oscar neden bir numara?

Onu izah edeyim:

Görsellerini paylaşayım tabii bir de. Oscar zaten yukarıda mevcut. Dolayısıyla Yang ve Char için paylaşacağım:

Yang:

Char:

Anime dışı olacak ama olsun.

Uzunca bir şey yazmayacağım izleyeli çok oldu çünkü. Battlestar Galacatica'da Askeri lider (rütbe olarak hatırlamıyorum ama en tepedeki adamdı) Adama'yı çok sevmiştim. Askeri bir liderde olması gereken bütün özelliklere sahipti bence. İzleyenler hatırlar, boks maçlarının yapıldığı o bölümde gevşemiş ve disiplinden düşmüş filosuna verdiği ayar da dillere destandı.

Ayrıca devletin lideri olan Laura ile arasındaki rütbelerin verdiği ilişkiyi de oldukça beğenmiştim. Rütbenin dışındaki özel hayatlarındaki ilişkiyi de.

Valla bu yazıyı yazarken BSG izleyesim geldi gerçekten. Nasıl da özlemişim. İzlemediyseniz hemen başlamanızı öneririm, insanlığı en güzel sergileyen dizidir bence kendisi.

Ağzından çıkan tek lafla savaşlar başlatıp bitiren bir karakter, her şeyden önce sıradışı bir kadın olarak Hamaan Karn'ı böyle bir listede es geçemeyiz derim.

Lelouch Lamperouge bu konuda kesinlikle üstüne adam tanımadığım ve tanımayacağım bir karakter. Britanyaya karşı başlayan Japon direnişini tüm dünyaya yayan son derece zeki bir lider. sonra genetiği oynanmış fare-insan karışımı bir tür olan queeratların lideri Yakomaru var. queeratların özgürlüğü, insanlar ve queeratların eşitliği ve monarşinin son bulması için mücadele veren bi adam. Roy Mustang ve Hakuoro ise komutasında savaşılası liderler. sonra K animesinden kendisine büyük saygı duyduğum Mikoto Suoh nam-ı değer Red King var. şimdilik aklıma gelenler bunlar son olarak da Valvrave'den beğendiğim L-elf var.

Paul von Oberstein - Legend of Galactic Heroes

Monkey D. Luffy - One Piece

Endou Mamoru - Inazuma Eleven

Bonus:

Daha çok var da, yetsin şimdilik bu kadarı.

Genelde herkesi kurtarmaya çalışan sevgi böceği, ideal mükemmel karakterler bana inandırıcı gelmiyor. Bu tarz klişe karakterler artık sinirime dokunuyor ve izlerken beni sıkıyor.

Ben iyisiyle kötüsüyle, yaptığı hatalarla,liderlik olayını eline yüzüne bulaştırıp zalim bir tirana dönüşmek zorunda kalan veya insanların iyilikle değil zorla, kanla, savaşla yola geleceğinin farkında olan tipleri daha gerçekçi buluyorum.Dünyada ki bütün kötülüğün kaynağı biziz. Bir gün olurda uzaya çıkarsak muhtemelen orada ki savaşların sebebi de biz olacağız. Çekirge sürüsü gibi çoğalan, yerleştiği yeri kirleten hastalık yayan oranın bütün kaynaklarını kurutan ve diğer canlıları hızla yok eden mikrop gibi bir türüz. Hala her fırsatta kendimizi bütün evrenin merkezi en kutsal varlığı gibi göstermeye çalışıyoruz. Böyle bir tür sevgiyle adam olmaz ancak savaşla akıllanır. ( Yalnız benim içimde de artık nasıl bir psikopat varsa yavaş yavaş ortaya çıkıyor) İşte bizden çıkacak ve savaşları kısa süreliğine bitirebilecek birileri varsa aşağıda resimlerini paylaştığım liderler gibi birileri olacak.

Tabi resimler fan art.

Reinhard von lohengramm

Lelouch vi britannia

Naruto ve Naruto Shippuden spoiler

Bir de başlığı ilk gördüğümde ve komutan lafını duyduğumda aklıma gelen ilk isimlerden birisi. Bu karakteri çok kişi bilmez. Benim özel seçimim olsun.

Transformers Ultra Magnus. Muhtemelen Transformers evreninin en tanınan ve sevilen karakteri olan Optimus Prime kadar güçlü ve iyi bir lider. Bu karakterde lider olmayı ve sorumluluk almayı istemeyen ama şartların lider olmasını gerektirdiği tiplere iyi bir örnek.

Başlığın açılımı sadece askeri komutanlar için mi pek anlayamadım ama ben anladığım şekilde gönlüme taht kurmuş komutanları eklemek istiyorum ve izninizle hemen ekleyiverdim.

Oscar François de Jarjeyes (Rose of Versailles)

Aslında bu başlık için verebileceğim tek isim benim için Oscar'dır ama öbür isimlere de haksızlık yapmak istemedi bu gönül. Oscar'ın duruşundan tutun da karakteri, tavırları, bir insana karşı olan yaklaşımı, ister asil olsun ister halktan biri, kim olursa olsun haklının yanında duruşuna kadar, Oscar her şeyiyle hayran olduğum bir isim. Nerden hayranlığım başlıyor ona karşı aşkım nerde depreşiyor karar veremem ama karakter olarak bünyeme saklayışım serinin ilk anlarından itibaren başlıyor diyebilirim. İnsanlığı için de şu sahneyle gönlümde fırtınalar estirmeyi başaran bir karakter Oscar:

Kendine olan hayranlığımın tavan yapışı için de bana pek söz kalmamış, esaklan zaten o sahneyi çok güzel anlatmış. Bana da sadece o sahneye ait resim paylaşmak kalmış. ;) Sahneyi tüm Oscar severlerinden özür dileyerek paylaşıyorum çünkü biliyorum ki bu sahneyle o şaheneler yaratan ellerin sahibi Ryodo Ikeda hepimizin gönlünde parçalayıcı izler bırakmayı başarmıştır. Oscar'ı ağlarken ayrı severim, gülerken ve şen kahkalar atarken ayrı güzel bulurum, fakat o küçüklüğünden beri yüzüne yerleşmiş 'hüzün' var ya, o hüznü hiç sevmesem de Oscar'ı mitolojideki Tanrıçalar kadar güzelleştiriyordu gözümde. Ama kabul ediyorum bu sahnede Oscar şahaneydi:

Bir hüzün, bir kadına ancak bu kadar çok yakışabilir...

Hajime Saitou - Shinsengumi (Rurouni Kenshin)

Rurouni Kenshin, her karakteriyle sevdiğim nadir animelerimden birisi çünkü döneminin politik krizi her insanın geçmişinde bir yara bırakmıştır diye düşünüyorum. Bana göre savaş her yönüyle kötü ama özgürlük adına görüş ayrılığı yaşayan iki tarafın savaşı daha izlenilesidir daha kabullenilisidir diye düşünüyorum, zaten savaşların nedeni de budur çoğu kez. Hajime Saitou tarihte yaşamış olan karakterlerden birisi. Günümüze, en güzel, en hayran olunası şekilde aktarıldığını düşündüklerimden. Ona olan hayranlığım Kenshin adı ile başlamıştı ve filmiyle devam etti. Kendisi Rurouni Kenshin çatısı altında en sevdiklerimden, hatta ilk 5'te diyebilirim. 5 mi, diye sormayın. O kadar çok karakteri var ki insan hangisi seveceğine şaşırıyor. Ama Hajime Saitou farklı, onun sigara içiş tarzı bile şahane. Sigar içmeyen beni bile kendine hayran bırakıyorsa gerisini siz düşünün artık.

Oskar von Reuenthal (Legend of the Galactic Heroes)

Legend Galactif of Heroes adı geçince Rurouni Kenshin gibi verebileceğim bir sürü isim var aslında ama benim asım Oskar. Adının Oscar'ıma yakınlığıyla bir alakası yok, bu şekilde algılanmasın sakın ama bu isme karşı zaafım olduğu gerçeğini kabul etmelyim. Oskar ise sevdiğim karakter tarzlarından birine sahip, gerek görünüş gerekse konuştuğu kelimeler gerekse ona yakıştırılan karakteristik özellikleri, her şeyiyle bir bütün gördüğüm bir isim. Az konuşup doğru konuşan karakterlere karşı da aşırı zaafım vardır benim. Oskar da yeri geldiğinde konuşmayı seven ve laflarını sakınmadan dile getiriş özellikleriyle ayrı kıldıklarımdan. Sahip olduğu geçmişini de yabana atmayalım derim.

Yang Wenli (Legend of the Galactic Heroes)

Of off... Bu isim de Oscar gibi altında sıralanibeleck bir sürü şey varken seriyi hatırladığım anda suskunluğa gömülmemi sağlayanlardan birisi. Oscar bu başlık altında asım elbet ama kız erkek olarak iki cinse ayıracak olursak Wenli de asım olabilecek türde olanlardan. Gerekse hayata bakış şekli olan esprili yapısı gerekse çevresine karşı olan ılımlı tavırları, gerektiğinde de 'savaş-günlük yaşam-duygusal yaşam' üçlüsünü birbirinden ayırmayı bilişiyle nasıl kendine hayran bırakmasın. 'Asil komutanlar' sınıfında başı göğüsleyebilecek olan komutanlardan birisi. Söz konusu iş olunca ciddiyetini nasıl elden bırakmıyorsa yaşamı üzerine de o sempatik bakış açısını takınmaktan duramayışıyla onu ben sevmeyeyim de kimler sevsin.

Reinhard von Lohengramm (Legend of the Galactic Heroes)

İki rakibin savaşını izlerken bana keyif yaşatmasıyla bile bu başlığa taşıyabileceğim bir isim Reinhard. Takındığı ciddi tavrı yanında söz konusu aşk meşk işi olduğunda takıntığı sevimli tavrı aklımdan çıkaramam asla. Onun gibi bir güce sahip birinin takınabileceği, düşündüğümde asla takınamayacağına inandığım bir isimdi aslında. Asil karakterinin yanında sevimli tarafıyla gönlümde taht kurmayı başarmıştı Reinhard. Bu iki zıt ucu bir noktada birleştirebilmenin zorluğunu düşündüğümde en başarılı bulduğum karakter tasarımlarından biri diyebilirim. Bu da benim gönlümde Reinhard karakterini ayrı kılmayı başarıyor.

Reinhard'ın tüm o asilliği yanında şu sahnesini de unutamıyorum asla.

Lelouch Lamperouge (Code Geass)

Hatalarıyla ve doğrularıyla sevdiğim nadir karakterlerden birisi Lelouch ama savaş dünyasında kim sütten çıkmış ak kaşık ki? Belki Lelouch'un hataları öbür karakterler göre daha fazla, belki öbür komutanlara göre en kibirlilerden biri Lelouch ama ben onu her şeyiyle seviyorum, her yönüyle kabul ediyorum. Benliği elinden alınmış birinin yapabileceği her şeyi yapmaktan geri kalmamış biri Lelouch. Code Geass'ı, Geass yapan en güçlü isim olduğunu düşünüyorum. Evet gücü vardı belki ama yine de gücünü hatalı kullandığı kısımlar olsa da Code Geass adı benim nezdimde 'Lelouch' demektir, tabii 'C.C' unutmamak lazım. ;)

Lockon Stratos (Mobile Suit Gundam 00)

Yakışıklılığı için sevdiğim düşünülmesin sakın. Haha Çizim tarzıyla değme Bishounen'lere taş çıkartabileceğini kabul ediyorum elbet ama Lockon'u Lockon yapan çizimi değil bence, onu Lockon yapan taşıdığı özellikler. Gerek çevresine olan korumacı tavrı gerekse görevine olan bağlılığı. Her şeyiyle dört dörtlük bulduğum karakterlerden birisi. Sahip olduğu o korumacı tavrının getirisi ile göstermiş olduğu samimi kişiliği belki de onu gönlüme yerleştirmişti Gundam 00 izlediğim dönemde. Seriyi birkaç yıl önce izlemiş olsam da Lockon hala bendeki tazelğini korumakta.

Allelujah Haptism (Mobile Suit Gundam 00)

Gundam çatısı altında adını ayrı kıldıklarımdan biri. Samimi, sevecen ve eğlenceli karakterleri sevsem de Allelujah gibi gizli yönleri taşıyan karakterleri de sevdiğimi kabul etmem lazım. Şaşırtıcı özellikleri taşıyan karakterler bir animenin can damarıdır benim için. Allelujah da Gundam 00 evreninin can damarıydı benim gözümde. Seriyi izlediğim dönemde onun sahnelerini iple çektiğimi söylemem lazım.

Graham Aker (Mobile Suit Gundam 00)

Allahım sana geliyorum. Seiyu'sundan tutun da tavırları ile beni kendine hayran bırakan isimlerden biri Graham. Nasıl olmasın, her sahnesinde Nakamura Yuuichi'nin coştuğu, kendini bir o kadar bu karakterle özleştirdiğini belirtmek istiyorum. Animelerde her ne kadar 'gray' kategorisindekiler beni ayrı cezbetse de sarışınlar da cezbetmiyor değil. Bir Gilgamesh'i ya da bir Graham Aker'i nasıl yabana atabilirim ki? Graham da LoGH izlediğim dönemde iki rakip olan Wenli ile Reinheard'ın bana verdiği duyguları yaşatan bir isimdi benim için. Rakip tarafta oluşuna rağmen asil tavırları ve çirkefleşmeden dürüst bir şekilde savaşması, düşüncelerini inandığı şekilde asilce seyircisine aktarabilmesi açısından hep özel kıldıklarımdan oldu, onun gibi nice karakterler görebilmek dileğiyle, deyip Sagara'ya geçiyorum hemen.

Souzou Sagara - Sekihotai's First Troop (Rurouni Kenshin)

Her ne kadar bu topiğin dışında kalabilecek konumda olduğunu düşünenler olsa da bu topiğe yakıştığını düşündüğüm bir isim Sagara karakteri. Kenshin çatısı altında da çok az görünerek haksızlık edildiğini düşündüklerimden. Bazı yapımlar vardır benim için, bazı karakterleri kıyıda köşede kalır ama benim gönlümü çelmeyi başarır ve seriyi bitirsem de popüler olan karakterlerine inat bendeki yerini korumayı sürdürür. Sagara da gönlümdeki o küçücük yere yeni karakterler eklense de ona olan sevgimi kaybetmeyecek bir isim. Geçmişiyle de kendisine daha hayran kaldıklarımdan, Kenshin serisine en çok yakıştığını düşündüklerimden.