Mobile Suit Gundam: Iron-Blooded Orphans

www.youtube.com/watch?v=CdOze_8MJHw

GUNDAM: IRON-BLOODED ORPHANS

Dünyayı yıkımdan geçiren bir küresel bir felaketten farksız bir savaşın üzerinden 323 yıl geçmiştir. Dünya artık merkezi yönetimden kopmuştur ve insanlık dış uzayda yeniden toplanabilmeye çalışmaktadır. Barışın tam da sağlandığı sanılırken Mars'da yeni bir güç savaşı başlar.

Başrol karakterimiz Mikazuki Augus, özel bir güvenlik ajansı olan Chryse Guard Security (CGS)'ın üyesidir. O ve savaş yetimlerinden oluşan takımı, Mars'taki bir şehir devleti olan Chryse'ı yeniden etkin olmaya çalışan dünya yanlısı hareketlerden özgür bırakmaya çalışan politik bir figür olan Cuderia Aina Bernstein'ı korumakla görevlendirilirler. Öte yandan silahlı organizasyon Gjallarhorn'un saldırısı altında kalır ve kendilerini orantısız güce karşı direnmeye çalışırken bulurlar. Bir başkaldırı yaratma niyetiyle CGS'in o sıralar nükleer reaktörü olarak kullanılan gizli silahı Gundam Barbatos'u kullanmaya karar veren takımın lideri Orga Itsuka, onu Mikazuki'ye emanet etmek zorunda kalır. Bu 300 küsür yıl önceki savaşta kullanılmış yasak bir silahtır ve Ahab reaktörleriyle çalışmasının yanısıra düşmanların sahip olduğu silah ve ekipmanları çalarak kendini geliştirebilmektedir.

Mikazuki, bir insan modifiyesi olan Alaya-Vijnana (Budizm'den gelen bir bilinç aktarımı terimi) sistemi için 3 kez ameliyata alınıp sağ kalan nadir insanlardan birisi. MS'lerle donanımsal bağ kurmayı sağlayan bu sistem aynı zamanda pilotun farkındalığını ve refleks hızını çok yukarılara çıkarmaktadır. Bu nedenle Gundam Barbatos ile oldukça hızlı şekilde uyum sağlayabildi. Yumuşak başlı bir karaktere sahiptir ama görev bunu gerektiriyorsa ön saflara atılmaktan bir an bile tereddüt etmeyen korkusuz birisidir. Diğer CGS ekibini kardeşleri olarak görüyor ve Orga ile bir abi-kardeşten öte sıkı bir bağları var. Okula hiç gitmemiş birisi olduğundan halen yazıları okumakta güçlük çekmektedir.

Mikazuki ve diğerleri bir süre sonra içindeki bulundukları savaşın öteki yüzüyle ilgili gerçeklerle yüzleşmek zorunda kalacaklar ve ev diyebilecekleri bir yer bulabilmek ümidi ile savaşlarla dolu bir gelecekle yüzleşeceklerdir.

Tatsuyuki Nagai (Anohana, Toaru Kagaku no Railgun, Toradora, Ano Natsu de Matteru) serinin yönetmenliğini üstlenirken senaryo Mari Okada (AKB048, Anohana, Aquarion EVOL, Kuroshitsuji, Zetsuen no Tempest, Book of Bantorra, Canaan, Dead Girls, Fractale, Gosick, Hanasaku Iroha, Houro Musuko, Kodomo no Jikan, Lupin III: Mine Fujiko to Iu Onna, M3: Dark Metal, Rurouni Kenshin: Shin Kyoto Hen, Selected Infected WIXOSS, Sketchbook Full Color, Toradora, Vampire Knight) tarafından hazırlanıyor.

Yu Ito (Imperial Guards Manga'sı)'nun orijinal karakter dizaynlarını hazırladığı yapımın karakter dizayn adaptasyonları Michinori Chiba (Basilisk, Mobile Suit Gundam 00, Mobile Suit Gundam AGE, Sengoku Basara: Judge End, Slayers Return, Mahō Tsukai ni Taisetsu na Koto) tarafından hazırlanıyor. Müzikler ise Masaru Yokoyama (Arakawa Under The Bridge, Freezing, Hyperdimension Neptunia, Kimikiss Pure Rouge, Madan no Ō to Vanadis, Nobunaga Concerto, Nobunaga The Fool, Queen's Blade, Renpo Kitan: Game of Laplace, Unbreakable Machine Doll, Yamada-kun and Seven Witches, Shigatsu wa Kimi no Uso) tarafından hazırlanıyor.

Yapımın mekanik tasarımcıları ise şunlar:

Naohiro Washiro (Mouretsu Pirates, Soukyuu no Fafner, Sora no Otoshimono: Tokei-jikake no Angeloid, Heroic Age, Mobile Suit Gundam 00, Stellvia of the Universe, Tenchi Muyo: War on Geminar, The Third, Kakumeiki Valvrave)

Kanetake Ebikawa (Blue Submarine No6, Bakuretsu Tenshi, Full Metal Panic, Gundam: Build Fighters, Kiddy's Grade, Kishin Taisen Gigantic Formula, Mobile Suit Gundam 00, Mobile Suit Gundam AGE, Gunpla Builders, Solty Rei, Soukou no Strain, Vandread, Ano Natsu de Matteru, Yukikaze)

Ippei Gyobu (Gundam: Reconguista in G, Sacred Seven)

Kenji Teraoka (Aldnoah Zero, Argevollen, Mouretsu Pirates, Code Geass, Dual: Parallel Trouble Adventure, Ghost in the Shell: Stand Alone Complex, Gundam: Build Fighters, dot Hack, Lagrange: Flower of Rinne,Madlax, Mobile Suit Gundam 00, Mobile Suit Gundam AGE, Noir, Spider Riders, Super Mobile Legend Dinagiga, Tenchi Muyo : Ryo Ohki, Kakumeiki Valvrave, Wild Arms)

Tomatsu Shinohara (Wings of Rean, Kamen Rider 555)

Serinin ilk bölümü 4 Ekim 2015'de yayınlanacak.

Bahar sezonunda sona eren Iron-Blooded Orphans bu sezon yayına başlayan 2. cour'u ile devam ediyor. Bu bağlamda, devam etmekte olan seri ile düşüncelerimi açacağım başlığa saklayarak, ilk cour hakkındaki düşüncelerimi ana hatları ile özetlemek istiyorum.

Gundam 00 sonrası dönemde, Sunrise'ın Gundam külliyatına gösterdiği ilgiyi daha ziyade Unicorn ve The Origin gibi OVA'lara yönelttiği, TV serilerinin ise bu bağlamda 2. plana indiği bir dönemde olduğumuz pek de yanlış bir tabir olmaz. Gundam 00 sonrası dönemde yayınlanan Gundam AGE ve Reconguista in G serileri şu yada bu şekilde külliyata birşeyler katan seriler olsa da hedeflenen rating rakamlarının hayli uzağına düşmeleri sebebiyle -şu yada bu şekilde- başarısız yapımlar olarak nitelendirildiler. Build Fighters ve Build Fighters TRY serileri ise haftalık yayınlanan 25 dakikalık bir Gunpla reklamından ötesi değildi ve herhangi bir mantıksal mekaniğe dayanmayan, ilk gaza gelenin diğerini dövdüğü çerezlik bir seyirlikten ötesi olmamasına karşın Gunpla satışlarını sırtını dayamasından ötürü bir SEED yada 00 seviyesine yaklaşamayan düşük rating'leri affedilebildi.

Iron-Blooded Orphans açıksası bu formülü kıran bir noktada değil. Klasik formüle kattığı şeyler şüpheli olmakla birlikle ilk cour'un ortalama rating açısından, düşük rating'ler sebebiyle erken final yaptırılan Gundam X ve Gundam AGE'ın üstünde bile değil. Geçmişe ilişkin neredeyse kayda değer hiçbir şey anlatmayan yapım, şimdiki zamanda gerçek manada sadece Mikazuki'ye odaklanıyor. Yan karakter kadrosu açısından hayli geniş olmasına karşın senaryonun odaklanma sorunları nedeniyle hiçbir karakteri doğru düzgün tanımamız mümkün olamıyor. Her yerde plot boşlukları var ve bir noktadan sonra bunları hayal gücüyle tamamlamak gerçek manada yorucu olmakta.

Dahası seri önceki serileri mumla aratacak kadar 2. plan animasyonları konusunda zayıf kalıyor. Bu da yetmezmiş gibi aksiyonun konu anlatımına korelasyonu gerçekten kötü. Hikaye Orga'nın Mikazuki'ye vaad ettiği üzere Tekkadan üyelerinin "ev diyebilecekleri bir yer arama" hikayesi üzerine kurulu gibi lanse edilse de serinin son birkaç bölümüne dek Kudelia'nın Dünya'ya ulaştırılması görevinde başlarına gelenlerin fiiler'lerden farksız bir kurgu ile sündürüldükçe sündürülmüş bir hali olmaktan ötesi olamıyor. Şöyle bir örnekle açıklamak gerekirse, 1979'daki ilk seride ve 2002'deki SEED'de dünyaya varmakla ilgili sefer süreci 12 bölümün altında tamamlanıyordu. Burada ise sezon finaline birkaç bölüm kala dünyaya varılabiliyor ve elde ettiğimiz şey en baştan yazılmadığı ve üstüne üstlük sonradan birkaç kez değiştirildiği çok bariz olan, neticede finalde hiçbir yere -cliffhanger'e bile- bağlanamayan fazlaca boş bir senaryo oluyor. Bir Gundam hayranı olarak bunu yazmak istemezdim ama serinin pacing'i şu ana dek yayınlananlar içerisinde en kötüsü. Atra'nın patates soyduğu yada monitörlerde 3-4 saniyelik İngilizce walloftext geçtiği sahnelerin toplamı kadar bile hikayenin arka planını anlatmaya uğraşmayan, yarım (hatta çoğu zaman çeyrek) bölümlük bir aksiyonla izleyiciye 3 bölümü yedirmeye çalışan bir seri sözkonusu.

Karakter kadrosunda gerçek anlamda odaklanılan tek karakter Mikazuki. Onda bile önüne gelen düşmanı öldüren, asosyal ve derinliksiz bir zorbadan pek de farksız değil. Gundam Wing'deki Heero, Gundam SEED DESTINY'deki Shinn, Gundam SEED STARGAZER'deki Sven yada Gundam 00'daki Setsuna gibi acımasız karakterler bile şu yada bu şekilde bir karaktere sahiptiler, Mikazuki ise bir Terminator kadar bile duyguya sahip değil ve bu haliyle Aldnoah Zero'daki Inaho'nun acemice kotarılmış bir klonu gibi duruyor. Yan karakterler bile sadece Mikazuki için aynı kadraja girebildikleri kadarıyla işleniyorlar. (ki "aslında işlenmiyorlar" da demek mümkün) Atra ve Kudelia'nın Anime tarihinin görüp görebileceği en zorlama şekilde Mikazuki'nin tek taraflı love interest'leri haline getirilmesi yada Mikazuki'nin hareketlerinin hiçbir zaman sorgulanmaması, zaten kendiliğinden torpilli bu karakter karşılığında Gjallarhorn'un üyelerinin alternatifsiz şekilde "öcü" haline getirilmesi var ki buna hiç girmek istemiyorum. Gerçek anlamda planları olan tek karakter Mcgillis, ki bu planların ne olduğu öğrendiğimizde zaten çoktan bu anlamını yitirmiş oluyor ve Ein, Gaelio veya Carta gibi sırf karakter kadrosunu doldurmak için orada olan, asla olmaları gerektiğinin 4/1'i kadar bile screentime verilmeyen karton karakterler yanında Mcgillis biraz Zechs, biraz Char arası, ortaya karışık, ama onu önemsemeniz için hiçbir sebep üretemeyen bir villain haline geliyor.

Serinin müzikal yönü dışında tek artısı ilk kez tümüyle konvansiyonel silahlara dayalı, aynı tip iskeletlerin varyanlarına dayalı birimlerden oluşan bir savaş alanı kurması. Hal böyleyken böyle birimlere sahip Gunpla'lar alıp biriktirmek pek çok seriye göre daha keyifli hale geliyor. Öte yandan Mikazuki'nin önüne geleni sopaladığı için başlamadan biten kavgalar ve ona karşı sağ kalan karakterlerin sırf zorlama plot'larla ona karşı sağ kalabilmesi bu tür mekaniklere sahip bir serinin vaad ettiği zevki aksiyon anlamında vermiyor. İlk sezonda yegane yoğun aksiyon barındıran kısım Tekkadan ile Teiwaz'ın ilk kez karşılaştığı bölüm ("Shoals") ama onun dışında aksiyon kısmı sadece izleyicinin ağzına bir parmak bal çalmak için kullanılan, keçiboynuzundan pek de farksız bir noktada. Hiçkimseye yaranamayan AGE ve Reconguista in G bile aksiyon dozu açısından bu seriye göre çok daha yoğundu. Iron-Blooded Orphans'ın önceki serilerdeki "empati" temalı işlenişi yoksayması sebebiyle zaten az olan aksiyon sahneleri de derinliksiz bir barbarlık gösterisinden farksız hale geliyor.

Özetlemek gerekirse, boşluklarla dolu bir senaryoya ve işlenememiş karakterlerle kaplı, gayet sıkıcı bir kurguya sahip bir Gundam. Eğer daha önce herhangi bir Gundam izlemediyseniz yada sadece ana karakterin plotarmor boyutunda dokunulmazlığı ve dizaynlar bir seriyi izlemenize yeterli olacaksa Iron-Blooded Orphans'a ayırdığınız zamandan bir nebze de olsa zevk almanız mümkün olabilir. Ama açıkçası öncesindeki birkaç seriden sonra bile bir bile bile ladesten pek de fazlası değil.