Kuzu no Honkai (13.01.2017)

6. Bölüm

@Tolip 

@Hikari no Kishi

Bir saat önce, Tolip dedi ki:

@Hikari no Kishi

  Gizli içeriği göster

Taktın Mugi-kun'a sen de. Kıskanıyor musun yoksa  Şaka bir yana ben seriyi izlerken animeyi kendi dinamikleri içerisinde değerlendiriyorum. Kendi ahlak anlayışımı dayatmıyorum seriye izlerken. Dayatan olur-olmaz veya gerekir-gerekmez tartışılır ayrı. Hal böyle olunca seriyi izlemek benim açımdan ilgi çekici oluyor. Karakterler bazı şeyleri kazanarak veya kaybederek sürekli farklılaşıyorlar. Bu süreçte ilgimi çekiyor.

 

Mesela Akane şu an animenin odak noktalarından biri ve gidişat hareketleri üzerinden yürüyor. Kendisinin bu egoist ve bencil davranışlarını seri dinamikleri içerisinde hiç yadırgamıyorum. Özellikle (bana göre) salak Hana'ya ve ondan daha salak olan Mugi'ye yaptıkları için kendisini seviyorum bile diyebilirim şimdilik

 

Seride acıdığım, iyi niyet beslediğim tek kişi varsa o da Hana'nın aşık olduğu öğretmeni olan abisidir. Canım çocuğun bir şeyden haberi yok. Saf saf dolaşıyor ortalıkta. Aynı ben 

 

7. Bölüm

On 18.02.2017 at 14:55, Hikari no Kishi dedi ki:

"Hiç kimse vazgeçilemez değildir." "O olmazsa olmaz, illa o olacak." gibi laflar bana yavan geliyor

@Hikari no Kishi biraz kabaca bir tabir ama: "Bekâra karı boşamak kolaydır" diye bir laf var, duymuşsundur. Eşit koşullarda olmadığımız halde, dışarıdan sadece yaparım dediğimiz bir şeyin düşündüğümüz kadar kolay olmayacağını anlatmak için kullanılır. Ben söylediğin şeyin şartlara göre değişeceğini düşünüyorum, büyük konuşmamak lazım.

7. Bölüm

7. bölüm

Bu nasıl romantik anime anlamadım gitti. Bildiğin ağır psikolojik seri. Herkes mi manyak olur ya? Hepsini tımarhaneye tıkmak lazım. 

Sonuç olarak romantik kısmına hiç kafayı takmadan psikolojik bir anime olarak izlediğimde çok hoşuma gitti gerçekten. 1-2 cinayet/intihar olsa tadından yenmez valla. 

@MousassaKanjeri Abi cinayet, kriz, cinnet zaten olmazsa olmazlardan. Bu kadar dramı, duyguyu, karaktersizliği, bencilliği, egoizmi ve benzeri birçok duyguyu ağır bir şekilde karakterlere yaşattıktan sonra, üstüne birbirine geçen duygusal bağlar neticesinde her bir karakteri bu noktadan sonra memnun etmek imkansız bir hal almışken kalkıp bütün karakterleri mutlu edecek bir son yaratmaz biz izleyicilere hakaret olur yani. İçlerinde mutlu olacak olan elbet ama herhangi birisinin mutluluğu diğerinin mutluluğunu engelleyeceği için, mutsuz olan karakter/ler de bir şekilde bunun doğuracağı sonuçları görmeliyiz. Artık intihar mı eder, sinir krizi geçirip cinayet mi işlerler, travma mı geçirirler orası mangakanın hayal dünyasına kalmış.

Benim kafadan birileri gelmiş sonunda  Açıkçası sonunun çok manyak bir şey olacağını düşünüyorum bu serinin.

@Tolip

Hiçbiri için mutlu son olacakmış gibi gelmiyor bana. Sahte mutluluk belki ama bunların hiçbiri mutlu olamaz.

Biri ölecekse bu muhtemelen müzik öğretmeni kadın olur. Ya Hanabi bunu öldürür ya da intihar eder. Gerçi Mugi'nin hal ve hareketleri de hiç hoşuma gitmiyor. İçerisinde gizli bir psikopat yatıyor onun da.

Mangasını bilmiyorum. Zaten artık fazla anime izleyen birisi değilim. Bunun da endingini çok beğendim öyle bir bakayım dedim. Yoksa türüne bakıp da merak edeceğim bir anime değildi ilk bakışta. 

İster misiniz Akane-sensei'yi Kanai-sensei öldürsün  Hanabi delirsin  Moka'ya tecavüz etsinler Mugi intihar etsin  Ecchan trafik kazası geçirsin

Bi manyak daha girdi animeye. Önünü alamıyoruz vallahi. 

Harbi ya

8. Bölüm

8.

Bu serinin ilişki içerisindeki insanlar üzerine yaptığı analizler 10 numara 5 yıldız. En son bölümde de yine harika çıkarım yapmışlar. Akıbeti, ilk bölümde düşündüğüm şekilde gidiyor derken bölümde Mugi cephesinde süpriz gelişme yaşandı. Gerçi müzik hocasına hiç güven olmaz, Mugi'de güvenmiyor açıkçası ama 2 dklık tensel temastan sonra her şey farklı olabilir. Bu bölümle de bir kez daha sezon içerisindeki izlemeye değer serilerden biri olduğunu kanıtlamış oldu.

Ecchan kesinlikle serideki best girl. Ufacık geçmiş sahnelerinde bile o kısa saçı ile oldukça elegant ve duru bir hatun. Uzun saç kadar kısa saç da çok yakışmıştı.

8. Bölüm

Boş vaktimin çok olduğu şu dönemlerde bu animeyi de izlemeye başladım ve günceli yakaladım. Animeyi etik değerlerimize göre değerlendirecek olursak iğrenç ötesi diyebiliriz. Tasvip edilemeyecek hatta direk olarak sapkınlıkla nitelendirilecek çok fazla olay var. Durum böyle olunca da niye bu kadar izleniyor diye aklıma geliyor.

Düşüncelerim ve insanların yazdıklarına baktığımda, aslında herkes animeyi iğrençlikle nitelendiriyor fakat animeyi sevmelerinin belli başlı nedenleri var. İlk olarak standart romantizm animesi gibi değil. Öyle masum kızlar, yüzü kızaran kibar kızlar yok. Dolayısı ile insanlar biraz daha gerçek isteklere dayalı bir hikayeyi izliyor. Fakat asıl ana neden ise burada yaşanan olayların tamamının gerçekte de yaşanabilecek olması hatta yaşanması. Yani belki yakın çevrenizde olmasa da sağda solda bu tarz hikayeleri duymuşsunuzdur. Bu yüzden insanlara biraz daha çekici geliyor diye düşünüyorum.

Genel olarak anime de sevdiğim kısımlardan birisi de neredeyse support karakterlerin bile iç dünyasına inmesi, onların neler düşündüğünü göstermesi ve buna göre değişen duygu ve hareketlerin neler olduğunu izleyicinin anlamasına bırakması. Yani karakterin ana yapısını verdikten sonra "Böyle bir olay olduğunda acaba bu ne yapar" sorusunu bize sordurtuyor. Doğal olarak acaba verdiğimiz cevap doğru çıkacak mı diye izliyoruz. 

Animeyi çok sevdim diyemem ama neler olacak diye merak ediyorum. Sevişme olaylarını bir kenara bırakacak olursak bence duygu ve düşünceler oldukça güzel bir şekilde izleyiciye aktarılıyor.

36 dakika önce, Burak dedi ki:

Fakat asıl ana neden ise burada yaşanan olayların tamamının gerçekte de yaşanabilecek olması hatta yaşanması.

İşte bu mümkünsüz  Bu olayların hepsinin animede izlediğimiz gibi iç içe olması çookkk zor. Buradaki olay aşçı-şöför-uşak döngüsünün de ötesine geçip farklı bir boyuta ulaştı. Tabi senin burada komple değilde parça parça günlük hayatın birer gerçekleri olduğunu/yaşanmasını kast ettiğini anlıyorum.

Mugi domuzu gomuş o havalara kendi ütopyasını gerçekleştirmeye çalışıyor. Başına yıkılır orası, boyu devrilir inşallah. O kadar sinir etti beni ki... Daha fazla hatırlayıp da sinirlenmeden dileklerimi şu karikatür ile anlatmak istiyorum;

@Tolip Abi Mugi'yi en az ben de senin kadar sevmiyorum ama Hanabi'de Mugi kadar suçlu. Ülkemizdeki genel kabule göre "Kız istemedikten sonra erkek hiçbir şey yapamaz."  Seride "Elalem ne der?" tasası olmayan tek karakter müzik öğretmeni  Benim seriyi izleme sebebim Hanabi'nin yaptığı bütün saçmalıklardan sonra bir başına ortada kaldığını görmek. Bu kadar saçmalıktan sonra mutlu biterse çizerim bu animeyi  Gerçi şu an ortada kaldı sayılır

Mugi'si Hanabi'si beni çok bağlamıyor işin aslında. Şunu düşünelim, bunların aklından bu kadar şey geçerken, yani ne biliyim, onla bunla rahat rahat sevişirken, oldu da Mugi ve Hanabi sevgili oldu, nasıl unutacaklar o kadar şeyi? Nasıl devam edecekler? Bence zaten şuandan itibaren sadece acı ve drama izleyeceğiz. Bitti yani artık o mutlu son olayları cart curt hikayeleri. Buradan sonra kimi kimle sevgili yaparsan yap, olmaz. Hanabi, o kadar kişiyle sevişti, öpüştü cart curt, mugi bi sürü kızla yattı kalktı. O kadar şeyden sonra "İyi hadi tamam madem öyle artık süper birbirine mükemmel sadakati olan sevgiliyiz, bundan sonra sadece ikimiz varız" deseler gerçekçi gelecek mi? O yüzden bence mugiyi de hanabiyide sallayın artık onlardan bi halt olmaz, drama olacak. Ben asıl müzik öğretmeni daha ne kadar çirkineşecek onu bekliyorum. Kız tam karakterini veriyor. Taktik maktik yok bam bam bam, durmadan yardırıyor  Bence müzik öğretmeni burada çok büyük önem taşıyor. Zira bi süre sonra Hanabi vs Akane muhabbetine bağlıcaklar olayı. Mugide, senseide, ecchanda faso fiso olacak, 2 tane pislik kızın kapışmasına dönecek olay.

@Hikari no Kishi Şimdi bu animede o suçlu bu suçlu veya onun kadar bu da suçlu falan demeye kalkarsak Gözlük-sensei hariç hepsini asalım gitsin  Benim Mugi'ye bu kadar sinir olmamın sebebi müzik hocasının nasıl bir çürümüş karakteri olduğunu bilmesine rağmen hala bu pis karakter ile ilgili safça hayaller kurması sinir ediyor beni. Ki buna saflıkta diyemezsin. Açıkça aptallık, mallık bul yani. Karşındaki karakter kendi egolarını tatmin etmek için açık veya kapalı şekilde insanların duygularını sömüren, onları yıpratarak zevke gelen bir şahsiyet. Hem de bunun kötü bir şey olduğunu bilmesine rağmen. Saf kötü diyebiliriz kendisine. Sen de tutmuşsun yok efendim senin ilkin olmak istiyorum yok efendim seni bu çöplükten çekip alacağı. İbrahim Tatlıses misin?

Valla artık Hanabi mi ortada kalır bilmem ama öyle herkesin mutlu olacağı bir dünya yok maalesef. Bu kadar olayın üstüne işler çıkmaza girdiğin de herkes hiç bir şey olmamış gibi günlük yaşamlarına devam ederse mangaka benimle kafa bulmuş derim yani. Artık intihar mı görürüz yoksa cinayet mi yoksa bir zaman atlaması olup kişilerin bilmem kaç yıl sonraki yaşamları hakkında bilgi edinip kimin ne kadar çöktüğünü/yıprandığını veya dağıtıp sokaklara düştüğü mü bilmiyorum da görelim birini yani.

Bide ben şeye çok takılıyorum; bu muginin takıntılı olduğu kişi bence müzik öğretmeni değil gibi ya. Daha çok eski senpaisimi ne var ya kısa saçlı sarışın olan o gibime geliyor. Çünkü paso onun hayalini kuruyor. Hatta Hanabi ile bi bölümde sevişirken o kızı aklına getirmişti, kulağına felan yapışmıştı cart curt. Yani bilmiyorum da bence Mugi'de Akane'yi bir şeyler için kullanıyor olabilir. İntikam felan da alabilir ilerleyen 2-3 bölüm içinde. Fakat bence Mugi o senpaisini istiyor.

Hani demişler ya "Dinsizin hakkından imansız gelir" diye  Akane'yi de böyle bir adam yola getirir anca

Bir sorum var:

Adama animedeki en saf adam diyorduk meğer en genişi buymuş iyi mi.