Re:Zero kara Hajimeru Isekai Seikatsu

Bu seferlik kurtulmayı başardılar ama her seferinde ölüp zamanı başa sarma özelliğini kullanabileceğini sanmıyorum. Mutlaka bundan haberi olan baş düşman ortaya çıkacaktır ilerleyen bölümlerde. En son dövüştükleri kadını zorla karşı koyabildiler, bakalım onun bağlı olduğu kişi ya da kişiler nasıl bir planın içindeler. Önceki bölümlerde kadın, yanlış hatırlamıyorsam, o mücevheri kendisini kiralayan kişi adına istediğini söylemişti. O mücevherin önemi büyük anlaşılan. Gelecek bölümlere bırakılan sorular nasıl cevaplanacak bakalım.

1- İlk hikayede neden Emilia adını Satella deyip sonraki hikayede o kötü cadıyla beni karıştırma dedi.

2- Son bölümde Puck Subaru'ya neden şaşırmadı? Biraz sevimli ve gevşek bir karakter ama Subaru'nun onu bilmesine hiç şaşırmadı.

3- Nedir bu mücevver olayı? Reinhard mücevheri Feltte görünce Felt'i götürdü. Mücevheri görmese Felt'i götürmeyecekti.

1- Emilia yarı-elf ve şimdi tam olarak hatırlamıyorum replikleri ama prenses gibi bir şeydi sanırım. O insignia da o soydan, kraliyetten geldiğini gösteren bir şey, ayrıca sadece basit bir mücevher değil bence o, Fire Emblem gibi baya önemli bir şey olsa gerek ki herkes onun peşinde. İlk başta tanınmamak için farklı bir isim verdi, lakin neden vere vere kötü cadının ismini verdi, bilemiyorum.

2- Puck'ın olayı farklı bence, insan değil zaten, ruhsal bir yaratık olduğu için belki Subaru'nun her geçmişe gidişteki yaşadıklarını hissedebiliyor olabilir, ya da o an şaşırmasına gerek kalmadan Subaru'nun ne hissettiğini o anki gerginliğinden anlamış olabilir. Sonuçta her seferinde elmacının önünde dirildiğinde bazı şeyler (elmacının kızına birinin yardım etmiş olması, Emilia'nın normalde takmıyor olması gereken çiçek, vs.) bir şekilde olmuş ve izi kalmış gibi bir durum var. Yine de daha sonra belki düzgün bir açıklama getirirler.

3- Bence o insignia dediğim gibi Fire Emblem tipi bir şey olabilir, öyle büyüsel özellikleri varsa Elsa'nın o zımbırtıyı götüreceği kişiler kötü amelleri için kullanmak istediler. Elfler büyüye yatkın olur, insanlarda genelde büyü yeteneği ya olmaz ya da elflerdeki kadar yoğun olmaz. (Misal, Yüzüklerin Efendisi ve daha bir ton seride cüceler en dayanıklı silahları yaparlar ama büyülü olanlar hep elfler tarafından yapılmıştır.) Felt'i sorguya çekmek için götürüyor bence, çünkü neresinden baksan Felt'in öyle özel bir olayı yoktu, Reinhard da insignia'yı görene kadar elleşmedi zaten kıza.

Checkpoint tam uyandığı vakit bu sefer. Yalnız o ana geri dönmesini ne tetikledi, ya belli bir zaman içinde bir şeyleri başarması lazım, ya da ölmesi lazım sanırım. Merakla bekliyorum bu durumun açıklanmasını.

Ödül olarak fluffy tail dedi, animenin en iyi sahnesiydi valla.

Robot maidler ve 5 yaşındaki dahi cadı Beatrice'e kaç bölüm katlanabilirim bilmiyorum. Sevmediğim stereotiplerden o karakterler. Hadi yine maidler espri falan yapıyorlar da diğeri moe kelimesinin suyunu çıkarmış.

Bu bölümde mücevher konusuna açıklık getirildi, kraliyet tahtına aday olanlara veriliyormuş. Tabi kaybedersen hükümdar olacak vasıflara sahip olmadığın konusunda olumsuz bir izlenim bırakmış oluyorsun. Yani bu durumda Elsa’yı kim gönderdiyse Emilia’nın hükümdar olma şansını elinden almak istiyordu. Arka planda bir şeyler dönüyor ama bakalım sonu nereye gidecek.

Yeni karakterlere bende pek ısınamadım, umarım hikaye düzgün giderde bunları göz ardı edebiliriz. Köşkün sahibi Roswaal pek sağlam ayakkabı değil gibi geldi bana, o pembe saçlı maidle konuşurken sanki başka planları varmış gibi bir izlenim bıraktı.

Checkpoint konusunda, her şeyi Roswaal’a bağladım ama krallıktaki en güçlü büyücü olduğuna göre, Subaru’nun zamana müdahale gücüyle bir bağlantısı olmuş olabilir. Eğer sadece öldüğünde tetikleniyorsa Subaru’nun ayak bağı olmasını istemediği için Roswaal’ın ondan kurtulduğu büyük ölçüde doğrulanmış olur, o kadar güçlü bir büyücünün haberi yokken bu köşkte cinayet işlenmesi ihtimali saçma olur. Ya da bu özelliğinden haberdar olup test etmek için Subaru’yu uykusunda öldürmüş olabilir.

Belli bir zaman içinde bir şeyleri başarması gerekiyorsa, belki hizmetçilik yerine başka bir istekte bulunup köşkte olan biteni öğrenmesi gerekiyordur.

Bölümün sonunda ana karakter ölüyor

Chekpoint noktasına öldüğü için dönüyormuş anlamış olduk. Subaru’yu vahşice öldürenin kim olduğu konusu gizemini koruyor. Roswaal’ın amacını da öğrenemedik henüz, bu bölüm bir şeyler çıkar diyordum ama olmadı. Onun dışında, Rem ile Ram’ın farklı yönlerini görmüş olduk. O Beatrice’e değinmek istemiyorum, gördükçe kıl oluyorum zaten. Haftaya umarım gizem çözülür.

Demek ki bir önceki bölümde uykusunda öldürdüler Subaru'yu. Oni muhabbeti dönmüştü, bir de mavi saçlı maid gülümsedi falan bölümün sonuna doğru, yine bu oni/demon muhabbeti sırasında oldu. Finaldeki ölümü de göremediğimiz fakat iri ve çok güçlü bir yaratık yapıyor bence, bir oni olabilir, ki mavi maidle alakalıdır diye düşünüyorum. Beatrice zamanda geri gitmelerden etkilenmiyor anlaşılan, Subaru'yu daha önce gördüğünü falan söyleyerek en azından konuyla alakalı bilgiye sahip olabilir gibime geliyor. Sonuçta adı da Beatrice, hangi Beatrice isimli hatun cadı değil ki? Subaru'nun bir önceki timeloopta yaşadıklarının aynısını yapması gerekliliğini anlayamadım. Yani neden yine hizmetçi rolüne girmesi gerekti ki? Roswaal'dan da her şey beklenebilir bence.

Bölüm boyunca genel olarak mavi saçlı maid üzerine karakter gelişimine odaklandılar, karakter gelişimi söz konusu olunca bunlar hoş görülebilir, lakin 20 dakika goygoy sonra cliffhangera bağlanacak son dakikadaki şok edici twist olayına karşıyım ben. Visual novellardaki route mantığına bağlamasınlar da naaparlarsa yapsınlar. Her hafta bir loliyi tanımamıza gerek yok bence. Biraz Elsa falan göreydik iyiydi, aşırı loli ve moe oldu kadro.

Hayır aynı durumda ben olsam, nasıl olsa ölüp ölüp diriliyoruz falan diye Elsa'ya yürürdüm ben, hiç kaçarı yok.

Bombanın pimini çektim gençler, kollayın kendinizi asadasfhfjadj

Suke, dediğin oni muhabbeti gözümden kaçmış, o konuşmayı tekrar izleyince fark ettim. Kesinlikle baş şüpheli mavi saçlı maid. Bence iki kardeşte var bir şeyler, geçen bölüm pembe maid Roswaal’ın kucağında Subaru’nun ajan olma ihtimalini konuşuyorlardı. Roswaal yetenekli bir büyücü olduğuna göre bu iki maidi yaratmış olabilir. Maid görünümü kamuflajdan ibaret büyük ihtimal. Subaru’nun aynı şeyleri yapması anlamsızdı, boş bir bölümdü genel olarak.

Şu loli moe durumuna hadi bir yere kadar katlandık diyelim, benim asıl endişem serinin bu döngüde devam etme ihtimali. Asıl olaya girseler iyi olcak yavaştan. Elsa, serideki tek düzgün tasarıma sahip bayan karakter şu ana kadar. Onu kötü karakter olarak harcamaları yazık oldu.

YEE BOY YEE

Slowmotion'da dikkatimi çekti, omzundaki amblem herhalde bizim kızın broşunun şeklinde, az çok benziyor. Krala sonsuz bağlı abimiz

En başta sormak istediğim soru, bu çocuk neden böyle bir medeniyete summonlandı ki? Ne alaka yani, ne özelliği vardı da buraya geldi. Animenin sonunda aslında çocuk böyle marketten çıktığında trafik kazası geçirip travmanın etkisiyle taaaaa bu çağlara kadar gitmiş olmasın da aman gözünüzü seveyim.

Mesela neden hep elmacının önünde açtık gözümüzü? Veya ne oldu da ileride checkpoint oldu? Bunlara açıklama gelmezse zaten -3 puan falan kırarım.

Düşüncelerimden birisi, daha broş muhabbeti açıldığı an kafamda iyice emin olduğum, krallık mevzusu. O herife Dio diyorum bundan sonra karışıklık çıkmasın, Dio'nun krallıkta gözü olduğunu düşünüyorum. Emilia'yı direk öldürmesi dikkat çekeceğinden, broşunu basitçe çalmak istiyor. Broş kayboldu ayağına da Emilia'nın kral mevzusu yalan olacak. Uzun vadeli planları olabilir. Neyse bu broşu malikanede çalması saçmalık olacağından, yolda giderken çalacak biri lazım. Elsa'yı tutuyor kendine, hatta belki Elsa'ya kadar daha nice kişiler de olabilir arada. Elsa zaten Satella mıdır nedir o ablaya falan da üye değil gördüğüm kadarıyla. Çünkü bizim eleman "Satella'ya vereceğim" dediği an Elsa bunun üstüne atladı. Demek ki bu Satella cadısı baya tehlikeli.

İkizlere gelirsek, bunlara pembe mavi diyeyim yine. İkisinin ortak bir zihinde birleşik olduğunu düşünüyorum. Zaten düşünce okuma tarzı bi yetenekleri mi vardır nedir tam anlayamadım. Onun dışında, pembe olanın Dio'nun eşi tarzı bir şeyi olduğunu düşünüyorum. Çünkü bölümlerde dikkat ettim, pembe olan sanki malikanenin sahibiymiş gibi hareket ediyor çoğu zaman. Kardeşine emir falan veriyor. Mavinin ona olan hayranlığı da yine buradan geliyor olabilir. Veya familiar dediğimiz, homunculus tipi bir şey de olabilirler. Yani aslında bi hayvanlardır ve insan formunda geziniyor olabilirler. Pembelinin sahibinin kucağında durması gibi. Kedi köpek tarzı bir şey olabilir. Kızların yaratık çıkması pek de süpriz olmaz. Maid kıyafetlerini çıkardıklarında belki formları değişiyordur. Kız bundan başka bir şey giyemiyoruz falan diyordu yanlış hatırlamıyorsam. Neyse maidlerden bir şey çıkacağını görmeyen yoktur herhalde. Şehrin yarısı yaratık zaten

Emilia hakkında bir mevzu var aklıma takılan. Kendisini tanıtırke Felt'e, saçıyla ilgil mevzu geçmişti. Gümüş saçlı olduğu için Felt ona tam "yoksa sen.." diyecekken, Emilia onu durdurup "yok yok öyle bir şey değil, kasabada dolaşırken de zor oluyor" falan diyor yanlış hatırlamıyorsam. Neyle karıştırıyorlar bu kızı elf tanrıçasıyla falan mı? Saçının gümüş olması tesadüf değil Emilia ne kadar tesadüf ayağına yatsa da, bölüm sonlarına doğru çıkar buradan da bir şey.

Felt karakterinin de yitip gideceğini sanmıyorum. Reinhard onu nereye götürdü merak ediyorum. İleride Felt ve Reinhard'dan güzel ikili olur ya, gözüme pek yakıştılar Garip bulduğum bir şey, Felt'in timelineların birinde rüzgarlı falan bir tekniği vardı. Nedense ikinci seferde korkudan elini bile kaldıramadı ve kaçtı gitti. Ne oldu da bu kız bir bölümde yeteneklerini kaybetti?

Reinhard da tüm bu mevzular bittiğinde, gökyüzüne bakıp "Ay'ı bu şekilde göreceğimiz son akşam" tarzında bir şey söyledi. Bu neydi mesela, ne olacak da göremeyeceğiz? Veya bayram değil seyran değil, Reinhard neden görevinin başında değildi? Bence o da bir şeyleri arıyordu.

Sonra hırsızların takıldığı o çöplüğümsü küçük kasaba. İlk bölümde bizim kıza tip tip bakan abi vardı. İlk sefer bizim oğlan bununla konuşunca az çok yumuşamıştı. Diğer timelinelarda ise bizim çocuğu gördüğünde direk "bro" kullanarak konuştu. Siz hayırdır devrimci misiniz la Demek istediğim, kızı kesin bir şey sandı bu abimiz o yüzden ona hiç tekin gözlerle bakmadı. Yine gümüş saçlı ablaya bağlanıyor bak konu.

Kedi ve Beato'ya gelirsek. Kedi zaten ruhani olduğu için bizim elemanı hatırlıyor olabilir bu gayet doğal ve beklendik bir şey. Beato'nun da bazı şeyleri hatırlıyor olması bence kediyle alakalı. Kediyle Beato özel takılıyorlar malum bolca. Kedi ona söylemiş olabilir Beato bak bu çocukta iş var diye Beato da ona göre önlem almış olabilir, büyücü la kız, koskoca kütüphaneyi koruyor kendince bi önlem almıştır. Ya bir de bizim oğlan bu kızın kapısını nasıl oluyor da her seferinde tutturabiliyor? Bunun da bir açıklaması olmalı bence. Acaba kütüphane farklı bi "dimension" katmanında yer aldığı için mi zaman değişimlerinden etkilenmiyor? İlginçli şeyler, Beato'ya dikkat.

Emilia ilk başta adını Satella olarak söylemişti sanırım. Subaru da herkesin ortasında öyle bağırdığında ayıplayanlar falan olmuştu. Emilia ve Satella aynı kişi olabilir, çift kişilik yani. Belki de ikizlerdir.

5. bölümde açıklandı mı bilmiyorum ama o geri dönüşlerde küçük kız hep kurtarılmış oluyordu. Manav olan adam da hatırlıyordu bunu. Ama Subaru ve Emilia bir daha buluşmamıştı, burada da bir açık var gibi ama sonra açıklamak için bilerek bırakıldığını düşünüyorum.

Kaçırdığın bir şeyi söyleyeyim belki de ben okurken kaçırmışımdır. Mavi saçlı ablamız oğlana şeytanları sever misin diye sordu oğlanda onu gülümsetecek bir cevap verdi. Animeler de şeytan olarak anılan genel mit karakteri vampirler diye biliyorum. Bu yüzden ikizlerimiz vampir olabilir. Lord da efendileri olabilir ama kesin bir kanıtım yok. (Dedim ama senin yazdıklarından "Reinhard da tüm bu mevzular bittiğinde, gökyüzüne bakıp "Ay'ı bu şekilde göreceğimiz son akşam" tarzında bir şey söyledi. Bu neydi mesela, ne olacak da göremeyeceğiz? Veya bayram değil seyran değil, Reinhard neden görevinin başında değildi? Bence o da bir şeyleri arıyordu." paragrafı geldi aklıma Reinhard'ın vampir avlıyor olma ihtimali olabilir neyse bunu demek için almadım yazıyı dikkat çekmek istediğim nokta "AY" yani dolunay Subaru'nun öldüğü gece gökte dolunay vardı. Herkes biliyordur diye düşünüyorum AY vampirleri güçlendirir(Ayrıca kurt adamlarıda ama onların seri ile alakaları yok ) Yani ikizlerimiz yeni dönüşmüş vampirler olabilirler ve güçlerini kontrol edemeyip Subaru'yu parça pençik ediyor olabilirler(Tabii bu benim görüşüm))

Subaru'ya saldıranlar bana göre kesinlikle o ikizlerdi.

Geleyim kütüphaneci ablaya eğer ingilizce izlerken yanlış anlamadıysam kendisi anlaşma yapmış zaten Saburu dışında istediği anda onu bulabilen yok bu anlaşma sayesinde Subaru'yu hatırlıyor olabilir. Şimdilik bu kadar geldi aklıma yazdıkça düşündükçe bir sürü şey geliyor aklıma ama çok uzadı yazı

Bu yüzden eğer ikizler bu çocuğu öldürüyorsa (ki bence öyle) bu ya pembedir ya da mavidir. Ama ben pembe olacağını gerçekten sanmıyorum, Dio'yla duruyor bence o gece. Mavinin nerede olduğu belirsiz, mavinin yapma olasılığı çok yüksek.

Dediğiniz şeyi ben de tüm yorumları okuduktan sonra inceledim, evet mavinin baş şüpheli olduğu açık. Ama ben aslen kötü bir karakter olduğunu düşünmüyorum, sebepleri vardır. Üstelik pembeye ziyade bizim çocukla daha yakınlar, bizim oğlana tutulmuş olabilir. Kadınlar sayko zaten, Elsa'yı gördük çocuğun içini açıp bakıyordu en son Bu mavili de öyle sayko olabilir.

Vampir konusu mantıklı dolunay falan aslında ama henüz bilemiyorum, bekleyip göreceğiz

Pembiş Lord'la kalıyor Lord casus olabilir falan da dedi Mavinin yapmış olma ihtimali daha düşük çünkü ablası yapmadan yapmaz tek takılıyorlarsa pembe bana göre daha fazla göze batıyor. Ama biraz düşününce senin dediğinde mantıklı benim de hatırlattığım üzere şeytanları sever misin diye soran maviydi cevaptan sonra da gülümsedi Yine de iksinin birlikte saldırmış olma ihtimalini göz ardı etmemek tahminimizi tutturmak açısından faydalı olacaktır

Seriyi izlerken başka serilere benzese bile yüzümde gülümseme ve şaşkınlıkla izlemeye devam ediyorum. Subaru'ya bayılıyorum. Onun yerinde başkası olsa ecchiye bağlayıp sarkıntılık yapardı. İyi çocuk ya. Emilia x Subaru.

Seri bize net bilgiler vermiyor. Tamam bir şekilde tahminler falan yapılıyor ama o yapılan tahminler bir unsura dayanmıyor. Bildiğin sallama yapıyoruz. Ben Subaru'ya bunu kim yaptı diye sormaktansa "Neden Subaru?" diye soruyorum hep. Bu çocuğun ne özelliği var? Öldükten sonra tekrardan uyanma gücü var ama bunu ona kim verdi? Ben Subaru'yu birisinin gelecekten çağırıp geçmişe gönderdiğini düşünüyorum. Gelecekteki olan bir şeyi değiştirebilmek için çağrılmıştır. Mağlum bir şeyi değiştirmek için bir sürü şansı oluyor.

Maidlerin Oni olduğunu ve bir büyü ile insan haline büründüklerini düşünüyorum. Bunlar Subaru'yu öldürdüklerini hatta öldürme emri aldıklarını tahmin ediyorum. Olaya şöyle bakın. Koskoca bir sarayın var. İçinde önemli kişiler var ama hiç muhafız, gardiyan ne bileyim evi koruyan birini gördük mü, hayır. Bir yandan evide koruyorlardır maidler.

En çok Dio'dan şüpheleniyorum. Adamın adını Dio yaptı ya.

Elsa ne kadar fanservis olmuş diyorsun da Reinhard da o kadar fanservis ürünü. Aşırı overpowered bir kere. Bizim tıfıllar topluca Elsa'ya sürpriz saldırı yaptıkları halde galip gelemezken, Reinhard kılını kıpırdatmadan yenebiliyor Elsa'yı. Serinin güç dengeleri arasında uçurum var. Şu malikane arcı bitse de Reinhard falan gelse bir an önce. Gakkou Gurashi'yi beğenmememin tek nedeni moe fanservisi ve goygoy senaryoyu bölüm sonundaki 1 dklık twiste bağlamasıydı, burada da aynı şekilde gidiyor son iki bölümdür, böyle devam ederse sonunu getiririm bir şekilde ama baya puan kırarım, ki kıracağım gibi görünüyor.

Felt neden rüzgarlı tekniği yapamadı, yanlış hatırlamıyorsam dedesinin öldürüldüğünü görünce rage'e bağladı ve saldırdı, diğerinde ise Subaru olayı da açıklamadan onları kurtarmaya çalışırken Felt de bir şey yapma fırsatı olmadan tırsıp bir köşeye pusmak zorunda kalmıştı. Yapsa yapardı belki ama savaşmaktan çok kaçma mentalitesindeydi. O haldeyken o tekniği yapsa da bir işe yaramazdı zaten.

Ayı bir kez daha görememe mevzuunu da kötü bir şeylerin olacağını sezmiştir diye düşünüyorum Reinhard, bir de dediğiniz gibi ayla alakalı özel bir durum çıkarsa onunla alakalı bir durum da olabilir.

Beatoriçe kelebek etkisine bağlayacak seriyi demedi demeyin, baksanıza gözlerinin irisi bile kelebek şekilli.

Maidlerin malikaneyi koruması çok mantıklı ya zaten başka türlü olmaz. Genelde dövüşçü olur bunlar. Ram-Rem-Rom olayına ben dikkat çekmiştim de siz fark edemediniz. İsimlerinin yakın olması tesadüf değil. Rom mesela iri yarı kuvvetli bi abimiz, kocaman silahları kullanıyordu Allah ne verdiyse. Bu kızların da böyle silahları olursa şaşırmam. Mesela bölüm sonunda Subaru'nun kolunu tek seferde uçurmuştu bir şey. Bu o tarz bi silah da olabilir.

Güç dengeleri konusuna gelirsek. Pardon da bi tanesi basit bir suikastçi, diğeri krallığın askeri. Basit bir suikastçi kısmına alınmayın, gerçekten de parayla çalışan ayak işi yapan bir suikastçi kendisi. Diğeri de hem guard, hem de monster-hunter tarzında bir abimiz. Kılıçların içlerindeki gücü mü kullanıyordur nedir, kılıcı yok etti adam. Bir de mesela birisi yetenek kullanırken bu abimizin hiçbir şey yapamaması da garip bir ayrıntıydı. Kıskanma Reinhard'ımı suke

Beato bana şu arkadaşı anımsatıyor:

Kelebek Etkisi ilginç bak bunu hiç düşünmemiştim. Cadı olduğu için kafamda otomatik olmuş artık kelebekli oluşu. Hoş Cadı mı değil mi bilmiyoruz biz Beato diye kitledik Cadı diye Seride cadılar pek sevilmiyor, Satella da cadı mesela. Bence Emilia da cadı madı bir şey çıkacak ya. Half-elf diyip duruyor sürekli, half-elf oluşundan bir şey çıkacak kesin.