Ne Oynuyoruz?

Mitsurugi Kamui Hikae oynuyorum bir iki gündür. Liseli katana kullanan kızlar ayrı bir ilgi alanı. Bu konuda çok güzel bir fanservis bu oyun. Oyunda skilleri arttırınca daha bir zevkli oluyoır o katanayla düşmanları kesmek. kendini çok fazla tekrar etmesi ve düşmanalrın aynı stage de daha kalabalık ve biraz daha zorlaşarak gelmesi bunu süreklilik haline getirmesi oyunun sıkıcı tarafları.

Bolca kes, stage'i geç sevenler için güzel bir oyun.

Sizi iyi tanıyan bir arkadaşınız olunca bu tarz oyunlara ulaşmanız kolay oluyor. Sağol suke

Şimdi şuna aşık olunmaz mı?

Oyun bana direk Ga-rei'yi hatırlattı.

Sonun şunlara benzemesin de: (not: azicik küfürlü)

Cidden doğru. Deprem olurken oyun oynuyordum tam. Sandalyem sallanmaya başladı. Ben oyuna devam ettim. Türkler çok küfürlü konuştuğu için zaten Türk serverında oynamıyoruz. En azından birbirlerine Fransızca-İtalyanca küfür ettiklerinde bir şey anlamadığım için rahatsız olmuyorum.

Mitsurugi Kamui Hikae oynuyorum bir iki gündür. Liseli katana kullanan kızlar ayrı bir ilgi alanı. Bu konuda çok güzel bir fanservis bu oyun. Oyunda skilleri arttırınca daha bir zevkli oluyoır o katanayla düşmanları kesmek. kendini çok fazla tekrar etmesi ve düşmanalrın aynı stage de daha kalabalık ve biraz daha zorlaşarak gelmesi bunu süreklilik haline getirmesi oyunun sıkıcı tarafları.

Bolca kes, stage'i geç sevenler için güzel bir oyun.

Sizi iyi tanıyan bir arkadaşınız olunca bu tarz oyunlara ulaşmanız kolay oluyor. Sağol suke

Şimdi şuna aşık olunmaz mı?

[bIMGX=600]

http://i.imgur.com/MJqlc7F.png[/bIMGX]

Oyun bana direk Ga-rei'yi hatırlattı.

Yoomiiiii (/summon meyday)

Hemen indiriyorum, suke'ye kucak dolusu sevgiler

TERA'da epey ilerledim bu arada, farkettim ki level 58'e kadar tutorial gibi bir şey oynuyorsunuz (hizli level uplar, mob kesince exp para vs hiçbir şey kazanmama vesaire). Lv58 olduğunuzda eskiden bulunduğunuz o koskoca town'un yine paramparça olmuş haline geçiyoruz. Valla içim parçalaniyor böyle her yeri darma duman görünce ;_;

Eskiden Pegasus'a biniyorduk artik ejderhalar var. Ecderya'ya da binmedim demem artik

[bIMGX=600]http://puu.sh/90utR.png[/bIMGX]

(ss alirken fps olmuş 17 rezillik )

Bunlarin haricinde Dungeon Fighter Online oyununu indirdim dün gece, bugün arkadaşla deneyeceğiz. Arcade fighter'lari hep sevmişimdir, bu çok tatmin edici bir şey olacak gibi.

Repimi vermeyi unutmadığınız için teşekkür ederim. Oyunla ilgili benim için ufak bir ayrıntı, kontrol ettiğimiz kız kılıcını sol elle kullanıyor, kendim de solak olduğumdan, böyle solak karakterlere ayrı bir ilgi duyarım, misal Final Fantasy 7'den Sephiroth, Game of Thrones'tan Arya, Dark Souls'tan Artorias (ki rakibine handikap olsun diye sağ elini kullanır), Chrono Trigger'dan Crono, hatta Legend of Zelda serisinden Link bile kılıç kullanacağı zaman sol elini kullanır. Ufak ama hoş bir ayrıntı.

Dungeon Fighter Online'ın Arad Senki diye bir animesi de vardı.

LoL'un dışında telefonda da bu aralar bazı oyunlar oynuyorum. Tower of Saviors bir kart oyunu ve puzzle tarzıda olsa oyunun mekaniği ilgimi çektiği için oynuyorum. Son zamanlarda ise Clumsy Ninja'ya bakıyorum.

Resident Evil: Revelations

Yine değişmiş bir Jill ile oynuyor olsak da Jill, Jill'dir ama üçüncü oyundaki Jill'i unutmak mümkün değil. RE4 ve 5'reki chapter şeklindeki oyun özelliği bu seride de devam ediyor. Oyunu kapatıp açtığınızda bir önceki bölümde RE'da olanlar diye bir de özet geçiyor, güzel bir özellik açıkçası. Ne yaptığını hatırlatıyor oyuncuya. Bir de oyuna dizi havası veriyor.

Bölümlerde farklı karakterlerle oynamak da oyunun artılarından.

Omuz üstü kamera açısı bu oyunda baan sanki diğerlerinden daha yakın gibi geldi ve bazen oynarken başım dönüyor açıkçası. Zombi tasarımları da çok özensiz olmuş.

Tekinsiz bir gemide ilerlerken, havalandırma boşluklarından tam tepenize düşen zombiler kalpten götürmek için birebir. Sırf yüreğim ağzıma gelmesin diye temkinli koşuyorum koridorlarda.

Korsan/Orijinal oyun konusuyla alakalı olarak bugün yaşadığım olaydan bahsedeyim. Kozyatağı Vatan'daydım bugün. Hemen konsol ve oyun standı gözüme çarptı. Ps4 1500 tl civarlarındaydı, yada Ps3 halen o fiyata satılıyordu, pek dikkat etmedim. Oyunlara kısaca bir göz atayım dedim, Ps4 oyunlarının üzerindeki fiyat etiketini görünce afalladım. Tamam zaten oyunların fiyatı oldukça yüksekti memleketimde, ama Killzone 277tl idi, Ps4 oyunlarının tamamına yakını da o fiyatlardaydı. Hayır Tomb Raider falan da gözüme çarptı, pc için fiyatı 100 tl civarlarında olan oyun Ps4 için 270 tl olabilir mi ya, nasıl bir saçmalıktır bu anlamış değilim. Sonra gel de korsana yönelme, neyse ki pc oyunculuğu özellikle dijital olarak oyun satın alma olayı sayesinde çok daha iyi yerlerde. Ama 277 tl nedir arkadaş ya? İnsaf...

Çok fazla indirim takip eden biri değilim. Arada belli oyunları görüp oynarım ama dediklerinde yüzde yüz haklısın. Sadece oyunlarda da değil film, dizi sezon paketlerinide sayabiliriz. Önceden kitaplarıda sayabilirdik ama şimdiye kadar kitap sektöründeki fiyatlar düşüşte. Daha önceden korsan olarak alan kişi bugün D&R'a gidip orjinali çok az bir fiyat fazla vererek alabiliyor. Tabi her kitap içinde geçerli olmuyor bu ama zamanla bunuda aşarız artık.

gundam'in oynadiği oyunu ben de oynuyorum 2 gündür, şu saatlerde de epey maraton yaptim fakat yordu beni oyun bi yerden sonra. En son tapinak gibi bir yere geldik, konseptin değişmediğini görünce biraktim oyunu. Hoş sarişin hatunla dövüşmek isterdim ama, bunu daha uzun bi zaman sonra yapacağim sanirim. Holy skiller'e upgrade verince çok leziz bir şey oluyor bu da final görüşüm

suke'ye +rep

Ayrica oyun Steam Greenlight'a yüklenip mağazaya kadar taşinmiş, bence bu büyük bir başari. Oyun da 10 dolarmiş, 10 dolar vermeye değmez ama indirime girdiğinde bu tarz oyunlar 3 dolara kadar düşüyor genelde. O zaman belki developer'a katki niyetine satin alinabilir, onun haricinde portable'a devam Mağaza sayfasi: http://store.steampowered.com/app/263620/

Bu arada Battlefield 3 Originsde standart sürümü kısa bir süreliğine ücretsizmiş. Seveni varsa kaçırmasın derim.

" Touhou 14.3 - Impossible Spell Card " versiyonunu indirdim ama hay indirmez olaydım, çok sinir oldum.

" Touhou 14.3 - Impossible Spell Card " versiyonunu indirdim ama hay indirmez olaydım, çok sinir oldum.

Evet onu ben de denedim, yeşil saçli bir hatun var sari sari random gönderiyor onu bir türlü beceremedim, rastgele olunca kaçiş yolu belirleyemiyorsun iyice karişiyor.

Fakat kafasi çikan kizi çok sevmiştim, oyunda da çok eğlenceli olmuş o. Daire çizdiriyorum peşimden kovalatip

Ayrica Touhou istersen önerim Embodiment of Scarlet Devil veya Perfect Cherry Blossom. Oynamasi en keyifli ve o kadar zor olmayanlar genelde bu ikisi. Normal veya Easy yapabilirsin.

Castlevania: Lords of Shadow

Bir süre oyuna ara vermiştim Re:Revelations bitince kaldığım yerden devam ettim, kendime geldim be ya bir sürü yaratık kesince.

Oyun God of war, Prince of Persia ve Devil May Cry karması olunca ve pcye çıkmış en iyi slash aksiyon olunca oynamamak mümkün değil. Vampirler, kurt adamlar, ghoul'lar, titan'lar, troller envai çeşit düşmanı da olunca ve güzel ilerleyen bir hikaye örgüsü ile tamamlanınca da ortaya muazzam bir şey çıkmış. Kendimi başından alamıyorum. zorluk seviyesi de baya üst durumda. Karakter geliştikçe ve kombolara hakim oldukça karşınızda kimse de duramıyor orası ayrı bir konu.

Güzel ve sağlam bir oyun. Hemen bitirp ikincisine geçme düşüncesi içerisindeyim.

Sırad abekleyen epey oyunumda var bu yaz yoğun geçecek benim için.

Mitsurugi Kamui Hikae'i bende indirdim ama en son boss çok sinirime gitti. Saldırılarından kaçıyorum yinede bana vurdu sayıyor. Kendini tekrar etmesini falan onu hiç saymıyorum. Karakterleri falan güzelde bu kadar küçüj boyurlu bir oyun için güzeldi.

Alice: Madness Returns oyununa başladim bugün 2-3 saatte epey bi yol katettim. Oyun başta garip bir şekilde bilgisayarimin sesini tamamen kapatti, DirectX güncelleyip restart atmam gerekti ama sonra sorunsuz çalişti.

Oyunda Easy > Normal > Hard > Nightmare zorluklari var, ben işin suyunu çikarmiyayim kafami dinleteyim diye Hard seçtim. Oyun aslinda biraz kizlara göre, peri kizi gibi pof oraya gidiyorsunuz pof buraya. Mantarlarin üzerinde pomf diye zipliyorsunuz, dodge vesaire yine bir pomf. Her stage'de kiyafetiniz değişiyor, Alice hep güzel böyle elinde biçağiyla. Ortam zaten wonderland olduğu için art + renk cümbüşü oyunu korkudan ziyade öyle eğlencelik bir maceraya çevirmiş. Ölseniz bile hemen öldüğünüz yerden başliyorsunuz, düşmanlarla dövüşürken kolay kolay ölmüyorsunuz genelde ranged/melee silahlariniz falan var her türlü ölüyorlar. Silahlara upgrade yapabiliyorsunuz topladiğiniz "dişlerle" ama rahat 600 diş falan istiyor bir upgrade. Sağda solda kestiğiniz kutularda da hemencecik hp up yapabiliyorsunuz. Benim öldüğüm zamanlar genelde bir platformdan diğer platforma ziplarken mesafeyi tutturamamamdan ötürü oluyor.

Bir de ben çok çabuk heyecanlaniyorum, yukari aşaği inen asansör gibi bir platform vardi bi yerde. Onun üzerine atladim, yukari çikti çikti tam ben nereye atlasam diye hesaplarken birden aşaği bi indi hizlica. Tabi o birden inince sizin ayaklarinizin altindan gidiveriyor, ufak çapli bir kalp krizi geçirdim o an.

En son bitirdiğim oyun Sleeping Dogs. Açıkçası oyunun bu kadar iyi olacağını hiç düşünmüyordum. Yanılmıyorsam da Hong Kong birebir yansıtılmış oyunda. Hikayesi biraz yetersiz olsa da, karakterimizin polislikle, çete üyesi olma arasında gidip gelişleri, o her sabah kalktığında söylene söylene kalkışı, içinde bulunduğu ikilemler oldukça iyi yansıtılmış oyunda. Ayrıca ufak çapta da olsa oyunda bazı göndermeler mevcut. Daha doğrusu, "polis saf kan iyi, çeteler saf kan kötü" gibi bir şey yapmamışlar ve bu da gerçekçi bir durum olduğundan baya hoşuma gitti.

Oynanabilirlik oldukça basit ve yeterliydi, hiç bir sıkıntı çekmedim bu konuda. Klavye mouse ikilisi için nasıldır bilmiyorum ama. PS3 kolumu bilgisayara takarak oynadım, nasıl yapıldığını merak edenlere de yardımcı olabilirim.

Oyunu oynarken, uzak doğu filmi izliyor gibiydim adeta. O arabalarda ve motorlardaki kaymalar, dövüş ve aksiyon sahneleri bana tamamen bu hissi verdi. Görevleri de tamamladı bu hissi.

Oyun hakkında aslında bir çok şey yazılabilir ama, "şöyle gta gibi bir oyun oynayayım ama böyle, farklı bir tadı tuzu, kendi karakteri olsun" diyenlerin oynaması gereken bir oyun.

Şuan ise The Witcher oynuyorum. Sonunda başlayayım dedim. Oyun eski olsa da, Enhanced Edition'la çok da gözünüze batmıyor oyunun eskiliği. Grafıkler geliştirilmiş ve daha bir çok yeni şey eklenmiş oyuna. Yalnız Tavernanın tekine geldim ve tıkıldım kaldım orda resmen. Kumarbazın tekinle hep zar atıp duruyorum bir kaç saattir. Taverna içinde para için dövüşen elemanlarla dövüşüyorum. Bi yeniyorum bi yeniliyorum, bir dayak atıyorum bir dayak yiyorum ama baya eğleniyorum açıkçası Oyunda yeni olduğum için hakkında pek bir şey söyleyemeyeceğim ama hayal kırıklığına uğratacak gibi durmuyor oyun.

Neverwinter'i denedim/denedik biraz, azicik solo azicik party derken neye benzediğini anladim. Sağda solda Türkler haricinde bir tane iyi yorum yapan görmeyişimin sebebini de bizzat yaşadim.

Class'lar, animasyonlar güzel. Tamam hadi 5 skill olsa bile o da güzel, oynanabilir ve kolay oluyor. Ama daha basit bir mount için bile ne kadar bekliyoruz, üstelik 5G para ile almak gerekiyormuş sonra. Biz daha party olarak 1 gold'u zor topluyoruz kişi başi 1 mount'tan 15 gold toplamak ohoo. Üstüne tonla lag, glitch eklenince oyun bildiğin kabusa dönüşüyor. Oyunun başindaki lag'i o kadar takmiyorsunuz neticede enemy'ler kolay ama ileride bosslarda bu böyle olacaksa yandik. p2w'in krali olmasi da oyunu hiç cazip kilmiyor. Bi tane chest buldum açmak için bilmem kaç yüz zen (gerçek para işte) olmasi gerekiyormuş, hadi oradan.

Ufak tefek quest bosslarinin aşiri kolayliği, adim başi campfire olmasi, mana kullanmamak gibi bir sürü özellikle de kolay level alinma sağlanmiş, 1-2 saatte 10 level olan adam 3 gün kassa endgame'e ulaşir zaten.

Sonuç olarak dünyada çok daha lezzetli mmo'lar varken sirf Türkçe diye bunu oynamak kulağa hiç hoş gelmiyor. Tabi arkadaşla oynayinca lag olmadiği sürece her oyun zevkli, orayi geçiyorum.

Ha bak bu tarz oyunlara yeni başlayanlar için çok öğretici ve kolay, o konudan takdir ettim. Yeni oyuncular üzerinden ticaret yapiyorlarmiş gibi geldi yine de.

@UnderminE

Ya bırak o tür oyunları senide Leauges of Legends'a başlatalım. Bir kere başladın mı bırakamazsın. Çok fazla oyunlardan sıkılan biri olarak sadece bu online oyun beni sıkmıyor. Hem beraberde oynarız.

@UnderminE

Ya bırak o tür oyunları senide Leauges of Legends'a başlatalım. Bir kere başladın mı bırakamazsın. Çok fazla oyunlardan sıkılan biri olarak sadece bu online oyun beni sıkmıyor. Hem beraberde oynarız.

Ben o tür oyunlara gelemiyorum ya, o kadar kafa yoruyorsun gözünü bile ayirmiyorsun oyundan ama sonunda başkalari yüzünden kaybediyorsun. İstediğin zaman oyundan çikamiyorsun bile aman oyun gitmesin aman başkalari arkamdan sövmesin diye Denedim, rahat olsun diye Lux ile oynadim ama 10 dakikadan sonra içim bayildi yeter da dedim

Ama mmo'larda "gençler siz takilin ben gelince invite gönderirim" diyorsun al sana parti yola devam ediyor Hem dungeon'a girip dinlene dinlene 3-4 saat oynamanin keyfini vermez LoL

İşte o oyunlarında hiç tadını alamıyorum ben. Dediğin gibi saatlerce oynuyosun ama tık yok. Ama lolda öyle değil. Her maç gidişata göre değişiyor. En az 20 dakikada falan bitiyor. Farklı modlarda var zaten. Gözünü ayırmaman gerekli, istediğin zaman çıkamıyosun -çıkarsan sorun olabiliyor- ama zamanı kısa olduğu için daha rahat ediyosun. Tanıdığın 5 kişiyle oyuna girdiğin zaman daha rahatsın zaten.

Nasil saatlerce oynuyorsun tik yok, maceraci ruhun kaçmiş senin Örneğin Tera'da atima binip diyar diyar geziyorum git git bitmiyor, vay be adamlar ne mekanlar yapmiş diyorum 3-4 saat dungeon'da biraz adam kesip biraz ateş başinda dinlenerek ilerleyip sonra da ekrana bile siğmayan bir boss'u arkadaşlarinla gebertmek acayip keyif veriyor insana ya. Herkes kendine düşen görevi yapiyor, ölen olursa o can havliyle adami diriltmeye uğraşiyorsun falan filan bildiğin ter akiyor bir yerlerinden Öldürünce de ego tavan yapiyor, boss'tan düşen ödüller de silah/armor falansa değmeyin keyfine gelsin yeni dungeonlar

Murdered: Soul Suspect'e başladım. Nintendo DS'teki Ghost Trick'i bilenler hatırlar; nasıl öldüğünü bulmaya çalışan bir karakterin hikayesini anlatıyordu. Murdered da benzer şekilde, maskeli bir seri katil tarafından katledilen Ronan isimli bir dedektifin, katilinin kim olduğunu bularak huzura ulaşmasını konu alıyor. L.A. Noire gibi olmuş, gayet güzel.

Şu sıralar Skyrim ve Total War II oynuyorum. Skyrim zaten bomba son baktığımda steamde 300 saati geçmişti

RTW 2 ise bence birçok olumsuz yoruma rağmen güzel. Oyun içindeki hataları falan ekler ile düzeltmişler, bir de mod indirip daha değişik şekillerde oynanabiliyor.

Buralar çok boş kalmiş ya, bi canlilik getirelim

Bugün The Walking Dead'in ilk sezonunu bitirdim, çok etkilendim, etkilenmekten ziyade bölümlerin uzunluklari epey hoşuma gitti. Seçeneklerin bolluğu, kişinin kendini karakterle bütünleştirmesi harikaydi. Üstelik karakterler kendince derin ve gerçekçiydi, hiçbir karakterden doğru düzgün nefret edemedim. İçimde hep onlara sempati duymak için sebeplerim oldu. 400 days'e geçeceğim yarin, sonra da gelsin 2. sezon. Hoş ben 2. sezonun 2 bölümünü çoktan oynadim bir aptallik edip ama olsun

Bir diğer oynadiğim oyunsa yine ayni ekipten The Wolf Among Us. An itibariyle 4. bölümü bitirdim ve yeni gelen 5. bölüme geçmek üzereyim. Hayatimda bu kadar güzel renklere sahip bir oyun daha oynamadim, o işiklandirmalar, o çizgi roman havasi o kadar harika verilmiş ki bazen muhabbete mi odaklanayim yoksa etrafi mi seyredeyim kararsiz kaliyorum. Oyun aslinda çok kisa, her episode'u bitirmek taş çatlasin 1 saatinizi aliyor. Oyunu bi oturuşta 5-6 saatte bitirebilirsiniz, o konuda üzüldüm. Keşke biraz daha araştirma/bulmaca ağirlikli olsaydi. Daha çok diyalog ağirlikliydi, evet sevdim ama keşke biraz daha ayarlasalardi dozaji.

Onun haricinde iyi kurt/kötü kurt olayini çok beğendim, kendimi tutamadim all hail the big wolf diyerekten dark side'a kaydim biraz. Sigarami da yakiyorum, arkada bir Kurtlar Vadisi müziği eksik

Buradan interneti olmayan oyun arkadaşim suke'ye selam gönderiyorum