Gorilla13 8 Şubat 2017 Share 8 Şubat 2017 Görüyorum ki herkes genelde fantastik paylaşmış, iyi hoş. Fakat bir diğer taraf var ki, başlıktaki iki yazar en azından Camus daha önce olduğu için çok etkiler. Murakami okumak da çok eğlencelidir. Burada bilgi vermek yerine hislerimi söylemek de güzel. Şu var ki Camus' dan Veba(La Peste) ile Yabancı(L'étranger)'yı okuyun derim. İvedi bir şekilde hem de. Murakami'den ise İmkansızın Şarkısı çok güzel. Diğerleri de güzel ama 1Q84 pahalı olduğundan alıp okuyamadım. Neyse bu kısım ölüydü epeydir. Hortlatmayı severim. Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
fake 9 Şubat 2017 Share 9 Şubat 2017 (düzenlendi) şurada bir yer ayırayım, akşama murakami'yle ilgili iki üç laf yazacağım eklemeler~ efendim bence haruki, insanlara kendini zorla yazar kabul ettirmiştir. yakın zamanda bunu amerika seçimlerinde de gördük, trump kendini zorla başkan ilan ettirdi. silah zoru değil tabii tek bir kitabında bile sonraki sayfayı merak ederek okumadım. hatta bir sonraki satırı bile hevesle beklemiyor insan. kabul, okuyucuya bu denli heves vermek büyük maharettir ve haruki buna sahip değil. e iyi de nasıl gerçekleşti bu adamın dünyaca tanınmış bir yazar olma meselesi? çok basit, seks ve kedi. şaka şaka, onla alakası olduğunu pek sanmıyorum. romanlarındaki şey bence şu; karakterin iç meselesini şişir, şişir, şişir.... sonra hokus pokus, balon yok oldu. vallahi daha ötesi değil. tabiri caizse mal gibi ortada kalıyor okuyucu. bunu en net sınırın güneyinde güneşin batışında görebilirsiniz. henüz anlayamadığım şey bu mal gibi ortada kalmanın neden bu denli tuttuğudur. genel görüş romanlarının akıcı olması. peki sorarım size, eminem'in rap god parçasını dinlediniz mi hiç? adam o parça ışıktan hızlı akıyor. yormuyor da. haruki kötüdür, haruki kakadır demiyorum tabii ki. ancak ille murakami arıyorsanız ryu var. yok yere'sini çok beğenmiştim. Düzenlendi: 9 Şubat 2017 (fake) 1 Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
gundamaster 9 Şubat 2017 Share 9 Şubat 2017 Camus'den Yabancı'yı okudum ve bir daha Camus kitabı okumamaya karar verdim :/ Murakami nasıldır bilmiyorum ama Japon yazarlara da pek ilgim yok. Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
tabibitosan 9 Şubat 2017 Share 9 Şubat 2017 Murakami'nin kitaplarında üç şey kesin vardır: klasik müzik, kedi, anlamsız seks kısımları. Kitapları uzadıkça kötüleşiyor bence. Ama oldukça akıcı yazdığı için tercih edilebilir, kitap okumaya ara verdiğim zamanlarda geri dönüş için kullanıyordum. Postmodernizm zırvası yüzünden kitapları çok açık uçlu bitiyor. En iyi kitabı Renksiz Tsukuru Tazaki'nin Hac Yılları benim için. Sonra Sınırın Güneyinde Güneşin Batısında diyebilirim. Üçüncüsü de Zemberekkuşu'nun Güncesi'nde geçen Teğmen Mamiya reyizin hikayesidir. Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
homongolos 9 Şubat 2017 Share 9 Şubat 2017 Fazla Murakami okumadım ama 1Q84 ilgimi çekmişti alıp okudum. Kitap akıcı orası kesin ama anlamsız bir şekilde birbirinin aynı şeyleri anlatıyor farklı bölümlerde. Sürekli olarak görünce insan bıkabiliyor ama ne biliyim bir garip yazılmış sanki normal bir roman okumuyormuşsun gibi hissettiriyor. Bazen olaylar çok karışıyor bazen çok sade dille akıyor roman. Bitirince yeniden okuma isteği geldi(bazı soru işaretleri oluştu kafamda çünkü) ama kusura bakmasın okuyamazdım. Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
Gorilla13 9 Şubat 2017 Yazar Share 9 Şubat 2017 (düzenlendi) 6 saat önce, tabibitosan yazdı: Murakami'nin kitaplarında üç şey kesin vardır: klasik müzik, kedi, anlamsız seks kısımları. Kitapları uzadıkça kötüleşiyor bence. Ama oldukça akıcı yazdığı için tercih edilebilir, kitap okumaya ara verdiğim zamanlarda geri dönüş için kullanıyordum. Postmodernizm zırvası yüzünden kitapları çok açık uçlu bitiyor. En iyi kitabı Renksiz Tsukuru Tazaki'nin Hac Yılları benim için. Sonra Sınırın Güneyinde Güneşin Batısında diyebilirim. Üçüncüsü de Zemberekkuşu'nun Güncesi'nde geçen Teğmen Mamiya reyizin hikayesidir. Aslında açık uçlu denmez bence, hani bundan sonrası kolonya misali uçucu havası alıyorum ben. Uzatmak anlamsız olur tarzı ama sürekli bir seks sahnesi(belki bize fazla görünüyor) ile klasik müzik bence de fazla. 9 saat önce, gundamaster yazdı: Camus'den Yabancı'yı okudum ve bir daha Camus kitabı okumamaya karar verdim :/ Murakami nasıldır bilmiyorum ama Japon yazarlara da pek ilgim yok. Ehe. İki ayrı post olmasın diye uğraşam dedim. Sitenin çoklu alıntısını beceremedim mecbur iki post olacak. Kime Camus desem daha okumam diyor. Çok mu sıkıcı geldi ya da nedir anlatabilir misin? Gerçi sürekli bir çeşit mızmızlanması da sayılabilir ama enteresan yine de. Düzenlendi: 9 Şubat 2017 (Gorilla13) iki ayrı post olmasın diye Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
gundamaster 9 Şubat 2017 Share 9 Şubat 2017 Net fazla sıkıcı. O kitapta da karakteri anlatışı fazla gerçek dışı. Bi insan o kadar umursamaz olamaz. 100 sayfa kadar olmasa kesin bırakırdım kitabı. Bitirdikten sonra ne saçmaydı bu demiştim. Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
Gorilla13 9 Şubat 2017 Yazar Share 9 Şubat 2017 Şimdi, gundamaster yazdı: Net fazla sıkıcı. O kitapta da karakteri anlatışı fazla gerçek dışı. Bi insan o kadar umursamaz olamaz. 100 sayfa kadar olmasa kesin bırakırdım kitabı. Bitirdikten sonra ne saçmaydı bu demiştim. İki post tak diye birleşti süper bişiymiş. Ya olabilirse. Gerçi Camus uç bir örnek vermiş o kitapta bence. Bence de yani o kadar vurdum duymazsa adam harbi psikopat. Sıkıcı geliyor demek millete hep. Eyvallah müdür cevabın için. 1 Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
Aurora Borealis 9 Şubat 2017 Share 9 Şubat 2017 Her iki yazarında bazı kitaplarını okumuş biri olarak felsefe sıkıcı olsa da Alber Camus okunmamış demektir. Başkaldıran insan, Sisifos söylemi ve defterleri okumuştum. ( @gundamaster senin tarzına aykırı adam zaten ) Murakamiyle ilgili bir yere daha yazı yazmıştım. Benim için abarttıkları kadar iyi bir yazar değil çok sevdiğimi söyleyemem ama koşmasaydım yazamadım diğerlerinden farklı idi. Ammmmaaaa Ryu Murakami (-ki @fake de bahsetmiş) cidden çok iyi .. Bulduğum Türkçeye çevrilmiş tüm kitaplarını okudum. Haruki'nin kitapları yerine Kazuo Ishiguro'yu tercih ettim. Aynı kulvarda bir tık daha iyi bana göre.. Yalnız sormayı unutmuşum Murakamı ve Camus ne alaka?? 1 Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
Gorilla13 9 Şubat 2017 Yazar Share 9 Şubat 2017 Bir saat önce, Aurora Borealis yazdı: Her iki yazarında bazı kitaplarını okumuş biri olarak felsefe sıkıcı olsa da Alber Camus okunmamış demektir. Başkaldıran insan, Sisifos söylemi ve defterleri okumuştum. ( @gundamaster senin tarzına aykırı adam zaten ) Murakamiyle ilgili bir yere daha yazı yazmıştım. Benim için abarttıkları kadar iyi bir yazar değil çok sevdiğimi söyleyemem ama koşmasaydım yazamadım diğerlerinden farklı idi. Ammmmaaaa Ryu Murakami (-ki @fake de bahsetmiş) cidden çok iyi .. Bulduğum Türkçeye çevrilmiş tüm kitaplarını okudum. Haruki'nin kitapları yerine Kazuo Ishiguro'yu tercih ettim. Aynı kulvarda bir tık daha iyi bana göre.. Yalnız sormayı unutmuşum Murakamı ve Camus ne alaka?? Olaylar karışık müdür, ikisini de seviyorum. Ehe. Sevdiğim için bir de konu yokmuş burada pek, hortlatma amaçlı konu açtım. Diderot'u seveydim çok onun hakkında açardım ki Diderot uzasın yürüsün şuradan. Sevmiyorum onu. Camus ile Murakami yakın bir de. Murakami tabi daha uçucu ama Albert Camus gibi aslında salt böyle slice of life anime tarzı yazıyor. Okuması rahat ikisinin de. Balzac gibi öldürmüyor. Olay bu müdür. Seviyorum. Suç mu bu be!! Bu da mı suç!! Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
Aurora Borealis 10 Şubat 2017 Share 10 Şubat 2017 @Gorilla13 o nasıl bir cevap yahu pilot! Camus, Absürdizm felsefesinin babasıdır. Yani Murakami ile bağdaştıramadım. Camus ve Haruda Murakami arasında neye dayanarak yakınlık var diyorsun?? Okuduğun bir yazıları, aynı görüşte ortak paydası vs. mi var?? Benim için Camus'u okumak zor değildi en azından Emil Michel Cioran'a göre... Denis Diderot (-ki kastının bu kişi olduğunu var sayıyorum) Romantik bir hümanist olmasına saygı duymanın yanında pek takip ettiğim biri değildir. Bir yazıda ismi karşıma gelmişti o zaman kimmiş bu diye araştırmıştım. Aç açmasına belki seveni vardır da böyle konular yürüyüp gider.. Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
gundamaster 10 Şubat 2017 Share 10 Şubat 2017 @Aurora Borealis absürdizm kesinlikle bana göre değil Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
Gorilla13 10 Şubat 2017 Yazar Share 10 Şubat 2017 2 saat önce, Aurora Borealis yazdı: @Gorilla13 o nasıl bir cevap yahu pilot! Camus, Absürdizm felsefesinin babasıdır. Yani Murakami ile bağdaştıramadım. Camus ve Haruda Murakami arasında neye dayanarak yakınlık var diyorsun?? Okuduğun bir yazıları, aynı görüşte ortak paydası vs. mi var?? Benim için Camus'u okumak zor değildi en azından Emil Michel Cioran'a göre... Denis Diderot (-ki kastının bu kişi olduğunu var sayıyorum) Romantik bir hümanist olmasına saygı duymanın yanında pek takip ettiğim biri değildir. Bir yazıda ismi karşıma gelmişti o zaman kimmiş bu diye araştırmıştım. Aç açmasına belki seveni vardır da böyle konular yürüyüp gider.. Demek istediğim ikisinin de ayrı akım kişilikleri olsalar da okunuşları akıcı. Gayet ortak nokta bu bence. Yoksa Camus'un absürdist yazıp hatta "Ben bir akıma bağlı filan değilim lan" tarzı bir adam. Diderot da romantik ( hem ateist hem materyalist sonuçta adam. Adam da değilde neyse. Hiç sevmem.) değildir. Niye bunu düzelttim çünkü Diderot'u sevmem. !Hiç sevmem! Neyse açalım dedik açtık konuyu. Benzer yerler var iki yazarda bence. "Balzac, Zola ve Flaubert ve Soğuk Savaş" adlı konu da açabilirdim. Ama seviyoruz dedik. Akımların bir önemi yok sonuçta. Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
Aurora Borealis 10 Şubat 2017 Share 10 Şubat 2017 @Gorilla13 Özetle aslında Camus tam da savunduğu şeyi yapıyor.:)) Neyse.. İlginç bulduğum bir akımdı. Kitapları da kötü değil. Başlık büyüyebilir inşallah ... @gundamaster Aslında sana uyan yanları da yok değil şaka lol şaka Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
Gorilla13 10 Şubat 2017 Yazar Share 10 Şubat 2017 Bir saat önce, Aurora Borealis yazdı: @Gorilla13 Özetle aslında Camus tam da savunduğu şeyi yapıyor.:)) Neyse.. İlginç bulduğum bir akımdı. Kitapları da kötü değil. Başlık büyüyebilir inşallah ... @gundamaster Aslında sana uyan yanları da yok değil şaka lol şaka Alsın yürüsün diye çabalıyoruz. Devlet büyüklerimizden yardım bekliyoruz. 1 Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
SnowStorm 11 Şubat 2017 Share 11 Şubat 2017 Murakami Karakterlerin psikolojisini çok iyi yansıtan, karakterlere çabucak empati kurduran bir yazar. Doğrusu okuduğum tek Japon yazar diyebilirim. Kimi zaman sürükleyici kimi zaman durgun, okumaya bir başlarsanız tüm kitaplarını tüketmek isteyeceksinizdir(hadi canım :D) Felsefi,düşündürücü sorular sordurur amma kitaplarının sonu hep yarım kalıyor gibi gelir. Sayesinde daha önce hiç duymadığım şarkılar da keşfettim. Ne kadar tasvip etmesem de bazı bazı erotik kısımlara rastlayabilirsiniz. Yine de favorim; farklı bir tarz keşfetmek isterseniz okuyun. Murakami görmüşken kaçırmayım bir iki karalayayım dedim Ayrıca Camus hiç okumadım :/ Tam da senden bekleneceği gibi bir konu açmışsın @Gorilla13 Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
Henjin 11 Şubat 2017 Share 11 Şubat 2017 Ryu Murakami, Yukio Mişima ve Osamu Dazai de burada yer alması lazım... (Kitap önerisi: Gecenin Dibi, Denizini Yitiren Denizci, İnsanlığımı Yitirirken) 1 Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
aysöken 15 Şubat 2017 Share 15 Şubat 2017 Bana kalırsa Japon yazarlar yazmaktan anlamıyor, gerçek kesit izliyormuşum gibi oluyor, trajik yanı olmayan türünden. Nobel ödülü almış bir Japon'u okuduydum, atom bombasına gücenmesinler diye vermişler herhalde dedim. Osamu Dazai'nin Mor bilmem ne kitabını okuduydum, okumayın, hiçbir anlamı yok, yahu gerçekten yok, Güneş Batarken okudum, çok güzeldi, zaten peşinden gelen ölümüyle bu kitap doruk noktası olarak kalıyor ama öteki kitaplarından hiç umudum yok, onu akıllarda tutan öldürmeyen seri intihar denemeleri bence Stanislaw Lem de öyle hayattan kesit yazar, hatta bilimsel açıklamalı kısımlarını on, yirmi sayfa atlarım, ama okurken tenime soğuk bıçak değdiriyorlarmış gibi duyumsarım. Yıldızlardan Dönüş ve Solaris kitapları. Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
CasvalDeikun 20 Eylül 2017 Share 20 Eylül 2017 Murakami ben de pek sevmem ancak Camus benim favori yazarlarımdan birisi. Özellikle Yabancı benim için çok ayrıdır. Kitabın son anındaki o enfes itiraf, her şeyin nasıl önemsiz, değersiz ve saçma olduğu, biz olmasak bile bizimyaşamımızı başka birinin de pekala bizim tanıdığımız aynı insanlarla sürdürebilmesi... Ve içten içe sanki Meursalt'ın -duygusuz olmasına rağmen- üzüntüsünün bize gelmesi, duygu patlaması yaşaması (hatta gözlerinin dolduğunu hissettiğimi bile söyleyebilirim o anda). Artık depresyon, üzüntü, bıkkınlık ve her şey üst üste gelince oluşan "Emotional Numbness" insanın hiçbir şey hissetmemesine neden oluyor. Ne sevinç, ne de üzüntü. Hiçbir şey yok. Yani böyle bir insan mümkün mü derseniz, evet mümkün. Kendim böyle bir insandım bir zamanlar. Ve bu durumdan kurtulmak oldukça da zor. Ancak tabii ki, bu karakter ile ilgili değil, sadece umursamazlığın ve anlamsızlığın bir sembolü bu. Ve kitabı bitirdikten sonra gözlerimin dolduğunu da söyleyebilirim. Acıma, üzüntü, anlamsızlık... bütün her şey birleşmişti benimle. Ayrıca Sisifos Söyleni de benim favori denemelerimden biridir. Joyce, Bukowski, Beckett, Dostoyevski falan da görmek isteriz sayın Gorilla kaliteli yazardan bahsetmişken. Ya da ben açarım olmazsa. Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
Önerilen İletiler
Hesap oluşturun veya yorum yazmak için oturum açın
Yorum yapmak için üye olmanız gerekiyor
Hesap oluştur
Hesap oluşturmak ve bize katılmak çok kolay.
Hesap OluşturGiriş yap
Zaten bir hesabınız var mı? Buradan giriş yapın.
Giriş Yap