"Aşk" -Elif Şafak

Ya ortasındasındır AŞK’ın merkezinde; ya da dışındasındır, hasretinde.. Ella Rubinntain (40) Amerikalı bir ev kadınıdır. Tipik burjuva değerlerinin hâkim olduğu oldukça varlıklı bir ailesi, düzenli ve görünüşte “sorunsuz” bir evliliği vardır. Üç çocuğunu da büyüttükten sonra bir yayınevinde editör-asistanı olarak iş bulur; görevi A. Z. Zahara adlı tanınmamış bir yazarın tasavvuf felsefesini konu alan tarihi romanını değerlendirmektir. Ancak hayatının kritik bir döneminde eline aldığı bu kitap, hiç beklemediği bir şekilde Ella’yı derinden sarsacak, dünyevi aşkı keşfetmek adına zorlu ve tehlikeli bir yolculuğa çıkmasına neden olacaktır. Hayatlarımızın durgun gölünü dalgalandıran taş misali, yüzleşmek zorunda olduğumuz sıkıntılar, acılar… ve aşkın peşinde kat etmek zorunda olduğumuz zorlu yollar, ödediğimiz bedeller… Aşk… kitap içinde bir kitap, hayatın anlamı peşinde bir aşk macerası… Aşk… Elif Şafak’tan arayışa, gerçeğe ve keşfetmeye dair bir roman...

Alıntı:www.elifsafak.us

-------------

Yorumum:

Okuma kararınıza ufak bir teşvik etme gereği hissettim içimde bitirdikten sonra.Kitaptaki birçok düşünce,kullanılan üslup ve karakterler...Her biri ayrı ayrı hoşuma gitti...Ancak ayrıntı istediğim bazı ilişkiler üstünkörü geçilmişti,karakterlerdeki duygusal durumlar ve ruh çözümlemeleri azdı,bazı olayların karakterler üzerinde uyandırdığı etkiler,duygusal karışıklıklar anlatılmamıştı...Kitap aşk kelimesinin kullanıldığı her cümlede Allah aşkından bahsetmiş,buna yönelik bir kitap...Adına kanıp da aşk(romantizm) romanı diye okumaya başlarsanız kısa süre sonra hayal kırıklığına uğrayacağınızı söyleyebilirim.Gerçi dünyevi aşkı aradığınız için kitaba yönelip de ilahi aşkla ilgili bir şeyler okumak da hoş olacaktır...Zaten böyle değil midir ?

Çok merak edip, okumak isteyip, "Tamam, haftaya alıyorum." dedikten sonra, sırf "Aşk"la ilgili (Romantizm~) kitap olduğunu düşündüğüm için almayı unutmayı istediğim bir kitap. Bir köşe yazısında da çok övülmüştü "Aşk", şimdi senin yorumunu da okuduktan sonra almak şart oldu.(Zaten şimdi Özz'e "okuyacak kitap arıyorum" demiştim.) Teşekkürler.

Adı yüzünden basit bir aşk romanı sanıp arka kapağını bile okuma gereği duymadığım kitaptır. İnternette gezinirken kitabın içinden yapılan tek bir alıntı, 2 gün içerisinde kitabı okumaya başlamama vesile olmuştur. Onu buraya yazmak istiyorum:

Okunması gerekenler listeme eklediğim ve önüme çıkan herkese tavsiye ettiğim bir kitap olmuş bulunmakta. Tanıtım için teşekkürler Metatron....

On Dördüncü Kural: Hakk’ın karşına çıkardığı değişimlere direnmek yerine, teslim ol. Bırak hayat sana rağmen değil, seninle beraber aksın. “Düzenim bozulur, hayatımın altı üstüne gelir” diye endişe etme. Nereden biliyorsun hayatın altının üstünden daha iyi olmayacağını?

@Sado

Güzel bir alıntı. Aklın yolu birmiş. Yalnız benim kelime seçimim farklı. "Teslim ol" demek yerine, "Yol ver" demeyi tercih ediyorum. Teslim olmak deyince bende pasif olmak gibi bir anlam çağırıştırıyor. Yol verme düşüncem sadece aşk konusunda da değil, her konuda. İnsandaki hayatı kontrol altında tutma çabasına, hükmetme arzusuna zıt olarak; olayları akışına bırakarak gerekli yerlerde hafif dokunuşlarla, çaba gerektirmeyen müdahalelerle, hayatı yaşamayı unutmadan yönlendirmekten bahsediyorum. Bir anlamda, asgari çaba ile azami fayda.

@Metatron

Güzel tanıtım için teşekkürler. Okunacaklar listeme alıyorum.

Kitap tek kelimeyle harikaydı. Kitabın konusu bir yana dursun, yazarın anlatım şekli, işleyişi de beni ayrı yönden etkilemişti. Bu kitabını okuduktan sonra, Elif Şafak'ın diğer kitaplarını okumaya başladım.

Ayrıca, kitabın Ön Söz kısmını ben en son okumuştum, iyi ki de en son okumuşum diyorum, konunun üzerimdeki etkisi daha da fazla oldu.

Teşekkürler, Metatron.

Geçen yıl okumuştum, çok kaliteli bir kitaptı. Elif Şafak'a her ne kadar haksızlık yapıldıysa da diğer yorumlardan dolyı hakkını almış diyorum. Teşekkürler Matatron ^_^

Belki kurgu açısından beğenilmiş olabilir,ancak okuduğuma bu kadar pişman olduğum bir kitap daha yoktur. Mevlana, Şems,Kimya Hatun ilişkileri öyle yersiz anlatılmış ki, hadislere ayet, ayetlere kıssa muamelesi yapmalar mı dersiniz; yoksa böyle hükümmüş gibi dosdoğru, kırk kapı meselesine gönderme yapılarak yazılan aşkın kırk kuralı mı?! Neresini tutsam elimde kalan bir eserdi.

Burada işte;

"Bu sufilik edebiyatı bir New Age modası! Bu aşk edebiyatı ise tam bir kitsch!" demekten kendimi alamıyorum. Belki de bir Türk edebiyatçısı olarak Türkçe bile yazmadığı eserin kıyısına Türk Edebiyatı romanı yazabilecek kadar kendini beğenmiş olmasını kabul edemiyorum.

Yine de okunsa ne zarar edersiniz? Hiç. Ne kâr edersiniz? Hiç.

Bizim sınıftaki bi kız okuyordu bakalım bi bitirsin bnde ondan alıp okuyayım inşallah güzeldir...

Şu ana dek okuduğum en ironik romandı.

Elif Şafak'ı bir türlü anlayamadım ve sevemedim. Öte yandan Mevlana ve Şems'le ilgili kısımlar bir hayli öğretici ve akıcıydı.

Elif Şafak'ın bazı fikirlerine katılmamakla birlikte, beni bağlayan bir yazım stili var.

Zevk içinde okuduğum bir kitaptı...

Şu ana dek okuduğum en ironik romandı.

Bir yandan geçmişe atıflarla Sufilik'i tanıtır ve överken diğer yandan da Sufilik öğretilerini benimsemiş (!) bir adamın, evli bir kadını baştan çıkarmasını anlatması ve buna aşk (!) demesi, gerçekten garip :00a52f5e14511365f5a

Elif Şafak'ı bir türlü anlayamadım ve sevemedim. Öte yandan Mevlana ve Şems'le ilgili kısımlar bir hayli öğretici ve akıcıydı.

Mevlana ve Şems'in diyaloglarının olduğu bölümleri mistik bir bilgi kaynağıydı.Ancak Şems nasıl oldu da..

Neyse,sonuç olarak okunması gereken kitaplardan biri bence.Her açıdan doyurucu değil,evet.Ama yiğidi öldürün hakkını yemeyin.

...

Mevlana ve Şems diyaloglarını duyunca bir bakayım demiştim kitaba. Mevlana ve Şems arasında ki diyalog tamamen uydurma. Tarihe meraklı her vatandaş uydurma olduğunu anlar. Mevlana ve Şems buluşup konuştumu daha tarihçiler buna karar verememişken maşallah yazar konuyu ilerletmiş. Nasıl Orhan Pamuk bir eserinde başka yazarın 15 sayfa kadarını intihal edip bendeki değeri sıfır olduysa. Elif şafak'ta tarihi uydurmasıyla benim gözümde değeri sıfıra düşmüştür. Benim düşüncem böyledir. Herkesin düşüncesine saygı duyarım ama tarihi saptıranlarıda hiç sevmem. Böyle bir düşünce birikimi benim gözümde hiçbir değeri yoktur. Sert yazdıysam kusura bakmayın.

Ahmet Ümi'in Bab-ı Esrarını okuduktan sonra Aşk ı okumayı pek düşünmedim... Gerçi yazar farkı elbette farklı olacaktır anlatımlar...

Okuduğum kitaplar içerisinde baştan fazla sıkıp son yüz sayfasında aşırı güzel olan tek kitap. Belki de bunun nedeni okul zoru ile okumamdı. Sonunda çok duygulandım. Güzel bir kitap; ancak kitabı okul zoru ile okuyunca insan iğrenebiliyor.

okudum bu kitabıda:D mevlana ve şemsi tebrizi anlatışı süperdi gerçekten dostluklarına hayran kaldım tavsiye ederim...