Re:Zero kara Hajimeru Isekai Seikatsu

Rem Rom Ram Rum diye gideceksek eğer bir bağlantı da varsa ki olabilir, Rom dediğimiz dede baya iri cüsseli, dev gibi bir adamdı. Genelde oyunlarda "club" adıyla geçen tür bir sopası vardı yanlış hatırlamıyorsam, genelde o tarz silahları Japon mitolojisinden yukarıda da bahsettiğim "oni" tipi yaratıklarda sıklıkla görürüz. Yani mavi saçlı maidle konuşurlarken Japoncasına kulak verin, Oni diyor, vampire veya başka bir terim kullanmıyor Subaru. Hani ingilizceye demon olarak çevirmişler. Japoncada şeytan kelimesinin karşılığı akuma, o yüzden ben oni konusunda diretiyorum. Özellikle görüntülerden ziyade seslere dikkat etmenizi öneririm. Sanki böyle metalden ya da taş gibi ağır bir materyalden yapılma bir şey yere sürte sürte yaklaşıyor Subaru'ya. Göremiyoruz arkadaşı ama kodummu da oturtuyor. Bence bu Rom dede iriliğinde bir yaratık. Ayrıca geçen hafta denk geldiğim bir şeyi de yazayım, teorimi desteklemiş olayım. Nioh isimli bir oyun çıkacak yakın zamanda bazılarınızın bildiği üzere. Dark Souls'un Japonyada geçen versiyonu diyoruz şimdilik, oyunun demosunu oynadım ve oni denen yaratıklarla dolu. Bu yaratıkların yanına yanaştığımızda etraflarında bir çember oluşuyor ve bu çember içindeyken staminamız azalıyor, bölümün sonunda Subaru'nun kalbinin sıkışıp zar zor nefes alması ve duvardan destek almadan yürüyememesi gibi bir etkiye neden oluyor. Japon mitine göre böyle bir şey var mı araştırmadığımdan bilemiyorum ama yine de iki durum birbirine çok benziyor.

Bu da bahsettiğim oni'ler için görsel bir referans. 3 aşağı 5 yukarı böyle tipsiz yaratıklar.

[bimgx=500]http://vignette4.wikia.nocookie.net/toriko-fan-fiction/images/a/a7/Oni.jpg/revision/latest?cb=20140604153522[/bimgx]

Güç dengeleri konusunda basit bir suikastçi demen Elsa'yı çok basite aldığını gösteriyor. Tamam Reinhard 80 değil 800 level paladin, ona itirazım yok. Ama Elsa da basit bir suikastçı değil. Kime hizmet ettiğini bilmiyoruz, bence Reinhard'ın bölüm sonunda Felt'i tutup götürmesi ile alakalı bir durum. Sonra Elsa basit bir suikastçi olsaydı o dükkandaki herhangi biri onu öldürebilirdi. Bir adet devden bozma bir savaşçı var, hırkız kız var rouge yani, Emilia zaten büyü falan yapabiliyor, yanlarında spirit hayvan var ki boyundan büyük işler yapıyor, bir de otakumuz var ki bu da boş vaktinde anime izlemek yerine body çalışıyor. Elsa hepsiyle aynı anda kapışıp hepsini indirebilecek güçte, en fazla ölümlerini bir süre geciktirebilecek kadar dayanabiliyorlar karşısında. Yani şöyle bir durum söz konusu: Dükkandaki ekibin tamamı < Elsa < Reinhard'ın tırnağı. Böyle saçma bir güç dengesizliği var. Sen Reinhard'a takılmışsın da ben diğerlerini de dahil ettim. Ama Elsa vs Reinhard tek taraflı bir dövüş olmasaydı (zaten şahaneydi o kısım hem animasyon hem işleniş olarak) çok daha şahane olabilirdi. Al senin olsun Reinhard, hmph, ben Kircheis'cıydım zaten.

Kelebek etkisini ben espirisine söylemiştim ya, ama düşününce olur olur valla hiç belli olmaz. Bir de oynadığım/okuduğum/izlediğim her yapımda eğer Beatrice isminde biri varsa, o kesin cadı rolünde. Dark Souls'da bile cadı bir Beatrice var ya daha ne olsun.

Ha unuttuydum, Reinhard'ı Özkan kaptı ya sana totoş Dio kaldı, şansına küs artık.

Bizim ikizlerin içki içtiğini pek görmedim, oniler malum içkinin dibine vururlar. Rom çok içtiğinde oni diyelim ama boynuzu var mıydı ki

Bu oni çirkinmiş, Touhou'dakiler daha tatlı:

[bimgx=350]http://puu.sh/oGmmf/084a02e408.png[/bimgx]

Yok ya Rom dede oni değil zaten, sadece benzetme olsun diye dedim. Maidler halen gizemini koruyor, belki dönüşünce içkiye sarıyorlardır? Ne bilem özelliklerini birebir yansıtması gerekmiyor, Emilia da half-elf falan ama o dünyanın elflerine ne gözle bakıyorlar acaba? Legolas var adam en hero elflerden mesela, Emilia ise kimliğini gizliyor, belki kraliyet mensubu olduğu için, belki de ırksal bir şey. Subaru iltifat ettiğinde şaşırmıştı mesela ilk bölümde. Ulan güneşten daha fazla parıldıyorsun, neyine senin bu tevazu?

Oni yani demon'un sözlük anlamı; cin, kötü ruh, şeytan, iblis. Bırak da çirkin olsunlar.

Subaru'ya saldıranların ikizler olduğunu güçlendirecek bir şeycik daha buldum. 5. bölümün son sahnesinde Subaru yataktan kalktıktan sonra merdiven çıkarken falan hep kustu bu sahne de aklıma yemekleri de bu ikizlerin yaptığı geldi çocuğa geç etki eden bir tür zehir vermiş olabilirler.

Yani maidler olduğunu sanki anlamamışız gibi bu bölümün 10 dakikasını oni hikayesine ayırmaları yok mu. İlk yarısı tamamen Emilia üzerine kurulu kedi kavgası boş boş şeyler. Tamamen Beato'lu olsa sahneler keşke, en azından 1-2 bir şey öğreniyoruz. Sesini biraz kısıyorum gerçi konuşurken ama kullandığı kelimeler çok hoşuma gidiyor. Shinobu'nun konuşmasına benzetiyorum Beato'nun konuşmasını. Ah o sesi olmasa

Onun haricinde bırak maidi, mavi kız oluşuna bile şaşırmadım. Kafadan sakat olanın o olduğu belliydi zaten. Ötekisi daha böyle kendini feda edecek abla tipinde.

Cadı mevzusuna yine değindiler bugün. Emilia cadı çıkarsa çok gülerim Bir de ejderha muhabbeti vardı, her şey var bi o eksik zaten. Fantastik dünya ya zaten, aklına ne gelirse doldur maksat izleyici çeksin. Allah'ım neden izliyorum bu animeyi

Dio-sama için izliyorsun sen tabiiki.

Yemekleri yapan mavi saçlı abla mıydı? Niye öldürüyor ki Subaru'yu onu anlamadım sebebi ne yani zevk için falan mı?

İlk arcta Subaru her uyanışında farklı birşeyler yapmaya çabalıyor ama burada iki kez üst üste aynı şeyi yaptı. Çocuğun aklına farklı birşeyler yapmak şimdi geldi. Beatrice Subaru'nun öldüğünü biliyormuş hatta organların yenileniyor ama kanın yerine gelmiyor gibisinden bir şey dedi. Çocuk en sonunda kansızlıktan gebericek. Neyse madem biliyor neden Subaru neden ben diye sormuyor. İnsan bi gücünü sorgular direk büyü sorguluyor.

Anlattıkları dev hikayesi beni etkilemedi. Ben bu hikayeyi Ore Monogatari serisinde biliyordum ve orada daha çok etkilenmiştim. Burada gram etki yok. Maidlerin katil olmasını hepimiz tutturduk.

Abi etkileyicilik açından bakarsan yanlış hatırlamıyorsam Makaku City Actors'de de böyle bir hikaye anlatılmıştı hatta Re:Zero ingilizce izlememe rağmen Mekaku da izlemiş olduğum için anladım hikayeyi. Yani etkileyicilik açısından bakarsak Mekaku da daha iyi işlenmişti. Ayrıcı katil maidlere gelirsek ben kırmızının gelmesini bekliyordum neden mavi geldi gerçi şeytanları sever misin diyen maviydi orası ayrı ama Lord ile takılan kırmızıydı.

Bir de bilmem dikkat ettiniz mi -ben yanlış görmüş de olabilirim- Lord da kuyruk var -şu herkesin bildiği meşhur şeytan kuyruğu-

Yalnız Beato olayını yanlış anlamayalım. Beato'nun demek istediği basitçe, bi insanın içindeki tüm manayı çekersen onu öldürebileceğinle alakalı. "Sen bu hissi çok iyi bilirsin zaten" tarzı bir şey diyor, aslında kızın kastettiği (en azından şimdilik) ilk zamanlardaki o karnına yaptığı tekniğe ithafendi. Bizim eleman paranoyağa bağladığı için aklına direk öldüğü anlar geldi.

Öğrendiğimiz bir diğer şeyse, Emilia'nın iyileştirme gücünün sadece üstü kapalı bir yetenek olması. Çok büyük derecede ciddi yaraları iyileştiremiyor, sadece ölüm tehlikesini giderecek kadar bi yeteneği var. Beato'nunsa direk organlara kadar iyileştirme gücü varmış. "Demek kan kaybını iyileştirememiş" tarzı bir yorum yapıyor Beato. Bu kısımda da bence şimdilik o kadar şüphelenecek bir şey yok, akan kanı geri getirecek bir iyileştirme var mı bilmiyorum ben

Burada kilit kısım, Beato'nun odası dahilinde gerçekleşen mevzuların hiçbir şekilde zamanı geri alma mevzularından etkilenmemesi. Çünkü Subaru'nun tekrar etmediği tek şey Beato'nun odasında geçen muhabbetler. Her seferinde farklı şeyler konuşuyolar sanırım. Mesela Beato'nun mana muhabbeti hakkında söylediği "sen bunun nası bi his olduğunu iyi bilirsin" lafı da taa ilk günü bile hatırladığının işareti bence. Beato'nun odanın dışında olduğu yerlerden biri yemek masasıydı mesela, orayı hatırlamıyor belli ki.

Beato'nun odasında saklansa kurtulur bu öldürülme mevzularından

Deme öyle bu seferde gider Beato öldürür Subaru'yu. Subaru'ya ciddi ciddi gıcık. Gıcık diyorum ama bir şeyi öğretmekten ve göstermektende çekilmiyor. Kitabı çıkarıp Subaru'ya döküldüğü kısımları ben çok beğendim. Ama dediğim gibi ne Subaru ne de Beato "Sen ölüyosun ama neden ölüyosun kardeşim." demiyor. Eğer Beato katili bilse bile bence Subaru'nun gücünden etkilenmesi gerekirdi.

Beato, Subaru'nun öldürüldüğünü bilmiyor (en azından görünüşte). Beato sadece Emilia'yı kurtarırken suikastçi tarafından biçildiği kadarını biliyor. Neredeyse ölüyordu çocuk zaten. Buradaki tek twist, Beato aslında her şeyi biliyormuş ama bize çaktırmıyormuş gibi bir muhabbet olabilir.

Beato ayrıca klasik karakter ya, başta gıcık gibi davranıp Subaru'ya en çok yardım eden karakter olacak. Zaten bu sinyali ilk bölümden vermişti. Dediğim gibi sesi olmasa çok tatlı karakter ya. Umineko'daki Lambdadelta işte bildiğin, önce pislik davranıp sonunda halkın sevdiği Lambda-chan olacak kendisi

Subaru da soruyor aslında niye öldürülüp durduğunu. Ama o kadar alakasız şekillerde öldüğü için adamın bi fikri yok. Hani mesela sürekli aynı kişi tarafından öldürülse, o zaman kafana bir şeyler canlanır ama adam her seferinde farklı şekilde ölüyor.

İlla birileri bir şey sorgulayacaksa, Subaru'nun o evrende ne işi var diye sorgulaması lazım bence

Beato'nun çocuğu sürekli odadan atması biraz sinir bozucu tam da muhabbet koyulaşacağı sırada yapıyor. Ben Beato'nun herşeyi bildiğini düşünuyorum ama yaptığı anlaşma gereği belli bir miktarın üstünde konuşması yasak olabilir. Yani îmâ edebiliyor ama açıkça söyleyemiyor olabilir ve Subaru olayı çözerse belki Beato da onunla birlikte gelebilir.