Jump to content
  • Kayıt Ol

Ne Oynuyoruz?


gundamaster

Önerilen İletiler

Final Fantasy XIV

Tam 1 yıl 2 ay önce başladım ve birkaç gün önce bıraktım.Başladıktan sonra hayatım durdu resmen.Birkaç aya Heavensward paketi gelecek, o gelmeden bırakmak istedim.Benim için eşsiz bir deneyimdi.Piyasada parasını hak eden nadir MMORPG oyunlardan biri.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Bu paralı mod durumları çıkınca "aman tüm sevdiğim modlar paralıya geçmeden her şeyi indireyim" kafasında Skyrim indirdim, ben modları düzenleyene kadar geri çektiler paralı sistemi :D

Valkyra Chronicles oynuyorum. Benim gibi hikayeyi her şeyden önce tutan birine bile "şu boş sahneler bitse de oyuna gelsek" dedirttiler. Her dövüşden önce yarım saat anime izliyorum resmen :P

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

  • 1 ay sonra...

The Witcher 1

Oyunun dövüş sistemi normal RYO oyunlarından farklı, farenin sol tuşuna abanma olayı değil de tek tık basıyorsun karakter kendince kombo yapıyor, başta biraz tuhaf gelse de aslında çok güzel olduğunu farkediyorsunuz, çünkü bambam vurma olayı yok, karakterler kendine kendine dövüşüyor, savuşturuyor, doğru zamanda tuşa basıp geri çekilme, savuşturmaya dayalı olay. Çok daha gerçekçi geliyor.

Oyunun en güzel kısmı ise muhabbetler gerçekten sarıyor, daha da güzel olan kısmı ise yaptığımız tercihler oyunu o anda etkiliyor. Yani bir tek oyunun sonu değil, kime gider yaptığımız, kime uysal başlı davrandığımız, kimi öldürmediğimiz, kimi sağ koyduğumuz. Sırf özellik almak için iksire gerekli parçayı temin edebilmek için gözümü kırpmadan öldürdüğüm karakterler oldu, hehe. Hiç de pişman olmadım :D Yaptığınız seçimler oyunun o saniyesinden sonra her an hissediliyor, kiminle dövüşeceğinizi, kiminle karşı karşıya geleceğinizi, kimin sizin tarafında olacağını. Daha daha güzel kısmı ise tüm bu seçimler bizi iyi ya da kötü yapmıyor. Neysek o oluyoruz. Zaten oyunun en başında da söylüyor, iyi ya da kötü yok, yalnızca seçimler var.

RYO beni pek sarmaz ama bu fenaydı. Yan görevler falan, her şeyiyle on numara. İşin büyü kısmı falan, sanki fantastik olmaktan çıkmış da tamamen doğaüstü bir dünyanın gayet bizimkisi gibi sıradan bir hali. Grafikler belki eski gelebilir, senaryo insanı alıp götürüyor. Grafikler yüzünden yapılan espriler falan mimiklere yansımıyor ama olsun, sıkıntı etmiyorsunuz. Zaten grafik istiyorsanız 2. oyunda tonla var. Zaten 3. oyunun grafiği bilgisayar yakıyor, ona değinmiyorum.

Müzikler felaket. Kitap gibi. Zaten oyunun kendisi kitaba dayanıyor, belki bir gün Türkiye'de basılır da okuruz. Bu kadar harika bir müziği olan oyun kötü olur mu hiç? Polonyalıların kendiyle gurur duyma sebebi.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Witcher'ın ilk oyununu bir süre oynayıp sonra oynanışa daha fazla katlanamayıp bırakmıştım, tuşlara zamanında basma olayı bir süre sonra sıkmaya başlıyor, ritim oyunu mu oynuyorum aksiyon mu dedim bir süre sonra. İkinci oyunda düzelttiler. Aslında fena bir sistem değil ama herkese göre değil. Müzikler ve hikaye zaten on numara. Oyunda sevmediğim diğer şey ise kustomizasyon. Artık Türkçe'ye tek kelime olarak nasıl çevrilir bilemiyorum da, ben böyle oyunlarda oynadığım karakteri ya kendime benzetirim (tip olarak) ya da hatun karakter seçip hayallere dalarım. :P Geralt cool bir abimiz ama gelemiyorum ben tek karaktere mecbur kalmaya. Bir de bir uzun kılıç bir de kısa kılıcı vardı yanlış hatırlamıyorsam, dövüş ve savaş sanatlarına hayran biri olarak yetmiyor tek stil takılmak zorunda kalmak. Tabi oyunun veya Geralt'ın en güzel yanı, karşılaştığı npclerle muhabbetleri, elinden kaçan hatun yok abimizin. Bir yerden sonra pul koleksiyonu yapar gibi hatun koleksiyonu yapmak bile yetmedi bana :P oynanış sıktığı için. Zaten benim için oynanış > diğer elementler.

Ben de bu aralar büyük umutlarla giriştiğim WWE 2k15 oynuyorum. Kariyer modunu bitirince siler başka bir şey yüklerim heralde, ama oyun ilk başta çok sıkıcı gelmişti, sonra bırakamadım. Müzikleri günümüzün pop, hip-hop, rock müzikleri karışımı falan ama bazı parçalar beni benden aldı, tekrar tekrar dinliyorum. Tvde bazı kanallarda yayınlanırdı izlerdik, acaba gerçek mi yoksa sahtedir olm kesin falan muhabbetleri dönerdi. Sahte falan da olsa şov bazında düşününce izletisi keyifli bir olay bu güreş olayı. Ama tabi minnacık bir tayt giyip kaslı vücutlarıyla birbirlerine yapmacık tekmeler atan adamları izlemektense bunların diva versiyonları (haliyle :D ) her zaman daha çok ilgimi çekmiştir, istediği kadar yapmacık olsun, catfight ulan! :P Tabi oyuna başlamadan önce kendi karakterimi baya geniş kustomizasyon özellikleriyle donatıp oynayacaktım. Maalesef bundan yıllar yıllar önce Playstation One'da oynadığım bir güreş oyununda bile tonla kustomizasyon seçeneği vardı. Ayrıca bunda yine diva yaratma olayı yok, var olan divalardan birinin kıyafeterini ve hareketlerini falan değiştirebiliyoruz. Bu da hoş olmadı, zaten 8 diva var, kıyafet çeşidi de çok az. Yine de AJ Lee tek başına yetiyor. The Rock, Batista, Hulk Hogan, John Cena gibi Hollywood filmlerine de akan isimlerle oynayabiliyor olmamız beni çok sevindirdi. Da ben AJ Lee'den başka karakter seçmiyorum. :P Kariyer modunda yarattığım karakter ringe çıkarken Lightning Hero from Istanbul, Turkey gibi şeyler duymak nasıl gaza getiriyor insanı bilemezsiniz. :D BİLEMEZSİNİZ! :P Karakterimin Rey Mysterio çakması fanatik Fenerbahçeli :P resmini de atmak isterdim ama maalesef win8de alamadım ekran görüntüsünü bir türlü. Tvde izlerken Rey Mysterio'yu severdim özellikle, bir de hiç kimsenin sevmediği CM Punk'ı. Niye sevmiyorlar falan diyordum da, oyunun tarihi dövüşlerini açayım dedim CM Punk bildiğin reyiz ya. Neyse oyunda aslında bir sürü şey var daha bahsedilecek, ama oynanışa alışınca maçlar çok basit geliyor. 15 yıl sürüyormuş kariyer modu, WWE'ye çıkamadım henüz ama diğer bütün liglerin 3. yılda şampiyonu oldum. Döverim. :P

Edit: Pencere modund açınca ekran görüntüsü alınıyor. İlla göstercem karakterimi. :P John Cena reklamı olan t-shirt stamina veriyor ekstradan yoksa ben kaslı vücudumdan memnunum. :P

2QwwCJ9.png

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

http://fenglee.com/game/aog/

Shingeki no Kyojinin web tabanlı simülasyon oyununu yapmışlar.Oldukça başarılı web tabanlı bi oyuna göre öneririm.(Not: eğer oynamaya başlacak olursa benimle irtibata geçsin parti olarak gireriz)

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Witcher'ın ilk oyununu bir süre oynayıp sonra oynanışa daha fazla katlanamayıp bırakmıştım, tuşlara zamanında basma olayı bir süre sonra sıkmaya başlıyor, ritim oyunu mu oynuyorum aksiyon mu dedim bir süre sonra. İkinci oyunda düzelttiler. Aslında fena bir sistem değil ama herkese göre değil. Müzikler ve hikaye zaten on numara. Oyunda sevmediğim diğer şey ise kustomizasyon. Artık Türkçe'ye tek kelime olarak nasıl çevrilir bilemiyorum da, ben böyle oyunlarda oynadığım karakteri ya kendime benzetirim (tip olarak) ya da hatun karakter seçip hayallere dalarım. :P Geralt cool bir abimiz ama gelemiyorum ben tek karaktere mecbur kalmaya. Bir de bir uzun kılıç bir de kısa kılıcı vardı yanlış hatırlamıyorsam, dövüş ve savaş sanatlarına hayran biri olarak yetmiyor tek stil takılmak zorunda kalmak. Tabi oyunun veya Geralt'ın en güzel yanı, karşılaştığı npclerle muhabbetleri, elinden kaçan hatun yok abimizin. Bir yerden sonra pul koleksiyonu yapar gibi hatun koleksiyonu yapmak bile yetmedi bana :P oynanış sıktığı için. Zaten benim için oynanış > diğer elementler.

İlk oyunca savuşturma tam değildi, yuvarlanma olmadığı için. Hareketi yaparken tam çekilemiyorsun, orada biraz sıkıntı veriyor. Ama ikinci oyuna biraz baktıydım da deli olmuş, tam oturtmuşlar sistemi. İşin daha da güzel yanı 1. oyundaki seçimlerle 2. oyuna kaldığımız yerden devam ettiriyoruz, 2. oyundaki seçimlerle de 3. oyuna devam ediyoruz. Oyun piyasasında buna örnek başka oyun var mı bilmiyorum.

Dövüş yeteneklerini yükselttikçe vuruş şekli değişiyor, 3 vuruş stili 3 şekilde değişiyor bu da 9 yapar, gayet fazla bence.

Hatun muhabbeti de fena, ırk mırk cins mins affetmiyor abimiz.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

İşin daha da güzel yanı 1. oyundaki seçimlerle 2. oyuna kaldığımız yerden devam ettiriyoruz, 2. oyundaki seçimlerle de 3. oyuna devam ediyoruz. Oyun piyasasında buna örnek başka oyun var mı bilmiyorum.

Oynayalı epey oldu ve bitirmemiştim oyunu, o yüzden dövüş stilleri ile ilgili çok fazla şey hatırlamıyorum, ama ok olur, topuz olur, mızrak olur vs başka silahlar olur ve o silahlar üzerinde gelişir karakter, bu yoktu mesela, demek istediğim de buydu.

Bu seride hikayenin yaptığımız seçimlerin sonucuna göre kaldığımız yerden devam ettiğini bilmiyordum. Ama bu tarz oyunlar var, Mass Effect serisi, Dragon Age serisi, The Walking Dead serisi aklıma gelen ilk örnekler.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Valla Life is Strange oynuyorum demeye geldim tam da muhabbetin üstüne denk gelmişim. Acaba Life is Strange'e 2. oyun gelir mi çok merak ediyorum. Nasıl uzar bu oyun bilmem de keşke gelse ;_;

Life is Strange daha yarısında ne kadar manyak ötesi bir oyun olduğunu kanıtladı. En son Steins;Gate okurken böyle kafayı yediğimi hatırlıyorum. O bile şu an LiS'in altında kalıyor. En son çıkan bölümü üstüste 2 kez oynadıktan sonra bile balkona çıkıp gökyüzüne baktığımda "o nasıl bir sondu ulan öyle" diye derin düşüncelere daldım. İnsan artık "lütfen daha fazla oynamak istemiyorum her şey böyle kalsın" diye haykırıyor oyuna doğru. 4. bölümden korkuyorum Allah bilir ne olacak ;_;

Öte yandan insanı günlük tutmaya heveslendiriyor oyun, yetmiyormuş gibi bir de evladiyelik Polaroid makinemi canlandıracak bana. Fotoğrafçılık hobisi mi ediniyorum ne, güzel bi duvar yapabilirim ben de resimlerden :P Hipster mi olacam ne :011:

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Ne kadar doğru bilmiyorum ama sezon iki düşünülüyormuş. Aradım şimdi şunu buldum:

Moris said the team would like to work on episodes for Life is Strange, which currently has a five episode arc.

“For Season 2 we started bouncing ideas off each other,” he said. “Obviously we need to see and Square Enix needs to see how the first season does to really decide whether we kick it off or not.

Bildiğim kadarıyla baya tutuldu, çıkmaması için bir neden görmüyorum.

Da işte dallanan hikayelerde sorun oluyor sonra. Ya hikaye insanların istediği kadar değişmiyor seçimlerinle, ya da dönüp yok ya öyle değildi o diyorlar :D

Mesela Dragon Age Origins'in final slaytlarının yarısı sonradan yalan çıktı, yazarlar geldi "Onlar sadece söylentiydi zaten çok aldırmayın ya" dedi. Mass Effectde de benzeri sorunlar...

TWD bu olayı ana karateri değiştirerek atlatı biraz. Ama onda da 400 Days özellikle ikinci sezona giriş olarak yapıldığı halde etkisi neredeyse hiç yok. Witcher oynamadım daha o nasıl hallediyor bunu bilmiyorum.

Çok dertliyim bu konuda çok :P

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Valla Life is Strange oynuyorum demeye geldim tam da muhabbetin üstüne denk gelmişim. Acaba Life is Strange'e 2. oyun gelir mi çok merak ediyorum. Nasıl uzar bu oyun bilmem de keşke gelse ;_;

Life is Strange daha yarısında ne kadar manyak ötesi bir oyun olduğunu kanıtladı. En son Steins;Gate okurken böyle kafayı yediğimi hatırlıyorum. O bile şu an LiS'in altında kalıyor. En son çıkan bölümü üstüste 2 kez oynadıktan sonra bile balkona çıkıp gökyüzüne baktığımda "o nasıl bir sondu ulan öyle" diye derin düşüncelere daldım. İnsan artık "lütfen daha fazla oynamak istemiyorum her şey böyle kalsın" diye haykırıyor oyuna doğru. 4. bölümden korkuyorum Allah bilir ne olacak ;_;

Öte yandan insanı günlük tutmaya heveslendiriyor oyun, yetmiyormuş gibi bir de evladiyelik Polaroid makinemi canlandıracak bana. Fotoğrafçılık hobisi mi ediniyorum ne, güzel bi duvar yapabilirim ben de resimlerden :P Hipster mi olacam ne :011:

Ne güzel unutmuştum ve mesajını gördüm ; ; Mutlu mesut gayet keyfim yerinde oynamaya devam ederken beklenmedik bir şekilde gelen o 3. bölümün sonu.Ah o son sahne, of of...

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Aha 3. bölüme kadar oynamış birini görmek. Hemen bloguma bekliyorum, yazının sonlarına bazı teoriler iliştirdim. Yorumlarını merakla bekliyorum :D

https://akumina.wordpress.com/2015/06/08/life-is-strange/

Açıkçası Steins;Gate gibi milkinge çok açık bir oyun Life is Strange. Çok fazla soru işareti var şu an oyun içerisinde zaten. Ama öyle böyle kurcalarken plot hole vermeleri çok muhtemel. Bir yanım 2. oyun isterken, diğer yanım "yok ya her şey tatlıya bağlansın bitsin" diyor.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Trine 2

Aynı ilk oyun gibi değişen pek bir şey yok. Hikayesini pek akılda kalmadı. Bölümleri geç prensesi kurtar ve mutlu son şeklinde bitiyor. Spoiler vermiş gibi oldum ama genel olarak böyle. :D İlk oyundan farklı olarak araya boss koymuşlar. Bosslar pek güçlü olmasa da kısa sürede yenip, yoluna devam edebiliyorsun. Dlcsine geçtim. Orada da goblinler ana hikayede. :D

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

gundamaster

Hatred.

Bir çok yerde yasaklanmış olduğuna ve tepki çekmesine şaşmamalı. Amaçsız önünüze geleni öldürdüğünüz bir oyun, psikopat işi. Sinirlendiğiniz birileri varsa açıp oynamak terapi olabilir :P

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Mortal Kombat X oynayıp bitirdim, gerçi çok oldu bitireli. Benim laptop bile çalıştırmakta zorlandı. Bir de gaza gelip oyunun hikaye modunu kendimce yazayım istedim. Baya uzun, argolu ve oyun içindeki şiddet görüntülerini de kısmen içeren bir yazı oldu. Okumak isteyenleri şimdiden uyarıyorum. Şimdilik sadece Myanimelist'teki blog kısmına attım, asıl bloguma da zamanı gelince atacağım. Okuyun, okutun. :P

http://myanimelist.net/blog.php?eid=771459

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

  • 3 hafta sonra...

Terraria'ya uzuuuuuuuuun bir aradan sonra 1.3 güncellemesi gelmiş. Steam'e eklenen achievementleri geçtim, oyunu neredeyse baştan yaratmışlar. Bu tarz crafting sistemli oyunlar, siz tüm itemleri vesaire keşfettiğinizde sıkmaya başlar. Terraria'da önce bi süre sıkılıyorsunuz, 1-2 sene sonra oyunu tekrar canınız çekiyor ve tam siz oynamaya kapılmışken süper bir güncelleme geliyor. En azından benim için son 3 büyük güncelleme hep böyle olmuştur :011: Oyun şa ha ne olmuş ya bayılıyorum yapımcısının bu yenilikçiliğne <3 Ayrıca 4chan'deki başlıkta önerilen listesini de dikkate alması ayrıca güzel.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

  • 1 ay sonra...

Deadlight

Atmosferi iyi yaşatıyor ama tam koşuşturmanın ortasında bir kartona takılıp düşünce hiç hoş olmuyor, ama kesinlikle iyi oyun.

The Stanley Parable

Oyunu bitirmek çok kısa ama oynamak 4 saatten fazla. Birinci kişi bakış açısından bir hikayenin ana karakteri gibi oynuyoruz, bir anlatıcı konuşuyor, onun dediklerini ya yaparsın, ya da yapmazsın, oyun bu şekilde inanılmaz yerlere budaklanıyor. 18 sonu var. Çok iyi bir Türkçe yaması var, resmileştirilmiş.

Spec Ops: The Line

Dubai'de geçen entrikalar içinde yüzen, seçimlerinizin sonuçlarınızı yüzüne şak diye çarpan (hani seçim derken bir şeylere tıklamıyoruz, görevde kurtarmanız gereken adamı kurtarabilir ve 3-4 sivili feda edebilirsiniz. Bir taburu geçmek için kolay yoldan beyaz fosfor kullanabilir ve oraya sığınan tüm insanları patates gibi kızartabilir, birbirine sarılarak çıra gibi olmuş anne ile evladı görebilirsiniz.) iyi bir aksiyon savaş oyunu.

Ovovovovovov

''Bizim gibi adamlar şanslıysa gerekeni yapar, sonra da ölür.''

-Kimseye zarar vermek istemedim.

-Kimse istemez zaten.

''Kendin için öldürmek cinayettir, devletin için öldürmek kahramanlıktır, eğlence için öldürmek zararsızdır.''

Öldürüyoruz, öldürüyoruz, kurtarmak için, bu krizden çıkmak için öyle çok öldürüyoruz ki en sonunda artık kurtaracak insan kalmadığında oraya ne için gittiğimizi bile unutmuş oluyoruz. Emeği geçenler kısmından sonraki seçim yeri çok fenaydı.

''Hâlâ iyi bir insansın.''

''Amerika silahsız sivillerin vurulmasına göz yummaz, ama bu gerçek değil, niye umursayasın?''

''Hâlâ bir kahraman gibi hissediyor musun?''

''Zihinsel uyumsuzluk iki çelişkili fikre sahip olmanın neden oldğu bir rahatsızlıktır.''

''Niye? Senin hayatını kurtardım diye mi, yüzbaşı? Ben birçok hayat kurtardım, çok daha fazlasına da son verdim.''

Bozulan sinirler, ağzı bozuklar, kan, kum, vahşet, yıkım, seks (bu yok).

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

  • 2 ay sonra...

Technobabylon

Kalbim, gönlüm, kafam, kolum, bacağım, herşeyimle Life is Strange'i beklerken eski tarz point-and-click macera oyunlarını inatla devam ettiren ve çok da iyi yapan WadjetEyeGames'in son oyunu. Önceki oyunlara nazaran bulmacalar pek zevkli değil (ne zor ne de kolay) ama nihayetinde WeG yaptığı için başımın üstünde yeri var.

Jotun

İskandinav mitolojisini temel alan izometrik bir bulmaca+aksiyon... animasyonu. Titan Souls'un konu içeren, muhteşem görünen ve sıkıcı olmayanı.

Ronin

Sıra tabanlı aksiyon platform oyunu (?) Çağrıştırdığı kadar büyük bir çorba değil. Müzikleri harika.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Life is Strange'in 5. bölümü dün gece çıkacak diye oyuna bir gireyim dedim, baktım ki Save'imin yerinde yeller esiyor. Hele ki böyle seçenek bazlı oyun olunca rastgele gidemiyorsunuz, 10 saatte 4 bölümü de baştan oynamak zorunda kaldım.

5. bölüm o kadar gerilimli ilerliyor ki, korkudan oynayamıyorum. ;_;

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Life is Strange 5. Bölüm

5. bölüme kadar benim için kusursuz ilerliyordu LiS fakat bu final hiç mi hiç yakışmadı.Evet, bölüm gayet mükemmel basladı fakat ending için sadece 'meh' diyorum.

Oyunun basından beri açıklanması gereken onlarca sey vardı ve cogu cevaplanmadan bitti.

En önemlisi ise o kadar seçimden sonra bize sadece

2 tane ending verilmesi...Özellikle sacrifice Arcadia Bay endingi muhtemelen tarihteki en komik endinglerden biri.Hani ciddiye almak istedim ama olmadı yani...

Fakat bölüm boyunca beni en çok etkileyen sey:

Oyunun basından beri hiç bir sempati beslemeyip, nefret ettiğim Nathan'ın,Max'e mesaj yolladığı sahne.Diyecek bir şeyim yok.Arkaplandaki müzik,Nathan'ın sesi,atmosfer...Kusursuzdu.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Aynı düşünceleri paylaşıyoruz. Oyunun başlangıcında resmen kendimi End of Evangelion izliyor gibi hissetmiştim.

Hele açılış sahnesini oynarken müziğin, seçeneklerin falan reversed olması harika bir şeydi. Çoğu yerde korkudan oynayamadığım da doğrudur. Warren'ın "Ape! Ape! Ape!" kısmında bile ürktüm :D

Son kısmında katılıyorum. Resmen aceleye gelmiş gibi. Aslında bir açıdan düşünüldüğünde "sizin insanlarla olan seçeneklerinizin bir önemi yoktu ki, zamanı geriye sarıp duran bir oyundan bahsediyoruz" tarzı bir mesaj veriliyordu belki de. Böye hiçbir şeye cevap bulamadık, Samuel'inden tut da Tobanga'sına kadar. Yahu Rachel gibi müthiş şişirilmiş bir karakter var elinde, kullansana. Konuştur onu, o zaman yolculuğunda Rachel'la da karşılaşalım bir şekilde. Mesela Pampidou'nun bize attığı sms komediydi :011:

Ep3 sonrası yazımı bilirsin, bazı teorilerde bulunmuştum. O teorileri yazdıktan sonra oyunu baştan oynayıp Jefferson üzerine suçlamalarımı yapıp Nathan'ı korumaya başlamıştım. 2 gün önce savelerim silinince oyunu 1'den başlayarak oynadım ve Nathan'ı hep korudum. Ona beslediğim o sempatiden sonra Nathan'ın attığı o mesaj aynı şekilde benim de yüreğimi dağladı. David için de aynı şey söz konusu.

Bilmiyorum, son bölümde tüm karakterlerle etkileşim içindeydik ve herkesin iç yüzünü görüyorduk. Oyun hala nasıl bize tüm o şehri yok etmemizi "son" olarak sunabildi aklım almıyor. Good end gerçekten mantıklıydı, Chloe'nin olgunlaşmasını gördük. Mezarlık sahnesi cidden güzeldi. Ben en son sahnede kelebekle birlikte geyiği de görmek isterdim. İkisini uzaktan yanyana görsek, kelebek geyiğin etrafında uçuşsa falan güzel olmaz mıydı. ;_;

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

  • 1 ay sonra...
gundamaster

Saint Seiya Soldier's Soul

Hatrı sayılır bir Saint Seiya sever olarak oyunu uzun süredir bekliyordum. Çok tatlı bir oyun olmuş, bu bekleyişime değdi.

4 ayrı ana arcı hikaye modunda oynamak mümkün. Sanctuary, Hades, Asgard ve Poseidon. Animeyi izlediyseniz az çok oradaki şekilde gelişiyor arclardaki hikayeler. Ana hikayede ilerledikçe yeni karakterler açılıyor ve battle modunda onlarla oynayabiliyorsunuz.

Battle modunda ise vs dan survival a kadar çeşitli dövüş kısımları mevcut. Online battle kategorisi de bulunuyor oyunda.

Dövüşlerde özel hareket kullanıca ki big bang attack olarak adlandırılmış bunlar; karakterlerin animedeki animasyonlarını görebiliyoruz. Oyun direk animeyi yaşatıyor.

Dövüş oyunu ya da Saint Seiya seviyorsanız göz atmanızda fayda var.

Trailer:

Bir de Dark Souls oynuyorum tekrardan. Bu sefer Pyromancer sınıfı bir karakterle. Yeni oyun gelene kadar eskisi ile ruh toplamaya devam. Bloodborne old Hunters DLC'yi oynamak vardı şimdi ama idare edeceğiz :/

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

  • 3 hafta sonra...

Rocket League oynuyorum üç gündür. Oyun beni gerçekten tavladı.

Şunu şöyle bırakıyorum,

Beraber oynamak isteyenler steam'den ekleyebilirler. Nick aynı. Bir de Meam. Stzake var, aldırmayın siz ona Dota2 zamanlarından kalma o hesap :D

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Bugün başlayacak olan indirimde %50'yi görmesini umut ediyorum. Görmeyip geçen sonbahar indirimi gibi %30'da kalırsa da alacağım. :D

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

  • 3 hafta sonra...

Baya bir oyuna el atıp çoğunu yarım bıraktım, tabi ki devam edeceğim daha sonra. :P

En kötüsü sanırım MGSV oldu, yaklaşık %30unu tamamlamıştım oyunun. Sonra görev listesinde oyunun tutorial kısmı da diyebileceğimiz hastanede geçen bölümü farkettim ve açtım. Bölümün sonuna kadar sıkıntı yaşamazken, bölüm sonundaki bir patlamadan dolayı oyun dondu, ne denediysem sonuçsuz kaldı, sıfırdan başlamam gerekecek sanırım, ya da başka bir pcden o kısmı geçip kaldığım yerden devam edebilirim, ki olursa güzel olur.

Dark Souls 2'ye kaldığım yerden devam etmektense sıfırdan başlayayım dedim, ama bu Scholar of the First Sin şeysi oyunu bambaşka bir şeye dönüştürmüş. O bölümde yer almadığını bildiğiniz bir düşman karşınıza umarsızca çıkabiliyor. Ben ilk versiyondan çok daha fazla beğendim Scholar of the First Sin eklentisini.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Hesap oluşturun veya yorum yazmak için oturum açın

Yorum yapmak için üye olmanız gerekiyor

Hesap oluştur

Hesap oluşturmak ve bize katılmak çok kolay.

Hesap Oluştur

Giriş yap

Zaten bir hesabınız var mı? Buradan giriş yapın.

Giriş Yap
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgilendirme

Forum Kuralları'mızı okudunuz mı?