Jump to content
  • Kayıt Ol

Anime izlemek istemediğinizde sizi ne motive eder


Ulmo

Önerilen İletiler

Zaman zaman hiç izlemek istemiyorum.Genellikle zaman geçtiğinde ya da o animeye dair ilginç bağlantı bulduğumda hevesleniyorum.Tabi bitmemesi için ısrarla izlememeye çalışıyorum bazen

 

Geçtiğimiz dönem ise kendimi tükenmiş hissediyorum.En sevdiğim yapım olsa dahi

 

Yardım mahiyetinde anket konusu açayım dedim

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Benim uzun soluklu animeler izlemeyi seviyorum One Piece olsun Naruto, Fairy Tail, Bleach vs. izlemeye başladığım da çok uzun gelmiştiler. Sıkılmıştım, bıraktım başka bir anime bitirdim hızlıca sonra tekrar OP izlemeye devam ettim. Senin durumun farklı ama arada böyle olduğum da sevdiğim şeyleri yaptım Tower of God okumaya başladım film, yabancı dizi izlemeye başladım kısa bir ara vermek lazım her sabah yumurta ye ye nereye kadar değil mi?

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

24 dakika önce, Henjin yazdı:

Benim uzun soluklu animeler izlemeyi seviyorum One Piece olsun Naruto, Fairy Tail, Bleach vs. izlemeye başladığım da çok uzun gelmiştiler. Sıkılmıştım, bıraktım başka bir anime bitirdim hızlıca sonra tekrar OP izlemeye devam ettim. Senin durumun farklı ama arada böyle olduğum da sevdiğim şeyleri yaptım Tower of God okumaya başladım film, yabancı dizi izlemeye başladım kısa bir ara vermek lazım her sabah yumurta ye ye nereye kadar değil mi?

 

Aynı şekilde düşünüp psikolojik animeler gibi ağır yapımlardan kaçayım eğlence için izleyeyim dedim.Haikyuu izledim.3 gün rahatlama dönemi sonrasında sonuçta hiçbir şey değişmedi sadece listemdeki anime sayısı 1 arttı

 

Belli sebepler olmalı yoksa eğlenme tanımı havada kalıyor.İnsanlar School Rumble gibi animeleri eğlenerek izliyor.Aslında izlenebilir bana 24 bölüm tamamlatacak kadar dolu gelseydi

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

@Ulmo arka arkaya çok fazla yapım izlemiş olabilir misin? Bilemiyorum tabii ama sonuçta artık animelerden pek zevk almıyorsun. İçindeki merak duygusu ve izleme isteği gitmiş. Farklı hobiler, zevkler edinmeye/yapmaya ve bu arada da animeden birazcık uzak durmaya bak. Bu hobi/zevklerin ne olduğunu söyleyemem çünkü seninkilerle uyuşmayabilir. 

 

Bir de bunun aksini yapanlar var. Bayılarak 5-10 kere izlediği yapımlara tekrar başlayıp o duyguyu tekrar yakalamaya çalışıyorlar. Bu da kendine göre bir yöntem. Hangisini seçersen.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

7 saat önce, Ulmo yazdı:

Aynı şekilde düşünüp psikolojik animeler gibi ağır yapımlardan kaçayım eğlence için izleyeyim dedim.Haikyuu izledim.3 gün rahatlama dönemi sonrasında sonuçta hiçbir şey değişmedi sadece listemdeki anime sayısı 1 arttı

 

Belli sebepler olmalı yoksa eğlenme tanımı havada kalıyor.İnsanlar School Rumble gibi animeleri eğlenerek izliyor.Aslında izlenebilir bana 24 bölüm tamamlatacak kadar dolu gelseydi

 

Ağır yapımlardan kaçınmak bence yanlış bir düşünce tarzı olur. Deneyimlerime göre yapılacak en güzel şey, ruh haline göre bir seri seçmeye çalışmak olacaktır. O dönem içerisinde bizde afyon etkisi oluşturabilecek ( :oleyo: ), içerik bakımından ihtiyaçlarımızı karşılayabilecek en iyi yapım hangileriyse bunların bir listesi oluşturulmalı ve o listenin içinden yalnızca bir tanesi izlenmeli şeklinde bir yaklaşım izlenmelidir. Neden bir tane diyecek olursanız benzer türdeki yapımları ardı ardına izlemek kesinlikle motivasyonu düşürüyor. 

 

İsteğe göre liste oluşturma listeden seçme ile ilgili tekniklere de değinebilirim. Sitemizdeki bir arkadaşımızın anime listeleri üzerine yıllarca sürmüş ve evrimleşerek gelişmiş çalışmaları var, onlardan bahsedebiliriz. :oleyo:

 

Bunun yanı sıra çoklu izleme tekniği kullanılabilir. (Söylediklerim manga okumak için de geçerlidir.)

Çoklu izleme ne kadar yapılmalıdır? En önemli nokta burası bence: Kesinlikle sayı olarak 30-35'in aşılmaması gerektiğini söyleyebilirim. Bu sayı bünyenize ve ayırdığınız zamana göre azalabilir ya da çok az artabilir. Aynı anda 3-5 seri bir şekilde izlenebiliyor, farklı şeyler izlemeye de teşvik ediyor. Yalnız şöyle bir olumsuzluğu var: Sayı arttıkça izleme listemizi tamamlama süremiz artacak ve belki de hayattaki sıkıntılarımızdan, sorunlarımızdan 1 saatliğine de olsa kaçmaya çalıştığımız hobimiz bizim için sıkıcı ve bezdirici bir etkinliğe dönüşecek. Hobimizi geri kazanmaya çalıştığımızda da negatif duygular oluşmaya başlayacak.

 

Sanırım örnek vererek açıklamam daha iyi olacaktır. :D Yaklaşık 3-4 yıl önce feci şekilde gaza gelerek 60-70 arası bir anime serisini aynı anla izlemeye çalışıyordum. Dersler, arkadaşlar vs. derken çok az sayıda bölüm izleyebiliyordum. Ufak bir hesaplama ile bu şekilde izlemeye devam edersem 3-5 yıla anca bitiririm demiştim. :P Listemde de Hokuto no Ken, Saint Seiya gibi uzun soluklu shounen yapımlar da vardı. Hokuto no Ken'i serinin encoder’lığını yaptığım ve yer yer altyazıya ufak müdahalelerde bulunduğum için devamlı olarak izleyemiyordum. Seiya'yı da bir çırpıda 60-70'inci bölümlere kadar izledim, sonrasında seriden soğudum falan derken bir sürü anime birikti elimin altında. İzlediğim serileri bilgisayarımda depoladığım sürücü bölmesi, 500 gb, ağzına kadar anime ile doldu. Ortalık bayağı karıştı anlayacağınız. Boş vakitlerimde yavaş yavaş eriterek ilerlemeye devam ettim. Bir taraftan da her ne kadar klişe de olsa, her sezon yayınlanan birbirinin benzeri yapımlar da olsa güncel sezon serilerinden takip ettim. Haftada 2-3 gün ve günlük 30 dk. ayırarak çok rahat takip edilebilecek şeylerdi. Nihayetinde 2017 oldu ve daha yeni yeni liste eridi sayılır. :011: Sürekli yeni sezon serilerini eklediğim için yapımların isimleri değişiyordu aslında ama seri sayısında pek oynama olmuyordu, 30'lara kadar indirebildim. Bir kısmını sonra izleyeceğim diye "on-hold" başlığı altında beklemeye aldım. O sekmeye alıp 2011'den beri beklettiğim serilerden birisi de School Rumble'dır mesela.

 

Şimdi birazcık School Rumble üzerinden giderek farklı bir konuya değinmek istiyorum. School Rumble, 2004 Güz'de yayınlanmış bir anime. Seri içerisinde geçen espriler o zamanlar için oldukça yenilikçidir muhtemelen. Sıkıntı şurada başlıyor, günümüze gelene kadar aynı unsurlar başka yapımlarda defalarca kullanılarak bayatlatılıyor. Biz de bir yerlerde farklı yapımlar izlerken bunlara ister istemez maruz kalıyoruz. Haliyle geriye dönüp baktığımızda hikâye klişe geliyor, espriler bayat geliyor, karakter tasarımı sıkıcı geliyor, yenilikçi pek bir şey bulamıyoruz. Özellikle komedi gibi göz önünde olan, her seri içerisine serpiştirilen öğeler için geçerli dediğim şey. "Demantia, slife of life, space opera, politics" gibi bir yapım var elimizde desek, bunun üzerinden düşününce elbette geçerli olmayacaktır: çünkü çok uzun aralıklarla bir-iki tane çıkmıyor bile.

 

Neyse lafı gereksiz uzattığımı fark ettim. Aslında söyleyebileceğim çok fazla şey var ama kafamda toparlamadan yazmaya çalıştığım için şu anda bu kadar oldu.

 

 

  • Beğeni 1
Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

12 saat önce, WoLcRoW dedi ki:

 

Ağır yapımlardan kaçınmak bence yanlış bir düşünce tarzı olur. Deneyimlerime göre yapılacak en güzel şey, ruh haline göre bir seri seçmeye çalışmak olacaktır. O dönem içerisinde bizde afyon etkisi oluşturabilecek ( :oleyo: ), içerik bakımından ihtiyaçlarımızı karşılayabilecek en iyi yapım hangileriyse bunların bir listesi oluşturulmalı ve o listenin içinden yalnızca bir tanesi izlenmeli şeklinde bir yaklaşım izlenmelidir. Neden bir tane diyecek olursanız benzer türdeki yapımları ardı ardına izlemek kesinlikle motivasyonu düşürüyor. 

 

 

 

İsteğe göre liste oluşturma listeden seçme ile ilgili tekniklere de değinebilirim. Sitemizdeki bir arkadaşımızın anime listeleri üzerine yıllarca sürmüş ve evrimleşerek gelişmiş çalışmaları var, onlardan bahsedebiliriz. :oleyo:

 

 

 

Bunun yanı sıra çoklu izleme tekniği kullanılabilir. (Söylediklerim manga okumak için de geçerlidir.)

 

Çoklu izleme ne kadar yapılmalıdır? En önemli nokta burası bence: Kesinlikle sayı olarak 30-35'in aşılmaması gerektiğini söyleyebilirim. Bu sayı bünyenize ve ayırdığınız zamana göre azalabilir ya da çok az artabilir. Aynı anda 3-5 seri bir şekilde izlenebiliyor, farklı şeyler izlemeye de teşvik ediyor. Yalnız şöyle bir olumsuzluğu var: Sayı arttıkça izleme listemizi tamamlama süremiz artacak ve belki de hayattaki sıkıntılarımızdan, sorunlarımızdan 1 saatliğine de olsa kaçmaya çalıştığımız hobimiz bizim için sıkıcı ve bezdirici bir etkinliğe dönüşecek. Hobimizi geri kazanmaya çalıştığımızda da negatif duygular oluşmaya başlayacak.

 

 

 

Sanırım örnek vererek açıklamam daha iyi olacaktır. :D Yaklaşık 3-4 yıl önce feci şekilde gaza gelerek 60-70 arası bir anime serisini aynı anla izlemeye çalışıyordum. Dersler, arkadaşlar vs. derken çok az sayıda bölüm izleyebiliyordum. Ufak bir hesaplama ile bu şekilde izlemeye devam edersem 3-5 yıla anca bitiririm demiştim. :P Listemde de Hokuto no Ken, Saint Seiya gibi uzun soluklu shounen yapımlar da vardı. Hokuto no Ken'i serinin encoder’lığını yaptığım ve yer yer altyazıya ufak müdahalelerde bulunduğum için devamlı olarak izleyemiyordum. Seiya'yı da bir çırpıda 60-70'inci bölümlere kadar izledim, sonrasında seriden soğudum falan derken bir sürü anime birikti elimin altında. İzlediğim serileri bilgisayarımda depoladığım sürücü bölmesi, 500 gb, ağzına kadar anime ile doldu. Ortalık bayağı karıştı anlayacağınız. Boş vakitlerimde yavaş yavaş eriterek ilerlemeye devam ettim. Bir taraftan da her ne kadar klişe de olsa, her sezon yayınlanan birbirinin benzeri yapımlar da olsa güncel sezon serilerinden takip ettim. Haftada 2-3 gün ve günlük 30 dk. ayırarak çok rahat takip edilebilecek şeylerdi. Nihayetinde 2017 oldu ve daha yeni yeni liste eridi sayılır. :011: Sürekli yeni sezon serilerini eklediğim için yapımların isimleri değişiyordu aslında ama seri sayısında pek oynama olmuyordu, 30'lara kadar indirebildim. Bir kısmını sonra izleyeceğim diye "on-hold" başlığı altında beklemeye aldım. O sekmeye alıp 2011'den beri beklettiğim serilerden birisi de School Rumble'dır mesela.

 

 

 

Şimdi birazcık School Rumble üzerinden giderek farklı bir konuya değinmek istiyorum. School Rumble, 2004 Güz'de yayınlanmış bir anime. Seri içerisinde geçen espriler o zamanlar için oldukça yenilikçidir muhtemelen. Sıkıntı şurada başlıyor, günümüze gelene kadar aynı unsurlar başka yapımlarda defalarca kullanılarak bayatlatılıyor. Biz de bir yerlerde farklı yapımlar izlerken bunlara ister istemez maruz kalıyoruz. Haliyle geriye dönüp baktığımızda hikâye klişe geliyor, espriler bayat geliyor, karakter tasarımı sıkıcı geliyor, yenilikçi pek bir şey bulamıyoruz. Özellikle komedi gibi göz önünde olan, her seri içerisine serpiştirilen öğeler için geçerli dediğim şey. "Demantia, slife of life, space opera, politics" gibi bir yapım var elimizde desek, bunun üzerinden düşününce elbette geçerli olmayacaktır: çünkü çok uzun aralıklarla bir-iki tane çıkmıyor bile.

 

 

 

Neyse lafı gereksiz uzattığımı fark ettim. Aslında söyleyebileceğim çok fazla şey var ama kafamda toparlamadan yazmaya çalıştığım için şu anda bu kadar oldu.

 

 

 

Haklı ve güzel tespitler:011:

 

İlk zamanlarda hiç anime yarım bırakmazdım dolayısıyla sonuna kadar giderdi.İzlediğim anime miktarı artınca ister istemez liste şişmeye başladı.Özellikle de herhangi bir şekilde anlam ifade etmeyen rasgele 12 bölümlük animeleri bitirmek zorunda olduğu işkencesi.Bu vesile ile seçici olmak daha sağlıklıydı.Yani tarih ve teoloji seviyorsan Rose of Versailles ya da Berserk izlenmesi daha iyidi.Dağlar gibi dropped anime birikmeye başlamıştı.Ben de izlenecekler listesi dahi olmak üzere daha saf yaklaşım sergiledim.Bazı insanların listesinde 500 anime falan mevcut.Muhtemelen asla izlemeyeceğin ve umrunda olmayan bir ton seri demek.Sanırım hiçbirini bırakmak istememen yeni gelen ve ilgi çeken yapımların izlemesini çok zorlaştırır(ki zaten bir ton anime var adeta ödev olmuş artık)

 

Şuan da 10 civarı animeyi aynı anda izliyorum.Fafner gibi konusunu gerçekten sevdiklerimle sınırlı

 

Bunun yanında School Rumble'la alakalı romantik komedi sevmiyordum.Ki Baka to Test 24 bölüm olursa onu da bırakabileceğim hissine kapılmıyor değilim.Birçok insan bu ne birbirinin aynısı diye anime ile ilişkisini kesiyor umarım onlardan biri olmam

 

Hayat baya insafsız zamanı olanın motivasyonu motivasyonu olanın zamanı olmuyor.Belki de her şeyde olduğu gibi dengeyle alakalıdır ve az anime bölümü izlemek insanı daha mutlu ediyordur

 

Konuyla alakasız fakat son zamanlarda remakeler ya da uyarlamalar dışında hiç yeni space opera göremiyoruz.Bilime meraklı insanlar çoğaldı internet sağ olsun.Kurgulanması gerçekten emek istediği için mi yoksa communityden mi dolayı böyle

 

Listeyle ilgili tekniklerini beklerim

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

İnsan her gün en sevdiği yemeyi yese ondan da bir süre sonra bıkar. Anime, oyun ve benzeri hobiler konusunda aşırı yükleme yapmamak gerek. Bunun kişinin sosyal çevresine etkisini geçiyorum konu o değil zaten, bu hobileri hobi olmaktan çıktığında tatminsizlik başlıyor. Günün yarısı anime izlemekle geçiyorsa (tatil günlerinde bile) durum vahim demektir. Her iki bitirilen anime arasına kitap/film/dizi/oyun vs başka şeyler sıkıştırılıp bu bıkma süresi uzatılabilir, çünkü illa bir noktada bıkılıyor. Zaten işi gücü olan insanların tamamına yakını bunu belli bir rutine oturtarak yapıyor. 

 

En nihayetinde çok kasmamak lazım, biz daha bir animeyi bitiremeden yerine 3-4 kat yenisi geliyor. Hayatı idare etmek için gerekli olan süreleri de çıkarınca elimizde pek bir şey kalmıyor, bunun tamamını da hobilere adamamak gerek. Bunun acısı çok daha sonradan çıkıyor. O an ne yapmak istiyorsak onu yapmak en mantıklısı ama biraz da sonrasını düşünmek gerek bu tarz basit günlük kararlar verirken. Sonuçta kimse sonsuza kadar yaşayamayacak ve bu anime/oyun/kitap vs. yığınının büyük kısmının tadına varamadan göçüp gidecek bu hayattan. O yüzden her şeyden azar azar, her şeyin tadını ala ala yapmak lazım. 

 

Ben şu an neredeyse hiç anime izlemiyorum, izlediklerim de frustration ve cringe arası gelgitler yaşatıyor bana. Belli ki yararından çok zararı var, o yüzden boş vaktimi başka şeylerle uğraşarak değerlendiriyorum. Sonra rahatlayıp geri döndüğümde (bazen birkaç ay sürüyor) o animeleri izlerken daha az sıkıldığımı farkediyorum, bunun da anime tamamlama/bırakma yüzdeme etkisi gözle görülür derecede oluyor. Tavsiye ederim.

  • Beğeni 1
Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

On 13 Şubat 2017 Pazartesi at 00:38, Ulmo dedi ki:


 

Aynı şekilde düşünüp psikolojik animeler gibi ağır yapımlardan kaçayım eğlence için izleyeyim dedim.Haikyuu izledim.3 gün rahatlama dönemi sonrasında sonuçta hiçbir şey değişmedi sadece listemdeki anime sayısı 1 arttı


 

Belli sebepler olmalı yoksa eğlenme tanımı havada kalıyor.İnsanlar School Rumble gibi animeleri eğlenerek izliyor.Aslında izlenebilir bana 24 bölüm tamamlatacak kadar dolu gelseydi

Bende uzun süredir anime izlemiyorum, özellikle ilgi alanın başka birşeylere kaydıysa tekrar motive olmak çok zor. Fakat şu school rumble, Haikyuu tarzı serilerin olayı başka; Çoğu izleyici bu tür animeleri bir oturuşta, 2 günde 3 günde hadi olsun 5 günde izleyip bitirmeye çalışıyor, Fakat bu seriler haftada bir bölüm şeklinde izlenilmeye uygun eserler. Bu sebeple çoğu kişide sıkılıp komik gelmediğini, veya bi noktadan sonra sarmadığını söylüyor zaten.

 

 

 

 

Kısacası demek istediğim anime izleyeceğim animeci adamım 3 günde 5 anime bitirmeliyim diye çok kasmayın, haftada birer bölüm izleyip kafanızı dağıtacağınız hoş 1-2 eser seçin o sizi götürür zaten.
 

  • Beğeni 1
Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

  • 1 yıl sonra...

Bu başlığa cevap vermek, Güncel Duvar Yazıları bölümünde Kusotaku'nun yazısını görünce aklıma geldi. Daha önce de gördüm de, es geçmiştim. 

 

Muhammad Ali beni motive ediyor demeyeceğim elbette, böyle saçma bir şey olamaz. Hiçbir şey beni motive etmiyor, canım istiyor izliyorum, canım istemiyor izlemiyorum. Bu kadar basit. Yoğunluğa vs. bağlı elbette, onun hakkında konuşmak zaten gereksiz. Bir de açıkçası, animelerin kalitesizliğine katlanamıyorum. Çok nadir, akılda kalıcı seriler buldum yıllar geçtikçe. Son 2-3 yıldır da, 5-6 ay hiçbir şey izlemiyorum, daha sonra tekrar dönüyorum... 2-3 seri bitiyorum, bir daha kayboluyorum. Edebiyat, sinema, müzik falan dururken gelip animelerde vakit harcayacak değilim. Ayrıca tartışacak kaliteli kişiler de çok az. Bir de anime tartışma alanı, en kanser alanlardan birisi. Çoğunluğu, "Emeğinize sağlık" ya da "Umarım beklediğimize değer, iyi bir seri olur" dedikten sonra gidiyor. Hatırlıyorum 2014-2015 yılında falan, birçok kişi ile çok şiddetli kavgalarımız olmuştu, birbirimize girmiştik. Bir de, anime-manga bilgimle gayet tatmin olmuş durumdayım. Tamamen bırakabilirim hatta. Çünkü benim için anime-manga hobi olmaktan çıktı, bayağı kendimi geliştirdiğim, sürekli bilgi edindiğim bir şey haline geldi, tıpkı edebiyat, sinema ve müzik alanlarında olduğu gibi. Takıntılarım rahat bırakmıyor beni. Eğer takıntı yapacaksam illaki, bunun başka bir alan olmasını tercih ederim açıkçası.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Hesap oluşturun veya yorum yazmak için oturum açın

Yorum yapmak için üye olmanız gerekiyor

Hesap oluştur

Hesap oluşturmak ve bize katılmak çok kolay.

Hesap Oluştur

Giriş yap

Zaten bir hesabınız var mı? Buradan giriş yapın.

Giriş Yap
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgilendirme

Forum Kuralları'mızı okudunuz mı?