En İyi Çıldırma Anları

Bazı oyunlar bildiğiniz üzere çok zorlar, hatta bu zorluk durumu yüzünden çıldırma safhasına geliriz. O safha içerisinde yaptığımız değişik davranışlar elbette abes olma yönünde sınırları zorluyor. Benim sizden istediğim aslında o meşhur "RAGE QUIT" durumlarını paylaşmanız. İstediğiniz kaynak kullanılabilir, takip ettiğiniz bir kanal ya da farklı kaynaklar. Biraz gülelim artık. Ayrıca elbette istediğiniz kadar paylaşım yapma imkanına sahip olduğunuzu tekrar hatırlatayım. Tabii unuttuğunuz bir paylaşım daha sonra tekrar eklenebilir, yani bunlar zaten klasik kurallar, direk geçiyorum.

Aslında o meşhur "DARK SOULS" çıldırma anları beni her zaman güldürmüştür, yalnız Rooster Teeth beni çok farklı bir safha içerisine soktu. Küfür etmesi ile alakalı değil, onu belirteyim. Ki küfür eden kanal sayısı bir hayli fazla. Rooster Teeth, kanal itibari ile başka bir yer teşkil ediyor benim için.

sadece kişisel fikrim ancak bana son derece yapmacık geldi sadece düşmanların önünde durup attack tuşuna spam yapıp neden ölüyorum diye bağırıp çağırmanın gereksizliği bir yana (1 kere bile darksouls oynamadım ama adamın neden öldüğünü anlamak için master olmanada gerek yok) daha dövüşmeye başlamadan bağırıp çağırmaya hazır bir tavır takınmasından hiç bahsetmiyorum bile.

çok ''hater'' bir profil çizdim farkındayım.. belkide ''streamer'' konseptini çok sevmiyorum diyedir ancak bu konuda şuana kadar tek beğendiğim ve bana samimi gelen adam pewdiepie olduki bence bütün bu popülerliğide samimiyeti sayesinde kazandı.. diğer bütün adamlar dediğim gibi yapmacık geliyor hani başlık ''rage quit'' değilde ''bakın şaklabanlık yapıcam bana ilgi gösterin'' miş gibi hissettiriyor

Abi simdi pew de o yolun yolcusu oldu artik, ilk çıktığında gerçekten samimiydi ama artik o da saklabanlik yapip ciglik atip durcam bakin brosss kafasinda

Neyse benim tabletten o videoyu bulmam imkansiz ama Horror Teletubbies tipi bi oyun vardi ve 2 ispanyol cocugun ciglik cigliga ragequit yapislari hic aklimdan cikmaz. Bulursam bir gun soz atarim

Abi simdi pew de o yolun yolcusu oldu artik, ilk çıktığında gerçekten samimiydi ama artik o da saklabanlik yapip ciglik atip durcam bakin brosss kafasinda

Neyse benim tabletten o videoyu bulmam imkansiz ama Horror Teletubbies tipi bi oyun vardi ve 2 ispanyol cocugun ciglik cigliga ragequit yapislari hic aklimdan cikmaz. Bulursam bir gun soz atarim

çok izlemediğim için bilmiyorum yazık olur valla oda bozarsa benim en son hatırladığım son videolarında birşeylerle dalga geçmek için normalde olduğundan fazla çaba göstermeye başlamasıydı.

bu arada konuyla alakasız ama angry joe diye bir adam var youtube da streamer mantığı yerine adam oyunları eleştiriyor ve en azından izlediğim 3-5 videosundan kazandığım izlenim son derece objektif OLMASI ve oyuncunun gözünden eleştirmesi ki çok tatmin ediyor gerçekten sanki oyun firmalarına söylemek isteyip söyleyemediğin şeyleri adam senin yerine dile getiriyormuş gibi

En samimilerden biri olarak görüyorum bu video'u. Çünkü rage'den rage'e koşan hatunun kaydedildiğinden haberi bile yok. Gerçi, bilerek hazırlanmış olabilir bu video ama pek de öyle durmuyor.

Ayrıca Dota 2 oyuncusu SingSing'in rage'lerine eskiden baya gülerdim. Oyunu oynamayı bıraktığımdan beri bakmıyorum. Bir kaç tanesine baktım şimdi de yapmacık geldiler, eski o samimiyeti yok gibi. Kendisi hakkında sevdiğim videolarını da bulamadım.

Dark Souls'lu videoda adam oynayamamak için elinden geleni yapmış, aynen çok yapmacık, valla atılan bir yorum vardı onu direk kopyalıyorum. "your rage isnt even funny, its just annoying, some people are funny to ear raging, you, you are just a bad video game player, you should stop playing games and try to go outside, honestly, youre a faggot" demiş arkadaş. Sondaki hakarete gerek olmasa da güzel demiş genel olarak. Oyunu hatim ettiğim için biliyorum, oyun zor falan da değil hem, oynamak isteyen her türlü oynar. Arkadan ok atan önünde de kılıçla saldıran zombilere "parry" yapmaya çalışmak saçmalık mesela, o stamina barı belli bir neden için var, boss'a bodoslama dalmak için değil, vs vs vs.

Dark Souls muhabbetine dönüştürmeden burayı, stream de hiç izlemediğimi belirteyim, eğer oyunu oynamak istiyorsam gider oynarım, izlemem valla. Oynamadığım ve iyi kötü keyif verecek bir oyunun içine etmenin bir anlamı yok streamlerle bana göre. O yüzden bu konuya katılım sadece videolarla olacaksa benden pek bir şey alamazsınız. Ha ben Clan of the Gray Wolf'u çok severim, onların bu inceleme videolarında rage tipi sahneler olur ama esprisi daha çok eleştiri şeklindedir, o yüzden hem güldürür hem de harbi haklılar be dedirtir. Hoş tabi, stream yayınlarını izlemedim, incelemelerini seyrettim hep.

Dark Souls oynayan birinin illa ki o oyunla alakalı tonla çıldırma sahnesi vardır, girmiyorum bu konuya, ama DS2'yi bugün 1 saatin altında bitiren bir adamın videousunu oturdum izledim, buna çıldırdım diyebilirim. Sonra özellikle dövüş oyunlarında çok rage yaşamışlığım vardır. SFxTekken oyununda normal zorluğun üzerinde bir zorluk seçtiğimde Tekken tarafı değil ama SF tarafının final dövüşü, yani Akuma, bana cinnet geçirtmişti. Sonra en son çıkan Soul Calibur hangisiydi hatırlamıyorum, daha önceki oyunlarında güzel güzel oyunu bitirebiliyordum, o en son oyunda PS3 için, artık hangisiyse, bir mod vardı, direk zor seviye ile başlıyordu sanırım, ilk rakibi bile geçememiştim, geçemedikçe sinirleniyor insan, bir de loading süreleri uzun olunca şevki kırılıyor valla. NeoGeo için çıkan bütün dövüş oyunlarını emu sayesinde elden geçirdim, özellikle KOF serisi olmak üzere. Eğlencesine oynadığımdan düşe kalka bitirebiliyordum oyunları, sonra geçenlerde güncelledim emuyu ve daha önce görmediğim bir oyuna denk geldim. Adı da Power Instinct Matrimelee idi. Son dövüşe gelene kadar sıkıntı yok, hatta o kadar keyifli ki her karakteri denemek istiyor insan ama son boss, Princess Sissy isimli kız illallah dedirtti valla. Hiç yenemedim. Zaten Game Ower Pirenses durumunu yaşayınca insanın çok pis şevki kırılıyor. ;___; Daha çok vardır benim dövüş oyunlarıyla yaşadığım sinir durumlar, başka tür oyunlar da var elbet ama onları da sonraki mesajlara saklayalım.

çok ''hater'' bir profil çizdim farkındayım.. belkide ''streamer'' konseptini çok sevmiyorum diyedir ancak bu konuda şuana kadar tek beğendiğim ve bana samimi gelen adam pewdiepie olduki bence bütün bu popülerliğide samimiyeti sayesinde kazandı..

Allah Allah. Beni alakadar etmez yahu, lütfen. İstediğiniz gibi eleştirin, daha keyifli oluyor. Zaten başlık amacı üzerine o saçma sapan hareketleri paylaşmamız üzerine yoğunlaştı. Ki istediğimiz gibi eleştiri yapabiliriz. "HATER" profili ile alakalı bu durum değil, dediğim gibi beni alakadar etmez kardeşim. Ben çekmedim sonuç itibari ile. Çeken kişi düşünsün, ben beğenebilirim, sen beğenmezsin. Bencil bir kullanıcı olduğumu tekrar hatırlatayım yani. Zevkler farklı netice itibari ile. Benim beğendiğim yön zaten o "yapmacık" hareketler. Adam kendisini öyle aptal saptal hareketler yapmak için zorluyor ki belli bir yerden sonra güldürdü beni. Yaptığı "yapmacık" hareketler değil, onu belirteyim. Yapmak için zorladığı "yapmacık" hareketler güldürdü. Adam kendisini çok fena zorluyor söylediğiniz gibi.

Açıkçası PewDiePie hakkında pek iyi şeyler düşünmüyorum. UnderminE düşüncelerimi oldukça iyi izah etmiş. İlk zamanlar "eh" denilebilirdi de şimdi tamamen "tribün oynaması" var. Hani eleştirmiyorum, o kadar abone olunca tabii şaşırmış garip.

O yüzden bu konuya katılım sadece videolarla olacaksa benden pek bir şey alamazsınız.

Aslında daha iyi olur ya, dediğim gibi sadece video paylaşımı yapılmak zorunda değil. Yazı olarak da kendi deneyimlerimizi anlatabiliriz yani, sınırlı değil.

Crash Bash oynadığım günler aklıma geldi

Madem kendi rqlerimizi de yaziyoruz, ben de basimin belasini yazayim: Ta I kooooo. Resmen Japonlarin sabir limitlerini test etmek icin yapilmis bu oyun, beni cileden cikariyor.

Normalde ritim oyunlarinda sistem basittir. Full combo yani hic kacirmadan yaparsaniz S rank, bir iki tane kacirirsaniz A rank, az kacirip Perfect yerine biraz Good falan basarsaniz B rank, felaket kacirip ama yine de Perfect basmayi da basarabilmisseniz C rank alirsiniz falan. Ama taikoda sistem o kadar deli ki, full combo bile yapsaniz C almaniz mumkun. Veya siz full combo yaparsiniz ama birkac tane Miss yapmis adamin skorunu gecemezsiniz. Klavyeyi falan parcalatir adama.

[bimgx=400]http://puu.sh/cOTHQ/92b519e273.png[/bimgx]

Fulledigim halde A aldigim bir sarki.

Isin ironik kismi da, ne zaman bi seye sinirlensem stres atmak icin taiko oynarim. Aslinda gercekten alir insanin sinirini ama, biraz daha oynadigimda o sinir olur size ragequit. Ne diye geldim ne oldum gibi bir durum

Sadece LoL streamerları takip ederim. Diğer oyunları hiçbir şekilde izlemem. Sebebi ise suke'nin bahsettiği sebepler. Gider oynarım daha iyi. Youtubercılarıda yavaş yavaş aklıma geldikçe izliyorum. Türk yayıncıların rq'leri aklımda var ama ifşa falan ederler sonra beni.

Fulledigim halde A aldigim bir sarki.

her beat i nekadar isabetli vurduğuna göre seçiyor olabilir rank ları. hepsini full doğru yapsanda isabet oranın %80 ise (isabetten kastım her beat te kaç milisaniye kaçırıyorsun yoksa yanlış basmak değil) 1-2 hata yapan ama isabet oranı %95 olan bi adam daha iyi rank alabilir ama tabi bu durumu total score da göstermesi lazım

Evet hit accuracy olarak geciyor ama taikoda % 98 fc ile A aldigimi bilirim (normalde 95 falan A oluyor)

Ya aslinda ss vardi ama bulamadim, Katy Perrynin bi sarkisinda bi skorum vardi fulleyememistim. Bi baska skorumda fulledigim, hit accuracy yuksek yaptigim halde o skoru gecememistim. Tum #turkish kanali olarak beyin firtinasi yapmistik acaba niye boyle diye. Sonuc olarak "taiko iste ya" diyip kapattik konuyu

Evet hit accuracy olarak geciyor ama taikoda % 98 fc ile A aldigimi bilirim (normalde 95 falan A oluyor)

Ya aslinda ss vardi ama bulamadim, Katy Perrynin bi sarkisinda bi skorum vardi fulleyememistim. Bi baska skorumda fulledigim, hit accuracy yuksek yaptigim halde o skoru gecememistim. Tum #turkish kanali olarak beyin firtinasi yapmistik acaba niye boyle diye. Sonuc olarak "taiko iste ya" diyip kapattik konuyu

ahah iyiymiş pc oyunumu bu arada ?

Yep, osu isimli bi oyunun icerisine. Standard, taiko, mania ve catch the beat isimlerinde toplamda 4 mod var iste. Tabii bunlarin 3 tanesinin orijinalleri Japonlara ait, Avustralyalı bi herif hepsini tek oyun altinda toplamis.

Standard: osu tatakae ouendan

Taiko: taiko no tatsujin (arcade)

Mania: stepmania

Bi bakinayim dersen osu.ppy.sh

Eğer kişisel deneyimlerimizi yazacak olursak bir kaç tane var benim de. Bilmiyorum ne kadar sözünü etmeye değerler gerçi.

Kaç sene önce olduğunu hatırlamıyorum. 2010 senesi galiba, Dota 2'nin olmadığı zamanlar. Normal Dota oynuyoruz. Rakip takımın Rosh'ta olduğunu düşünerekten Lich oynayan arkadaşıma "Aga Roshtalar büyük ihtimal, sen de yakınsın bir gir ulti at Rosh'a sonra geri çık, gelecez hemen arkandan" tarzında bir cümle kurmuştum. Eleman gitti Rosh'a ve kimse yoktu. Ama ne yaptı? Rosh'a ulti attı. "Aga" dedim "ne yaptın?" Gayet normal br şekilde, "ee Rosh'a ulti at dedin, attım işte" Tek kelime etmeden kalktım masadan. İnternet cafe'deydik, kapattırdım makineyi de. Bu arada 5 kişiydik o sırada, herkes baya kaydırdı elemana.

Bir de ne kadar sayılır bilmem ama ufakken babamla top oynardık evimizin yanındaki okulun bahçesinde. Kendisi de eski futbolcudur. Dokuz-on yaşlarındaydım sanırım bu olay gerçekleştiğinde. Beni paso kaleye geçirir ve ölümüne abanırdı kendisi. Tehdit'de ederdi, "kaçarsan kaleden oynamayız bi daha, ilerde sen hep bana şut çekeceksin merak etme" tarzında şeyler söylerdi. Ben de benim ona abanacağım günlerin hayalini kurarak korka korka geçerdim kaleye. Neyse, dedim ya, kendisi eski futbolcuydu. Haliyle adamın vuruşları direğe vurduğunda direk baya baya sallanıyordu. Gözlerinizle görebiliyordunuz sallandığını. Günlerden bir gün, bu öyle bir abandı ki, benim solumdaki direğe vuran top kafamın arkasından geçip gol oldu. Ve hemen arkasından kale yıkıldı geriye doğru. Şimdi yıkılma şeklini nasıl anlatsam bilmiyorum ama kalenin direklerinin birleştiği bir noktadan kırılmışlardı. Ve iki direkte neredeyse dibime düştüler. Ağlamaya başladım ben hemen, ama sinirden ağlıyorum böyle. O zamanlar bildiğim bütün küfürleri etmiştim sanırım babama. Babamsa önce bir şeyim var mı diye baktı sonra anneme söylememem için yalvarıyor. Gittim büyük bir zevkle anlattım Bi 10 gün falan da çıkmadım onla top oynamaya. Hayatımın ilk rq'i de budur sanırım

ilk oynadığımdan beri metal gear solid serisinin hayranıyımdır en büyük çıldırmalarımda bu seride olmuştur hep.

ilk metal gear solid çıktığı yıl ps1 de oynamaya başladım ortaokuldaydım daha o senelerde. ingilizce tabi 0 anlamayı bırak 1 kelime bile bilmiyorum ve oynayan bilir hani ocelot ile ilk karşılaşmadan önce duvara c4 koyup patlatıyoruz ve yolu öyle buluyoruz ya.. onu normalde telsizden söylüyorlar tabi ama ingilizce olmadığı için benim onu bulmam tam 3 ayımı almıştı... bakma sonundada şansa bulmuştum.

birde metal gear solid 3 bahtsızlığım vardır uzun hikaye ama şöyle özet geçeyim toplamda 16 kere falan cd sini aldım hep bozuk çıktı hatta bazılarında 1. chapter dan sonra kitleniyordu boşu boşuna ilk chapter ı 6-7 kere oynamış bulundum krizlere girdim her seferinde..

Ya eskiden internet falan yoktu, şimdi oyunda bir yerde takılınca youtube walkthroughları sayesinde haaaa böyle yapmak gerekiyormuş diyerek geçilebiliyor, youtube bu nimeti sunmadan önce ben gamefaqsta falan çok faq/wt hatim etmişimdir. Hatta yazmaya yeltendiğim de olmuştu.

Oyunlarda bir yerde takılıp da nasıl geçeceğim burayı sorunsalını çok yaşamışımdır, taaa GamePro zamanları, yıl 99 falan olması lazım, bunlar bir cd verdi derginin yanında, içinde emulator ve romlar, halen o cd durur, o dosyalar da yıllardır harddiskler arası dolaşır. Emu konusundaki bilgim ve merakım hep oradan gelme zaten. Neyse bu oyunlardan biri Chrono Trigger idi. Açtım oynadım baya oynadım, sonra bir yerde çatı katında bir fareyi yakalamamız gerekiyordu, bu fareyi yakalayıp ondan bir şifre elde ediyorduk ve kapıyı açıyorduk, ama bir komut girmemiz gerekiyordu, her türlü komutu denedim açılmadı o kapı. Oyunu o kadar sevmiştim ki ama bir türlü geçmek nasip olmadı, çıldırmıştım devamını oynayamadığıma. Ta ki yıllar sonra Nintendo DS versiyonu elime geçene kadar. Sonrasında oyunu güzel güzel bitirdim tabi.

Benzer bir şekilde Final Fantasy 9 oyununda başıma kötü bir olay geldi. Oyun yine 99 yılında çıkmıştı. Var bu 99da bir şeyler ama du bakalım. Ben cdcileri dolaşırken, cdci kısmına dikkat o zaman dvdler baya gelişmiş bir teknolojiydi. Bir dükkan vardı, adama sordum, istersen getirtiriz dedi, iyi dedim, sonra adam gitti bir kaç gün sonra getirtti, ben verdim parasını 2 tlden 4 cdlik oyun 8 tl. Sonra koşar adımlarla eve gittim, taktım ilk cdyi, bir baktım oyun Japonca, la zaten İngilizcem de yarım yamalak, hikaye bazlı full diyalog olan bir Japonca oyunu nasıl oynayayım? Cdleri geri götürdüm, abi böyle böyle. Adam demesin mi biz seninle oyunun hangi dil olacağı konusunda anlaşmadık ki, ben orada pişti oldum tabi, neyse dedim küfür savura savura eve gittim tekrardan. Oynadım biraz oyunu ama rastgele oynuyorum. Neyse bir sonraki ayın GamePro'sunda oyunun tam çözüm anlatımı vardı. Ben artık ortada ne olup bittiğini tam anlamasam da komutları falan ezberleyerek baya da keyif alarak oynuyordum. Taaa ki, oyunun 3. cdsinin başlarında bir çok oyunda X veya Start tuşuna basıldığında geçilen cg sinematiğinin geçilemez oluşu ve oyunu dondurması yüzünden kafayı yemek üzereydim. Ki oyuna devam edemedim o neden yüzünden, yıllar sonra internetten İngilizce sürümünü bulup indirdim ve artık her şeyi anlayarak neyi neden yaptığımı bilerek oynadım, ta ki yine bir emu donmasıyla karşılaşana kadar. Neyse azmettim bir iki sene önce tekrardan baştan oynadım ve geçemediğim yerlerin hepsini geçtim, ama yine başka bir şeylerle uğraşayım derken yarım kaldı be. Not: Save dosyam sağlam halde.

Bu arada Metal Gear Solid bahsi geçtiği için değinme ihtiyacı duydum. O son saçmalık nedir? Bana izah edebilir mi biri, lütfen? Hayır, bu zamana kadar hep zorluğu ile dikkat çeken bir oyun için konuşuluyor. Senaryo kısmı zaten enfes, ancak zorluğu da diğer güzel etkenlerden birisi. Ben pek anlamıyorum. Koli saçmalığı nedir? PC saçmalığı nedir? Ground Zeroes saçmalığına değinmiyorum bile. Ben hep PS kullanıcısı oldum, PS4 ilk çıktığı zaman nasıl heyecanla koştum. Dalga geçiyor sanırım Kojima, gerçi ona da hak vermek lazım. Bu kadar sektör sapıtmasından sonra o da yolunu şaşırdı tabii, yazık. Fragman kısmı için o enfes parça ile nasıl heyecanlandırdılar, enfes bir görsel kullanımı olmuş, daha sonra dalga geçer gibi oynanış kısmı için o meşhur "KOLİ" geliyor. Keyif falan kalmadı, bari burada sitemimi dile getireyim dedim. Cidden tuhaf bir ön yargı oluştu, yazık.

Bu arada Metal Gear Solid bahsi geçtiği için değinme ihtiyacı duydum. O son saçmalık nedir? Bana izah edebilir mi biri, lütfen? Hayır, bu zamana kadar hep zorluğu ile dikkat çeken bir oyun için konuşuluyor. Senaryo kısmı zaten enfes, ancak zorluğu da diğer güzel etkenlerden birisi. Ben pek anlamıyorum. Koli saçmalığı nedir? PC saçmalığı nedir? Ground Zeroes saçmalığına değinmiyorum bile. Ben hep PS kullanıcısı oldum, PS4 ilk çıktığı zaman nasıl heyecanla koştum. Dalga geçiyor sanırım Kojima, gerçi ona da hak vermek lazım. Bu kadar sektör sapıtmasından sonra o da yolunu şaşırdı tabii, yazık. Fragman kısmı için o enfes parça ile nasıl heyecanlandırdılar, enfes bir görsel kullanımı olmuş, daha sonra dalga geçer gibi oynanış kısmı için o meşhur "KOLİ" geliyor. Keyif falan kalmadı, bari burada sitemimi dile getireyim dedim. Cidden tuhaf bir ön yargı oluştu, yazık.

Şöyle söyleyeyim, PC derken oyunun PC'ye çıkacak olması mı? Aslında bu güzel bir şey, Steam sağolsun. Koli olayı MGS'lerin olmazsa olmazlarındandır, gerek bir espri gerekse taktiksel ilerleyiş için ufak bir elementtir, (MGS4'te varil vardı ya, tangır tungur yuvarlanıyorduk. ) Ground Zeroes, biraz para koparmak için çıkarılmış gibi geldi bana, oynamadım ama okuduğum yorumlardan çok kısa olduğunu duydum ve oynayanın zevkini kursaklarında bırakıyormuş. Phantom Pain ise asıl oyun ve, eski oyunların aksine "açık dünya" olarak kurgulandı, bazı şeylerin eskisi gibi olmayacağını bilmek gerek. Açık dünya bambaşka bir deneyim sunar, şahsen benim lineer ufak haritalara sahip oyunlardansa açık dünya olan oyunlar daha çok ilgimi çeker. Hoş tabi PS4'üm yok, oynayamayacağım bunları uzuuuunca bir süre. Ama Hideo Kojima oyun dünyasının gördüğü en büyük dehalardan biridir, o koli, o "Snake? Snake! Snaaaaaakeee!" tipi ve benzeri bir sürü epik gariplik yıllar geçse de bence hiç eskimeyecek.

Şöyle söyleyeyim, PC derken oyunun PC'ye çıkacak olması mı? Aslında bu güzel bir şey, Steam sağolsun. Koli olayı MGS'lerin olmazsa olmazlarındandır, gerek bir espri gerekse taktiksel ilerleyiş için ufak bir elementtir, (MGS4'te varil vardı ya, tangır tungur yuvarlanıyorduk. ) Ground Zeroes, biraz para koparmak için çıkarılmış gibi geldi bana, oynamadım ama okuduğum yorumlardan çok kısa olduğunu duydum ve oynayanın zevkini kursaklarında bırakıyormuş. Phantom Pain ise asıl oyun ve, eski oyunların aksine "açık dünya" olarak kurgulandı, bazı şeylerin eskisi gibi olmayacağını bilmek gerek. Açık dünya bambaşka bir deneyim sunar, şahsen benim lineer ufak haritalara sahip oyunlardansa açık dünya olan oyunlar daha çok ilgimi çeker. Hoş tabi PS4'üm yok, oynayamayacağım bunları uzuuuunca bir süre. Ama Hideo Kojima oyun dünyasının gördüğü en büyük dehalardan biridir, o koli, o "Snake? Snake! Snaaaaaakeee!" tipi ve benzeri bir sürü epik gariplik yıllar geçse de bence hiç eskimeyecek.

Koli mevzusu aslında çıktığı zaman itibari ile eleştirilen bir mevzu. Elbette Kojima absürd hareketleri sürekli yapıyor, ancak o Ground Zeroes saçmalığı maalesef neden oldu. O acı ile çıkan koli göze battı, ne yalan söyleyim, benim de battı doğrusu. Umarım sadece "PARA" amaçlı değil, güzel bir oyun sunulur Phantom Pain için. Ciddi bir heyecanım var. Tabii Kojima yaptığı işler ile biliniyor da, yani "AÇIK DÜNYA" konsepti çok zor bir alan, umarım iyi kullanır. Röportaj itibari ile GTA 5 hakkında zaten şunları söylemiş:

"Rockstar benim yaratmaya çalıştığımdan çok daha farklı şeyler yapıyor. Ben açık dünya oyunu yapıyoruz dediğimde sanki Rockstar’ın yaptığı şeylerin benzerlerini yapacakmışız gibi algılanıyor. Ancak arada çok büyük farklar var. Benim yapmaya çalıştığım şey gizli operasyonlar düzenlemeyi açık dünya ile birleştirmek. Rockstar’ın yarattığı dünya inanılmaz etkileyici ve GTA 5’in PlayStation 4 versiyonunu gördüğümde depresyona girdim. PS4 videosunda gösterdikleri kalite çok etkileyici."

Yani umarım hoş kullanılır. Hiçbir şekilde hayal kırıklığına uğramadım, umarım devam eder bu durum. Ground Zeroes harici tabii.

PC saçmalığı dememin sebebi ise Metal Gear serisi PC tabanlı değil. Ha, elbette arada istisnalar oluyor (Metal Gear Solid 2: Substance gibi). Ancak ne yalan söyleyim, yine pek sevinemedim. Elbette suçlanamaz, çoğu kullanıcı nasıl istiyor PC için, yapılması da lazım zaten. Belli bir nokta var artık. Ancak ben o taraf içerisinde değilim ne yazık ki. PS için olsun yeter diyor, geçiyorum maalesef.

koli çok tatlı neden beğenmiyorsunuzki <3

Açık dünya deyip de geçmemek lazım, stealth mekaniklerini açık dünya haritasına yedirebilen yapımlar gerçekten iyi oluyor, Far Cry 3, Batman Arkham serisi, pek hayranı olmasam da Assassin's Creed serisi, geçenlerde çıkan Middle Earth: Shadow of Mordor bunlara güzel örnekler. MGS5'in açık dünya konsepti bana o kadar garip geliyor ki, en fazla Mordor gibi ya da haritasında neredeyse hiç düşman olmayan Shadow of Colossus gibi bir oyuna benzer gibime geliyor. Ne çıkarsa çıksın farklı bir deneyim yaşatacağı kesin.

PC konusunda kendi adıma şunu söyleyeyim, PS3 sahibi olmama rağmen pek oynama imkanım olmuyor, PS Network'te indirimler falan olsa da, Steam indirimlerinin yerini hiçbir şey tutmuyor, hoş gerçi çoğu oyunu korsan oynuyorum ya neyse.

MGS demişken, Legacy Collection var elimde, ama ben MGS2: Sons of Liberty'yi PC üzerinden oynamıştım. Oyunun sonundaki bossla kapışırken silah değiştirmek istedim ama çalışmadı, yani düşmanı kılıçla kestim, kesmekte biraz zorlandım ama oyunla alakalı en sevdiğim şey oldu. Tabi oyunun PC versiyonu insana sinir krizi geçirtecek kadar kötü bir porttu ama MGS işte.

koli çok tatlı neden beğenmiyorsunuzki <3

Geberdim gülmekten ya.

Steam indirimlerinin yerini hiçbir şey tutmuyor,

bana steam deme çüzdanım titriyor..

MGS2: Sons of Liberty'yi PC üzerinden oynamıştım.

onun pc versiyonu sayesinde parmaklarım gelişti zaten o tuş kombinasyonları nedir abi bi fp monunda aim yapıp ateş edicem diye parmaklarım düğüm oluyordu..

open world bence güzel olucak zira kojimadan babam çıksa yerim derdim ama mgs5 in o 1 saat gameplay time ı olan versiyonu(ground zero galiba ismi) beni benden aldı

Ya çakma PS2 kolu vardı bende, oyunları onunla oynuyordum, şimdi level atlayım Xbox 360 koluna terfi ettim. Ama o çakma kol bana ne sinir krizleri geçirtmiştir, analog kısmı kazık gibi falan, tuşlar biraz oynayınca parmakları acıtmaya başlar vs. Kolsuz olmaz ya, fps değil de tps shooter oyunları bile joypad ile oynamaya alıştım ben.