11. İstanbul Japon Filmleri Festivali/Ertuğrul Fırkateyni Faciası'nın 125.Yıldönümü Etkinliği

[fieldset=Bilgilendirme]

Tarih: 4-5-6-7-13-14 Şubat 2015

Adres: AKBANK SANAT (İstiklal Cad. No.8 Beyoğlu İstanbul)

*Giriş ücretsizdir.

*Koltuk sayısı sınırlı olduğu için, biletler seanstan bir saat önce gişeden dağıtılacaıtır.

*Tüm filmler Japonca seslendirmeli olup Türkçe altyazılıdır.

*http://www.istanbul.tr.emb-japan.go.jp/consulate_t/bunka/film2015_t.html[/fieldset]

[fieldset=PROGRAM]

4 Şubat 2015 (Çarşamba)

19:00 Tomurcuklar Açarken

5 Şubat 2015 (Perşembe)

19:00 Rikyu'nun Yolunda

6 Şubat 2015 (Cuma)

16:00 Miyori'nin Ormanı

19:00 Kaligrafinin Gücü- Kızların Zaferi-

7 Şubat 2015 (Cumartesi)

17:30 Kelime Bahçesi

19:00 Ruhların Kaçışı

13 Şubat 2015 (Cuma)

16:00 Miyori'nin Ormanı

19:00 Rikyu'nun Yolunda

14 Şubat 2015 (Cumartesi)

19:00 Tomurcuklar Açarken[/fieldset]

Filmler Hakkında Bilgi

[fieldset=Tomurcuklar Açarken]Büyük bir şirkette çalışan Shunsuke, eşi, iki çocuğu ve babasıyla birlikte yaşamaktadır. Kendini fazlasıyla işine verdiğinden, farkında olmadan evle ilgili konular karısı Akiko’nun üzerine kalır. Oğlu Daisuke ve kızı Sakiko’nun da ne düşündüklerinin farkında değildir. Aile ilişkileri pek iyi değilken baba Shuntaro’ya demans (bunama) teşhisi konur. Shunsuke bu gerçeği anlamak istemez ve aile ile duyguları çatışır. Sonunda gerçekleri anlayan Shunsuke, önemli bir iş toplantısına katılmayarak babasının anılarının izini takip etmek üzere bir aile gezisine çıkma kararı alır. Shunsuke’nin bu davranışı karşısında şaşıran aile, ilkbaharın ilk günlerini geçirmek üzere Shuntaro’nun memleketine gittiğinde değişim başlar.

Bu film, Masashi Sada tarafından yazılan aynı adlı kitaptan esinlenerek yapılmıştır.

Yönetmen: Mitsutoshi Tanaka

Oyuncular: Naoto Ogata, Kaho Minami, Masato Yano, Karen Miyama

Yapımı: 2014, Renkli, 107dk

(38. Montreal Uluslararası Film Festivali Focus on World Sinema dalı resmi davet filmi)[/fieldset]

[fieldset=Rikyu'nun Yolunda]Çay seremonisi ustası Sen no Rikyu, 3000 asker tarafından çevrilmiştir. Yağmurlu ve fırtınalı bir havada, gök gürültüsü içinde İmparator Vekili Hideyoshi Toyotomi’nin emri ile harakiri yapmak üzeredir. Rikyu, kılıcını kendi karnına tam saplamak üzereyken eşi Soon, Rikyu’ya eskiden beri şüphe duyduğu konu ile ilgili sorusunu sorar : “Hayatında benden başka kimse var mı?”. Rikyu, o soru üzerine 10’lu yaşlardan itibaren yaşadığı hayatındaki olağanüstü inişler ve çıkışları hatırlamaktadır.

Bu film, Kenichi Yamamoto tarafından yazılan ve 140. Naoki Sanjugo ödülüne layık görülen aynı adlı kitaptan esinlenerek yapılmıştır.

Yönetmen: Mitsutoshi Tanaka

Oyuncular: Ebizo Ichikawa, Miki Nakatani, Danjuro Ichikawa, Nao Omori, Yusuke Iseya

Yapımı: 2013, Renkli, 123dk

Ödül: 37. Japon Akademi Ödülü'nde 9 dalda Üstün Performans Ödülü

37. Montreal Uluslararası Film Festivali En İyi sanata Katkı Ödülü[/fieldset]

[fieldset=Kaligrafinin Gücü - Kızların Zaferi-]Japonya’nın başlıca kağıt üretim merkezi olan Ehime Eyaleti’nin Shikoku Chuo şehri “kağıt şehri” olarak bilinirdi. Ancak ekonomik durgunluğun etkisiyle şehir refahını kaybetmişti.

Satoko, Shikoku Chuo Lisesi, Kaligrafi Kulübü başkanıdır. Yazı ustası olan babasının beklentileri Satoko üzerinde baskı oluşturuyordu. Etkin biçimde olmasa da Kaligrafi Kulübü’nün faaliyetlerine katılıyordu.

Bir gün, doğum iznine ayrılan öğretmenin yerine geçici olarak Ikezawa, Kaligrafi Kulübü’nün danışmanı olarak görevlendirilir. Ikezawa öğrencilerin önünde, müzik eşliğinde bir kaligrafi gösterisi yapar. Ikezawa’nın bu performası, her biri çeşitli sorunlarla uğraşan kulüp üyeleri ve şehrin kendisi gibi bir durgunluk yaşayan Kaligrafi Kulübü için dönüm noktası olur. Hem Başkan Satoko hem de kulüp üyeleri ayrı ayrı kaligrafiye gönül verir ve yeniden harekete geçerler.

Yönetmen: Ryuichi Inomata

Oyuncular: Riko Narumi, Rio Yamashita, Nanami Sakuraba

Yapımı: 2010, Renkli, 121dk[/fieldset]

[fieldset=Miyori'nin Ormanı]Anlaşamayan ebeveyn ile büyüyen 11 yaşındaki Miyori, babasının isteğiyle büyükannesine emanet edilir. Büyükannenin evine yakın ormanda yürüyüşe çıktığında çeşitli esrarengiz olaylarla karşılaşır. Yıldırım düşmesinden dolayı kırılan kiraz ağacında çiçek açması, orada olmaması gereken kaplanın ortaya çıkması gibi… Kısa süre sonra orman cinleri Miyori’nin önüne çıkar. Başka kimsenin göremediği cinler, yakın zamanda barajın altında kalacak olan ormanı kurtarmasını Miyori’den rica eder. Bu durumda Miyori ne yapacak….

Yönetmen: Nizo Yamamoto

Seslendirme Sanatçıları: Yu Aoi, Etsuko Ichihara, Hiroyuki Amano, Aya Takashima

Yapımı: 2007, Renkli, 105dk[/fieldset]

[fieldset=Kelime Bahçesi]Ayakkabı tasarımcısı olmak isteyen Takao (Lise son sınıf), okulu asıp eski Japon tarzı bir bahçede ayakkabı çizimleri yapmaktadır. Bir gün kendinden yaşça büyük, Yukino adlı (27 yaşında) gizemli bir kadınla tanışır. İkilinin yolları daha sonra sık sık kesişmeye başlar. Yalnız bu karşılaşmalar hep yağmurlu günlerde olmaktadır. Onlar ilişkilerini derinleştirip birbirlerine açılmaya çalışmaktadır. Ama yağmur mevsimi sona ermek üzeredir.

Yönetmen: Makoto Shinkai

Seslendirme Sanatçıları: Miyu Irino, Kana Hanazawa, Fumi Hirano

Yapımı: 2013, Renkli, 45dk[/fieldset]

[fieldset=Ruhların Kaçışı]Bu hikâyenin başrolündeki Chihiro, 10 yaşındadır. Yeni gelişen bir bölgeye ailecek taşınırken yolunu kaybedip esrarengiz bir dünyaya girer ve yanlışlıkla tanrıların toplandığı hamam "Aburaya" ya girer. Beddua ile domuz şekline dönüştürülen anne ve babasına dönemeyen ve yapayalnız kalan Chihiro, gizemli genç delikanlı Haku ile tanışır. Haku, Chihiro’nun anne babasını kurtarmak için bu hamamda çalışmak gerektiğini söyler. Chihiro, "Aburaya" nın sorumlusu Yubaba ile anlaşma yapıp orada çalışmayı başlar. Chihiro, gerçek dünyaya dönüp anne babasına tekrar kavuşabilecek midir?

Yönetmen: Hayao Miyazaki

Seslendirme Sanatçıları: Rumi Hiiragi, Miyu Irino, Takeshi Naito, Yasuko Sawaguchi

Yapımı: 2001, Renkli, 124dk[/fieldset]

kimler çevirmiş filmleri ona göre belki giderük >_<

Aklıma salonda ön sıramda oturan mahalleden teyzelerle birlikte Evangelion filmini izlediğim zaman geldi, ortam oldukça sürrealdi İstanbul'da olsaydım yine giderdim, daha önce gitmemiş olanların da mutlaka gitmelerini tavsiye ederim.

istanbul'daki salon nasıl ki acaba, fotosu falan var mı?

ankara'daki salon tam bir bel ve boyun düşmanı