Jump to content
  • Kayıt Ol

Tercüme manga dergisi nasıl olmalı?


Bakayalo

Hangisi sizi dergiyi almaya yöneltir?  

58 oy

  1. 1. Hangisi sizi dergiyi almaya yöneltir?

    • Bildiðim ve sevdiðim veya methini duyduðum mangalar
      32
    • Hiç duymadýðým, ama baþlangýcý ilginç görünen yeni mangalar
      26


Önerilen İletiler

Forumdan uzak kalınca böyle konuları da gözden kaçırabiliyor insan.

Böyle bir şeye kalkışma düşüncesi olan biri olarak sizi sonuna kadar desteklerim ama yapmak istediğiniz şey biraz Türkiye standartlarında zor bir şey.

Gerekli Şeyler'le yaptığınız görüşme sonrası yapılacak en doğru şeyin kendi şirketinizi kurmak olduğunu anlamışsınız zaten. Aslına bakarsanız şirket kurmak zor bir şey değil. Önemli olan şirketi kurduktan sonra yapacağınız şeyler. (Telif, matbaa, bandrol, dağıtım vs.) Ve bunlar için de ciddi miktarda sermaye gerekiyor. Kaba bir hesap yaparsak İlk etapta 30000 TL den aşağı bir miktar kurtarmaz diyebilirim.

İkinci olarak ise dergi okuma alışkanlığı ülkemizde maalesef tükenme noktasına geldi. Bunun tek sebebi internet denilen illet. :D Ve aylık dergi hazırlamak da oldukça fazla emek harcamanıza neden olacak. Bundan dolayı ayrıyetten başka bir işte de çalışamayacaksınız ve ekonomik yönden sıkıntı yaşayabilirsiniz. Dergi yerine cilt cilt manga basalım deseniz kesinlikle daha mantıklı ve daha karlı bir iş yaparsınız gibime geliyor.

Bunların haricinde yayınlamak istediğiniz şeyler konusunda sadece şunu söyleyeyim. Death Note-One Piece satış kıyaslamasının örneğini vermişsiniz zaten. Satış miktarları arasında bu kadar fark olmasının nedenlerini şöyle sıralayabiliriz:

1- Death Note Türkiye'de daha tanınmış bir manga (daha doğrusu anime).

2- Death Note diğerlerine oranla her kesime (kız-erkek, yaşça büyük-küçük) hitap edebilen bir manga.

3- Death Note fazla uzun olmayan ve bitmiş bir manga. Alacak olan kesimin büyük çoğunluğu da bunu biliyor. Ama bi One Piece'e baktığınız zaman ne zaman biteceği belli değil ve Japonya'da çıkan son cilt ile Türkiye'de çıkan arasında epey bir cilt var. Kendimden örnek verecek olursam One Piece Türkiye'de 40'lı ciltlere gelmeden almaya başlamam. Çünkü sonunun ne olacağı belli değil. Basılacak mı basılmayacak mı bilemiyor insan. Çizgi romandan örnek verecek olursak buna en yakın Walking Death var. Çıkan kaliteli çizgi romanların çoğunu alan biri olarak Walking Death'den uzak duruyorum.

Biraz uzattım belki biraz da negatif düşünce oluşturmuş olabilirim. Ama aynı düşüncelere sahip birisinden hatta yavaş yavaş altyapısını hazırlamaya başlamış birisinden tavsiye isterseniz bence dergi işinden uzak durun derim. Bakuman gibi bitmiş ve pazarlaması kolay mangalarla cilt olarak basım yapmanız kesinlikle daha hayırlı olur. Ve kesinlikle piyasaya sadece tek bir seriyle giriş yapmayın. Yoksa kaybolup gidersiniz. En aşağı 2-3 seriyle giriş yapmanız hem satış rakamlarınızı arttırır hem de reklamınızı daha iyi yapar.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

  • İleti 29
  • Oluşturma
  • Son yanıt

En Çok Yazanlar

  • Bakayalo

    8

  • aysöken

    4

  • Alter

    3

  • cakiphan

    2

Bakayalo

Valla, satmayan ve (hâliyle) reklam alamayan bir dergiyi ısrarla çıkarıp iki kere batmaya yaklaşmış ve patronunun evini satmasıyla kurtulmuş bir yayınevinde o süreç boyunca (5 sene) çalışmış biri olarak -ki yayıncılık tercübem neredeyse ondan ibarettir- ben dergi işinde ışık görüyorum. Başlamak kasacak, orası belli, ama güncel ve kendini sürekli güncelleyen bir manga dergisi en fazla 1 seneden sonra alıp yürür. Ne yayımlarsan yayımla değil tabii, mesele de o. Türkiye'de, hattâ Japonya dışında herhangi bir ülkede, okuyucu çekebilecek ve okuyucusunu tutabilecek bir manga dergisi ancak en iyi mangaları toplamakla olur; ama buna orijinal yayıncıların genel tavrı engel gibi görünüyor: İnternet ortamı dışında birbirleriyle aynı yerde olmak istemiyorlar, İnternet üzerinde bile en fazla bir büyük şirketin yanında ufaklar şeklinde bir kompozisyon oluyor. Hâl böyle olunca yelpazeyi büyüklerden birinin mangalarından ibaret tutmak tek seçenek olarak kalıyor. Ya Shueisha (Jump), ya Kodansha (Magazine), ya Square Enix (Gangan) ya da Kadokawa (Ace, Dengeki, Age vs.) yani. Kadokawa diye de yazdım ama Kadokawa Holding'in 4 manga yayım şirketini (Kadokawa Shoten, ASCII Media Works, Fujimi Shobo, Enterbrain) bir araya getirmenin bile mümkün olduğundan emin değilim; olursa en tutası ihtimal oradan gitmek olur. Henüz Türkiye'de Kadokawa mangası basılmamış olması da avantajımıza olabilir bu noktada. Öte yandan Shueisha da Shogakukan (Sunday) ve Hakusensha (Animal) ile birlikte Hitotsubashi grubunun şirketi ve onun mangalarının daha popüler olduğu da su götürmez... Neyse.

Dergi üzerinde ısrar etmemizin sebebi, uzun vadeli projelerimiz (veya hayallerimiz :P). Her iki üç liseliden birinin manga okuduğu, her televizyon kanalında çizgi film kuşağında on numara dublajlı animelerin yayımlandığı, akşam haberleri sonrası dizi kuşaklarına ciddi animelerin de eklendiği bir Türkiye hayal ediyoruz. Fazla mı uçtuk? :D Daha değil. Ankara, İzmir ve Bursa'da (var mı arttıran?) sadece manga, anime, hafif roman, bunlarla akraba oyun vs. satılan kocaman birer dükkân, İstanbul'da biraz daha geniş bir konseptle bilumum Japon pop kültür ürünlerine odaklı bir işhanı ("mall" kelimesinden hazzetmiyorum da) olacak; ama bu, bir on sene sonrasının hayali. O kadar uçmadan, bir önceki durağımızı esas alırsak; bu yaygınlığa cilt cilt manga basarak onlarca yılda ulaşamayız, az zamanda geniş penetrasyon için ideal mecra dergi. Her iki üç ayda bir yeni bir iki mangayla karşılaşmaya alışan okuyucuda uyanacak iştah, manganın yayılmasının itici gücü olacak. Yeni mangaların biriktikçe ciltler hâlinde yayımlanması, cilt cilt manga yayımlarına da otomatikman bir tazelenme ritmi getirecek. Dergi öyle binlerce nüsha satılmayacak zaten; dergide yayımlanan mangaların ciltlerinin de çıkmaya başladığını gören mütereddit okuyucu ciltlere yönelecek, dergiyi sadece o iştahlı okuyucu grubu takip edecek. Ama kitap okuyucusu ile dergi okuyucusu birbirinden izole olmayacağından, kitap okuyucusu da dergiyi takip eden arkadaşından yeni mangaları duyacak, duymasa kitap almaya gittiği kitabevinde dergiyi de şöyle bir karıştırıp görecek. Yani netice itibariyle dergi vitrin gibi olacak. Japonya'da da öyle zaten. Misal, "Sakamoto desu ga?" mangasının her bir cildi senede 800 bin kadar satılıyor; mangayı yayımlayan ve senede 10 sayı çıkan Harta dergisinin tirajı ise sadece 22 bin ve şimdiye kadar baskı tükettiği olmadı.

Sermaye ve şirket noktasında, evet, kabul ettik ve dolayısıyla şimdilik pes ettik gibi bir şey. Paramız yok. Para yerine emek sarf ederek yapabileceğimiz tek şey de dijital yayın. Öte yandan matbu süreli yayına dijital süreli yayından geçmek, kitap yayınından geçmekten daha rahat olur gibi de geliyor bana. Bakalım. Her halükârda kitap da yayımlayacağız (yani inşallah yayıncılığa başlayabilirsek) ama aklımızda hâlâ kitaptan dergiye değil dergiden kitaba doğru bir akış var. Olur da kitaptan başlamamız gerekirse, haklısın, tek bir mangayla başlamak alınan riske değmeyecek kadar zayıf bir hamle olur, arada kaynayıp kaybolur gideriz. En az üç mangayla başlayıp her ay birinin yeni cildini çıkarmamız lazım ki okuyucuya kendimizi sürekli hatırlatalım, beklenti oluşturalım. Ve tabii başlangıçtaki çeşitlilikle de yetinmeyip en kötü senede bir, mümkünse altı ayda bir yeni seriye başlamak lazım... İş oraya gelirse aklımızdan geçen birkaç manga da var şimdiden, tesadüfen hepsi Kadokawa ve alt şirketlerinden :D

Çok uzattım, son olarak Türkçe yayımlanan mangalarla ilgili olarak Gerekli Şeyler genel yayın yönetmeninin verdiği bilgilerin ufak bir kısmını paylaşayım, onunla konuşana kadar benim de yanlış bildiğim bir şeyi düzeltmiş olayım: Naruto ve One Piece de epey düzgün satılıyormuş. En çok satılan hâlâ Death Note, ama Naruto onu çok da büyük olmayan bir farkla takip ediyor, One Piece de Naruto'nun ensesinde. Devam etme noktasında da adam kararlı, ömrüm vefa ettikçe ben bu yayını devam ettireceğim ve eninde sonunda yetişeceğim diyor. Ama satış rakamları dersen, okumayı sevmeyen insanların ülkesinden bekleneceği gibi :006: Fransa'da Naruto, Türkiye'de sattığının 100 katı falan satıyormuş diyeyim, anla. Yavaş da olsa satışlarda bir artış varmış ama.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Gerekli Şeyler 3 büyükleri niye cebim kadar yapıyormuş, onu da sorsaydın keşke. Death Note'da her şey Türkçe, efektlerine kadar bir emek var.

Kitap basarsanız daha iyi olur, sonuçta kitap, değil manga, çizgi roman okumayan bile okur yani. Tek ciltlik hafif romanlar var. Yume Nikki'yi ben rafta görsem panter gibi üstüne atlarım ne yalan söyleyeyim. NHK ni Youkoso! var. Daha da vardır, bunlar tek ciltlik.

Türkiye'de balon bir kesim var. Animeye mangaya meraklı herkes bunları almış olsa kalkınır gider. Okuma sitelerinde hâlâ Death Note varken yine iyi satmış. Hâlâ internette One Piece'in ilk citlerini Türkçe paylaşma sevdalıları var, adam kıyamıyor ki 10 lirasına, alışmış bedavaya. Bu işler Türkiyede ticari olarak gelişmediği sürece akşam haberlerden sonra 3 saatlik dizi izler, Acun'un başarı olarak gördüğü programları 5 saatlik yayın akışıyla geceli gündüzlü dayarlar gırtlağa kadar.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Bakayalo
Gerekli Şeyler 3 büyükleri niye cebim kadar yapıyormuş, onu da sorsaydın keşke. Death Note'da her şey Türkçe, efektlerine kadar bir emek var.
Akılçelen'dekiler yeryüzüne inerler de kendileriyle konuşma fırsatım olursa onlara sorarım, niye orijinali bozup kafalarından format uyduruyorlar, niye şömiz koymuyorlar, madem formatı Türk işi yapacaklar niye sağdan sola basıyorlar, niye kapağı yanlış basılmış kitabı utanıp sıkılmadan piyasaya sürüyorlar falan diye :006:

Manga kitaplarında iki temel format vardır: şōnen ve sēnen. Şōnen mangalar genellikle 11,5 x 17 cm, sēnen mangalar (misal, Gerekli Şeyler'in Berserk baskısı) 13 x 18 cm boyutlarında olur. Yayıncıdan yayıncıya da ufak tefek farklılıklar olur; misal, üç büyüğü basan Shueisha'nın haftalık şōnen dergilerinden kitaplaştırılan mangalar 11 x 17,3 cm, aylık şōnen dergilerinden kitaplaştırılanlar 11,5 x 17,3 cm olur; Enterbrain net 13 x 18 takılır, Kadokawa Shoten 13 x 17,8 vs. ama genel olarak boyutlar bunlardır. Şōnen manga, bir cep kitabı formatıdır yani. Ceket/mont cebinde taşıyıp her fırsatta lak diye çıkarıp okuyabilmek içindir. Netice itibariyle Gerekli Şeyler format konusunda aslına sadık kalıyor; mangakanın iki üç satırlık kapak içi geyiklerini de yayımlayabilmek adına şömiz gibi zahmetli ve riskli bir işe de girerek. Adamın takıntısı "orijinaline olabildiğince yakın hâlde basmak". Beğeniriz, beğenmeyiz. Dev gibi ses efektlerine ufacık ve standart fontlu Türkçe karşılıklar koymalarını ben beğenmiyorum, kendisine de söyledim; ama adam da "mangakanın sanatını kendi uyduruk yazımla perdelemek istemiyorum" diyor, "yanlış yapıyorsun" diyemiyorsun, tercih meselesi.

Bunların çoğunu biz sormadık, Alişan niye sormadığımızı sordu, konu öyle açıldı. "Hiç sormuyorsunuz 'niye ş, ç kullanıyorsun' diye, ben sormanızı bekliyordum" dedi mesela; biz de dedik ki "ne yapacaktın, sh, ch mi kullanacaktın; ş sesi Türkçede ş harfiyle gösterilir, ş kullanacaksın tabii". Sırf sh yerine ş kullandığı için yemediği küfür kalmamış adamın :002: Üzerine "kitapların boyutları hakkında ne düşünüyorsunuz" diye yine o sordu, ordan da şōnen ve sēnen manga kitaplarının boyutları, mangayı montunun cebine sokup otobüste minibüste parkta lak diye çıkarıp okumanın rahatlığı falan üzerine aldı yürüdü muhabbet. Hattâ yanımda hem Otoyomegatari, hem Sakamoto desu ga? hem de GŞ baskısı Berserk ciltleri vardı; üst üste koyduk, sadece milimetrik farklar vardı arada... Biz de bu soruları bu adamın kafasına kim sokuyor diye merak ediyorduk, öğrenmiş olduk, eyvallah.

Ha, benim sözümü senet olarak almak zorunda değil kimse. amazon.co.jp'ye gidip arama kutusuna "one piece" yazarsın, gelen sonuçlardaki herhangi bir kitabın üzerine tıklarsın, sayfayı az aşağıya kaydırdın mı "product details" kısmında boyut bilgilerini görürsün; inç üzerinden verilen sayıları (6.8 x 4.4 x 0.9) 2,54 ile çarpar cm'ye çevirirsin (17,3 x 11,2 x 2,3), sonra cetveli alıp elindeki kitapla karşılaştırırsın.

Hafif roman boyutları daha da ufak, bu arada: 10,7 x 14,5 cm. Beş farklı hafif romanın ciltleri, ayrıca ağır roman Şinsekay Yori'nin hafif roman formatında basılmış hâli bende var; artı eksi 2 mm hata payıyla hepsi yaklaşık olarak o boyutlarda. SaeKano FD'nin Dragon Magazine'in hediyesi olarak verilmiş tek bölümlük incecik versiyonunu da kot pantolonumun arka cebi dâhil olmak üzere çeşit çeşit cebe koymuşluğum var, yolda belde okumak için.

O diil de, ah, şu ikinci konuşmayı doğru düzgün kaydedebilmiş olsaydık, çok tatlı bir röportaj olmuştu, yayımlamayı düşünüyorduk; ama benim telefonun kayıt ayarları patladı, hiçbir şey anlaşılmıyor; "hatırladığımız kadarıyla" mantığıyla biraz toparlamaya da çalıştık ama yemedi. Kaldı öyle.

Hafif roman basmaya gelince, bir yayınevimiz ve o yayınevini dengeli bir şekilde ayakta tutabilen bir basım yayım döngümüz olsa, atla deve değil, hafif roman da çevirir basarız; ama o kadar çok mesai isteyip o kadar az kazandıracak bir şeyle başlamak pek akıl kârı gibi gelmiyor bana. Hesap edelim: işten güçten fırsat bulabildiğim kadarıyla günde bir sayfa ancak çeviririm. NHK ni Youkoso! kapağıyla şömiziyle toplam 336 sayfa. Bir yıl sürer. Hadi Kusogaki çevirdi ben kontrolünü yaptım diyelim, 6 ay sürer. 6 aylık emeğinin karşılığını iyi ihtimalle bir yıl sonra görmenin vereceği heves kırılması, paha biçilemez :011: Mangayı ise ayda 1 cilt çıkarmanın fizibilitesi var. Hele dergi ile başlayıp biriktikçe kitaplaştırma yoluna gidersek her bir kitabın işi bir haftada hallolur. Fazla tutulmazsa derginin kitaplarıyla yetiniriz, tutulur da kazandırmaya başlarsa kadroyu genişletip farklı mangaların ve hafif romanların kitaplarını da basarız... Bak yine daldım gittim hayallere :P Dergiden başlayan yol kafamda fazlasıyla net ve ayrıntılı olduğundan, olası diğer yolları tasarlamakta zorlanıyorum galiba :006: Bir ara oturup alternatif planlar yapmak lazım.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

  • 2 ay sonra...

Çeviri dergisi düşüncesi güzel. Biraz daha bilinen serileri daha iyi olur ilk başta. Yine de bilinmeyen çok iyi seriler olduğu da ortada. Bir kaç tane bilinen seri ve 1 tane de bilinmeyen seri seçilebilir. İleri de derginin durumu ve hızına göre bu sayı arttırılabilir.

Yayınevi tecrübem olduğundan dağıtım konusunun ilk başlarda biraz sıkıntılı olduğunu biliyorum. D&R ve bilinen bir kaç yere ilk başta konulabilirse en azından tanınır ve satışlar başlar. İkinci aşama da kargo ile yollama seçeneği ile Türkiyenin her yerinden alıcı satın alabilir. Dergi için belirlenen fiyat üzerine 5-6 tl kargo masraı o kadar fazla olmaz ama online okumaya alışmış insanlar bunu nasıl tercih ederler? Online siparişin yanında 6 ay - 1 yıllık üyeliklik yaptıranlardan dergi daha ucuza geleceğinden kargo parası göze batmaz. Tabi üyelik sisteminden önce derginin 2-3 sayısının çıkması ve okurlarına kendini tanıtarak devam ettireceğini göstermesi gerekli.

Çeviri dergisi de jump mantığında olduğundan bir serinin belli bölümlerinin çevirisi bitince cilt şeklinde basılabilir ama bunun dergi satışlarını etkilememesi için daha sonra yapılabileceğini düşünüyorum. Çünkü cilt için gerekli bölümlerin çevirisi tamamladığından hemen çıkarsa, dergiyi alan kişi "dergiyi almak yerine biraz daha bekler ve cildini alırım" diye düşünüp dergiyi bırakabilir. Bunun olmaması için en az 5-6 ay sonra çıkmalı(çıkarsa da).

İlk önce kısa serileri seçmeniz gerektiğiniz düşünüyorum. Uzun seri seçipte yapabilirsiniz ama son zamanlarda türkiyede manga çevirisi yapan yayınevleri sayesinde "bitmez, bitmeyecek" görüşü yer edindi. Bir kaç tane biten seri oldu ama onların harici uzun ve fazla seri seçilerek geç çevirildiği için ilk kısa serileri ya da uzunun yanında kısa seri olursa iyi olur.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Hesap oluşturun veya yorum yazmak için oturum açın

Yorum yapmak için üye olmanız gerekiyor

Hesap oluştur

Hesap oluşturmak ve bize katılmak çok kolay.

Hesap Oluştur

Giriş yap

Zaten bir hesabınız var mı? Buradan giriş yapın.

Giriş Yap
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgilendirme

Forum Kuralları'mızı okudunuz mı?