Jump to content
  • Kayıt Ol

2020-4) Güz sezonu toplu fansub değerlendirmesi


Önerilen İletiler

2 dakika önce, aysöken dedi ki:

Sabahattin Eyüboğlu da yanlış çevirmiştir. "to be or not to be" "olmak ya da olmamakt"ır. Ötesi yorumdur. İngilizcede var olmak "exist"tir. Shakespeare isteseydi "to exist or not to exist" demesini çok iyi bilirdi. 

Aslında "var olmak ya da olmamak" olmalıdır. "Olmak ya da olmamak" söylemi sadece yerleşmiş hali olduğu için kullanılıyor...

Oradaki "to be" söylemi, sahne yerleşimi dolayısı ile "exist" olarak paylaşılmamıştır. Tiradın devamında tanrısal bir yakarış içeren devoutly wished to die var misal, onu da çevirmenler doğrudan uyku olarak alır ama yapısı gereği bir ruhsal yok oluş/kayboluş dizesi paylaşımıdır.

 

Örnek biraz ekstrem gidiyor, konudan sapmadan sadece yorum yapayım dedim, tartışmanıza girmeyeyim.

Hamlet ve benzeri eserlerin dil ve ifade kökeninde yorumsal tartışmalarına bakmak için Bodleian kayıtlarına bakmak gerekiyor tabii. Bilinen en büyük dinsel, felsefik ve yazınsal incelemeler orada derleniyor.

  • Süper 2
Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

(düzenlendi)

Sahne yerleşimi ile tek bir sözcüğü "exist" ya da "be" olması arasında seçim yapılırken neyin "evet 'be' olması lazım, sahne yerleşimi uygun değil yoksa 'exist' yapardım" dedirtiyor bilmediğim için bir şey diyemeyeceğim. Ama sen de çok açık şekilde yorum yapıyorsun.

Düzenlendi: (aysöken)
Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Bire bir çeviri olayını dediğiniz gibi düşünmüyorum elbette. Her cümle yorumlansın da demiyorum. Bence gayet net şekilde ne demek istediğimi anlattım. Tekrar söyleyeyim: Çevirmen cümleyi anladıktan sonra çevirir. Bir cümlenin anlamını vermek kaydıyla birden farklı çevirisi olabilir. Espri gibi nispeten zor çevirilerde yerelleştirmeye de başvurulabilir. Ben bir sakınca görmüyorum. Lakin beş yaşında çocuğun ağzından deyimsel bir ifade çıksın da demiyorum. O yüzden karakter analizi vurgusu yapmıştım. Her cümle de yorumlanarak çevrilmez. Can Yücel sadece bir örnekti, buraya pek çok çeviri örneği atarım. Siz kelime çevirisini savunuyorsunuz ki Japonların çevirilerini beğendiklerini söyledikleri Caleb'i eleştirmekle kalmayıp Can Yücel'in çevirisine edebiyat suçu dediniz. Buradan itibaren tartışmamıza gerek yok. Tartışmanın bir yere varacağı da yok. Neyse ki düşünceleriniz profesyonel çeviri dünyası da dâhil genelgeçer değil. Dildeki ifade zenginliğine, anlatıma önem verenler var.

  • Süper 1
Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

5 dakika önce, aysöken dedi ki:

Sahne yerleşimi ile tek bir sözcüğü "exist" ya da "be" olması arasında seçim yapılırken neyin "evet 'be' olması lazım, sahne yerleşimi uygun değil yoksa 'exist' yapardım" dedirtiyor bilmediğim için bir şey diyemeyeceğim. Ama sen de çok açık şekilde yorum yapıyorsun.

Bu söylediklerim yorum değil bu arada, Bodleian Kütüphanesinde korunan tartışma kayıtlarından.

Tabii ki kalkıp "o tartışanlar da becerememiş" demek mümkün.

  • Süper 1
Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

30 dakika önce, kymophobia dedi ki:

Hamlet ve benzeri eserlerin dil ve ifade kökeninde yorumsal tartışmalarına bakmak için Bodleian kayıtlarına bakmak gerekiyor tabii.

 

16 dakika önce, kymophobia dedi ki:

Bu söylediklerim yorum değil bu arada, Bodleian Kütüphanesinde korunan tartışma kayıtlarından.

Tabii ki kalkıp "o tartışanlar da becerememiş" demek mümkün.


Doğru anladıysam tartışma kaydının kendisi bir yorum. Oradan bakınca İngiliz edebiyatı eleştirmeni gibi mi görünüyorum? Metinde "to be or not be" yazıyor, sense sahne yerleşimi, Bodleian bilmem nesi falan diyorsun. Bana ne? "be"nin ayrı bir karşlığı vardır, "exist"in ayrı bir karşılığı. Bir İngiliz için "var olmak" demekle "olmak" demek bu kadar karmaşık olmamalı. Yok, karmaşıksa da tamam senin dediğin gibi. Senin dediğin her neyse. Konumuz bu değil. "To be" demek "olmak" demek değil "var olmak" demekse, tamam, benim yanlışım.

20 dakika önce, whosgoodbadass dedi ki:

 Bir cümlenin anlamını vermek kaydıyla birden farklı çevirisi olabilir.

 "İzleyiciler de doğru olmayan bir çeviriyi hoşuna gittiği için doğru olana tercih ediyor. Bundan sonra iş her lafa deyim uydurmaya, komik olmaya dönüyor."

32 dakika önce, whosgoodbadass dedi ki:

Japonların çevirilerini beğendiklerini söyledikleri Caleb'i eleştirmekle kalmayıp

Dediğim olmuş.

39 dakika önce, whosgoodbadass dedi ki:

Siz kelime çevirisini savunuyorsunuz

Niye savunmayayım da çevirmenlerin şımarıklıklarını sevimli göreyim? Bu Caleb kimse bir de kendiyle övünüyor. Bir ikincisi kelime çevirisi diyerek adlandırdığın bire bir çevirinin hor görülmesine neden olan şey çevirmenlerin şımarıklıklarının

42 dakika önce, whosgoodbadass dedi ki:

Dildeki ifade zenginliğine, anlatıma önem verenler var.

adı altında bizlere yutturulmaya çalışması mı? Metinde olmayan her şeyi bana zorunda kalmadıkça adına ne dersen de kakalamaya çalışırsan bu iyi bir çeviri çabası değil, çevirmenin kendini mutlu etme çabası oluyor. Yazarın kendi ağzından çıkmayan şey metne girince ifade zenginliği olmuyor. Bir metin zaten içinde olan kadar zengindir, çevirmenin sonradan kattıkları kadar değil. Yazarın dediğine saygı duyulsun. Çevirmenin yazılanları okuyup kafasında belirenleri anlatma çabasına değil. Çeviri bu kadar karmaşık bir şey değil. Ben Mina Urgan'cıyım. Kendisi Türkiyede önemli biri. Shakespeare'in çevirisinin daha iyi olması izin vermeyen şahıs. Çünkü aslında olmayan bir şeyin olmasına izin vermedi. İsteyen istediğini örnek alır.

 

34 dakika önce, whosgoodbadass dedi ki:

Can Yücel'in çevirisine edebiyat suçu dediniz.

Can Yücel'in çevirmeni olduğu Hamlet'in yazarı da Can Yücel'dir. O eserin Shakespeare'le alakası yok. Hamlet'in bir uyarlamasıdır. Dediğimin aksini savunan kördür. 

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

(düzenlendi)
On 01.11.2020 at 21:42, aysöken dedi ki:

 


Doğru anladıysam tartışma kaydının kendisi bir yorum. Oradan bakınca İngiliz edebiyatı eleştirmeni gibi mi görünüyorum? Metinde "to be or not be" yazıyor, sense sahne yerleşimi, Bodleian bilmem nesi falan diyorsun. Bana ne? "be"nin ayrı bir karşlığı vardır, "exist"in ayrı bir karşılığı. Bir İngiliz için "var olmak" demekle "olmak" demek bu kadar karmaşık olmamalı. Yok, karmaşıksa da tamam senin dediğin gibi. Senin dediğin her neyse. Konumuz bu değil. "To be" demek "olmak" demek değil "var olmak" demekse, tamam, benim yanlışım.

Derdim yok, daha yazılan şeyi anlamayıp, oturtamıyorsun. Bilgin de yok, garip garip cevaplar veriyorsun. Böyle boş boş atarlanacak bir durum yok yani, küfür edilmiş gibi cenk etmenin sebebi nedir, anlaşılır şey değil.
Zaten ne tartışmanıza ne muhabbetinize girmiyorum, yiyin birbirinizi, bana ne? Ortada akademik çevrelerce onaylanmış bir paylaşım verisi var, onu paylaşıyorum, gene bile kabullenemeyip saldırıyorsun. İstediğin karşındakinden hakaret işitmekse illa, o kadar takip edecek vaktim yok, kusura bakma.

 

İngiliz edebiyatı eleştirmeni gibi görünmüyorsun, olabileceğini de sanmıyorum. Yoksa Bodelain Kütüphanesi hakkında kum kadar fikrin olabilirdi.

"Tartışma kaydı" o kütüphanenin edebi eserler bölümünde yapılan bir araştırma konusudur. Yüzlerce yıllık edebi eserler toplanır, derlenir, çeşitli çevirileriyle, tarihsel, psikolojik ve dil yapılarıyla irdelenir, yazarların yaşamlarına ait notlarla birlikte paylaşılır ve akademisyen notlarıyla kayıt altına alınıp "fikir almak isteyenler için" güncellenerek sunulur.

Senin işine yarar mı yaramaz mı bilemem, umurunda olup olmaması "benim umurumda değil" ama ""to be or not to be" çevirisi budur" demenin tek sebebi öyle öğrenmiş olman olduğu için deklare etme ihtiyacı hissediyorsun. Bilgi değil, ezber sadece.

 

Keza edebi eselere bakıp "ingilizler için çok basit şeyler bunlar, neresi karışık" demenin Google Translate kültüründen zaten farkı yok.

 

Ben özür dilerim, fikir belirtecek bir durum yokmuş ortada. Lütfen devam et neyin doğru, neyin yanlış olduğunu öğretmeye.

Düzenlendi: (kymophobia)
  • Komik 1
Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Bodelain Kütüphanesi hakkında hiçbir fikrim yok, herbokolog değilim. To be or not to be'nin zaten yazılabilecekken herhangi bir nedenden ötürü o şekilde yazılmadığı bir anlama karşılık gelmesini gerektirecek nedenlerin tutulduğu tartışma kayıtları hakkında da bir fikrim yok. Bunu araya sokan sensin. Ve evet, Bazı şeyler kolaydır. Bire birdir. Dosdoğrudur. Bir şey yediğim falan da yok. Ben eğleniyorum. Burası ekşisözlük değil, bildiklerini orada sat bence.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

2 saat önce, aysöken dedi ki:

Sabahattin Eyüboğlu da yanlış çevirmiştir. "to be or not to be" "olmak ya da olmamakt"ır. Ötesi yorumdur. İngilizcede var olmak "exist"tir. Shakespeare isteseydi "to exist or not to exist" demesini çok iyi bilirdi. 

https://www.etymonline.com/search?q=exist&ref=searchbar_searchhint
Kökenbilime göre "exist" kelimesi 17. yüzyılda yeni yeni kullanılmaya başlanmış. 1616'da ölen Sheakspere pek yetişememiştir diye düşünüyorum.

  • Teşekkür 2
  • Komik 2
  • Süper 1
Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

(düzenlendi)

O zamana kadar var olmak demenin başka hiçbir yolu olmamışsa ya da her türlü haksızlık etmişsem bu benim ayıbım. Sabahattin Abi hakkını helal etsin. Lanet olsun Shakespeare'e de to be'ye de not to be'ye de. Konumuz bu değil.

Düzenlendi: (aysöken)
Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Bakayalo
6 saat önce, Aquisio dedi ki:

Değerlendirme yapmanız iyi, hoş ama sadece ilk bölümleri izleyerek değerlendirmek ne kadar doğru? Her bölüm aynı seviyede gitmiyor veya çevirmenler her bölüm aynı performansı sergileyemiyor. Haliyle bir bölümdeki çeviri iyiyken öbür bölümdeki kötü olabilir. Bölümler geldikçe ortalama bir değer verilmesi bence çok daha uygun olur ama siz bilirsiniz.

Bu çalışmayı yapmaktan maksadım güncel animelerde izleyicilere nispeten iyi seçenekleri göstererek kılavuzluk etmek. Bunun ideal yolu da ilk bölümler çıkar çıkmaz çeviri kalitelerine bakıp ikinci bölümler gelmeden "şu çevirmeni takip etmenizi tavsiye ederim" demek.

Sadece ilk bölümleri izleyerek yapılan değerlendirme eserin genelindeki çeviri kalitesi için her zaman sağlıklı bir gösterge olmayabilir. Özellikle bolca uydurma terimin olduğu eserlerde, bazı terim çevirileri ileriki bölümlerde patlayabilir mesela. Fakat burada öyle ayrıntıları zaten değerlendirmeye esas saymadım. Burada çevirmenin metne yaklaşımına ve cümleyi anlayıp Türkçe aktarma başarısına baktım sadece.

"0" verdiklerimin ortak özelliği, cümlelerin anlamlarıyla uzaktan yakından alakası olmayan çeviriler içermeleri. "F" verdiklerimin ortak özelliği, cümlelerin anlamlarıyla alakalı olmakla birlikte bariz yanlış ve hikayenin anlaşılırlığını ciddi anlamda baltalayan çeviriler ve vahim Türkçe ifade bozuklukları içermeleri. Bunlar ikinci, üçüncü, beşinci bölümde düzelecek şeyler değil, çünkü performansla ilgili değil; burada büyük bir lakaytlık, cahillik veya beceriksizlik söz konusu, çoğunlukla hepsi birden.

"E" verdiklerimin esasen "F"lerden büyük bir farkı yok, sadece dozaj farkı var; fakat çeşitli cümlelerden o çevirileri yapanların düzgün bir çeviri yapma gayreti içinde oldukları izlenimini edindim. Bunlar kendilerini geliştirmeye de çaba gösterirlerse gelecekte düzgün çeviriler yapabilirler, fakat iki üç bölüm sonra değil, Pollyanna'ya göre iki üç ay sonra belki.

 

"D" ve üstü için performans önemli bir faktör olabilir. Nitekim @1456ha'nın iki farklı animedeki çevirisine iki farklı not verdim; belki Moriarty'ye daha iyi konsantre olmuştur, belki daha zor bir çeviri olduğundan veya dedektiflik türünde yanlışın maliyeti ağır olduğundan daha çok özen göstermiştir... Majo'da sonraki bölümlerdeki performansı ilk bölümdekinden farklı olabilir, tümünü izlesem vereceğim not bir yukarıya kayabilir; Moriarty'de belki ilgisini kaybedip sonraki bölümlerde daha düşük performans gösterebilir ya da daha fazla vakit bulup daha da iyi bir çeviri yapabilir, onlara baksam vereceğim not B ya da D olabilir... Fakat neticeye seyirci açısından bakarsak, 1456ha bir çevirisiyle tavsiye listesine girmiş, dolayısıyla potansiyel seyirciye "böyle bir çevirmen var, tavsiye ederim" mesajı vermişim. Büyük listede de Majo'da Unmei Çeviri grubu ile birlikte iki güvenli seçenekten biri olarak yer alıyor.

Yani bu çalışmadaki maksadım açısından, bir çeviriye A ile D arasındaki notların birini değil diğerini vermiş olmamın pek bir önemi yok; sadece tavsiye listesinde bir değişiklik olabilirdi, orada da daha ilk bölümden iyi performans gösteren çevirmenin bir farkı oluversin :q015:

  • Beğeni 2
Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Eline sağlık abi :fl: Güzel bir çalışma olmuş. Umarım sonraki sezonlarda da yaparsın.

 

Naçizane iki tavsiyem olacak.

  1. İlk tabloyu diğer tablolarda veya açıklamada olan bazı bilgileri girerek daha kompakt ve dolu dolu hâle getirebilirsin bence. Diğerleri ayrıyeten olsun tabii ama uzun uzun yazıları okumayı pek sevmeyen insanlar için en özet haliyle ana tabloda her şey olsa daha iyi olur. Örneğin: İzlenebilirleri, tavsiye edilirleri renklendirerek gösterebilirsin. Alta A...F seviyelerinin kısaca ne seviyede olduğunu yazıp gene hangi seviyelerin tavsiye edilir vs. olduğunu göstermek için renkleri kullanabilirsin.
  2. İstisnai olsa da aynı fansubdan fansub ortalamasında oldukça iyi çeviriler de çıkmış. Muhtemelen çevirmenin bireysel becerisi sonucu. Bu sezon çeviri yapmamış kişilerden daha da vardır böyle. Bu yüzden çevirmen bilgisi de olsa iyi olurdu diyeceğim ama o da ana tabloyu lüzumsuz kalabalıklaştırır. İleride excel yerine web sayfası formatına geçersen hal çaresi bulunur tabii. Ama en azından İzlenebilir/Tavsiye edilir listelerine eklersen çevirmen isimlerine aşina olur, "çeviri seçme okur yazarlığı"mızı geliştirebiliriz. 

Bir önceki mesajda @Aquisio'ya cevap verirken çevirmenin kendini geliştirebilme limitlerinden bahsederek ilk bölümün önemli bir gösterge olduğunu söylemişsin. Haklısın ama şöyle bir durum da var, belli bir bölümden sonra aynı fansubdan başka biri çeviriye devam edebilir ve iki çevirmen arasındaki farka bağlı olarak ciddi değişiklik olabilir. Bu gibi şeyleri takip etmeni bekleyemem tabii ama 2 numaralı tavsiyedeki mantıkla balık yerine olta verebilirsin bu duruma karşı.

  • Süper 2
Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

On 02.11.2020 at 02:01, Bakayalo dedi ki:

Bu çalışmayı yapmaktan maksadım güncel animelerde izleyicilere nispeten iyi seçenekleri göstererek kılavuzluk etmek. Bunun ideal yolu da ilk bölümler çıkar çıkmaz çeviri kalitelerine bakıp ikinci bölümler gelmeden "şu çevirmeni takip etmenizi tavsiye ederim" demek.

Sadece ilk bölümleri izleyerek yapılan değerlendirme eserin genelindeki çeviri kalitesi için her zaman sağlıklı bir gösterge olmayabilir. Özellikle bolca uydurma terimin olduğu eserlerde, bazı terim çevirileri ileriki bölümlerde patlayabilir mesela. Fakat burada öyle ayrıntıları zaten değerlendirmeye esas saymadım. Burada çevirmenin metne yaklaşımına ve cümleyi anlayıp Türkçe aktarma başarısına baktım sadece.

"0" verdiklerimin ortak özelliği, cümlelerin anlamlarıyla uzaktan yakından alakası olmayan çeviriler içermeleri. "F" verdiklerimin ortak özelliği, cümlelerin anlamlarıyla alakalı olmakla birlikte bariz yanlış ve hikayenin anlaşılırlığını ciddi anlamda baltalayan çeviriler ve vahim Türkçe ifade bozuklukları içermeleri. Bunlar ikinci, üçüncü, beşinci bölümde düzelecek şeyler değil, çünkü performansla ilgili değil; burada büyük bir lakaytlık, cahillik veya beceriksizlik söz konusu, çoğunlukla hepsi birden.

"E" verdiklerimin esasen "F"lerden büyük bir farkı yok, sadece dozaj farkı var; fakat çeşitli cümlelerden o çevirileri yapanların düzgün bir çeviri yapma gayreti içinde oldukları izlenimini edindim. Bunlar kendilerini geliştirmeye de çaba gösterirlerse gelecekte düzgün çeviriler yapabilirler, fakat iki üç bölüm sonra değil, Pollyanna'ya göre iki üç ay sonra belki.

 

"D" ve üstü için performans önemli bir faktör olabilir. Nitekim @1456ha'nın iki farklı animedeki çevirisine iki farklı not verdim; belki Moriarty'ye daha iyi konsantre olmuştur, belki daha zor bir çeviri olduğundan veya dedektiflik türünde yanlışın maliyeti ağır olduğundan daha çok özen göstermiştir... Majo'da sonraki bölümlerdeki performansı ilk bölümdekinden farklı olabilir, tümünü izlesem vereceğim not bir yukarıya kayabilir; Moriarty'de belki ilgisini kaybedip sonraki bölümlerde daha düşük performans gösterebilir ya da daha fazla vakit bulup daha da iyi bir çeviri yapabilir, onlara baksam vereceğim not B ya da D olabilir... Fakat neticeye seyirci açısından bakarsak, 1456ha bir çevirisiyle tavsiye listesine girmiş, dolayısıyla potansiyel seyirciye "böyle bir çevirmen var, tavsiye ederim" mesajı vermişim. Büyük listede de Majo'da Unmei Çeviri grubu ile birlikte iki güvenli seçenekten biri olarak yer alıyor.

Yani bu çalışmadaki maksadım açısından, bir çeviriye A ile D arasındaki notların birini değil diğerini vermiş olmamın pek bir önemi yok; sadece tavsiye listesinde bir değişiklik olabilirdi, orada da daha ilk bölümden iyi performans gösteren çevirmenin bir farkı oluversin :q015:

Anchored Blossoms, Taiso Samurai adlı animeyi çevirmediği halde onları nasıl puanladığını sorabilir miyim peki?

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Bakayalo
1 saat önce, Aquisio dedi ki:

Anchored Blossoms, Taiso Samurai adlı animeyi çevirmediği halde onları nasıl puanladığını sorabilir miyim peki?

Çevirip Türkanime'ye koymuşlardı. Sonra silinmiş. Tek yoklukta gider çevirileri o olduğundan ve her gün bütün incelediklerimi "acaba silinmiş olabilir mi" diye kontrol edecek halim olmadığından, silmedim. İzlenebilir listesine koyduysam sileyim... Koymamışım. Problem yok o halde. Gördüm, izledim, notunu verdim; kayıtlarda bulunsun.

  • Beğeni 1
  • Komik 1
  • Kafası Karışık 1
Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

(düzenlendi)

Nereden başlasam bilemiyorum. Sırf bu yorumu yapabilmek için hesap açmam gerekti.

    Öncelikle şuradan başlayayım. Bu sektörde çalıştığım süre boyunca birden fazla Fansub'da birbirinden farklı görevler aldım. Sonuncusu hariç çalıştığım grupların ismini vermeyeceğim. Bunu belirtmemde fayda olduğunu düşündüğüm için bununla başladım.

    Bu listeyi bir arkadaşım, cuma günü paylaşıldığı gibi bana attı ve aramızda yorumladık. Ancak çok fazla takılmamıştım, çünkü internet alemindeki milyonlarca insandan bir tanesinin yorum yapmasından başka bir şey değildi. Ancak son atılan yorumu kafa karışıklığının sebebiyet verdiği kahkahayla karşıladık. Madem ki herkesin istediğini özgürce eleştirebildiği internet ortamındayız, ben de bu yazınızı eleştireceğim.

    Şu anda görev aldığım Fansublardan biri olan Anchored Blossoms'da tek uploader olarak bulunuyorum. Bu sezon upload edilen her bir bölüm benim elimden geçti. Kaynaklara bizzat ben yükledim. Şu kadarını söyleyeyim; bizim elimizden Taiso Samurai çevirisi çıkmadı. Şayet çıksaydı da büyümekte olan topluluğumuz, çevirip yayınladığımız bir bölümü gidip TürkAnime'den kaldırmazdı. Yöneticiler bir araya gelip "hanginiz yükledi bunu" diye birbirimize giriyorduk az kalsın.

    Gelelim listeye. Puanlamalara bir göz gezdirdim. Bir tane çevirmen ismine rastlamadım. Her Fansub'da sadece bir çevirmen çalışıyor gibi algılanıp mı eleştirme amacıyla liste çıkartılmış yoksa direkt izleyici düşünülerek mi hazırlanmış karar veremiyorum ama gördüğüm kadarıyla puanlamalar komik olmanın ötesinde. Amacımız yapıcı/yıkıcı bir eleştiri yapmak mı? Öyleyse her Fansub'ın yayınladığı bölümün altında çevirmen adı bulunuyor, onlardan bahsedilerek hazırlanmalıydı. Ha son izleyici düşünülerek hazırlandıysa durum daha kötü. Malum, listeniz meslektaşlarınızı rencide etmekten öteye gitmiyor. Sebebine sonra değineceğim.

    Puanlamalardan bahsedelim. S alan yok, A alan ise bir Fansub var. B alan 7 Fansub varken F alan 52 Fansub var. 6 Fansub'a da 0 verilmiş. Eyvallah, kendi düşüncenizdir, bir şey diyemem. Ancak puanlama bareminiz absürt. Yapılan her bir hatada, çevirmene ve yaptığı işe hakaret eder bir edayla acımasızca puan kırılmış. Bu anlamda A alan nasıl çevirmiş diye gidip bir izlemek de gerekebilir. Ancak üniversitede profesör olmadığınızın farkında olarak ve bireylerin kalbini gereksiz kırabileceğinizin farkında olarak eleştiri yapmalısınız. Günün sonunda siz de diğer herkes gibi bir forum profilinden ibaretsiniz ve buradaki diğer hiç kimseden bir üstünlüğünüz yok. Çıkıp "bu çevirmen rezalet" deme hakkınızın var olmasının yanı sıra, gidip de "ben yararlı bir şey üretiyorum" havasıyla insanların işine hakaret etme hakkınızın olmadığının da farkında olarak yorum yapmalısınız.
 

    Konu başlığına yapılan yorumları üstünkörü okudum. Anladığım kadarıyla burada yapılan iş yapıcı eleştiri olmaktan bir hayli uzak ve anladığım kadarıyla birebir çeviri ile ilgili anlaşmazlıklar yaşanmış. Çeviri denen şey, bir dilde yazılanın başka bir dildeki karşılığına doğrudan aktarılması değildir. Çevirmen esas yapımı kendine göre yorumlar ve yerelleştirir. "あの," "その" gibi kelimeleri "Şey..." gibi kelimelere çevirebilir mesela çevirmen. Hatta bambaşka bir şey bile yazabilir. Çevirmenin görevi akıcılığı bozmazken anlatılana doğru bir karşılık bulması ve izleyiciyi eğlendirmesidir. Bu koşulu sağlıyorsa kaliteli ürün üretebilir. Gerisi artık izleyicinin seyir zevkine kalır. Beğenen izler, beğenmeyense farklı Fansub'a bakar.

    Ancak, kendi bildiğiniz dayanaksız düşünceleri sarsılmaz gerçekler olarak önümüze sunup gelen eleştirileri tersler şekilde yorumlamanıza anlam veremedim. Size bir karşı argüman geliyor veya kullanıcı sadece fikrini belirtiyor. Çıkıp "hayır benim dediğim şu şu sebepten ötürü doğru" diyorsunuz adeta. Her konu hakkında pekâlâ bir bilginiz olabilir, ancak %100 emin olmadığınız bir konu üstüne atıp tutmanız ne kadar doğru bilmiyorum. Bu konuda kendinizi sorgulamanızı tavsiye ediyorum.

    Meslektaşlarınızı rencide ettiğinizi belirtmiştim. Az önce yazdığım gibi, çeviriler hakkında bir fikrinizin olması hoş. Verdiğiniz puanlardan da zaten sektörün olduğundan çok daha iyi bir konumda olmasını istediğinizi anlayabiliyorum. Ancak siz buraya gelip 52 tane Fansub'a "Eski Google Translate seviyesinde çeviri yapmış" derseniz orada birinin size gelip bir dur demesi gerekir. Böyle bir şey yaparsanız tabii ki birisi çıkıp size "Sana mı kaldı?" diye bir soru sorar ve cevabı da "hayır, bana kalmadı" olur. Kendi kendinize bu soruyu sorup bir de pişkin pişkin "
Evet :W" yazmanızı sağlayan özgüveninizi hayranlıkla karşıladığım için söylüyorum bunu. Eleştirmek farklı bir şeydir, alay etmek ise bambaşka bir şeydir. Bu ayrımı yapmayı başaramadığınız sürece sağlıklı bir "liste" oluşturmanız mümkün değil. Vaktinizi boşa harcadığınız gibi aslında kendinizi de küçük düşürmüş olursunuz.

    Bütün bunları yazıyorum ki aynı hatayı gelecek sezonun Fansublarını incelerken yapmayın. Hatta mümkünse bir sonraki sefer Fansub'ın altında yazan çevirmen ismine de bir bakın. Size sürpriz olabilir ama bir Fansub'da birden fazla çevirmen ve redaktör çalışıyor. Dolayısıyla bölümden bölüme çeviri kalitesi farklılık gösteriyor.

    Biz çevirmenler birbirimizle kanlı bıçaklı olmaya çalışan insanlar değil, bu topluluğun gelişmesi için uğraşan ve uzak doğu kültürünü ülkemize tanıtmayı amaçlayan bireyleriz. Bu yaptığınızla kendinize sadece düşman toplarsınız. Şahsen ben seyirci olsam bu listeye bakarak izlenmeyecek tek bir Fansub görürdüm, o da AMT olurdu. Bu kadar kaprisli bir çevirmenden çıkacak yapımı sorgulardım açıkçası. Bu düşüncenin izleyicilerin kafasına empoze olmasına sebebiyet vermemek için içeriğinizi düzenlemenizi tavsiye etmekten ve bu yorumu yazmaktan başka bir şey de yapamam açıkçası.

    Çevirmenlikle alakalı bir fikrinizin olması hoş. Bunu özgürce belirtebilmeniz ve kendinize has bir kitleye hitap etmiş olmanız da çok güzel. Ancak yaptığınız şey bir kitleyi yanlış yönlendirmek ve sizinle ters düşen yazıları keskin dille geri çevirmek. Şu yaptığınızla sağlıklı bir konu üzerine konuşmaktan çok uzaksınız. Lütfen diğer çevirmenlerin de sizler gibi bir insan olduğunun, onların birer düşman değil sizin meslektaşınız olduklarının ve kendiniz de dahil herkesin hata yapabileceğinin farkında olun. Olun ki insanlar sinirlenip benim gibi aklından geçen her şeyi buraya kusmaya çalışmasın. Sağlıcakla kalın.

Düzenlendi: (MrLeblanc)
  • Beğeni 1
Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

 

31 dakika önce, MrLeblanc dedi ki:

Bu listeyi bir arkadaşım, cuma günü paylaşıldığı gibi bana attı ve aramızda yorumladık. Ancak çok fazla takılmamıştım, çünkü internet alemindeki milyonlarca insandan bir tanesinin yorum yapmasından başka bir şey değildi.

Evet milyonlarca insandan bir tanesi ama çevirmen olarak vasfı gibi önemli bir durum var. Bakayalo kimdir, Japonca ve İngilizce seviyesi nedir, Türkçeyi nasıl kullanır, çevirmenlik ve redaktörlük geçmişi nedir -profesyonel ve amatör olarak- gibi araştırmalar yapmalıydınız. Ama Türk insanının klasik özelliği olan "Birisi eleştirdiyse beni haksızdır." devreye girmiş. Keşke hatalarımız ne, niye böyle bir not aldım/aldık diyebilseydiniz. Eleştiri insanı geliştirir. A - C arası not alanlar anasının karnında öğrenmediler çeviri yapmayı. Eleştiriyle, araştırarak bu seviyelere geldiler. Hatta burada bilimini okumuş insanlar var -Tabii boş beleş okumamış, hakkını vermiş-.

 

39 dakika önce, MrLeblanc dedi ki:

Gelelim listeye. Puanlamalara bir göz gezdirdim. Bir tane çevirmen ismine rastlamadım. Her Fansub'da sadece bir çevirmen çalışıyor gibi algılanıp mı eleştirme amacıyla liste çıkartılmış yoksa direkt izleyici düşünülerek mi hazırlanmış karar veremiyorum ama gördüğüm kadarıyla puanlamalar komik olmanın ötesinde. Amacımız yapıcı/yıkıcı bir eleştiri yapmak mı? Öyleyse her Fansub'ın yayınladığı bölümün altında çevirmen adı bulunuyor, onlardan bahsedilerek hazırlanmalıydı. Ha son izleyici düşünülerek hazırlandıysa durum daha kötü. Malum, listeniz meslektaşlarınızı rencide etmekten öteye gitmiyor. Sebebine sonra değineceğim.

İşini düzgün yapan fansublar genelde çeviriden anlamayanları bünyesinde bulundurmuyorlar, hazır değilse de piyasaya salmıyorlar. Orada A alan VeteranSubs mesela. Ben bir tane rezil çevirisini görmedim. Sonuçta emek harcıyorsun bu işe, insanlar izleyecek, vakit ayıracaklar. Hazır değilse de belirtilmeli bana göre. Tabii bu seviyelerde çevirmen kalitesini ölçmek zor olabilir.

 

42 dakika önce, MrLeblanc dedi ki:

Ancak üniversitede profesör olmadığınızın farkında olarak ve bireylerin kalbini gereksiz kırabileceğinizin farkında olarak eleştiri yapmalısınız. Günün sonunda siz de diğer herkes gibi bir forum profilinden ibaretsiniz ve buradaki diğer hiç kimseden bir üstünlüğünüz yok. Çıkıp "bu çevirmen rezalet" deme hakkınızın var olmasının yanı sıra, gidip de "ben yararlı bir şey üretiyorum" havasıyla insanların işine hakaret etme hakkınızın olmadığının da farkında olarak yorum yapmalısınız.

Yüksek ihtimalle online izleme tarafındakilerin çoğu portakalda vitaminken Baka ve onun gibiler bu işlerle uğraşıyordu. Yani en tecrübelilerimizden ve işi bilen birisi olarak hakkı var. Kimin hakkı yok dersen; 13 - 22 yaş arası daha yeni Türkçe, İngilizce öğrenmeye başlayan, yolun çok başında olan insanların diye cevap veririm -İstisnalar çıkıyor elbet-. Hele ki bunlar hız konusunda sidik yarıştırıyorlarsa hiç ama hiç hakları yoktur.

 

45 dakika önce, MrLeblanc dedi ki:

Ancak, kendi bildiğiniz dayanaksız düşünceleri sarsılmaz gerçekler olarak önümüze sunup gelen eleştirileri tersler şekilde yorumlamanıza anlam veremedim. Size bir karşı argüman geliyor veya kullanıcı sadece fikrini belirtiyor. Çıkıp "hayır benim dediğim şu şu sebepten ötürü doğru" diyorsunuz adeta. Sunduğunuz argümanlarsa @Sodakazumu isimli arkadaşın da belirttiği üzere birbirini tutmuyor. Her konu hakkında pekâlâ bir bilginiz olabilir, ancak %100 emin olmadığınız bir konu üstüne atıp tutmanız ne kadar doğru bilmiyorum. Bu konuda kendinizi sorgulamanızı tavsiye ediyorum.

Dayanaksız olduğunu kim, hangi sıfat ve bilgi birikimiyle söylüyor? Ayrıca Sodakazam Baka'ya dair en ufak şey söylemedi. Kafanız mı güzel?

 

46 dakika önce, MrLeblanc dedi ki:

Konu başlığına yapılan yorumları üstünkörü okudum. Anladığım kadarıyla burada yapılan iş yapıcı eleştiri olmaktan bir hayli uzak ve anladığım kadarıyla birebir çeviri ile ilgili anlaşmazlıklar yaşanmış. Çeviri denen şey, bir dilde yazılanın başka bir dildeki karşılığına doğrudan aktarılması değildir. Çevirmen esas yapımı kendine göre yorumlar ve yerelleştirir. "あの," "その" gibi kelimeleri "Şey..." gibi kelimelere çevirebilir mesela çevirmen. Hatta bambaşka bir şey bile yazabilir. Çevirmenin görevi akıcılığı bozmazken anlatılana doğru bir karşılık bulması ve izleyiciyi eğlendirmesidir. Bu koşulu sağlıyorsa kaliteli ürün üretebilir. Gerisi artık izleyicinin seyir zevkine kalır. Beğenen izler, beğenmeyense farklı Fansub'a bakar.

Çevirmenin izleyiciyi eğlendirmek gibi bir görevi yoktur. Anlamı ve hissiyatı en uygun şekilde aktarmak gibi bir görevi vardır. Hayır ders vermeye kalktığın adamın kim olduğunu bilsen utanırdın :D 
 

50 dakika önce, MrLeblanc dedi ki:

Bütün bunları yazıyorum ki aynı hatayı gelecek sezonun Fansublarını incelerken yapmayın. Hatta mümkünse bir sonraki sefer Fansub'ın altında yazan çevirmen ismine de bir bakın. Size sürpriz olabilir ama bir Fansub'da birden fazla çevirmen ve redaktör çalışıyor. Dolayısıyla bölümden bölüme çeviri kalitesi farklılık gösteriyor.

Çevirmen isminin belirtilmesi mantıklı, katılıyorum. Diğer cümleye dair yorumumu yukarıda yapmıştım.

 

51 dakika önce, MrLeblanc dedi ki:

Biz çevirmenler birbirimizle kanlı bıçaklı olmaya çalışan insanlar değil, bu topluluğun gelişmesi için uğraşan ve uzak doğu kültürünü ülkemize tanıtmayı amaçlayan bireyleriz. Bu yaptığınızla kendinize sadece düşman toplarsınız. Şahsen ben seyirci olsam bu listeye bakarak izlenmeyecek tek bir Fansub görürdüm, o da AMT olurdu. Bu kadar kaprisli bir çevirmenden çıkacak yapımı sorgulardım açıkçası. Bu düşüncenin izleyicilerin kafasına empoze olmasına sebebiyet vermemek için içeriğinizi düzenlemenizi tavsiye etmekten ve bu yorumu yazmaktan başka bir şey de yapamam açıkçası.

Sizden hiçbir şey izlemedim. Ancak "Uzak Doğu" kültürünü genelde birbiriyle hız konusunda sidik yarışına giren insanların tanıtabileceğini pek sanmıyorum, tanıttıkları en fazla etnik dildir-Zira online izleme tarafı öyle, siz böyle değilseniz üzerinize alınmayın-. Şu ortamda çevirileriyle bir şeyler izlenebilecek fansublar: AMT, Veteran. Bir zamanlar Souten ve BBS vardı. Mevsim Fansub'ı unutmayayım, güzel işler çıkarıyorlar. Bir de işte altyazı sitelerine düzgün çeviriler atan belli başlı kişiler -Kendiminkini yazmayacağım onu izleyici takdirine bırakıyorum, unuttuğum varsa affola-.

 

56 dakika önce, MrLeblanc dedi ki:

Şu yaptığınızla sağlıklı bir konu üzerine konuşmaktan çok uzaksınız. Lütfen diğer çevirmenlerin de sizler gibi bir insan olduğunun, onların birer düşman değil sizin meslektaşınız olduklarının ve kendiniz de dahil herkesin hata yapabileceğinin farkında olun. Olun ki insanlar sinirlenip benim gibi aklından geçen her şeyi buraya kusmaya çalışmasın. Sağlıcakla kalın.

Eğlenceli bir dille yazılmış yazıdan bunları çıkarmış olmanız üzücü. Bana kalırsa gelişmeniz gerektiğini çıkarmalıydınız. Hatta A - C arası puan alanlardan izleyip "Neyi yanlış yapıyorum beni?" sorgulamalıydınız. Gelip danışabilirdiniz de. Bence gelip bir şeyler yazmak güzel, keşke gelip yazsalar. Bu yazıyı yazan kişinin sence umurunda mıdır insanların sinirlenip sinirlenmeyeceği? Ateş olsa cirmi kadar yer yakar diye güzel bir söz var. 

Ezcümle vahim olan online izleme tarafında tabakhaneye bok yetiştiren insanların düzgün çeviri yaptıklarını sanmalarıdır. 

  • Beğeni 1
Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

4 saat önce, Bakayalo dedi ki:

Çevirip Türkanime'ye koymuşlardı. Sonra silinmiş. Tek yoklukta gider çevirileri o olduğundan ve her gün bütün incelediklerimi "acaba silinmiş olabilir mi" diye kontrol edecek halim olmadığından, silmedim. İzlenebilir listesine koyduysam sileyim... Koymamışım. Problem yok o halde. Gördüm, izledim, notunu verdim; kayıtlarda bulunsun.

Ben hayatımda bu kadar gereksiz ve saçma bir cevap görmedim. Düzgünce onların çevirmediği animeye neden puan verdiğini sordum ve verdiğin cevap "Vermişsem vermişim, sana ne?" demek istemişsin ama diyememişsin gibi. Onların ÇEVİRMEDİĞİ animeye F verip "Gördüm, izledim, notumu verdim" diyebilecek kadar egoist biri olabileceğini de düşünmemiştim. Açıkçası "Sana mı kaldı?" sorusuna "Evet :W" diyen birinden başka bir şey beklememeliymişim.

 

Tablo için de gerçekten aklımdan geçenleri söyleyeyim: Yapılması gerektiğini düşündüğüm şey daha yanlış bir şekilde yapılabilir miydi bilmiyorum. Tamamen kendi kurallarına göre değerlendirip seninle aynı şeyi düşünmeyen insanlarla dalga geçip düşük puan vermişsin. Şahsen çevirmen olsaydım bu tabloyu dikkate almamın tek sebebi saçma ve (bana göre) yanlış bir şekilde yapmış olmana sinirlenmem olurdu. 

 

Verdiğin örnekler de saçma. "Kendimi övmek için söylemiyorum ama, eşek gibi çalıştım." [eşekliği övünülecek bir şey sanan] Elaina (Majo no Tabitabi) örneğinde eşekliği övünülecek bir şey sanmıyorlar. Orada vurgulanan şey "eşek gibi çalışmak" ve bunu görememişsin galiba. Örnek resimlerdeki ilk resimde de çevirmen notunun ilk satırının yarım çıkması öyle abartılacak bir hata değil. O nota "miqu" adlı birinin ekleme yaptığı çok bariz. O yüzden olmuş olabilir. Bunu çok önemli bir hataymış gibi koyup dalga geçme hakkını kimden ve nereden aldığını merak ediyorum.

 

Sonuç olarak bu tabloyu alıp çöpe atmanı isterim. 2-3 bölüm izleyip ona göre tamamlamanı ve tek başına değil de en azından kendi fansubundan bile olsa yanına 1-2 kişi almanı tavsiye ederim. (Not: Bana böyle saçma ve egoist bir cevap vermeseydin belki de daha aklı başında biri olduğunu gösterirdin.)

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

(düzenlendi)
42 dakika önce, whosgoodbadass dedi ki:

Evet milyonlarca insandan bir tanesi ama çevirmen olarak vasfı gibi önemli bir durum var. Bakayalo kimdir, Japonca ve İngilizce seviyesi nedir, Türkçeyi nasıl kullanır, çevirmenlik ve redaktörlük geçmişi nedir -profesyonel ve amatör olarak- gibi araştırmalar yapmalıydınız.

Hayır, yapmak zorunda değildim.

 

42 dakika önce, whosgoodbadass dedi ki:

Ama Türk insanının klasik özelliği olan "Birisi eleştirdiyse beni haksızdır." devreye girmiş.

Listede benim çıkardığım bir iş yok. Fansub'ında çalıştığım bir iki ekibin çevirisi var diye denk geldim. Doğrudan bana gelen bir eleştiri yok burada.

 

42 dakika önce, whosgoodbadass dedi ki:

İşini düzgün yapan fansublar genelde çeviriden anlamayanları bünyesinde bulundurmuyorlar, hazır değilse de piyasaya salmıyorlar.

Yaklaşık 5 tane Fansub'da bulundum. Bunun içerisinde büyük Fansublar da bulunuyor. Açık açık söyleyeyim. Bir kere bile denk gelmedim.

 

42 dakika önce, whosgoodbadass dedi ki:

Yüksek ihtimalle online izleme tarafındakilerin çoğu portakalda vitaminken Baka ve onun gibiler bu işlerle uğraşıyordu.

Zerre kadar önemi yok. Bir kişinin diğerinden daha fazla deneyime sahip olması, o kişi hakkında post açıp aşağılar şekilde atıp tutabileceği anlamına gelmiyor. "Aşağılar" kelimesine vurgu yapmak istiyorum.
 

 

42 dakika önce, whosgoodbadass dedi ki:

Çevirmenin izleyiciyi eğlendirmek gibi bir görevi yoktur.

Var. Bölüm başına insanlardan yaklaşık 24 dakika çaldığın bir sektörde, izleyicinin yapacağın hata yüzünden zevk alamaması bir sorun oluşturur. Dolayısıyla evet, izleyiciyi eğlendirmek gibi bir amacın var.

Eğer eğlendirmek kelimesi uymuyorsa, zevk almalarını sağlamak diye de düzeltebiliriz.
 

42 dakika önce, whosgoodbadass dedi ki:

Hayır ders vermeye kalktığın adamın kim olduğunu bilsen utanırdın :D 

Şu an gözümüzde gerçekten büyüdü. Samimi söylüyorum. Oturup çalıştığım Fansublardan yöneticiler olarak sohbet etmek isteriz açıkçası. Kendimize bir şey katabilirsek ne mutlu bize. Ancak dediğim gibi, bir alanda tecrübe sahibi olman, o alanda çalışan insanları yıkıcı eleştiriye maruz bırakabileceğin anlamına gelmez.

Öte yandan, siz de benim kim olduğumu bilmiyorsunuz.

 

42 dakika önce, whosgoodbadass dedi ki:

Ancak "Uzak Doğu" kültürünü genelde birbiriyle hız konusunda sidik yarışına giren insanların tanıtabileceğini pek sanmıyorum, tanıttıkları en fazla etnik dildir-Zira online izleme tarafı öyle, siz böyle değilseniz üzerinize alınmayın-.

Sonuna kadar katılıyorum.

 

42 dakika önce, whosgoodbadass dedi ki:

Şu ortamda çevirileriyle bir şeyler izlenebilecek fansublar: AMT, Veteran. Bir zamanlar Souten ve BBS vardı. Mevsim Fansub'ı unutmayayım, güzel işler çıkarıyorlar.

Açıkçası Souten, BBS ve özellikle Mevsim Fansub'ı duymadım. Hatta şu an 6 yıldır anime izlediğini söyleyen bir arkadaşıma da soruyorum, o da bilmiyor. Bilmediğimiz çevirmenler ve Fansublar hakkında yorum yapmamız doğru olmaz. Öyle diyorsanız muhtemelen öyledir, bilemem. Bir dahaki sefere karşılaşırsam onları tercih ederim.
 

 

42 dakika önce, whosgoodbadass dedi ki:

Eğlenceli bir dille yazılmış yazıdan bunları çıkarmış olmanız üzücü.

İşte buna keskin bir dille katılmadığımı söylemeliyim. Bu yazı eğlenceli olmaktan çok uzak. Mesela puanlama sırasında "sağır duymaz uydurur" demiş, bu sadece okuyana eğlenceli. Hatta daha acı kısmı, inciler adı altında paylaşılanlar. Çevirmenlerin yazdıkları linç edilebilsin, örnek olsun der gibi konulmuş. Eğlence anlayışı bu mudur? Düzgün yapılmadığını düşündüğünüz bir ürünü insanların önüne sunup "bakın, nasıl da b*k gibi çevirmiş" demek midir eğlence? Bu eğlence yazısı değildir. Eleştiri demeye ise bin şahit ister. Eleştiri bir sanattır. Eleştiri yazısı yazdığınızda temel olarak sanat icra etmiş olursunuz. Dolayısıyla eleştiri de demek gelmiyor içimden. Düpe düz bu sektöre yapılmış bir hakaret olarak görmekten başka bir şey gelmiyor elimden. Beni en çok kızdıran noktası da bu. İyi olmadığını düşündüğü çevirmenleri, ürettikleriyle aşağılamış.
 

42 dakika önce, whosgoodbadass dedi ki:

Bana kalırsa gelişmeniz gerektiğini çıkarmalıydınız. Hatta A - C arası puan alanlardan izleyip "Neyi yanlış yapıyorum beni?" sorgulamalıydınız.

Puanlananalar arasında benim ürünüm olmadığı için bunu çıkaramam. Doğal olarak da neyi yanlış yaptığımı sorgulayamam. Ayrıca, bu listeye girmiş hiçbir çevirmen de bunu yapamaz. "Olmamamış bu" denmiş adamlara. Başka bir şey yok. Doğal olarak puanlanan çevirmenlerin bunu kaile alması da pek mümkün değil.
 

 

42 dakika önce, whosgoodbadass dedi ki:

Bu yazıyı yazan kişinin sence umurunda mıdır insanların sinirlenip sinirlenmeyeceği?

Umurunda olmadığı açık zaten. Olsa bu üslupla yazmazdı bu yazıyı. Umurunda olması gerektiğini söylüyorum.


Yanıtınız için teşekkür ederim. İyi forumlar.

Düzenlendi: (MrLeblanc)
Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

14 dakika önce, whosgoodbadass dedi ki:

Evet milyonlarca insandan bir tanesi ama çevirmen olarak vasfı gibi önemli bir durum var. Bakayalo kimdir, Japonca ve İngilizce seviyesi nedir, Türkçeyi nasıl kullanır, çevirmenlik ve redaktörlük geçmişi nedir -profesyonel ve amatör olarak- gibi araştırmalar yapmalıydınız. Ama Türk insanının klasik özelliği olan "Birisi eleştirdiyse beni haksızdır." devreye girmiş. Keşke hatalarımız ne, niye böyle bir not aldım/aldık diyebilseydiniz. Eleştiri insanı geliştirir. A - C arası not alanlar anasının karnında öğrenmediler çeviri yapmayı. Eleştiriyle, araştırarak bu seviyelere geldiler. Hatta burada bilimini okumuş insanlar var -Tabii boş beleş okumamış, hakkını vermiş-.

Okuduğunu değerlendirmeden konuşmuşsun. Ne kadar bilgili olursa olsun insanları ezmeye hakkı yok.

15 dakika önce, whosgoodbadass dedi ki:

İşini düzgün yapan fansublar genelde çeviriden anlamayanları bünyesinde bulundurmuyorlar, hazır değilse de piyasaya salmıyorlar. Orada A alan VeteranSubs mesela. Ben bir tane rezil çevirisini görmedim. Sonuçta emek harcıyorsun bu işe, insanlar izleyecek, vakit ayıracaklar. Hazır değilse de belirtilmeli bana göre. Tabii bu seviyelerde çevirmen kalitesini ölçmek zor olabilir.

Alıntıladığın kısımla hiçbir alakası yok bu yorumunun.

33 dakika önce, whosgoodbadass dedi ki:

Yüksek ihtimalle online izleme tarafındakilerin çoğu portakalda vitaminken Baka ve onun gibiler bu işlerle uğraşıyordu. Yani en tecrübelilerimizden ve işi bilen birisi olarak hakkı var. Kimin hakkı yok dersen; 13 - 22 yaş arası daha yeni Türkçe, İngilizce öğrenmeye başlayan, yolun çok başında olan insanların diye cevap veririm -İstisnalar çıkıyor elbet-. Hele ki bunlar hız konusunda sidik yarıştırıyorlarsa hiç ama hiç hakları yoktur.

Sanırım fanboyluk yapıyorsun. Tecrübeli olması kimseye insanlarla dalga geçme hakkı vermiyor.

35 dakika önce, whosgoodbadass dedi ki:

Dayanaksız olduğunu kim, hangi sıfat ve bilgi birikimiyle söylüyor? Ayrıca Sodakazam Baka'ya dair en ufak şey söylemedi. Kafanız mı güzel?

Dayanağını da güzelce belirtseydi güzel olurdu o zaman. Çünkü bu haliyle bu çalışma değerlendirmeden çok kendi düşüncesinden farklı olanları gömmek için yapılmış gibi.

 

36 dakika önce, whosgoodbadass dedi ki:

Çevirmenin izleyiciyi eğlendirmek gibi bir görevi yoktur. Anlamı ve hissiyatı en uygun şekilde aktarmak gibi bir görevi vardır. Hayır ders vermeye kalktığın adamın kim olduğunu bilsen utanırdın :D

Buna verilecek bir cevap yok. Sen neden anime izliyorsun acaba? Dil öğrenmek için anime mi izliyorsun?

39 dakika önce, whosgoodbadass dedi ki:

Eğlenceli bir dille yazılmış yazıdan bunları çıkarmış olmanız üzücü. Bana kalırsa gelişmeniz gerektiğini çıkarmalıydınız. Hatta A - C arası puan alanlardan izleyip "Neyi yanlış yapıyorum beni?" sorgulamalıydınız. Gelip danışabilirdiniz de. Bence gelip bir şeyler yazmak güzel, keşke gelip yazsalar. Bu yazıyı yazan kişinin sence umurunda mıdır insanların sinirlenip sinirlenmeyeceği? Ateş olsa cirmi kadar yer yakar diye güzel bir söz var. 

Eğlenceli bir dille yazılması için insanları gömmesi veya dalga geçmesi gerekmiyor. İnsanları yapıcı bir şekilde eleştirirken de eğlenceli olabilirdi. İnsanların sinirlenip sinirlenmeyeceği umurunda değilse neden bu yazıyı kesin doğruymuş gibi yazıyor? Kesin doğruysa neden daha yapıcı olamıyor? Yaptığı şey yanlış değil, yapış şekli yanlış. Ne kadar tecrübeli olduğu önemli değil burada. Ben bile değerlendirebilirim ama izleyici gözüyle ve DALGA GEÇMEDEN.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

1 saat önce, MrLeblanc dedi ki:

Sunduğunuz argümanlarsa @Sodakazumu isimli arkadaşın da belirttiği üzere birbirini tutmuyor.

Ortada bir yanlış anlaşılma var galiba. Ben orada mevzubahis değerlendirmeye ilişkin bir fikir belirtmedim. Alıntıladığım o ufak önermenin doğru olmayabileceğini belirttim sadece. Aynı fikirdeymişiz gibi konuşmamanı rica edeceğim, çünkü değiliz. Ben Bakayalo'nun değerlendirmesinde belirttiklerini gayet isabetli buluyorum. Böyle bir değerlendirmeyi yapabilecek kadar da yetkin biri olduğunu düşünüyorum. 

 

  • Süper 2
Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Şimdi, Sodakazamu dedi ki:

Ortada bir yanlış anlaşılma var galiba. Ben orada mevzubahis değerlendirmeye ilişkin bir fikir belirtmedim. Alıntıladığım o ufak önermenin doğru olmayabileceğini belirttim sadece. Aynı fikirdeymişiz gibi konuşmamanı rica edeceğim, çünkü değiliz. Ben Bakayalo'nun değerlendirmesinde belirttiklerini gayet isabetli buluyorum. Böyle bir değerlendirmeyi yapabilecek kadar da yetkin biri olduğunu düşünüyorum. 

 

Forumlar konusunda fazla tecrübeli değilim. Kusura bakmayın Üstünkörü okuduğumda hata yapmışım anlaşılan. Düzenliyorum. Rahatsızlık verdiysem kusura bakmayın.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Birkaç konuyu aydınlatayım.

  • Fansub dediğimiz şey bir oluşumdur, markadır. TA'da çeviri seçerken çevirmen adına mı basıyorsunuz? Yok. İnsanlar çevirmen adlarını mı aklında tutuyor? Yok. Şu fansub yaptıysa mı izlerim diyor? Evet. Özenilmemiş iş yapmaktan başta yöneticiler olmak üzere hepiniz sorumlusunuz yani.
  • Fansublar kardeş değildir. Kardeş olsalar bir seriye 20'si birden girmez. Yağmurlu havada birbirlerine su bile vermezler.
  • 1. bölümün değerlendirilmesi yeterlidir. Bir bölümde çok uğraşıp, diğer bölümde salmak gibi bir mantık olmaz. Diğer bölümleri de incelese ya 1 çıkar ya 1 iner.

Herkesin iki gram bilgiyle sidik yarıştırdığı bir piyasada gayet güzel bir tablo. İçinde olduğunuz piyasayı bunca yıl tanımadıysanız tabloya bakıp tanıyabilirsiniz. Değerlendirmeyi kim yaparsa yapsın farklı bir sonuç çıkmaz.

  • Teşekkür 2
Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

12 dakika önce, MrLeblanc dedi ki:

Yaklaşık 5 tane Fansub'da bulundum. Bunun içerisinde büyük Fansublar da bulunuyor. Açık açık söyleyeyim. Bir kere bile denk gelmedim.

Büyük dediğin fansublar çeviri kalitesiyle büyük olmayabilir mi? 

18 dakika önce, MrLeblanc dedi ki:

Öte yandan, siz de benim kim olduğumu bilmiyorsunuz.

Yorumların ele veriyor.

 

18 dakika önce, MrLeblanc dedi ki:

İşte buna keskin bir dille katılmadığımı söylemeliyim. Bu yazı eğlenceli olmaktan çok uzak. Mesela puanlama sırasında "sağır duymaz uydurur" demiş, bu sadece okuyana eğlenceli. Hatta daha acı kısmı, inciler adı altında paylaşılanlar. Çevirmenlerin yazdıkları linç edilebilsin, örnek olsun der gibi konulmuş. Eğlence anlayışı bu mudur? Düzgün yapılmadığını düşündüğünüz bir ürünü insanların önüne sunup "bakın, nasıl da b*k gibi çevirmiş" demek midir eğlence? Bu eğlence yazısı değildir. Eleştiri demeye ise bin şahit ister. Eleştiri bir sanattır. Eleştiri yazısı yazdığınızda temel olarak sanat icra etmiş olursunuz. Dolayısıyla eleştiri de demek gelmiyor içimden. Düpe düz bu sektöre yapılmış bir hakaret olarak görmekten başka bir şey gelmiyor elimden. Beni en çok kızdıran noktası da bu. İyi olmadığını düşündüğü çevirmenleri, ürettikleriyle aşağılamış.

Arkadaşlar hızlı çeviriler yapıp en iyi biziz diye övünürken, online izleme tarafı çöplüğe dönmüşken bence az bile yapılmış olabilir. Bazen böyle eleştiriler düşünmeye iter. Onu geçtim illaki şuna bakıp aydınlanan izleyiciler olacaktır. Bir de mümkünse bir şey üretmesinler. 

 

18 dakika önce, Aquisio dedi ki:

Okuduğunu değerlendirmeden konuşmuşsun. Ne kadar bilgili olursa olsun insanları ezmeye hakkı yok.

Cevap verecek bir şey yok.

 

18 dakika önce, Aquisio dedi ki:

Alıntıladığın kısımla hiçbir alakası yok bu yorumunun.

"Her Fansub'da sadece bir çevirmen çalışıyor gibi algılanıp mı eleştirme amacıyla liste çıkartılmış yoksa direkt izleyici düşünülerek mi hazırlanmış karar veremiyorum..." "Öyleyse her Fansub'ın yayınladığı bölümün altında çevirmen adı bulunuyor, onlardan bahsedilerek hazırlanmalıydı." demiş arkadaş. Okuduğunu anlamada sıkıntı var galiba.

 

21 dakika önce, Aquisio dedi ki:

Sanırım fanboyluk yapıyorsun. Tecrübeli olması kimseye insanlarla dalga geçme hakkı vermiyor.

İşini bilene hakkını teslim ediyorum. Serilere gitmeyecek, uygunsuz çeviri yapanlar övünebiliyorsa yerin dibine sokulduklarında ağlamayacaklar.

 

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Değerlendirilen animelere bakınca, çevirmenin kim olduğunu görür kişi. Zor değil bu da...

 

Eşek gibi çalışmak deyimi benimde gözüme çarpmıştı ama bağlamında kullanılıp kullanılmadığını bilmiyorum. 

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Bakayalo
2 saat önce, MrLeblanc dedi ki:

Şu kadarını söyleyeyim; bizim elimizden Taiso Samurai çevirisi çıkmadı. Şayet çıksaydı da büyümekte olan topluluğumuz, çevirip yayınladığımız bir bölümü gidip TürkAnime'den kaldırmazdı. Yöneticiler bir araya gelip "hanginiz yükledi bunu" diye birbirimize giriyorduk az kalsın.

TA'ya biri yanlışlıkla yüklemiş ve fark edince kaldırmıştır muhtemelen. Çok küçük bir ihtimal ama FGL Çeviri'nin notunu yanlışlıkla hem kendi sütunlarına hem Anchored Blossoms'ın sütununa yazmış ve sonradan tekrar bakınca FGL'ninkini yükseltmiş de olabilirim. Hayal görmüş de olabilirim tabii... TA'yı ve PlanetDP'yi son kontrol ettiğimde tek fazlalık oydu; eğer kendiniz kaldırdıysanız kaldırdığınız çevirinin notunu görmek belki bir işinize yarayabilir diye düşünerek ve yukarıda Aquisio'ya cevap verirken söylediğim sebeplerden, o notu orada tutmayı uygun bulmuştum. Madem sizden böyle bir şey çıkmadı, sileyim :qiyiii:

 

2 saat önce, MrLeblanc dedi ki:

Ancak, kendi bildiğiniz dayanaksız düşünceleri sarsılmaz gerçekler olarak önümüze sunup gelen eleştirileri tersler şekilde yorumlamanıza anlam veremedim. Size bir karşı argüman geliyor veya kullanıcı sadece fikrini belirtiyor. Çıkıp "hayır benim dediğim şu şu sebepten ötürü doğru" diyorsunuz adeta. Sunduğunuz argümanlarsa @Sodakazumu isimli arkadaşın da belirttiği üzere birbirini tutmuyor. Her konu hakkında pekâlâ bir bilginiz olabilir, ancak %100 emin olmadığınız bir konu üstüne atıp tutmanız ne kadar doğru bilmiyorum. Bu konuda kendinizi sorgulamanızı tavsiye ediyorum.

Konu başlığına yapılan yorumları üstünkörü değil de ortalama bir dikkatle, mesela hangi yorumu kimin yazdığına bakarak okursanız, hiçbir eleştiriyi terslememiş olmama anlam verebileceğinizi umuyorum ¬_¬

 

Ben yazarken @whosgoodbadass damardan girip bir sürü alıntı yapmış, ben de bir sürü alıntı yaparsam sayfa okunmaz hale gelecek; cevap vereceğim diğer yorumlarınızda alıntı yapmayacağım, umarım neyin nereye gittiği karışmaz.

 

Ben AMT Fansub'ın redaktörüyüm. AMT Fansub 12 yaşında, ben 8 yıldır buradayım, yedi buçuk yıldır redaksiyon yapıyorum. Bir fansub grubunda çoğunlukla birden fazla çevirmenin görev aldığını biliyorum, haliyle. "ve redaktör" hakkında da şu kadar söyleyeyim: "Redaktör" kelimesini anime fansub dünyasında "Birden fazla çevirmenin elinden çıkmış çevirileri bir araya getiren kişi" haricinde bir anlamda ilk olarak ben kullandım. İlk zamanlar fansub aleminde bu biraz garipsendi, "çevirmen zaten kendi elinden çıkan işi kontrol etmiyor mu, redaktöre ne gerek var" diyenler oldu -ve hâlâ var-; fakat zaman içinde çevirmenin de insan olduğu, hata yapabildiği ve insanın kendi hatasını görmesinin zor olduğu anlaşıldı, başka gruplarda da redaktörler görmeye başladık.

Redaktör olarak yaptığım işler bazen İngilizce cümleyi tam anlayamamaktan kaynaklanan yanlış* çevirileri düzeltmek, bazen Türkçe iyi ifade edilememiş cümlelerin ifadelerini düzeltmek, bazen anlam ile hissiyatı beraber yansıtma zorluğunda çevirmene yardımcı olmak. Yaptığım iş imla ve noktalama hatalarını düzeltmekten ibaret kaldığında kendime redaktör değil musahhih derim, zira redaktörün işi o değildir.

*"hatalı" değil, "yanlış". Herkes hata yapar, hemen hemen her hata mazur görülebilir. Yanlışlar ancak yapan kişi tarafından görülüp makulce mazeretlendirilirse mazur görülür.

 

Bu yedi buçuk yılda elimden onlarca, gözümden yüzlerce anime çevirisi geçti. İlk zamanlarımda çok kötü çevirileri çok nadir görürdüm. Zaman ilerleyip internet yaygınlaştıkça bunların oranı katlanarak arttı (bizde pek artmadı çok şükür, o kadarcık seçiciliğimiz var). Dört bir yandan mantar gibi fansub grupları bitmeye başladı ve bunların çoğu berbat çeviriler yapıyorlardı. Hâlâ da yapıyorlar, zira bir çeviri yapıp videoya gömüp online izleme sitelerine yüklemek için Türkçe bilmek gerekmiyor. Siz gerçi Türkçe biliyorsunuz, yazınızdan belli. @Aquisio bilmiyor, o da onun ikinci yorumundan belli. O tablodaki F'ler de Türkçe bilmeyen bir kısım "çevirmen"leri gösteriyor. İsimlerini yazmadım ki afişe etmiş olmayayım.

Şaka bir yana, her bir fansub grubundaki her bir çevirmenin ismini yazacak olsam iki ihtimal vardı:

a) Tablonun sağı 31 sütundan 100 sütuna çıkardı, okuması fazla zorlaşırdı;

b) Verdiğim notun yanına çevirmen ismini yazardım, o durumda istatistiği Excel'e yaptırmak zor olurdu, tek tek saymam gerekirdi notları.

Bu basit maddi zorluktan kaçınarak fansub gruplarında çevirmen isim yazmadım. Merak eden bakar görür. AMT'den @Hikari no Kishi ile Akatsuki'den @ugurmaden haricinde C veya üzerinde not verdiğim bir çevirmen de olmadı zaten. Sadece bu iki çevirmene haksızlık ettiğimi düşünüyorum. Yeri gelmişken isimlerini zikredeyim de içimde ukde kalmasın.

...derken VeteranSubs ile fazlasıyla özdeşleşmiş @Sodakazam'ı, başta çevirmen olarak notlayıp sonradan fansub grubu kısmına aldığım Çeviri Bükücüler'den @magnum357'yi ve tabloya sonradan eklediğim Heterophobia'dan @Susano'o ustayı unutmuşum. Kusura bakmasınlar :006:

Yoksa bütün çevirmenlerin isimlerine baktım, bazılarını aklıma da yazdım. Verdiğim notların tutarlılığını teyit etmeme de yaradı bu. Misal, AnimeWho çevirilerine D, E ve F verdiğim oldu. Çevirmenlere tekrar bakınca gördüm ki @Quizzy'nin elinden çıkanlara D vermişim. "Demek ki Quizzy yarın öbür gün iyi bir çevirmen olabilir" dedim, ismini not ettim.

 

Gelelim yaptığım notlamanın ve bunu sunuş şeklimin kırıcılığına...

On 02.11.2020 at 02:01, Bakayalo dedi ki:

"0" verdiklerimin ortak özelliği, cümlelerin anlamlarıyla uzaktan yakından alakası olmayan çeviriler içermeleri. "F" verdiklerimin ortak özelliği, cümlelerin anlamlarıyla alakalı olmakla birlikte bariz yanlış ve hikayenin anlaşılırlığını ciddi anlamda baltalayan çeviriler ve vahim Türkçe ifade bozuklukları içermeleri. Bunlar ikinci, üçüncü, beşinci bölümde düzelecek şeyler değil, çünkü performansla ilgili değil; burada büyük bir lakaytlık, cahillik veya beceriksizlik söz konusu, çoğunlukla hepsi birden.

Ortaya bir emek koymayan veya -şayet hakikaten emek verdiyse- hiçbir şekilde beceremediği bir şeyi bunun farkına varmaksızın paylaşan insanlardan gelişmelerini beklemiyorum ki onları yapıcı şekilde eleştireyim. Bir eserin eleştirilmesi için -hani eleştiri sanattır demişsiniz ya, üzerinde o sanatın icra edilmesine layık olması için yani- kabul edilebilir bir seviyede olması gerekir; zira eleştirmen, eleştirdiği eseri ortaya koyan kişinin seviyesinin yükselmesine katkıda bulunmak ister. 0 ve F, seviye değiller. Bunları ortaya koyan çevirmenler eğer lakayt iseler hobi olarak yaptıkları işi ciddiye almaya başlamadıkça, cahil iseler cehaletleriyle yüzleşip de öğrenmeye karar vermedikçe, beceriksiz iseler bunun farkına varıp da beceri edinmeye çalışmadıkça arpa boyu mesafe alamayacaklar. Dolayısıyla o seviyede eleştiriye gerek de yok, eleştirinin üretebileceği bir fayda da yok.

 

Eleştiri demişken, eleştiriden ne beklediğinizi anlamadım doğrusu. Yanlış yapılan şeyi göstermek eleştiri değil, göstermeden notunu vermek de eleştiri değil -ki bu hakikaten değildir, ben de tabloda eleştiride bulunduğum iddiasında değilim zaten-. Nedir peki eleştiri?

 

Son olarak, @Magnum357'nin son cümlesine paralel şekilde, yazının içinde verdiğim "izlenebilir çeviriler" tablosuna dair düşüncemi söyleyeyim: Sezonda iyi kötü Türkçe çevirisi yapılmış 40 animeden 22'sinde en azından "idare eder", 8'inde "yoklukta gider", toplam 30'unda öyle ya da böyle izlenebilir çevirilerin mevcut olduğunu görmek beni şaşırttı ve sevindirdi. Türkçe fansub dünyasında ümit var yani. Anchored Blossoms'da henüz yok, ayrı. E verdiğim Taiso Samurai çevirisi AB'dan çıkmış olsaydı orada da küçük bir ümit var diyebilirdim. Kısmet...

  • Beğeni 1
  • Teşekkür 2
  • Süper 1
Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

(düzenlendi)
12 dakika önce, whosgoodbadass dedi ki:

Okuduğunu anlamada sıkıntı var galiba.

Sen anlayamıyorsun galiba. Leblanc orada çevirmenlerin adlarını da yazması gerektiğini söylüyor. Senin yazdığın şey ise bambaşka. Çevirmen adlarını da belirtmesi gerektiğini ifade ettiği bir yazıya "Veteran'ın çevirileri çok iyi" demek senin okuduğunu anlamadığını gösteriyor. Ayrıca çeviriyi yapan Veteran değil. Veteran bir kişi bile değil. 

 

12 dakika önce, whosgoodbadass dedi ki:

İşini bilene hakkını teslim ediyorum. Serilere gitmeyecek, uygunsuz çeviri yapanlar övünebiliyorsa yerin dibine sokulduklarında ağlamayacaklar.

1- Ben hiç öyle bir şey söylemedim.

2- Tecrübeli olması kimseyle dalga geçebileceğini göstermez.

10 dakika önce, Bakayalo dedi ki:

@Aquisio bilmiyor, o da onun ikinci yorumundan belli.

nE

Nerede yanlış yaptığımı da belirtir misin? 

Düzenlendi: (Aquisio)
Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Hesap oluşturun veya yorum yazmak için oturum açın

Yorum yapmak için üye olmanız gerekiyor

Hesap oluştur

Hesap oluşturmak ve bize katılmak çok kolay.

Hesap Oluştur

Giriş yap

Zaten bir hesabınız var mı? Buradan giriş yapın.

Giriş Yap
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgilendirme

Forum Kuralları'mızı okudunuz mı?