Jump to content
  • Kayıt Ol

İngilizce Tavsiyeler


Hikari no Kishi

Önerilen İletiler

  • İleti 21
  • Oluşturma
  • Son yanıt

En Çok Yazanlar

  • loykad

    5

  • Hikari no Kishi

    5

  • cakiphan

    3

  • Bakayalo

    2

Küçüklükten geliyor benimkisi, hevesle ve istekle öğrenilen şeyler gerçekten unutulmuyor. 5. sınıftan itibaren saatlerimi sevdiğim şarkıları "kendimce" çevirmeye adardım. O dönemler Cnbc-e var tabii bir de, izlemediğim dizi kalmamıştır onun o eski dönemlerinden. Bu dizi izleme huyum liseye kadar devam edince ortaya Intermediate seviyede bir İngilizce çıkıyor. Okulda öğrendiklerim bana hiçbir şey katmadı, mesela hala "tense" isimlerini bilmem. Anca 1-2 kelime öğrenmişimdir okulda, ha bir de kelimelerin 2. hali 3. hali olayını.

Daha sonra osu! diye bir oyuna başladım. Oyunun tüm milletlere özgü muhabbet kanalları var. IRC işte bildiğiniz. Yaklaşık 3 sene boyunca her günümü burada yabancılarla çat pat konuşarak geçirdim. 10 kişi varsa atıyorum, 7'si benim gibi çat pat konuşurken kalan 2-3'ü ya Amerikan ya İngiliz çıkıyordu. Haliyle adamlar günlük dil konuşurken biz hala resmiyet kasıyorduk. :D Uzun süre böyle konuştukça, hatta gerekirse Skype'tan da bu konuşmayı ilerletince insanın okullardaki tüm İngilizce kitaplarını çöpe atası geliyor. Siz "ben İngilizce biliyorum artık ya" demeseniz bile, İngilizce bunu size hissettiriyor. Bunun en önemli belirtisi şudur: Artık zihninizden Türkçe değil, İngilizce düşünmeye başlarsınız.

Asıl en önemli ilerlemeyi Visual Novel okuyarak sağlamıştım. Animeleri İngilizce altyazıyla izlemek sandığınız kadar ilerleme sağlamıyor bence. En iyisi roman okumak. Artık bir şeyleri öğrendiğinizde, anca "Japonca'da hangi cümleler İngilizce'ye nasıl çevrilmiş" diye görmek için animeler altyazıyla izlenebilir bence. Onun haricinde yabancı filmleri yine İngilizce altyazıyla izlemek de müthiş yardım ediyor. Hem dinleme, hem de gramer geliştiriyorsunuz.

Ha bu dönemlerde Oxford'un 1-2 Upper Intermediate kitaplarını kendi başıma çözüp bitirmiştim. Müthiş şeyler öğrendim o kitaplardan, her İngilizce gramer kitabı bizim okullardaki gibi kalitesiz değilmiş bunu gördüm. Hala da atmaya kıyamam altın gibi o kitaplar. Bir de Oxford'un İngilzce-İngilizce sözlüğünü almıştım. İnternet'ten bakmayı sevmiyordum. Eğer siz de sözlük kullanıyorsanız önerim bir yerden sonra İngilizce-İngilizce sözlük kullanmanız. Nereden bulacağınızı bilmiyorsanız Google'a aynen şu şekilde aratın: Örnek: "Study definition"

Google size şöyle mükemmel bir şekilde yanıt verir:

ecb380e085.png

Kendi hikayem bu kadar :011:

---------------

İlk önerim girin bir chat sayfasına, IRC kanalına ya da o tarz bir yere ve insanlarla konuşun. Konuşamam beceremem gramerde hata yaparım diye korkmayın bizde nasıl Türkçe bile konuşamayan insanlar varsa, onlarda da kendi dillerini bile konuşamayan insanlar var. "Who is you?" diye cümle kursanız bile kafi, yeter ki etkileşimli olarak birbirinize öğretin. Kendinizi sanki yurt dışında sokakta kalmış gibi düşünün. Ya insanlarla konuşup yardım isteyeceksiniz ya da açlıktan öleceksiniz. Zaten yurt dışına gidip de "İngilizce yapmış adam ya" izleniminin temel sebebi bu. Adam çaresizlikten mecbur konuşmak zorunda kalıyor 1-2 kelime. O ilk adımı atınca kendiliğinden geliyor zaten.

(Squaw'a bu konuda özel mesaj mı atsak, buraya mı ışınlatsak bilemedim. Kendisi bazı uygulamalarla çeşitli ülkelerden arkadaşlarla falan konuşuyordu gözlemlediğim kadarıyla. :D)

İkincisi, çok sevdiğiniz ve konuşmaları artık ezbere biliyorum dediğiniz bir yabancı film varsa eğer, alın onu İngilizce altyazıyla izleyin. Belki siz izlerken o an anlamayacaksınız ama beyniniz için çok farklı bir gelişme sağlayacak :D (Ben bu gelişmeyi Avatar: The Last Airbender'ı onlarca Türkçe dublajla hatim ettikten sonra "bir de orijinal dilinde izliyeyim" dediğimde yaşamıştım) Zamanla bu alışkanlığı diğer yabancı dizi/filmlerde de uygulamaya başlayın.

Üçüncüsü, eğer çevirmen olmayı planlıyorsanız iş sadece İngilizce öğrenmekle bitmez. Türkçe kitap okumaktan geçer bolca. Okumak her şeye çözüm ya, okuyun arkadaşlar :D

Gramer kitapları arasında "resmi İngilizce" öğreneceğim diye uğraşmayın. Girin adamların arasına ve günlük İngilizce öğrenin. Resmi olanı kendiliğinden gelecek zaten.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

UnderminE zaten her şeyi anlatmış. Bence de en iyi İngilizce öğrenme yolu başka insanlarla konuşmak. Ultima'nın son zamanlarına yetişmiş biri olarak bana en büyük katkıyı o sağlamıştır. Oyunlar harici forumlarda vs insanlarla konuşabilirsiniz. 4chan bunun için biçilmiş kaftan bence :D Onun haricinde filmleri, dizileri İngilizce alt yazı ile izlemekte işe yarar. Özellikle İngilizce metinler okumak (light novel, visual novel gibi artık ne isterseniz) en yararlısı olacaktır.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

okuyorum ama anlamıyorum o zaman ne yapacağız? Aslında benim sıkıntı şu ben neyin eksik olduğunu bilmiyorum. Nasıl anlayabilirim bir yolu var mı?

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Oyunlar sağolsun. Hani illa online olmasa da olur hani, ilkokul zamanlarımda oyunlardaki görevleri yapabilmek için klavyenin yanında ikişer tane sözlüğüm vardı biri benim okul için aldığım kırmızı olan diğeri babamın üni zamanında kullandığı benimkinin 2-3 katı sarı renkli olan. Görevleri anlamak için kelime kelime çevirir bir anlam çıkarmaya uğraşırdım. Onun sayesinde hatrı sayılır kelime haznem oluştu. Sonrasında araya orta okul - lise- önlisans ve lisans hazırlık ingilizceleri girdi ama onlardan pek bir şey kapamadım fakat sınav zamanları muhabbetlerde diğerleri gramerden tenselerden az biraz anlasalar da (işi kapmış olanlarda yok değil tabi) kelime sıkıntısı çektiklerinden yapamayanlar (onlar paso kantır oynarlardı ondan tabi) çoktu hala hazırlık derslerini alttan alanlar var . Benim kelime haznem olsa da ingilizce konuşulanı aşağı yukarı anlasam da ingilizce olarak cevap veremiyorum gramer ve nasıl konuşacağımı bilmediğimden . Kendim için konuşacak olursam online oyun oynadığımda amacımı oyundan çok yabancı oyuncularla diyalog kurmaya çevirmem gerekiyor. Bunlara ek olarak UnderminE nin dedikleri katılıyorum

Birde benimle beraber birkaç ingilizce dersine gir ben sana neyin eksik olduğunu söylerim :P

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Caki-san aynı sayılırız. Bizim buraya bir abi gelmişti adam da bir sürü yabancı dil vardı çatır çatır konuşuyordu. Senin aksine ben online oyunlarla geliştirdim övünmek gibi olmasın okul da en iyi ingilizce bendeydi ama bizim okul çok kalabalık olmadığı için böyle olmuş olabilir 4. sınıftan lise sona kadar bu şekilde ilerledi dediğim gibi ben sorunumun ne olduğunu tam olarak çözemedim :D

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

İngilizce aktif olarak kullanıp geliştirecek birebir ortam ve kendini geliştirip danışabileceğin birisini bulamamışsın . Online oyunlarda geliştirdim desen de sürekli diyalog içinde olduğun birilerini bulamamışsındır yanılmıyorsam . Anlık oyun içi muhabbetten öteye geçmemiştir diye düşünüyorum . Buralarda sana Önerilen basit konulu vn lerde genel olarak günlük hayatta geçen diyaloglar vardır mümkün mertebe , yani normalde senin benim denk gelmediğimiz fırsatını bulamadığımız konuşmalarla doludur . Bunları okuya okuya kendin diyalog kurarmış hale gelecek sönürevbilirsen .... ( uçtum baya ne demeye çalıştığımı bile unuttum) Neyse ben beceremiyorum vn olayını bir Hevesle açıp okumaya başlasam da bir süre sonra Aklım resimlere kayıveriyor , seslendirmesi varsa yazıları boşverip japoncadan devam edip bir süre sonra da hikayeden sıkılıp ( hepsi mi harem olur arkadaş ) Bıraktığım için bir faydası olmuyor. Dertlendim gene yahu

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

benim harem temasıyla bir sıkıntım yok aksine severim link verir misin :D

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

okuyorum ama anlamıyorum o zaman ne yapacağız? Aslında benim sıkıntı şu ben neyin eksik olduğunu bilmiyorum. Nasıl anlayabilirim bir yolu var mı?

Kursların yaptığı seviye tespit sınavları var bi 50-60 soruluk falan. Onlardan bulabilirsen anlayabilirsin aslında asıl seviyeni.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

  • 2 hafta sonra...
Bakayalo

Önce starscream936 için:

Okulda öğrenmiş biri olarak -nasıl öğrendiğimi iyi hatırlamasam da- gramersiz olmaz derim. Okuduğunu anlamıyorsan da zaten gramerde önemli eksiklerin vardır, olmasaydı sözlüğe bakıp anlardın. Gramer eksiklerini tespit edip kapatmak için de iyi kategorize edilmiş bir İngilizce öğretim kitabından oturup çalışman gerekir. Tatsız, ama şart. Al bizim Cesur Öztürk'ün kitabını (bulabilirsen kitapçıdan al, buradan ısmarlayıp sadece cevap anahtarı alan olmuş), çalış. Öğrenirsin. O kitabı anlamakta da sıkıntı çekiyorsan, temel çok zayıftır, aşağıdaki "temel İngilizce" kısmına geç :P Alıp işini gördüysen 1. kata geçebilirsin.

 

Şimdi de sıfırdan itibaren, öğrenmek veya ilerletmek isteyen herkes için:

Her şeyden önce;

Türkçe öğren. "Biliyorum zaten, ana dilim!" deme; edebî ve fikrî eser okumadan Türkçe öğrenilmez; öğrendim diyen anca ders kitabındaki anlatım bozukluğu kurallarını ve TDK'nın ikide bir değişen Yazım Kılavuzu'nun denk geldiği baskısındaki imla kurallarını ezberleyip kendini avutur. Edebiyatın hikâye dalından en azından bir Refik Halid, bir Sait Faik ve bir Halikarnas Balıkçısı; roman dalından en azından bir Kemal Tahir, bir Orhan Kemal ve bir Yaşar Kemal (3 Kemal'ler); şiir dalından en azından bir Mehmet Âkif, bir Cahit Sıtkı ve bir İsmet Özel (şiirde seçenek bolluğu var, bunların dönemlerinden farklı iyi şairler de seçilebilir, bu üçü olması şart değil) kitabı okumak (ve tabii, anlamak) asgarî Türkçe bilgisi ihtiyacını karşılayacaktır. Fikrî eserleri ilgini çeken konuya veya fikriyata göre dilediğin gibi seçebilirsin, yeter ki 1980'den sonra yazılanların oranı yüksek olmasın. Bir orijinalinden translitere Nutuk ve bir sadeleştirilmiş Söylev bile iş görür; ama aradaki dramatik fark dengeyi bozabilir, 1940-80 arasının kasıntısız dilinden de bir şeyler olsa iyi olur. Fikrî eser okumak çok sıkıcı geliyorsa da Yakup Kadri'nin Ankara, Yaban, Panorama romanları gibi fikrî yönü olan edebî eserlere takılabilirsin. Aynı işi görmez ama idare eder.

 

Gelelim konuya. Kendimce bir tasnif ve derecelendirme yaptım, ama ayrımları yaklaşık olarak yaptım; keskin ayrımlar yok, sıralama az çok esnetilebilir.

 

Temel İngilizce için:

The Rosetta Stone'un üstüne tanımam. Benden duymuş olma: google translate'e göre "galaksinin en esnek bittorrent sitesi" olan sitede torrentini bulabilirsin. Benden duymuş ol: İngilizceden başka bir dili öğrenmek için The Rosetta Stone'u sakın kullanma! Bütün diğer dillerdeki kitleri İngilizce kitinin o dile tercümesinden ibaret olduğundan, her dilin yapısı ve akışı da farklı olduğundan, hiçbiri işe yaramaz. Almanca ve İspanyolca haricindekiler beş para etmez, o ikisi de anca beş kuruş eder.

 

Zemin kat için:

Kullandığın bütün elektronik aparatların arayüzünü İngilizce yap. Cep telefonu, bilgisayarının işletim sistemi, browser, oyun, sık gittiğin siteler (google, torrent siteleri, download siteleri, zosyal medya siteleri... ne olursa) vs. Türkçe kullanma seçeneği olan ama orijinali Türkçe olmayan her şeyi İngilizce kullan. İngilizce-Türkçe sözlükleri kullanmayı da azaltıp İngilizce açıklamalı sözlük kullanmaya başla. Bir yandan da al Cesur'un Building Skills'ini veya hoşuna giden başka bir İngilizce öğretim kitabını, gramer eksiklerini kapat. Genel kural ve temel kullanım bilgisi olarak sadece. Devamı üst katlarda gelecek.

 

1. kat için:

İnternet'te hangi konuda bir şey arayacak olursan ol; İngilizce ara, açıklamasını İngilizce okuyup anlamaya çalış. Özellikle forum tabanlı sitelerde farklı farklı insanların yazdığı İngilizce açıklamaları ve yorumları oku. Her okuduğunun doğru düzgün bir İngilizce ile yazıldığını düşünme tabii, özellikle de Microsoft'ta. Orada artık bütün açıklamaları Hintliler yazıyor, doğru İngilizce odur zannedip öğrenmeye çalışırsan bildiğini de unutursun. Ufaktan ufaktan forumlara yazmaya da başla, ister teknik forum olsun ister eğlence amaçlı, ister soru olsun ister yorum. Bir yandan da gir memrise'a, kendine bir kelime kursu beğen, takıl. Çeviri yaparken alternatif arama haricinde İngilizce-Türkçe sözlük kullanmayı artık terk et. İnternet'te aradığını bulmaya ve iyi kötü derdini anlatıp sorularına makul cevap alabilmeye başladığında bir üst kata çık.

 

2. kat için:

İngilizce filmleri ve dizileri İngilizce altyazı ile izle. Japonca olanları değil; onları kim çeviriyor, kaç kelime İngilizce biliyor, belli değil. Anime, LN ve VN için daha da fazla geçerli bu. Hayır, yani okuduğundan bir şey anlamazsın demiyorum, belki anlarsın; ama İngilizcene faydası mı zararı mı olur, bilemezsin. Büyük ihtimalle faydası olmaz. Maksat İngilizceni geliştirmekse LN veya VN okuyacağına orijinal İngilizce hikâye oku. Seviyelerine göre tasnif edilmiş metinlerden seviyene göre seçip başla, mesela şuradan. memrise'a da devam edebilirsin, her seviyeye göre kurs vardır. Ayrıca müziğe ilgin varsa İngilizce sözlü şarkılar dinle, mümkün mertebe sözleri edebî değer taşıyanlarından ve kesinlikle ana dili İngilizce olan şarkıcılardan/gruplardan. Progressive rock seviyorsan veya sevebileceksen Van der Graaf Generator ve grubun vokalisti Peter Hammill'in solo albümleri tavsiyemdir; en basit şarkılarından biri olan "(On Tuesdays She Used to Do) Yoga"nın sözlerinde bile yeni bir iki kelime veya kalıp görebilirsin. Önce şarkıyı dinleyip sözlerini anlamaya çalış, sonra sözleri önüne alıp okuyarak dinle. Dinleyerek anlayamama oranın yavaş yavaş azalacaktır. Bir üst kata istediğin zaman çıkabilirsin; filmlerde altyazıya bakma oranın 5 satırda 1'e indiyse ve İngilizce öğrenmeye devam etmek istiyorsan artık çıkmalısın.

 

3. kat için:

İngilizce televizyon veya video kanalları izle. BBC falan gibi şeyler sıkıcı gelirse ilgine göre bir kanal seç. Japonya'ya ve Japonlara ilgin varsa NHK World olabilir mesela, metinleri kolay da olsa düzgündür. Ya da müziğe ilgin varsa MTV falan... Her işittiğini anlamana gerek yok, meseleyi anlasan yeter, gerisi yavaş yavaş gelir. Free Guided Reading veya benzeri sitelerden seviyelendirilmiş metinler okumaya da devam et. En üst seviyeyi ara ara sözlük kullanarak okuyup anlayabilir hâle gelinceye kadar bu kattasın, geldiğinde artık "İngilizce biliyorum" diyebilir ve bir üst kata çıkabilirsin.

 

4. kat için:

Akıcı bir dili olan İngiliz ve Amerikan hikâyecilerini oku. Amerikanlardan Hemingway, İngilizlerden Orwell iyi sarar mesela. The Old Man and the Sea'den başla yürü. İlk sayfalarda sık sık sözlüğe bakman gerekebilir, ama hep öyle devam edecek sanma, okudukça alışırsın. Mümkün mertebe sözlüğe bakmadan, cümle içindeki kullanımından kelimenin anlamını çıkarmaya çalış. Zaten her kelimenin her anlam ayrıntısını bilmene gerek yok. Roman mı yazacaksın?

 

4. kata geldiysen artık merdiven çıkmayı öğrenmişsindir zaten, daha yukarıya nasıl çıkacağını sen bilirsin :D

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Ama cidden en önemlisi sanki gerçekten yabancı bir memleketteymişsin havası yaratmak. Bakayalo da bunu söylemiş. Telefonunu bilgisayarını vesaire İngilizce yapmak diye. İnsan mecbur kalınca öyle bir öğreniyor ki, kendinize inanamazsınız :D

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

İngilizce küfret.

Işıkları falan kapat, kendi kendine İngilizce konuş. 20 dakika - 1 saat falan yalnızca İngilizce konuş yani. Batırsan da mahcup olmazsın.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

2-3 site önereceğim sana. Ben de bunları kullanıyorum. 1. olarak memrise. Bu sitede kelime bilgini geliştirebilirsin. Bir çok farklı yolla kafana kelimeyi sokuyor. Diğeri, duolingo. Gramer için gayet yararlı bir site, tamamını bitirdiğinde kesinlikle bir şeyler öğrenmiş olursun. Son olarak, yeni tanıştığım bir site, lingualeo. Ulaşmak istediğin seviyeyi belirtiyorsun, senin seviyeni sınıyor ve yaptığın alıştırmalarla o seviyeye ulaşmak için puanlar topluyorsun. Ben de daha yeni başladım, şu an orta seviyede (4.seviye, 7 seviye var)olarak görüyor beni. Günlük düzenli olarak çalışırsan, hem kelime, hem gramer hepsini öğrenirsin bu sitelerden. Ben duolingo programını tamamladım, memrise sitesinde de günlük kelime tekrarları yapıyorum. Düzenli olarak bu siteleri kullanırsan gelişeceğine eminim.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Duolingo'yu 1,5 senedir falan kullanıyorum. Telefonuna indirmeni öneririm. Yolda, arabada veya boş zamanlarında kullanarak güzel öğrenirsin. Kullanıcı adınla aynı zamanda site üzerinden de giriş yapabiliyorsun. "Oyunlaştırarak" öğretim konusunda çok güzel bir örnek, kazandığın puanlarla ek içerikler indirebiliyorsun. Atasözleri, deneme sınavları gibi şeyler. Arkadaş ekleme olayı da var, biz rekabet ediyorduk :D Kendine "ben bugün şu kadar EXP kazanacağım" diye hedef koyuyorsun, telefonuna ya da mailine "bugün hedefinize ulaşmadınız" diye mesaj yollayıp hatırlatma da yapıyor.

Ben Duolingo sağolsun İspanyolca gramerimi güzel geliştirdim :D

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Önce starscream936 için:

Okulda öğrenmiş biri olarak -nasıl öğrendiğimi iyi hatırlamasam da- gramersiz olmaz derim. Okuduğunu anlamıyorsan da zaten gramerde önemli eksiklerin vardır, olmasaydı sözlüğe bakıp anlardın. Gramer eksiklerini tespit edip kapatmak için de iyi kategorize edilmiş bir İngilizce öğretim kitabından oturup çalışman gerekir. Tatsız, ama şart. Al bizim Cesur Öztürk'ün kitabını (bulabilirsen kitapçıdan al, buradan ısmarlayıp sadece cevap anahtarı alan olmuş), çalış. Öğrenirsin. O kitabı anlamakta da sıkıntı çekiyorsan, temel çok zayıftır, aşağıdaki "temel İngilizce" kısmına geç :P Alıp işini gördüysen 1. kata geçebilirsin.

Şimdi de sıfırdan itibaren, öğrenmek veya ilerletmek isteyen herkes için:

Her şeyden önce:

Türkçe öğren. "Biliyorum zaten, ana dilim!" deme; edebî ve fikrî eser okumadan Türkçe öğrenilmez; öğrendim diyen anca ders kitabındaki anlatım bozukluğu kurallarını ve TDK'nın ikide bir değişen Yazım Kılavuzu'nun denk geldiği baskısındaki imla kurallarını ezberleyip kendini avutur. Edebiyatın hikâye dalından en azından bir Refik Halid, bir Sait Faik ve bir Halikarnas Balıkçısı; roman dalından en azından bir Kemal Tahir, bir Orhan Kemal ve bir Yaşar Kemal (3 Kemal'ler); şiir dalından en azından bir Mehmet Âkif, bir Cahit Sıtkı ve bir İsmet Özel (şiirde seçenek bolluğu var, benzer dönemlerden farklı iyi şairler de seçilebilir, bu üçü olması şart değil) kitabı okumak asgarî Türkçe bilgisi ihtiyacını karşılayacaktır. Fikrî eserleri ilgini çeken konuya veya fikriyata göre dilediğin gibi seçebilirsin, yeter ki 1980'den sonra yazılanların oranı yüksek olmasın. Bir orijinalinden translitere Nutuk ve bir sadeleştirilmiş Söylev bile iş görür; ama aradaki dramatik fark dengeyi bozabilir, 1940-80 arasının kasıntısız dilinden de bir şeyler olsa iyi olur. Fikrî eser okumak çok sıkıcı geliyorsa da Yakup Kadri'nin Ankara, Yaban, Panorama romanları gibi fikrî yönü olan edebî eserlere takılabilirsin. Aynı işi görmez ama idare eder.

Gelelim konuya. Kendimce bir tasnif ve derecelendirme yaptım, ama ayrımları yaklaşık olarak yaptım; keskin ayrımlar yok, sıralama az çok esnetilebilir.

Temel İngilizce için:

The Rosetta Stone'un üstüne tanımam. Benden duymuş olma: google translate'e göre "galaksinin en esnek bittorrent sitesi" olan sitede torrentini bulabilirsin. Benden duymuş ol: İngilizceden başka bir dili öğrenmek için The Rosetta Stone'u sakın kullanma! Bütün diğer dillerdeki kitleri İngilizce kitinin o dile tercümesinden ibaret olduğundan, her dilin yapısı ve akışı da farklı olduğundan, hiçbiri işe yaramaz. Almanca ve İspanyolca haricindekiler beş para etmez, o ikisi de anca beş kuruş eder.

Zemin kat için:

Kullandığın bütün elektronik aparatların arayüzünü İngilizce yap. Cep telefonu, bilgisayarının işletim sistemi, browser, oyun, sık gittiğin siteler (google, torrent siteleri, download siteleri, zosyal medya siteleri... ne olursa) vs. Türkçe kullanma seçeneği olan ama orijinali Türkçe olmayan her şeyi İngilizce kullan. İngilizce-Türkçe sözlükleri kullanmayı da azaltıp İngilizce açıklamalı sözlük kullanmaya başla. Bir yandan da al Cesur'un Building Skills'ini veya hoşuna giden başka bir İngilizce öğretim kitabını, gramer eksiklerini kapat. Genel kural ve temel kullanım bilgisi olarak sadece. Devamı üst katlarda gelecek.

1. kat için:

İnternet'te hangi konuda bir şey arayacak olursan ol; İngilizce ara, açıklamasını İngilizce okuyup anlamaya çalış. Özellikle forum tabanlı sitelerde farklı farklı insanların yazdığı İngilizce açıklamaları ve yorumları oku. Her okuduğunun doğru düzgün bir İngilizce ile yazıldığını düşünme tabii, özellikle de Microsoft'ta. Orada artık bütün açıklamaları Hintliler yazıyor, doğru İngilizce odur zannedip öğrenmeye çalışırsan bildiğini de unutursun. Ufaktan ufaktan forumlara yazmaya da başla, ister teknik forum olsun ister eğlence amaçlı, ister soru olsun ister yorum. Bir yandan da gir memrise'a, kendine bir kelime kursu beğen, takıl. Çeviri yaparken alternatif arama haricinde İngilizce-Türkçe sözlük kullanmayı artık terk et. İnternet'te aradığını bulmaya ve iyi kötü derdini anlatıp sorularına makul cevap alabilmeye başladığında bir üst kata çık.

2. kat için:

İngilizce filmleri ve dizileri İngilizce altyazı ile izle. Japonca olanları değil; onları kim çeviriyor, kaç kelime İngilizce biliyor, belli değil. Anime, LN ve VN için daha da fazla geçerli bu. Hayır, yani okuduğundan bir şey anlamazsın demiyorum, belki anlarsın; ama İngilizcene faydası mı zararı mı olur, bilemezsin. Büyük ihtimalle faydası olmaz. Maksat İngilizceni geliştirmekse LN veya VN okuyacağına orijinal İngilizce hikâye oku. Seviyelerine göre tasnif edilmiş metinlerden seviyene göre seçip başla, mesela şuradan. memrise'a da devam edebilirsin, her seviyeye göre kurs vardır. Ayrıca müziğe ilgin varsa İngilizce sözlü şarkılar dinle, mümkün mertebe sözleri edebî değer taşıyanlarından ve kesinlikle ana dili İngilizce olan şarkıcılardan/gruplardan. Progressive rock seviyorsan veya sevebileceksen Van der Graaf Generator ve grubun vokalisti Peter Hammill'in solo albümleri tavsiyemdir; en basit şarkılarından biri olan "

"nın sözlerinde bile yeni bir iki kelime veya kalıp görebilirsin. Önce şarkıyı dinleyip sözlerini anlamaya çalış, sonra sözleri önüne alıp okuyarak dinle. Dinleyerek anlayamama oranın yavaş yavaş azalacaktır. Bir üst kata istediğin zaman çıkabilirsin; filmlerde altyazıya bakma oranın 5 satırda 1'e indiyse ve İngilizce öğrenmeye devam etmek istiyorsan artık çıkmalısın.

3. kat için:

İngilizce televizyon veya video kanalları izle. BBC falan gibi şeyler sıkıcı gelirse ilgine göre bir kanal seç. Japonya'ya ve Japonlara ilgin varsa NHK World olabilir mesela, metinleri kolay da olsa düzgündür. Ya da müziğe ilgin varsa MTV falan... Her işittiğini anlamana gerek yok, meseleyi anlasan yeter, gerisi yavaş yavaş gelir. Free Guided Reading veya benzeri sitelerden seviyelendirilmiş metinler okumaya da devam et. En üst seviyeyi ara ara sözlük kullanarak okuyup anlayabilir hâle gelinceye kadar bu kattasın, geldiğinde artık "İngilizce biliyorum" diyebilir ve bir üst kata çıkabilirsin.

4. kat için:

Akıcı bir dili olan İngiliz ve Amerikan hikâyecilerini oku. Amerikanlardan Hemingway, İngilizlerden Orwell iyi sarar mesela. "The Old Man and the Sea"den başla yürü. İlk sayfalarda sık sık sözlüğe bakman gerekebilir, ama hep öyle devam edecek sanma, okudukça alışırsın. Mümkün mertebe sözlüğe bakmadan, cümle içindeki kullanımından kelimenin anlamını çıkarmaya çalış. Zaten her kelimenin her anlam ayrıntısını bilmene gerek yok. Roman mı yazacaksın?

4. kata geldiysen artık merdiven çıkmayı öğrenmişsindir zaten, daha yukarıya nasıl çıkacağını sen bilirsin :D

Hocam ellerin dert gòrmesin. Ufaktan bu reçeteye başlayayım ben de. :D

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Bakayalo
Hocam ellerin dert gòrmesin. Ufaktan bu reçeteye başlayayım ben de. :D
Eyvallah. Diğer arkadaşların söylediklerini de yabana atma ama. Her reçete herkese yaramayabilir :P Her birimiz kendi deneyimimize göre bir şeyler söylüyoruz; seç beğen al, olmadı daha iyisini bulup buraya yaz, seçenekler artsın :D
Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

  • 7 ay sonra...

(Squaw'a bu konuda özel mesaj mı atsak, buraya mı ışınlatsak bilemedim. Kendisi bazı uygulamalarla çeşitli ülkelerden arkadaşlarla falan konuşuyordu gözlemlediğim kadarıyla. :D)

Kulağımın çınlamasının farkına (CloudT'nin açtığı başlık sayesinde) neredeyse 1 yıl sonra varmak. :25550:

Çeşitli uygulamalarda yabancı arkadaşlar edinmek İngilizce'yi geliştirmede fazlasıyla etkili cidden ama karşınızdakinin İngilizce'si sizden daha iyiyse bu yöntem fazlasıyla etkili. Senden daha kötü olan biriyle konuşuyorsan senin öğrendiklerini bile sana unutturabiliyor. Yalnız bunun için alt tabanı oluşturmak lazım önce. Benim bilgim böyle ileri derecede değildi ama ben yazlığımızın bulunduğu yerde 3-4 yıl boyunca her yaz ayında uzunca kalan bir İngiliz arkadaş edinmiştim. Benim ilerlememde asıl Sundra'nın katkısı çok büyüktür. Bu arada adı "U" ile, yanlış yazdım sanılmasın ki kadının bütün Türklerle yaşadığı diyalog bu harfle ilgiliymiş. Sanırım zamanında İngiltere'de de nüfus memurları yazım hatası çok yapmış. :P:biyik gulme: Kısacası diyeceğim yüz yüze pratik yapacak bir arkadaşınız varsa o daha güzel ama bu imkanınız yoksa da internet üzerinden konuşma olayı da tavsiyemdir. Bir de, şu eskilerden gelen mektuplaşma yöntemi de çok faydalı. Onu da tavsiye edebilirim.

Bir de, bu arkadaş edinerek ilerletme yöntemi konusunda kesinlikle klavyenizdeki otomatik düzeltme olayını kullanmayın çünkü kelimenin doğru yazımını kontrol ederken ister istemez o kelime zihninize kazınmış oluyor. :)

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Bir ara Scarlet Blade de bi adam bulmuştum adama anlatabilirdiğim kadar derdimi anlatıyordum hatta ingilizce iyi değil falan da demiştim o da sen yaz ben anlıyorum demişti çat-pat gelişiyordum sonra server kapandı :(

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Şimdi Discord uygulamasında da eğer bu tarz muhabbet dönen serverlar bulabilirseniz o da iyi bir alternatif olabilir. Ben Vinesauce kanalının chat serverlarında konuşuyorum ama orada muhabbet baya değişik ya, dalga geçme ihtimalleri yüksek ;_;

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

İngilizce seviyesi "ileri"* biri olaraktan söylemem gerekirse; öncelikle kelime öğrenin. Bol bol kelime öğrenin. Daha sonra 3 temel zamanı öğrendin mi, gerisi gelir, konuştukça... Tabii ki konuştukça.

*İleri tespiti yazılı ve sözlü sınavlar ile sabittir.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

  • 3 hafta sonra...

Ben tavsiyeden ziyade motivasyon vereyim. Sean Paul'un dediklerini bile anlayan bir kesim varsa bu dünyada, hala şansınız var demektir.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Hesap oluşturun veya yorum yazmak için oturum açın

Yorum yapmak için üye olmanız gerekiyor

Hesap oluştur

Hesap oluşturmak ve bize katılmak çok kolay.

Hesap Oluştur

Giriş yap

Zaten bir hesabınız var mı? Buradan giriş yapın.

Giriş Yap
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgilendirme

Forum Kuralları'mızı okudunuz mı?