Gyakuten Saiban: Sono "Shinjitsu", Igiari!

Creepy otaku tipli herifi olabilecek en itici hale sunmaları dışında fena değildi 6. bölüm. Hatta bölümün tamamını araştırma kısmına adadıkları için biraz hatalarından ders mi almışlar ne? Keşke diğer bölümler de bu ayarda gitseydi. Ha animasyon çöp gibiydi, Edgey'nin sinirlendiğinde sinirlenme belirtisi olmayan yüz ifadesi neydi öyle ya?

En güzel detay da Steel Samurai hayranı ufak çocuğun konuşurken celallendiğinde, sırtındaki oyuncak kılıcı çekme hareketiydi, sevdim keratayı.

Bu arcın anime ve oyun arasında değişiklik var mı diye sorgulamama veyahut oyundaki o arca bakmama gerek yok. Adamlar beşinci bölümde batırmışlar. Duruşma anormal bir şekilde gidiyor. Sorulan sorulan direk sonuca gitmek istemeler çok tuhaf geliyor bana. Sadece bu adam buradan geçti o yapmıştır deyip geçiştiriyorlar. Fotoğraf kısmına iyi güldüm. Adamı az daha fotoğraftan içeri atıcaklardı.

Ben hala niye takip ediyorum bu animeyi ya?

7. bölüm: Önceki bölümlerde başarılı sayılabilecek müzik faktörü bu bölümde resmen bitirdi animeyi, oyundaki güzelim müziklerin yerine ne idüğü belirsiz saçma sapan bir şey koymuşlar, arada ses açıp gerilim vereceğiz falan diye düşünmüşler ama oyunun en güzel sahnelerinden birinin afedersiniz içine etmişler.

Sanırım oyundaki davalardan birini de atladılar, Edgeworth Phoenix'le daha ikinci karşılaşmasında böyle değişmemesi gerekiyordu diye hatırlıyorum. Neyse amaaan bana ne ya...

Dafuq is this?

[bimgx=500]http://puu.sh/p18IV.jpg[/bimgx]

Bölümü izleyince edit geçicem

Editleme, yeni mesaj at.

Washizu reyiz, mahjongdan sıkılıp avukatlık işine girişmiş. Zawa zawa zawa zawa

[bimgx=500]http://puu.sh/p1hGo.jpg[/bimgx]

Von Karma'nın imza denecek 2 tane olayı var ve ikisini de animeye koymamışlar her şeye sabrettim de buna tahammül edemedim. Zaten bu arcı sadece şu ikisini görmek için izliyordum baya üzdü beni.

İlk gif acaba başka bir oyundan falan mıydı diyeceğim ama yok ya ilk oyundan olması lazım. Hadi onu geçtim ikincisi neden yok şahsen baya esip gürlemişti burada yaşlı dede oluverdi adam bir anda yenilince.

Çocukluklarını gösterdikleri bölüm sanırım şu ana kadarki en iyi bölümdü, keşke hep böyle çocukluk maceralarını izlesek dedim. Küçük Edgey kadar tatlı bir şey yok ;w; Ayriyeten küçük Karma da pek şirindi.

Açılış ve kapanış baya iyi olmuş, zaten kapanışları çok güzel yapıyorlar hiç laf edemedim. İlk açılışı beğenmemiştim ama ikincisi baya izlenesi olmuş akıp gidiyor. Pearl de tatlılık abidesi resmen. Miney ablamız bi garip olmuş ama mümkün olduğunca kollarını sağa sola sallamasını bekliyor olacağım

-------

Hala seriyi takip eden varsa bilgilendirme de yapayım. Şu an 2. oyun olan Justice for All'a geçtik. Normalde ilk oyunda ek olarak 1 mini bölüm daha var Rise from the Ashes adında. Orayı atlamışlar ana seride tam anlamıyla yer almadığı için. O kısmı belki Special olarak görebiliriz. Kısaca 1. oyunu bitirdik, 2. oyuna geçtik. O yüzden aradan uzun zaman geçmiş edasıyla takılıyor karakterlerimiz.

Manfred von Karma ile ilk oyunun son davası olan kısım serinin tamamında benim için en kaliteli işlenmiş dava, twistleriyle, zorluğuyla, Edgeworth'un yer yer kontrolü ele almasıyla en keyif aldığım davaydı. Ama savcılar arasında da en sevmediğim karakter von Karma yine, çirkef karakteri sevmemek için yeterli. Yine de ilk 12 bölüm arasında en iyi işlenmiş dava yine onun olduğu dava. Öncekiler pek tatmin etmemişti beni, bu da eksiklerine rağmen fena değildi. Uzun süre önce oynamış olduğum için tam hatırlayamasam da bir dava eksik diyordum, o da serisin en karizma ablalarından birini içeren dava imiş, şimdi oturdu her şey yerine.

Ama 13. bölümdeki flashback kısmı, önceki 12 bölümün toplamından da güzeldi. Burada flood olmasın diye yazmaya üşenmiştim. Zaten Dilek, bi ikimiz izliyoruz seriyi, ne kadar kötülesem de sadakatten olsa gerek bırakmam sanırım. Ha bir de ikinci sezona geçtiğimize göre, gönlümün birinci sultanı Franziska geliyor bir sonraki bölüme. Ve böyle devam ederse Simon ve Athena'yı da görüp melankoliye bağlayacağım ben. Sırf AA5 kısmını görebilmek için devam ederim seriye.

Yavaş yavaş ekip tamamlanıyor.

[bimgx=600]http://i.imgur.com/FEvPzFK.jpg[/bimgx]

Athena'nın gözükeceğini sanmıyorum ya, hepsini yaparlar mı dersin?

Franziska'nın şeklinde şemalinde hatta sesinde hiçbir kusur bulamadım şu an için, ben de çok mutluyum sorma valla. Ben de tüm seride JFA'yı çok severim, her davasını keyifle oynamıştım her karakterine her diyaloguna hastayım.

Anime ne kadar popüler oldu bilmiyorum da 12-13 bölümde bırakmayıp, 2. oyundan devam etmeleri bence umut verici bir durum. Eğer reytingler kötüyse sezon bitiminde yerine başka polisiye-gizem türü bir anime koyarlar ama yine de gideri var bir şekilde o yüzden ya 3. oyunu da işleyip bırakırlar, ya da devam ederler. Sonuçta 4. oyunu yaparlarsa 5.yi yapmamaları için bir neden kalmaz, zaten 6. oyun da gelmek üzere onun da reklamını yapmış olurlar, sanki reklama ihtiyaçları varmış gibi. Seriden gelmezse bir tek Investigations serisi gelmez, ki o da mahkeme salonu sahneleri içermediğinden çok daha başarılı olabilir. Zaten Kay serinin en başarılı karakterlerinden biri.

Franziska'yı göremedik tam olarak. Ama kırbacını da almış gelmiş sultanım. Çocuk hali de sevimliydi, çokbilmiş bir hali vardı ama olur o kadar. Franziska ve Edgeworth ile ilgili bazı fan çizimleri var, hatunun neden böyle agresif bir karakter olduğuna dair, bulursam paylaşırım burada. Aslında fanlardan çıkan o kadar güzel şeyler varki, Manfred von Karma'ya bile empati duyuyor insan onları görünce.

JFA aslında serinin en zayıf halkalarından biri. İlk üç oyunda Edgeworth, Franziska ve Godot arasında benim için Franziska'nın yeri ayrı olsa da diğer ikisi "rakip" konumunda daha başarılıydı. Bir de millet Edgeworth beklerken Franziska biraz hayal kırıklığı olmuş olmalı. Yine de serinin en cool karakterleri hep savcıların tarafdan çıkıyor. Klavier bile cool olmasıyla ön planda. Şimdi hatırlamıyorum ikinci oyundaki davaların çoğunu, fakat beni seriyle tanıştıran arkadaşım ikinci oyunun davalarının diğer oyunlardaki kadar ilginç olmadığını söylemişti. Gerçi ilk oyundan en fazla bir tık altta bana göre, ama Ace Attorney serisinin alternatifi olmadığı için serinin tamamını bir bütün olarak ele alıyorum ben, 3. şöyleymiş 5. böyleymiş, meh falan demiyorum valla. Gerçi Prof. Layton'lu serisini oynamadım imkanım olmasına rağmen, ona da bir ara bakayım bari.

Ben de Godot'u seviyorum ama Godot'la oynarken açıkçası Franziska kadar zorlanmadım, hatta Godot bana baya kolay geldi diyebilirim. Çok belli ediyor davadaki bugları aslında. Hatta hayal kırıklığı yaşamıştım "Bu muydu Godot?" diye. (Karizmasına diyecek yok tabi) Ama Franziska ne yapıp edip her zaman bir şey çıkarıyordu, soktuğu laflar üstüne yediğimiz kırbaçlar da cabası. Manfred bile daha kolaydır, bilmiyorum benim kafamı çok karıştırmıştı Franziska.

Godotçuyum ben. Yıllar önce Facebookta sevdiğiniz sözler kısmında onun söylediği bir lafı girmiştim, halen de öyle duruyor.

[bimgx=600]http://puu.sh/pY8Iz.png[/bimgx]

Oyunun zorluğunu hiç hatırlamıyorum ya çok oldu oynayalı, ama zorlandıysam genelde İngilizce bazı kelimeleri çıkaramadığımdan zorlanmışımdır, bazen de olayı çözüyorum ve birkaç hamle sonra sunmamız gereken kanıtları olmadık zamanlarda sunuyordum, kafa süper çalışıyor ya, ilerisini görüyorum hep. Franziska gibi bir hatun beni de sabaha kadar kırbaçlayabilir.

bazen de olayı çözüyorum ve birkaç hamle sonra sunmamız gereken kanıtları olmadık zamanlarda sunuyordum

Bu benim de çok başıma geliyor, çıldırasım geliyor "YAV ÇÖZDÜM İŞTE KATİL BU BAK" diye bağırıcam ama illem doğru cümleye doğru delil basmamı bekliyor. Öyle zamanlarda hiç uğraşmayıp direk wt açıyorum ondan sonra devam ediyorum. Delirmenin lüzumu yok

Godot'u ben de seviyorum canım, benim için Godot'ta en tatlı kısım kahvelerine isim/numara takmasıydı.

Çok nadiren ben de açıyordum wt. Aslında eski oyunlarda hiç kullanmadım sanırım, çok takıldığım kısımlarda bütün delilleri sırayla tutturana kadar sunuyordum. Son yıllarda oynadığım versiyonlarda delirmenin lüzumu yok diyorum ama, istemesem de wtye bakıyorum. Ama bir kez bakınca takıldığım yerde wt sayfasına gidiyor elim ilk fırsatta. Bunu da sevmiyorum.

"Bir davada en fazla sekiz bardak kahve içerim."

2. oyunu işledikleri kısım fena gitmiyor. Olay yeri inceleme kısımlarına fazla fazla yer vermişler. Ama mahkeme salonundaki sahneler azalmış, yani da az Franziska görüyoruz. Davalar da 2-3 bölümde sonuçlanıyor. Fena gitmiyor yani anime.

Ini Miney olayı bana çok oldu bittiye geldi gibi hissettirdi açıkçası. Üstelik Pearl'ün annesini çok belli ettiler, ben oyunda "bu kadar kötü olamaz heralde" diye biraz olsun umutlanmıştım açıkçası.

Franziska'nın kollarını önünde kavuşturarak sağa sola sallandığı malum sprite'ı çok güzel yapmışlar ama ben bayılıyordum ona çok tatlı oluyor üzülünce

O konulara çok dikkat etmedim aslında, katilin kim olduğunu bildiğim için, özellikle investigation kısımlarına dikkat kesildim. Halen vasat bir anime ama işte koca bölümde şöyle 10-15 saniyelik anlık gülümsemeler arıyorum. Hiç beklenti olmayınca çayla kahveyle, hatta kahvaltı yaparken falan ekrana bile bakmadan izletiyor kendini.

[bimgx=500]http://puu.sh/rbWa6/6e6dc097c0.jpg[/bimgx]

SZS'de bile olan Psyche Lockların animede olmaması beni baya üzüyor. Son bölümde bir saniyeliğine gösterdiler ama oyunu bilmeyenler büyük ihtimalle onu sadece "sembolik" bir şey olarak düşündüler. Gıcık stüdyo.

Oysaki sonda bunu görmeyi çok istiyordum ;_;

Franziska'nın girişi umduğum kadar iyi olmadı ama yine de final genel olarak hoştu.

Bitmesi gerektiği gibi bir objectionla bitti. (Rise from the Ashes OVAsı? lütfen?)

Ya açıkçası Shelly de Killer mevzusu bana çok oldu bittiye geldi ben Franziska'nın dalışını bu kadar çabuk beklemiyordum. Ya da bölüm hızlı aktığından bana öyle gelmiş de olabilir. Fakat bölümün en güzel yeri şurasıydı:

[bimgx=500]http://puu.sh/rpqXC/f22d539268.jpg[/bimgx]

Anime diğer davalarda pek iyi iş çıkaramasa da en azından Farewell davasında Phoenix'in yaşadığı ikilemi çok güzel aktardı diye düşünüyorum. Benim tüm oyun serisinde en favorimdir Farewell, My Turnabout. Edgey'in gidişini de, tüm bu Prosecutor/Defense Attorney amaçlarını da çok güzel anlamlandırmıştır. Zaten izlediğim okuduğum yapımlarda "ideallerim mi yoksa sevdiklerim mi" çatışmalarını çok sevmişimdir (bkz Kiritsugu, bkz "EMIYA", bkz Saber).

En son sahnede o üstteki kareyi göremesek de duygu yüklü bir final olduğu kanaatindeyim. En azından Franziska açısından anime çok iyi çalışmış, bundan daha iyisi pek olamazdı bence.

-----------------

Meraklısına oyunda o CD'li sahnede aslında oyun 2 farklı senaryoyla bitiyor. Bir tanesi bu izlediğimiz. Diğerinde de Phoenix Maya kurtulsun diye Shelly'nin dediğinin olmasına izin veriyor. Yani süperstarımız kurtuluyor mahkemeden, sarışın ablayı koyuyorlar hapse (o ablanın da saç savurması ne güzeldi). Phoenix o günden sonra bir daha Maya'yla ve diğer herkesle görüşmeyi kesip mesleği de bırakıp bavulunu alıp uzaklara gidiyor. Oyun da böyle bitiyor.

Final hoşuma gitti benim de, yalnız en çok görmeyi istediğim sezon (5'ten sonra ) 3tü, tam da orada kestiler animeyi. Devamı gelecek mi bilmiyorum ama gelirse izlerim. Ne kadar eleştirsem de izlerken keyif aldığım bir seriydi. Phoenix'in çelişki yaşadığı kısımlar güzeldi. Her ne kadar ilk iki sezonda bazı karakterler az da olsa tekrar tekrar görünse de (Haber kovalayan muhabir abla, yaşlı güvenlik görevlisi teyze, Larry ) gibi karakterler oyunlarda da sık sık karşılaşılan karakterler olduğundan Shelly gibi bazı karakterleri gördüğüme sevindim. Nintendo DS'imde ilk oynayıp bitirdiğim seri Ace Attorney serisiydi, geçenlerde bitirdiğim Ace Attorney Investigations 2'de epey suçlu karakter vardı, animeye başlayınca bazı suçlu karakterleri hatırlamış oldum, güzel oldu.