Spor Animeleri İçin Terimler Sözlüğü (Beyzbol, Tenis, Futbol, Amerikan Futbolu)

Bir an "ara sıkletleri yazmasam mı acaba" diye düşündüm ama sonra yaz gitsin deyip vazgeçtim. İstemeyen aklında tutmayıversin.

Bir ara bokstan o kadar nefret ettim ki boksla ilgili anime veya film asla izlememeye kararlıydım. Ama geçen sene Ippo'yu izledim ve tabii ki çok beğendim. Bileğimde hala deformasyon var ve bu yüzden el yazım bile o kadar çirkin ki anlatamam. Sırf bileğimi kasmamak için düzgün yazmaya uğraşmıyorum.

Sözlük için teşekkürler. Tsubasa çevirirken karşıma beysbol çıkınca baka kalmıştım

Kimse basketbolu yazmamış bende onu yazayım bir basketbolcu olarak.

BASKETBOL

Asist:Takım arkadaşına basket yapması için verilen pas

Backcourt (savunma sahası):Bir takımın savunma yaptığı yarı saha

Basket:Topun içinden geçerek sayı kazanılması

Blok:Savunma oyuncusu tarafından, hücum oyuncusunun sayı yapmasını veya geçmesini engelleme hareketi

Cut:Sayı yapmak amacıyla yapılan çabuk hareket

Dribbling (Top sürme):Topu sektirerek istenilen yöne doğru sürme

Drive:Hücum oyuncusunun sayı yapmak amacıyla yaptığı hareket

End Line(dip çizgi):Sahanın enlemesine, pota altından geçen çizgi

Fast Break:Bir takımın rakip takımı savunmasız yakalayarak hızla sayı yapmak amacıyla hücum etmesi

Faul Atışı (serbest atış):Faul sonucu, serbest atış alanından kullanılan müdahalesiz atışlar

Front Court (hücum sahası):Bir takımın hücum yaptığı yarı saha

Steps (hatalı Yürüme):Bir oyuncunun topu kontrol altına aldıktan sonra sektirmeden birden fazla adım atarak yürümesi veya sektirdikten sonra topu tutup, tekrar top sürmesi veya zıpladıktan sonra topu elinde tutması.

Hava Atışı (jump ball):Hakemin oyunu başlatmak amacıyla, topu iki rakip oyuncunun arasından yukarı doğru atması ve bu oyuncuların topu tek elleriyle çelerek takım arkadaşlarına kazandırma hareketi

High Post (yüksek post):Serbest atış alanının hemen dışından başlayan hücum bölgesi

Hücum Faulü:Bir oyuncunun top kendi takımında iken, rakip oyuncuya faul yapması

Jump Shot:Oyuncunun sıçrayarak havada tek elle basket yapma amacıyla şut atması

Man to Man Defense (one on one defense) (adam adama savunma):Belirlenen her bir oyuncunun birebir takibiyle yapılan savunma çeşidi

Midcourt Line (orta saha çizgisi):Sahayı ortadan ikiye ayıran çizgi, diğer adı da 8 saniye çizgisidir

Perdeleme (Screen) :Hücum eden takımın oyuncularından birinin takım arkadaşının kolay şut atması veya rakibi geçebilmesi için, takım arkadaşı ile savunma oyuncusunu arasına girmesi

Pivot adımı:Belirlenen bir ayağın sabitlenmesi ve sabitlenen ayak etrafında dönme

Pres:Savunma yapan takım oyuncularının, hücum yapan takım oyunculardan topu kapmak ve hata yapmalarını sağlamak için, üzerlerinde baskı kurmaları

Ribaunt: basketbolda bir topun basketbol potasına çarpıp havada döndükten sonra basket olmadan havada tutulmasına denir. İki tür ribaund vardır; birinci ribaund Savunma Ribaundu, ikincisi ise Hücum Ribaundudur. Savunma Ribaund'u bir kişinin kendi potasından ribaund almasıdır. Hücum Ribaund'u ise rakip takımın potasından ribaund almaktır.

Teknik Faul:Oyuncuların kural ihlal etmeleri sonucu verilen ceza

Turnike :Koşarak potaya en yakın mesafeden, çarptırarak veya direk çembere tek elle atılarak yapılan şut

Altıncı adam: Basketbolda takımda genellikle ilk beşte maça başlamayıp sonradan oyuna giren oyunculardır.Diğer yedek oyunculara göre daha fazla oynarken ilk beş oyuncularına göre daha az oynarlar.

AIR BALL: Yapılan bir sayı girişiminde, topun arkalığa veya çembere değmemesi.

BALL CONTROL: İyi bir atış fırsatının bulunmasına kadar hücum takımının topu hakimiyetinde bulundurması.

BALL HANDLING: Top hakimiyetini kaybetmeden paslaşmak, topu tutmak ve kontrol etmek.

BALL SIDE: Top tarafı.

BASEBALL PASS: Tek elle kafanın arkasından, kulağın hizasından geçirilerek genellikle hızlı hücum başlangıcında atılan pas.

BOUNCE PASS: Yere çarptırılarak verilen pas.

HALFCOURT: Yarı saha.

HALF TIME: Devre arasındaki dinlenme süresi.

HOOK SHOT: Çengel atışı.

JUMP SHOT: Zıplayarak atılan şut.

PICK AND ROLL: Perdeleme yapan oyuncunun, perdelemeyi yaptıktan sonra top almak için potaya doğru devrilmesi.

BENCH: Koçun ve yedek oyuncuların maç sırasında oturduğu yer.

QUARTER: Dört periyottan biri; çeyrek.

SWITCH: Savunmada adam değişme.

TIMEOUT: Mola.

ZONE PRESS: Baskılı alan savunması.

ZONE DEFENSE: Alan savunması.

Üçlük Atış: üç sayı çizgisinin ötesinden yapılan atış.

Alley-oop pass: Rakip potaya yönelmiş bir oyuncuya atılan yüksek pas.

Alley-oop:Oyuncunun topu havada yakalayıp smaç atması yahut çemberin içine bırakması ile son bulan bir şut.

Box out: Ribaunt için avantaj sağlamak amacıyla, vücudunu kullanarak rakiple pota arasında pozisyon almak.

Bunny: Markaj altında değil de son derece serbest pozisyonda atılan orta yahut kısa mesafeli, basket olması çok yüksek ihtimalli şut. "Snowbird" de denir.

Buzzer ve Buzzer Beater: Hücum süresinin, periyotların, maçın bitişini haber veren ses “buzzer”dır. Son saniyelerde top elden çıktıktan sonra havadayken süre dolar ve buzzer öterken isabetli olan şutlara da “buzzer beater”denir.

Coast to coast: Tüm sahayı kat eden paslar

Cross-Over: Birebirde savunmacıdan geçmek için, hareket halindeyken yapılan bir hücumdur. Topu sürdüğünüz yöne hamle yaparken savunmacı da sizle aynı yöne uzandığı anda; topu ve vücudunuzu ters yöne hamle yaparak, savunmacıdan kurtulmayı esas alır.

Double Team: Savunmanın bir hücum oyuncusunu iki adamlar sıkıştırması, ikili sıkıştırma.

Dunk: Topu çembere asılarak sayı yapmak, smaç, jam.

Fake: Topu kullanır gibi yapıp da savunmacıyı aldatma hareketidir.

Spin Move/Reverse: Topu sürerken savunmacıdan kurtulmak için hızlıca 360 derecelik bir dönüş yapmak.

Dead-ball foul: Top oyunda değilken ve saat işlemiyorken yapılan faul

Field goal: Sahanın herhangi bir yerinden atılan basket. 2 sayı, 3 sayı da dahil.

Foul trouble: 5 faulle diskalifiye olmaya yaklaşmış, dolayısıyla daha dikkatli oynaması gereken oyuncu.

Hang time: Şut, smaç yahut turnike için sıçramış oyuncunun havada kalma süresi.

Jump hook: Sıçrayarak hookshot. Yolunu bilirsen, blok yapılması imkansız şut.

Nothing but net: "Tuf" sesi çıkararak çembere değmeden giren şut. Deliksiz!

Over the limit: Takımın bir periyodda dört faul limitini aşması.

Rainbow: Uzaktan atılan bombeli şut.

Basketbol pozisyonları

1. Oyun kurucu Combo guard (PG/SG)

2. Şutör gard Guard-Forward/Swingman (SG/SF)

3. Kısa forvet Stretch forward/Cornerman (SF/PF)

4. Uzun forvet Point forward (PG/SF, PG/PF)

5. Pivot Forward-Center/Bigman (PF/C)

Oyun kurucu veya Point guard: defans oyuncuları ile forvet oyuncuları arasında yer alan, görevi her iki mevkiideki basketbolculara da yardım edip takımın basket atması için paslarla oyunu yönlendirmek olan ve genellikle iki elini de iyi kullanan basketbolculara verilen addır.

Şutör guard, Skorer guard veya İki numara: basketbolda oyun kuruculara yardım eden bir pozisyondur. Oyun kurucu ile şutör gard arasındaki en büyük fark, şutör gardın genellikle takımın en çok sayı üreten oyuncularından biri olmasıdır. Bu pozisyonda oynayan oyunculardan, oyun kurmaları değil de, kendilerine yaratılan pozisyonlar üzerinden uzak mesafeli sutlarla sayı bulmaları beklenir.

Kısa forvet veya Üç Numara: pota altı ve üç sayı çizgisi etrafında, uzun ve kısa oyunculara yardım eden, gerektiğinde şutör gard ve uzun forvetliğe de soyunabilen şut ve ribaunt kabiliyeti olan, iyi savunma yapan çok yönlü basketbol oyuncularına verilen addır. Boyları uzun forvetlere göre daha kısadır. Bazı şutör gardlar ve uzun forvetlerin de bu mevkide oynayabilme özelliği vardır.

Uzun forvet: pota altında pivota yardım eden, gerekirse dışarı çıkıp şut da kullanabilen çok yönlü basketbol oyuncularına verilen addır. Genellikle top teknikleri pivotlardan daha yüksektir. Boyları kısa forvetlere göre daha uzundur.

Pivot veya Beş numara: basketbolda pota altında oynayan oyunculara denir. Genellikle uzun boylu olurlar. (Çoğu pivot 2.10 m'den uzundur) En uzun boylu oyuncuların olduğu pozisyondur. Ribaund alma konusunda başarılıdırlar. Blok basma konusunda da en başarılı pozisyondur. Serbest atış, uzak mesafeli şut ve üçlük yüzdeleri düşüktür.

Daha bir sürü varda bunlar yeter sanırım.

Rugby terimleri eklenerek genişletilebilir mi? Saygılarımla.