07th Expansion tartışma platformu [Higurashi, Umineko, Ōkamikakushi]

The Umineko no Naku Koro ni Chiru games tell the second half of the story and start to delve into the core of the mystery. These games are not simply solutions to the first four arcs, but instead continue the story, shifting it into new terrain. However, as the core of the series is approached, several clues to the first four arcs are revealed along the way. Each arc in this series contains all of the previous Chiru arcs.

Sonunda Bernkastel in kuyruğu bir anlam kazandı ve Gretel ismini çok anlamlı buldum. ; )

Birde açılışta Maria'nın elinde cadının asası vardı. Benim bu yönde bir beklentim hep var zaten ama bakalım.

Çok iyi gidiyor, aslında 2 ye 1 beato için biraz haksızlık sankiiiii dermişim! artık mat olsun ya aaa...

Ange'yi çok sevdim, ama halalar amcalar hepsi gıcık ya bu ne böyle, biri adam olsa bari hepsi paranın peşinde ya yuh...

Yalnız Battler e çok güzel oldu mavi huhahah, artık bizim de mavimiz var, çok karizmamız oldu

Kinzo ayrı bir psikopat, o da giriyor olaylara hadi bakalım! Heyecanla bekliyoruz efenim...

Meyday'e katılıyorum, Bern'in kuyruğu sonunda bir işe yaradı Bir de yine o açılıştan önceki sahne -Battler'ın Ange'ye çarpması, Ange'nin bakması, arabanın arkasından yine hiç kıpırdamadan bakması- bana aşırı derecede Sims oyunlarındaki insanları anımsattı. Evet, burada insan dediğim Ange oluyor. Neyse.

Maria doğum günü sahnesinde o kadar şirindi ki, arkadan bir yerden Rena çıkıverse de Omochikaeri yapıverse diye iç geçirdim. Üstelik o pastacığın üzerindeki ülke bayrakçığı da dikkatimi çekmedi değil (Hadi Maria, Miyo-chan'a hediye etsene onu ^^).

Beatrice'nin o kıkırdamalarını duyunca hakiki bir 'oh' çektim. Özlemişim. Neyse, "Gretel"in ve 'mavi'nin katılımıyla oyun dehşet bir hal almış oldu böylece. Buna bir de Kinzo(!) ile açılıştaki farkıyla Maria-chan eklenirse...

Edit: Sakutaro'dan bahsetmeyi unutmuşum. Sakutaro-kun'un sesini duyar duymaz koskoca bir "lanet olsun sana Kagura" cümlesi çıkıverdi ağzımdan. Evet, bu sesi tanıyorum, Minori Chihara. Kesinlikle o olması lazım. Kagura'dan nefret etsem de, o kadını seviyorum. Sakutaro-kun'u daha çok görmek dileğiyle, Uryuu ! ^.^

"Düşüyooor düşüyooor" hahah. Çok tatlı olmuş, bu zamana kadarki bölümlerde sanırım "Düşüyoor" olayına yer verilmemişti. Maria'nın hareketleri komikti D:

Furude Project[/url]"][bölüm IV-II Zugzwang] Bir oyuncunun kendi sırası geldiğinde, taşlarını hareket ettirmek bir dezavantaj yaratacağından, hamle yapmak yerine o eli es geçmek zorunda kalması.

hayırrrrr bernkastel in böyle bi şey yapacağını sanmam, yapıyor olamaz, başka planları olmalı onun :uzuldum:

Üf ya ange ye de maria ya da çok üzüldüm. Çok iyi bir kız şu Maria, canım benim :kalp:

Satan: Hey sizler, Maria-kyo'nun mobilyasını kırmaya mı çalışıyorsunuz ?!

Belphegor: Ama onu en sıkı sen tutan sensin, Satan onee-chan. -.-

Çok şirinler. D: (Ayrıca, Mammon da ön plana çıktı sonunda, 1-2 kazık kaldı öne çıkmayan.)

Bölüm arasında o meşhur cam kırılma olayını yaşamamanın eksikliğiyle izlenmiş bir bölüm olsa da, güzel bölümdü. Sakutaro-kun şirin olmuş, romandaki haline benzemiş en azından, "bazı karakterler" gibi başkalaşım geçirmemiş.

Ve, büyük süprizdir ki (artık süpriz olarak tanımlanıyor), Lambda'yı gördük. Lambda'lı sahneleri neden bu denli kesiyorlar, anlamıyorum. Lambda bu yahu, o şirin, sevilesi varlık. Neyse ki, Lambda en can alıcı kısımlardan birinde kendini gösterdi. Burada acaba Lambda yalan mı söylüyor (artık Virgilia bile bize "kazık" attıysa, Lambda, neden olmasın ?) diye düşünmüyor değilim, (Ange, Lambda'nın Witch of Certainity ya da Bern'in Witch of Miracles olduğunu biliyor mudur, bilmem ama) yalan söylese bile Ange'nin ona inanma ihtimali yüksek. Eğer Ange, Lambda ile anlaşma yaparsa, ah o zaman dehşet şeyler olacaktır. Bern... D:

Bir de, bölüm esnasında bize gösterilmek istenen şeyi tartışmaya açmak istiyorum. Şişedeki notlar, Maria'nın günlüğünden koparılmış sayfalardı. Fakat, adamın söylediğine göre imza Maria'ya ait olmasına rağmen, el yazısı Maria'ya ait değildi. Ange defteri gösterdiğinde (Beatrice'nin yazdığı büyü), adam o yazının, notta kullanılan el yazısı olduğunu söyledi. Şimdi burada bize söylenmek istenen "Notlar Beatrice tarafından Maria'nın "büyü kitabına" yazıldı ve Maria da imzaladı" mı ? Sizce olay ne ? D:

Şöyle ki;

Öncelikle 18'den dersini aldın. Cadılara asla güvenme. Ancak Lambda'nın söylediği mantıklı.

Şu anki Ange [Ange-Beatrice; Battler ile yanyana duran], 6 yaşındayken Battler'ı kaybetti. Ondan sonraki bütün hayatını kötü geçirdi, çünkü Eva ona bok gibi davrandı. Eğer Battler Ange'nin yanına dönecekse, bu, şu anki Ange olamaz. Çünkü Battler geri dönerse Ange zaten hiçbir kötü şey yaşamayacak, her şeyden önce Ange-Beatrice olmayacak. Ange-Beatrice olmazsa da ağabeyini geri getirmemiş olacak; bu durumda da Ağabeyini geri getirirse bu, 6 sene önce yalnız kalmayan bir Ange'nin yanına gidecek. O Ange, farklı bir kakerada büyüyecek. Sonuç olarak kendisine değil, başka bir Ange'ye gidecek.

Ancak Bernkastel yalan söylemiyor. Romanda "Sana söz veremem, ancak Ange ile Battler'ın beraber olduğu bir kakerayı bulmaya çalışırım" diyor. Akıllı bir kelime oyunu. Evet, Ange ile Battler birlikte olacak, ancak hangi Ange? ^^

@ Mektup:

Şişedeki notlar, maria'nın günlüğünden koparılmıştı. El yazısı Maria'nın değil. Cadı Avcısı, sözde Beatrice tarafından imzalanan el yazısını gördü ve tanıdı, bu el yazısı da notlardakiyle aynıydı. Beatrice kendi adıyla notları yazıp, Maria'nın adına da imzalamış olabilir. Sonuçta yazan kişinin Maria olduğu not edilmiş, ancak "Maria" yazısı bile, gerçek Maria'nınki ile aynı değil.

Bu durumda soru şudur; Beatrice gerçekten yazdı mı o notları? Yazdıysa niçin? Peki niçin her iki not da farklı bir olayı anlatıyor?

Her şeyden önce, Maria'nın günlüğündeki el yazısının bizim bildiğimiz Beatrice'ye ait olduğundan emin olabilir miyiz? Adada Beatrice diye tanınan bir "insanı", 2. oyun hariç hiç görmedik. Hatırlatırım. 1 mektup ise ilk oyunun sonunda yazılmıştı.

Bir soru daha, 07151129 nedir acaba? ^^

Evet, sana söz veremem demişti, mantıklı. Ama hâla cadılara güvenmiyorum. D: Şöyle birşey sorayım, Bern'in bundan zararı nedir, Lambda'nın bundan kazancı nedir ? :sist:

İnsan Beatrice diyorsun, iyi ama, 2. oyundaki o insan Beatrice Rosa'nın küçüklüğünde vardı ve öldü. (Doğruluğu sorgulanır tabi) Yani Rosa daha küçüktü, Maria nereden var da günlüğü olsun ?

Bir de, bu yazıya aktarma olayı ya bir büyü gibi birşeyse ? Ya bu tür cinayetlerin gerçekleşmesi için (Tıpkı Sakutaro'nun büyüsünde olduğu gibi) ne bileyim kağıda dökülmesi falan gerekiyorsa ? Şahit olarak da bir şekilde Maria'nın imza atması sağlanmıştır. Çok uçuk birşey olabilir ama hani aklımdan geçenler bunlar, ne yapayım her şey mümkün diyorsun

07151129. Evet, bunu düşünüyorum şu sıralar. Sana da dediğim gibi harflerle falan bağdaştırmaya kadar giden düşüncelerden bahsediyorum Elbet birşeyler daha bulurum. D:

Edit: Bu sayı birisinin anti-büyü gücü olabilir mi ? Hani Siesta'lar Battler'ın anti-büyü gücünü tespit ettiklerinde 9 haneli "9" çıkmıştı ya (Bu da çooook ilginç bir ayrıntı, evet.) belki bu sayı da birisinin büyü gücü falandır ? Buradaki sayı 8 haneli olabilir, ama başa istediğim kadar sıfır koyabilirim. Sallamanın da bu kadarı

Edit2: Birşey daha buldum. 8 hane var. Kitabede ise 8 alacakaranlık var. 9.'sunda cadı canlanıyor. (Furude'nin altını üstüne getirdim ) Buradan da birşey çıkarırım muhtemelen ama şimdi düşünüyorum.

Uryuu !

Battler kazanırsa Beatriceye ne olacak? Hadi seni yendim bay bay diyemez Battler. Eğer cadı varsa bitirici darbe cadıları yok edecek bir darbe gerekli. Yoksa gerçekte cadı varsa Battler kazansa bile Beatrice onu öldürür oyun tekrar başlar başa döneriz