Ne Oynuyoruz?

Repack versiyonlarına bak, yarısından düşük boyutlu oluyor genelde, ve eskiden yapılan ripler gibi içerisindeki materyalleri silmiyorlar. Gereksiz dil dosyalarını çıkarıyorlar ve hariciler epey rahat ediyor.

Korsandan ziyade en güzeli steam indirimlerini kaçırmamak, yeni çıkan oyunlar cep yakıyor elbette ama indirim olunca bakkaldan ekmek aldığın fiyata başyapıtlara sahip olabiliyorsun.

The Walking Dead Season 2 Episode 2

Bir süredir bekletiyordum, ama ilk bölümün sonunda gelecek bölümde olacaklar kısmında gösterilen ve özellikle Clementine'in görüp de şaşırdığı bir önceki sezon karakterlerinden birinin kim olacağını merakla bekliyordum ve öldüğüne kesin inandığım bir karakteri tekrar devreye sokarak bana ters köşe yaptılar. İlk bölüme göre daha uzun geldi bana, o yüzden çok büyük olmasa da bir artı oldu bu benim için. Yeni karakterler pek ilginç gelmedi, sadece boss konumunda olan adam ve kızıl saçlı hatun daha sonraki bölümlerde de yer alacağı için onları yavaştan tanımış olduk. İlk sezonun şahane hikayesinin üzerine çıkmalarının imkanı yok elbette ama hem daha sıradan olan hem de bu oyuna göre tırt kaçan dizinin hikayesine doğru kaymaya mı çalışıyorlar ne? Üçüncü bölümde sanırım bunu daha iyi anlayacağız, ama diziden uzak dursunlar mümkünse.

Walking Dead'in bu oyununu oynama isteğim var ama pek arama kısmına giremedim. Temin edebilmek için suke yardımını rica edeceğim.

Geçen Child of Light isimli bir oyun shoutbox kısmında konuşuluyordu. Oynayan var mı? Ben geçen denemek için indirdim ve 5-10 dakika oynadım. Sonra kaldırdım, steamden ucuz kopyasını bekliyorum şimdi, bu aralar pek oynayasım yok çünkü.

Oyun masalsı dünyada şiirsel bir anlatımla ilerliyor, diyaloglar kafiyeli ve dediğim gibi şiirsel. Pek kimsenin bildiğini/hatırladığını sanmıyorum ama dövüş kısmı bana Grandia ve Paper Mario karışımı gibi geldi. Grandia'daki tur bazlı dövüş sistemine benzer bir sistem kullanmışlar, karakter hamlesini seçtikten sonra kısa bir süre geçmesi gerekiyor, özel hareketler için daha uzun sürelere ihtiyaç duyuyor ve alttaki çubuklardan bu savaşın taktiği yapılıp, korunma ve saldırı için doğru zamanlarda tuşlara basıldığında daha fazla zarar verilebiliyor. Aslında sidekick karakter bu işe yarıyor. Fena bir oyun değil ama alan/indiren/oynayan var mı?

Bir de geçen gün Transistor isimli bir oyun çıktı, ödüle doymayan epik oyun Bastion'un yapımcılarından çıkma. Ki ben Bastion'u da pek oynamadım. Bu oyunun da en az Bastion kadar iyi olacağından eminim, en azından ben daha çok seveceğim galiba, koca bir kılıcı olan cool bir ablayı kontrol ediyoruz sonuçta.

Bir de Wolfenstein'i merak ediyorum, fpsleri pek takip etmiyorum ama adamlar bildiğim kadarıyla oyuna multiplayer eklememiş, o yüzden single player moduna kasmışlardır, ve oldukça güzel bir oyun çıkarmış olmaları gerekiyor, oyunun boyutu epey büyüktü, 44 gb falan. İndirip, oynayan var mı, görüşlerini alalım?

Dark Souls bittikten sonra Dark Souls 2'ye geçtim. İlk oyun kadar başarılı bulmadım. Epey değişen şeyler var ve bunlar pek hoşuma gitmedi. Oynanışın aynı kalması sevindirici sadece. Uzun bir zaman dilimini bu oyuna ayırırım artık. Bu sefer boss sayısı da epey fazla. Daha keşfedilecek çok yer var.

Dark Souls 2 ve Transistor. Dün akşam DS2'de üzerimde yüklü miktarda soul varken ölüp, öldüğüm yere gidip soulları almayaşa çalışırken saçma sapan şekilde tekrar öldükten sonra bir kaç gün gireceğimi sanmıyorum oyuna açıkçası. Kendi kendime yumruk atmak istedim resmen İşin daha da sinir bozucu yanı, DS'da soul kasabiliyorduk, yaratıkların sınırsız tekrar doğma hakları vardı. DS2'de öyle değil ne yazık ki, belli bir süre sonra yaratıklar kayboluyor. Ayrıca daha yeni bir Boss'u kesmiştim, ondan gelen de yüklü bir miktarda soul vardı. Anlayacağınız o boss'tan gelen soullar tamamen yalan oldu.

Transistor ise Bastion'dan sonra beklentimi karşıladı diyebilirim. Daha bir buçuk iki saattir oyundayım ama oldukça beğendim oyunu.

Ben Dark Souls 2'ye başladığımda gundamaster ilk oyunu oynuyordu, yaptığımız muhabbetten şu sonuç çıktı, ikinci oyunda düşmanları 10 kez kestikten sonra haritadan silinmesi sonucu soul ve item kasma olayı maalesef insanı rahatsız etse de ilk oyunda level up için gereken soul miktarıyla ikinci oyundaki arasında çok fark var, şu an levelim kaç emin değilim 90 civarları olması lazım, baya da soul kaybettim ve oyunun yarısında bile değilim. Bu levellerde iken level up için 10000 üzerinde soul gerekiyor, ilk oyunda çok daha fazla istiyor. Böyle dengelemeye çalışmışlar ama titanite farm etmek imkansızlaşmış, elde soul var fakat silahları istesem de geliştiremiyorum. Alva Armor seti, Drangleic kılıcı ve Dragonrider okuyla ilerliyorum şimdilik en son zehirli bölgeye geldim, bir haftadır de pek açmadım oyunu.

Onun haricinde Ace Attorney: Dual Destinies oynuyorum, bitirdiğimde daha geniş bir yazı yazmayı planlıyorum ama Athena Cykes oyunun en güzel artısı olmuş.

Terraria'ya gelen 1.2.4.1 update'inden sonra biz de arkadaşla daldik Terraria'ya sifirdan. Yaklaşik 5 gün toplamda 70+ saat oynayarak (şansima okulun da 1 haftalik tatile girmesiyle) oyunda craftlamadik item, devirmedik boss birakmadik. Hoş hala Pumpkin Moon denen garip Pumpking'ler summonlayan geceyi geçemiyoruz, biraz mekanik biraz da mimari lazim güzel bir trap sistemi kurmak için.

Hoş oyuna biraz daha ekleme boss gelse güzel olacak daha çok zorluk pls

Bu bitince yine sessizce başka insanlarin oyunlarini izleyeceğim

@Suke, Evet, ilk oyunda level atlamak daha zor, yanılmıyorsam 70 küsür level'de bitirmiştim. Şuan ikinci oyunda 80lerde olmam lazım ve açıkçası oyunun tam olarak neresindeyim o konuda da bi fikrim yok. Bir kaç karakter açıp denedim ve sanırım toplam oyun saatim 50'ın üzerindedir. Şuan takıldığım karakter ise guts tarzında. Ultra Greatsword var elimde. Çok sağlam vuruyor ama çok ağır olduğu için, defansif olarak iyi itemler giyemiyorum ve bu da baya riskli bir durum. Ama çok zevkli, tavsiye ederim. İlk oyunumda, kılıç kalkan dex build gitmiştim bu arada.

İlk oyun gerçekten çok daha iyiydi diyebilirim şuanlık. Sadece npc'leri kıyaslamak bile yeter aslında. İlk oyunda her bir npc'nin kendi karakteri vardı adeta, ikinci oyunda ise basitçe yazılmışlar gibi. Hele ilkteki o Crestfallen'e o kadar kıl kapmıştım ki, yanılmıyorsam 15 saatlik karakterimle öldürmeye çalışıp öldürememiş, oyunu baştan oynamak zorunda kalmıştım. Tabi, bitirdikten sonra da büyük bir zevkle de kestim.

İlk oyunu bitirenlere bir sorum olacak,

@Stzake senin bitirdiğin son daha iyi son olarak kabul ediliyor. Fakat aslında iki sonda iyi denemez. Dark Souls'ta mutlu son yok.

Ben de aynı son ile bitirmiştim. Diğer sonu seçersem kullanılacağımı düşünmüştüm

League Of Legends oynuyorum. Daha birkaç gün oldu ama bağımlılık yaptı şimdiden. Tavsiye edilir güzel bir oyun. 5v5 veya 3v3 tarzında oyun oynama şekli var. Bir çok karakter oynanabiliyor. Hepsinin kendine özgü özellikleri var. Ben en çok Xin Zhao'yu kullanıyorum.

@betten

Bu daha iyi günlerin. Oyuna alıştığın zaman senin levellerindeki oyuncular karşısında daha iyi olursun. 30 level olduğun ve dereceli oyunlarada başlarsan işleri bir üst boyuta taşırsın. 5 vs 5 oyunun zaten ana teması ama 3 vs 3 daha dün itibariyle oyuncuların bir takımı olmasa bile oynayabilecekleri şekilde yapıldı. Son zamanlarda oyun modları fazla yok diye söylenirken 3 vs 3'ün böyle şekilde gelmesi iyi oldu. Ara ara kısa zamanlı olarakda modlar geliyor. Karakterler ise dediğin gibi çeşidi çok o yüzden eğlenmenin sınırı yok. Eğer TR serverındaysan ekleyelim birbirimizi.

Yazıktır sana betten, kaç kurtar kendini. Daha gençsin, önünde uzun yıllar var. Etme bu işkenceyi kendine

@Stzake, oyunun sonları çok da tat vermedi bana, ben zaten youtube'dan bakım, seçimin çok da önemli olmadığını görünce umursamadım. Dediğin gibi ilk oyunun lore kısmı şahaneydi, zaten oyunun bu kadar beğenilmesinin en büyük nedeni o karakterlerin hikayeleri ve oyunun genel destansı lore'ydu. Hani ilk oyundan Solaire, Artorias, Havel, Hawkeye Gough gibi karakterleri unutamıyor insan. İkinci oyundaki karakterlerin hiçbirini doğru düzgün tanıma şansı olmadı daha. İsim olarak sadece Lucatiel'i biliyorum, onu da özellikle merak ettiğim ve ismini her fırsatta dile getirmeye çalıştığım için. Kılıç konusunda, başlarda statlerin düşük olması nedeniyle, Fire Longsword yada Heide Knight Sword ideal fakat Drangleic sword elime geçince bir daha bırakmadım, zaten Greatsword stili kılıçlar favorim, Ultra Greatswordlar yavaş kalıyor, boss ruhlarından elde ettiğim Ultra GSler var ama kullanmıyorum, her türlü Drangleic sword yetiyor bana. Ha haritayı temizliyorum genelde bosslara girmeden önce, hep aynı kılıcı kullanmak sıkıyor, o yüzden Guts moduna giriyorum o büyük kılıçla.

Transistor'e de bakıverdim 5-10 dakika, epik birşey olmuş, konuşan kılıç olayını çok iyi yapmışlar. Grafik ve müzikler şahane. Eminim hikaye de bir o kadar iyidir. Ama daha sonra oynayacağım, şimdi dursun cepte. Sırada Watch Dogs ve Killer is Dead var merak ettiğim. Özellikle Watch Dogs'u birçok kişinin beklediğini düşünüyorum, oynayanlar yorumlarını eksik etmesin lütfen.

3 aydır aralıksız olarak FFXIV oynuyorum.Hani FF evreni,hikaye,grafikler vs. bir yana öyle mükemmel bir crafting ve gathering sistemi var ki başımı kaldıramıyorum.Hedefim bütün crafting ve gathering sınıflarını 50 level yapmak.2-3 sınıf kaldı,hedefime yaklaşıyorum gibi Aylık ücretli olduğundan sanırım oynayan pek Türk yok.3 ay içinde sadece 2 Türk ile karşılaştım.Birisi Fransa diğeri de Almanya göçmeniydi

Bunun dışında:

Mortal Kombat Komplete Edition: Yıllar sonra ağız tadıyla PC'de bir Mortal Kombat oynayalım diyoruz onunda online'ı sorunlu çıkıyor.Son günlerde biraz düzelme var gibi gerçi.

Europa Universalis IV: EU3 ile birlikte geçirilen uykusuz gecelerden sonra sıra IV'e geldi.Muhtemelen bugüne kadar çıkmış en kapsamlı ve detaylı tarihi RTS oyunu.EU3 oynadığım için benim için pek zorlanma olmadı fakat yeni başlayan birisi için kesinlikle kolay değil.EU3'te yapamadığım hedeflerimi 4'te gerçekleştiririm umarım.Aztec ile Avrupa'ya açılıp Japonya ile Amerika'ya koloni kuracağım

@suke Watch Dogs benim de en çok beklediğim oyunlardan biriydi.Ön sipariş 2 gün sonra elime geçecek.En büyük korkum optimizasyonun nasıl olacağı.Oynadıktan sonra bir şeyler yazarım artık.

Vee Terraria da biter, bu sefer TERA'ya geçtim (hep bir tera terraria isim benzerlikleri), yeni bir class koymuşlar Reaper isimli. Üstelik sadece o classin olduğu bir server kurulmuş, sadece o classa özel bir dünya ve quest var. Spin-off gibi bir şey olmuş, daha önceki karakterimle geçen yaz oynarken görüp geçtiğim her yer bu dünyada yakip yikilmiş haldeydi çok etkilendim. Hikaye üzerinden karakter eklemişler, bu adamlar vallahi işi biliyor. Üstelik level 50'den başladiğimiz için boşu boşuna kasmaya gerek kalmiyor, 1 saatte 55 oldum zaten.

Yalniz skiller mükemmel, benim laptopa ya bi ekran karti ya da bir ram takviyesi yapmak şart oldu

Animasyonlarina kurban

@UnderminE, yapılır mı bu bana, 1-2 hafta önce geçseydin ya TERA'ya, yer açmak için sildim oyunu, valla beraber oynardık, iner mi şimdi oyun tekrardan, çok zor.

Mario.

Ciddiyim. Oyunlar konusunda cahil cühela kesiminden biri olarak, web oyunları ve benzeri olmak üzere çeşitli basit diye nitelendirebileceğim oyunlarla vaktimi harcıyorum.

Tabi bazen böyle sizin gibi oyunculara özenmiyorum değil diyeceğim ama yok ya özenmiyorum... Mario'da güzel. Tabi bunu sadece basit bir örnek olarak veriyorum yoksa deli gibi Mario oynadığımdan değil.

@UnderminE, yapılır mı bu bana, 1-2 hafta önce geçseydin ya TERA'ya, yer açmak için sildim oyunu, valla beraber oynardık, iner mi şimdi oyun tekrardan, çok zor.

Yaaa ;_; İnmez tabi.

İnan bi ara benim de elim gitti yer açmak için ama sonra dedim "ulan bu bir daha inmez" silemedim. O gün geldi çatti işte

Bunu bir oturuşta en fazla 1 saat oynayabiliyorum sonrasini benim ufaklik laptop kaldirmiyor

Transistor'u az önce bitirdim. 8.5/10

Çok tatlı bir oyun olduğunu söylemeliyim. Müzik ve görsel olarak çok iyiydi. Sanat aseri bir oyun diyebilirim. Hikayesi biraz sönük kalsa da, sonunda duygulandırmayı başardı. Sönük dediğime bakmayın gerçi, diğer artılarının yanında en sönük kalan kısım hikaye.

Gameplay ise, eşine denk gelmediğim bir şekildeydi. Büyük ihtimal tamamen orjinal bir yapıya sahip. Sıra tabanlı gibi ama değil gibi de. İlginç. Tarifi ne olur bilmiyorum. Ayrıca, oyundaki skillerle çok farklı combolar, skill setleri yaratmak mümkün ve bu da oyunu her oynayışta bir parça da olsa eşsiz kılıyor. Oyunu bitirdikten sonra, kalan skillerimle baştan devam ettim biraz, oyunun başında sonundaki yaratıklar geliyor ve zorluyor. Sonlara doğru nasıl bir hal alacak çok merak ediyorum. Sanırım bir kaç kez bitireceğim oyunlar arasına girdi Transistor.

Oyunda yetersiz bulduğum iki şey vardı. Yaratık çeşitliliğinin az ve oyunun biraz kısa olması. Bana kısa gelmiş olabilir gerçi emin değilim.

Özetle, Supergiant Games Bastion'dan sonra hayal kırıklığına uğratmadi gerçekten.

@CloudT: Mario deyip de geçmeyelim, bu kadar fazla oyuna sahip başka karakter var mı? http://hellgateguru.com/images/MarioFamilyLinePic.jpg Ben özellikle Paper Mario ve Partners in Time serisini çok severim. (Bowser's Inside Story favorimdir.) Bir de go-kart, tenis, futbol, vs. oyunları da çok keyifli oluyor.

@UnderminE: Zaten şu saatten sonra indirsem de oynayamam, ama iki hafta önce olaydı oynardık, neyse artık, darısı başka oyunlara.

@Stzake: Transistor çok kısa sürüyor galiba. Ama her karesi sanatsal, aşmış bir sahneye sahip gibi görünüyor. Yorumundan sonra kurup oynayasım geldi şimdi. Hiç olmadı ostsini falan bulayım bari.

Transistor'u merak edip orijinal oynayayim dedim ama 20 Euro can yakti, ille mi korsan ille mi korsan

@Suke, bence oyunu bitirmeden dinleme ost'ı. Yapımcılar da tavsiye etmiyor bunu hem.

@Undermine, valla dürüst olmak gerekirse oyunu bitirdikten sonra hissettiğim şeylerden biri, korsan şekilde oyunu elde ettiğim için içimin cız etmesi. Üzüldüm diyebilirim. "Yazın alırım." diye düşündüm arkasından, ki büyük ihtimal de öyle olacak. İnsan üzülüyor gerçekten bu tarz oyunları korsan oynayınca.

Yakın zamanda da Child of Light'ı oynamayı düşünüyorum. Huzur veren bir oyun gibi duruyor.

@betten

Bu daha iyi günlerin. Oyuna alıştığın zaman senin levellerindeki oyuncular karşısında daha iyi olursun. 30 level olduğun ve dereceli oyunlarada başlarsan işleri bir üst boyuta taşırsın. 5 vs 5 oyunun zaten ana teması ama 3 vs 3 daha dün itibariyle oyuncuların bir takımı olmasa bile oynayabilecekleri şekilde yapıldı. Son zamanlarda oyun modları fazla yok diye söylenirken 3 vs 3'ün böyle şekilde gelmesi iyi oldu. Ara ara kısa zamanlı olarakda modlar geliyor. Karakterler ise dediğin gibi çeşidi çok o yüzden eğlenmenin sınırı yok. Eğer TR serverındaysan ekleyelim birbirimizi.

Avrupa serverında oynuyorum. Herkes birbiriyle Fransızca konuşuyor. Doğal olarak anlamıyorum. Abim 30 lvl. Ranked oynuyor. Oynarken deli oluyor. O yüzden daha o evreye gelmediğim için memnunum. Daha 15 lvl olduğum için runelerim de yok. Bu sefer değişiklik olsun diye Teemo'yu aldım. Ben ölsem bile adam benim zehrimden yine ölüyor.

Avrupa serverında oynuyorum. Herkes birbiriyle Fransızca konuşuyor. Doğal olarak anlamıyorum. Abim 30 lvl. Ranked oynuyor. Oynarken deli oluyor. O yüzden daha o evreye gelmediğim için memnunum. Daha 15 lvl olduğum için runelerim de yok. Bu sefer değişiklik olsun diye Teemo'yu aldım. Ben ölsem bile adam benim zehrimden yine ölüyor.

Sonun şunlara benzemesin de: (not: azicik küfürlü)